Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/445 E. 2022/1087 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/445
KARAR NO : 2022/1087

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – T.C.N…. –
2- … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … (- … -nin davalı ile birleşmesi sebebiyle) …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin oğlu olan …’ın 09/12/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, veraset ilamının ekte sunulduğunu, muris …’ın 45 … 1253 plakalı kendisinin sevk ve yönetimindeki motosiklet ile … yönetimindeki 34 … 9954 plakalı aracın 09/12/2014 tarihinde çarpışması sonucu yaptığı kaza sonucu vefat ettiğini, kaza tespit tutanağının ekli olduğunu, bu kaza sebebiyle 34 … 9554 plakalı aracın şoförüne ekteki iddianame uyarınca dava açıldığını ve yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 12/10/2015 tarihli kusur yönünden bilirkişi raporu ve yine İst.Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 26/07/2016 tarihli kusur yönünden bilirkişi raporu alındığını ve bu raporlara göre müteveffanın tali kusurlu, diğer araç şoförünün ise asli kusurlu olarak belirlendiğini, bu raporlar doğrultusunda Gemlik 2.ACM’nin 2014/1124 esas sayılı dosyasında 34 … 9954 plakalı aracın şoförünün mahkemece cezalandırıldığını, 34 … 9954 plakalı aracın şoförünün, ruhsat sahibi ve aracın ZMMS’ne karşı açmış oldukları maddi ve manevi istemli Bursa 2.,ATM’nin 2015/86 esas sayılı dosyasının yargılamasında yine İst.Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinin 27/07/2016 tarihli raporunda müteveffa …’ın %25, diğer aracın şoförünün ise %75 oranında kusurlu olarak belirlendiğini, bu kusur dağılımına göre mahkemece alınan aktüerya raporunun da dilekçe ekinde sunduklarını, son olarak ise Bursa 2.ATMnin 2015/86 esas sayılı dosya kapsamında davanın sonuçlandığını ve karar celsesinde yerel mahkemece bilirkişinin tarafıma yönelik belirlediği %25 kusur oranına ek olarak %20 kusur oranı daha yükletildiğini ve çerçevede %45 kusur oranı üzerinden hüküm kurulduğunu, müvekkilllerinin kaza sebebiyle vefat eden …’ın babası ve annesi olduğunu, trafik kazası sonucu vefat eden …’ın kusuruna isabet eden %45’lik kısmın (%25+%20) yönünden, maddi tazminat açısından davalı … şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, mevcut trafik kazasının 6704 Sayılı Kanunun 4.maddesinin yürürlüğe girmesinden 2,5 sene önce meydana geldiğini, dolayısıyla bu kanun maddesinin, belirtilen tazminatın ödenmesine engel teşkil ettiğini, bahse konu kazada Yasal Mevzuat ve Yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere destekten yoksun kalma tazminatının doğrudan yoksun kalan kişi üzerinde doğan bir hak olup, miras yoluyla geçen bir hak olmadığını, bu nedenlerle kabul anlamına gelmemekle beraber kazanın müteveffanın kusuruyla meydana gelmiş olmasının müvkkiller adına maddi tazminat talep edebilmeye engel olmadığını beyanla, yargılama süresince ortaya çıkabilecek sair nedenlerle, davanın kabulüyle birlikte, müteveffanın ölümü ile onun maddi desteğinden mahrum kalan müvekkilleri … için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik 100,00 TL.maddi tazminatın sigorta şirketi olan davalı yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiliyle müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekilinin 05/03/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davaya konu kazaya karışan 45 … 1253 plakalı araca ait müvekkili şirket nezdinde P-0056890706-1 nolu Trafik Sigorta Poliçcesi ile 23/03/2014/2015 tarihleri arasında sigortalı olunduğunu, anılan poliçe gereğince müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, zorunlu trafik sigortasının sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, davacı yanın tazminat talebinin yerinde olmadığını, mesnetsiz davanın reddini talep ettiğini, 1706642/2 nolu hasar dosyasının açıldığını ve davacılara 03/12/2014 tarihnide 16.892,11 TL.tutarında ödeme yapıldığını, başvuru neticesinde müvekkili sigorta şirketi tarafından konusunda uzman aktüerlerden alınan rapor sonucunda davacı yana 16.892,11 TL.tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme ile Karayolları Trafik Kanunu gereği müvekkili şirket üzerine düşen tüm hukuki sorumluluğu yerine getirdiğini, bu nedenle müvekkili aleyhine açılan işbu davanın reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinden 1706642/2 numaralı hasar dosyasının celp edilmesini talep ettiklerini, müvekkili sigorta şirketi tarafından konusunda uzman