Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/468 Esas – 2022/916
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/468
KARAR NO : 2022/916
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : ………… NAKIŞ DOKUMA TURİZM TAŞIMACILIK TEKSTİL İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …. TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 26.07.2021 tarihinde, müvekkilİ şirkete ait 16 NAZ 16 plakalı araç ile davalı şirkete ait 16 NC … plakalı aracın karıştığı kazada, davalı şirkete ait aracın şoförünün tam kusurlu olması üzerine, müvekkil şirketin mülkiyetindeki aracın değer kaybının tazmini için 25.02.2022 tarihinde Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2022/2427 E. Sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılmış olduğunu, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edildiğini, itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, bu nedenlerle davalı tarafından icra müdürlüğü dosyasına yapılan itirazın reddine karar verilerek % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 26.07.2021 tarihli trafik kazası sebebiyle davacı yana hiçbir borcu olmadığını, kaza tespit tutanağında kusur oranı hatalı belirlenmiş olduğunu, değer kaybı talebi yersiz olduğunu, değer kaybına dair yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, değer kaybından sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin şahsi sorumluluğu olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 1.İcra Müdürlüğü’nün 2022/2427 sayılı icra takip dosyası, sigorta poliçesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Davacının alacağın kaynağı, haksız fiil ve kusur sorumluluğu olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava, davacı tarafın maliki olduğu 16 NAZ 16 plakalı araç ile davalı şirketin maliki olduğu 16 NC … plakalı aracın 26/07/2021 tarihinde karışmış oldukları trafik kazası neticesinde davacının aracında meydana geldiği iddia edilen( bakiye )değer kaybı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesine ilişkindir.İşbu dava dosyası her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış ise de kazaya karışan her iki aracın hususi araç niteliğinde olduğu,işbu araçların tarafların ticari işletmelerinde kullanıldığına dair herhangi bir beyan-evrak bulunmadığı, davacı ve davalı taraf şirket olsa da uyuşmazlığın TBK 49 a göre haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği dikkate alınarak davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna, HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/09/2022
Katip 182779
¸E-imzalıdır.
Hakim 194065
¸E-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 182779
¸E-imzalıdır.