Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/466 E. 2022/775 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/466
KARAR NO : 2022/775
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili Şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait 45 SB … plakalı aracın ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından dosyaya itirazda bulunulmuştur. 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5/A Maddesine ” (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” ibaresi eklenmiş ve ticari davalara da dava şartı olarak arabuluculuk başvurusu şartı getirilmiştir. Bu nedenle tarafımızca 2022/445 başvuru (Bursa) – 2022/18189 arabuluculuk (Bursa) numaralı başvuruda bulunulmuş ve 25.02.2022 tarihli “ANLAŞAMAMA TUTANAĞI” düzenlenmiş olup, ilgili tutanak dilekçemiz ekinde takdirinize sunulduğunu, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edildiğini, yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerektiğini, öncelikle davalı borçlu gerçek kişi olmasına rağmen ihlalli geçiş yapan araç ticari araç (kamyonet vasıflı ruhsata kayıtlıdır) olduğu için ve ihlalli geçiş yapan aracın ticari faaliyeti sırasında geçiş yapıldığından, davalının tüketici sıfatı bulunmamakta olup asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğunu, dilekçe ekinde sunulan ihtarnamede yer alan fotoğraf incelendiğinde aracın ticari vasfı görüleceğini, müvekkil Şirket, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve 2011/1807 (eski 94/5907) sayılı “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin” Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirket olarak kurulmuş olup, “Gebze-Orhangazi-İzmir (İzmit Körfez Geçişi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Projesi” nin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu 27 Eylül 2010 tarihli Uygulama Sözleşmesi çerçevesinde üstlenmiş bulunduğunu, müvekkil şirket tarafından işletilen otoyolda yer alan gişeler OGS/HGS ve nakit/kredi kartı/banka kartı olarak tahsilat yöntemi bazlı özgülendiğini, OGS/HGS gişelerinden yapılan geçişlerde ücret toplam sisteminin süresi içerisinde OGS için OGS bankasından/HGS için PTT’den olumlu provizyon alınamaması ve bu nedenle OGS veya HGS’den geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde geçiş esnasında gişede yer alan bariyerler açılmadığını, bu halde araç sürücüsünün ilgili butona basıp oluşan ihlalli geçiş kaydına ilişkin, geçiş ücretinin hangi surette nereye ödeneceğini, yasal ödeme süresinin ne kadar olduğunu, yasal sürenin bitiminde geçiş ücreti ile birlikte 4 (dört) katı cezanın ödenmek zorunda kalınacağını, ödemenin geciktirilmesi halinde tutara eklenecek diğer masrafların neler olduğunu belirtir ihlalli geçiş bildirimini (“İGB”) alması akabinde bariyer kalkar ve geçiş sağlanacağını, İGB her ne kadar Müvekkil Şirket için yasal bir yükümlülük olmasa da sadece bilgilendirme amaçlı olarak düzenlenerek ihlalli geçiş anında, araç sürücüsüne teslim edildiğini, araç sürücüsünün HGS/OGS etiketinden tahsilatın yapılamadığını fark etmeden gişeden geçiş sağlaması mümkün olmadığını, zira, etiketten tahsilat sağlanmadığında bariyer açılmadığını, bariyer, ancak araç sürücüsü tarafından gişedeki butona basılıp İGB alındığında açıldığını, gerek geçiş anında gerekse geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) günlük süre boyunca OGS veya HGS etiketine bakiye yüklenmesi veya bakiye bulunması Müvekkil Şirket tarafından işletilen otoyoldan gerçekleştirilen ihlalli geçişlerin bedellerinin ödenmiş olduğu anlamına gelmediğini, bir geçiş ücretinin tahsil edilebilmesi için, geçiş ücretinin Müvekkil Şirket hesabına aktarılması gerektiğini, kaldı ki söz konusu sistemler, Müvekkil Şirkete ait olmadığı için Müvekkil Şirketin hiçbir şekilde araç sahibinin OGS/HGS hesap bilgilerine erişimi bulunmadığını, özetle Müvekkil Şirket tarafından “para çekme” işlemi yapılmadığını, teknik olarak Müvekkil Şirketin bu işlemi yapabilmesi mümkün olmadığını, müvekkil Şirketin tahsilat sürecindeki tek işlemi, OGS bankasından/PTT’ den geçiş ücretini talep ettiğini, bu nedenlerle davalının Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, ve A.A.Ü.T. madde 16/2-c gereğince arabuluculuk vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2020/93 sayılı icra takip dosyası, arabuluculuk tutanağı, ihlalli geçiş tablosu, ihtarnameler, HGS/OGS tahsilat sistematik şema, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıya ait 45 SB … plakalı aracın ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süre içinde ödenmeyen yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının asıl alacak ve cezai tutara itiraz üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından yasal sürede itirazın iptali takibin devamı amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine konu alacağın davacı tarafından işletilen otoyoldan davalıya ait 45 SB … plakalı aracın ücret ödemeden geçiş yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından kesilen cezanın 15 gün içinde cezasız ödeneceği, 15 günlük yasal süre sonunda geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki ceza tutarı ile ödeneceğinin davalıya ihtarname ile bildirildirilmiş, ancak davalı tarafından 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapılmaması nedeniyle hakkında yasal işlem başlatılmıştır.
Diğer yandan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasına göre”4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür.
Ancak davanın açıldığı tarihten sonra 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin bir ve beş fıkrasında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir.
O halde somut olayda, davacıya ait otoyoldan davalının maliki olduğu aracın geçiş ihlali yaptığının dosyaya sunulan kamera kayıtları,bildirim evrakları, ihtarnameler ve geçiş araçlara ait görüntü kayıtları sabit olduğu, davalı tarafından borca itirazda aracın HGS kartlarının olduğunu ve HGS kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğu, ayrıca sonradan hgs kartına yükleme yapıldığı ve geçiş ücretinin temin edilmemesinin davacının sorumluluğunda olduğunu savunmakla davalı tarafın ihlalli otoyoldan geçişten sonra 15 gün içinde geçiş ücretini ödediğini iddia etmemektedir. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. Bu sebeple davalının bu savunmalarına itibar edilmeyerek davacının asıl alacak ve cezai tutar alacağının olduğu anlaşılmaktadır. (Bursa BAM 5. Hukuk Daires 2018/290 Esas ve 2018/504 Karar sayılı İlamında vurgulandığı üzere)
Diğer yandan dört katı oranında ceza alınacağı ise Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilmesi gerekir. Yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz. Bu nedenle tebligata gerek yoktur.
6001 sayılı yasanın 30/5. Fıkrasına göre araç maliklerinin geçiş ücretleri ve cezalardan sorumlu olduğundan, davacının ceza tutarı talebine yönelik alacağının sübut bulduğu ve davalı, itirazında haksız olup, takip konusu borç miktarının cezai tutar kısmının yasa değişikliği sebebiyle asıl alacağın dört katı sorumlu olması sebebiyle davanın kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin icra ve inkar tazminatı talebi yönünden, 2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Daire’leri ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması ve alacağın likit olması gerekli olup somut olayda, alacağın belirlenebilir bir miktar, likit olup davalının borca itirazda haksız olduğundan icra inkar tazminatının kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 126 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; posta, talimat ve tebligat gideri 50,00 TL yargılama gideri ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 130,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 630,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava konusu uyuşmazlığın miktarı dikkate alınarak, HMKnun 341 maddesi gereğince 2022 yılı itibariyle 8.000,00 TL kesinlik sınırının altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi,verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.