aktüerlerden alınan aktüer raporu sonucunda davacıya 16.892,11 TL.tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından yapılan bu ödeme ile üzerine düşen tüm hukuki sorumluluk yerine getirildiğini, b nedenle müvekkili aleyhine açılan işbu davanın reddi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında uygun şekilde mahkeme tarafından yaptıralacak olan bilirkişi incelemesinde dikkate alındığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın, müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli destiğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, yine aktüerya hesaplamasında dikkat edilmesi gereken hususun ölüm tarihi itibari ile müteveffanın yaşı olduğunu, müteveffanın gelir durumunun ispatının ise davacılara düşeceğini, davacı yanın acısının maddiyat ile ölçülemeyecek derecede büyük olduğunu, fakat dava konusu kazadan dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı yanın destek açısından destekten yoksun kalma tazminatı isteminin TBK’nun 52.maddesi hükmü gereğince hiç kimsenin kendi kusurundan yararlamanaz ilkesi gereğince reddedilmesi gerektiğini, davacı yanın müvekkili şirketten temerrüt tarihinden başlayacak tazminat talebinin haksız olup, kabul edilebilir nitelikte olmadığını, ödeme ile sorumluluğu yerine getirdiğinden müvekkili sigorta şirketinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminata hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini beyanla, karşı tarafın delil ve beyanlarına karşı delil sunma hakları saklı tuttuklarını beyan etmişlerdir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karışan 45 … 1253 plaka sayılı P-0056890706-1 nolu 23/03/2014-2015 vadeli poliçe ile sigortalı olduğunu, poliçe gereğince sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak kaydıyla meydana gelmesinin gerekli olduğunu, esasen davacılara yapılan aktüeryal hesaplama neticesinde 16.892,11 TL.tazminat ödemesinin yapılmış olduğunu, bu şekilde sorumluluğun yerine getirildiğini, ödemenin güncelleştirilmesinin gerekli olduğunu, düzenli desteğin ve gelir durumunun ispat edilmesi gerektiğini, heaplamaların aktüer bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin tespiti gerektiğini, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, yansıma yolu ile meydana gelen zaarlar yansıyorsa, kusurun da yansıması gerekeceğini, HGK kararının kanun değişikliğinden öncesine uygulanmasının gerektiğini, temerrüt tarihinden faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, yazılı beyanlar, Gemlik 2.Asliye Ceza Mah’nin 2014/1124 sayılı dosya sureti, hasar dosya sureti, Mahkememizin 2015/86 sayılı dosyası, bilirkişi raporları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizin talimat yazısına istinaden hazırlanan İst.Trafik İhtisas Dairesinin 27/07/2016 tarihli raporunda, “….mevcut bulgulara göre, A-Kamyonet sürücüsü, meskun mahalde çift yönlü yolda 30 km.hız sınırı bulunan yerde hızını mahal şartlarına göre ayarlamadan seyretmiş önünde sağ şeritte seyreden aracı kontrolsüzce tehlike arz edecek tarzda sollayıp yolun karşı yön şeridini ihlal etmesi neticesinde neden olduğu olayda dikkat ve özen yükümlüklerine uymadığından asli kusurlu olduğunu, motosiklet sürücüsü hızını mahal şartlarına göre uydurmadan seyrettiğini, karşıdan gelen kamyonetin sollama yapıp şeridini ihlal ettiğinde hızının etkisiyle uygun önlem alamayıp, motosikleti devirip, kendisinin yolda sürüklenirken, kamyonetin savrulmasına maruz kaldığı, olayda dikkat ve özen yükümlülükerine uymadığından tali kusurlu olunduğu, sonuç olarak kamyonet sürücüsü …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu kanaat ve görüşü açıklanmıştır.
Trafik kaza tespit tutanağının incelenmesinde, sürücü … sevk ve idaresindeki 34 … 9954 plakalı aracı ile Orhangazi Cad.Zeytin Hali istikametinden 66.nolu Kamyon Koop.istikametine seyri sırasında şerit ihlali yaraak karşı şeride geçerek aracının ön sağ alt kısmı ile kendi şeridinde karşı yöndün gelen sürücü …’ın kullandığı 45 … 1253 plakalı motosikletini araca çarpmaması için motosikletini sağa doğru yatırması neticesi motorun sürüklenmesi ve kendisinin ise yolda sürüklendiği sırada 34 … 9954 plakalı aracın sağ ön kısmı ile çarparak üzerinden geçmesi neticesi ölümlü yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Gemlik 2.ACM’nin görevlendirdiği trafik bilirkişisi Komiser …’un 30/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “….maktul …’ın kendi şeridinde seyrettiği sırada karşısından hızlı bir şekilde gelen kamyoneti gördüğünde panikleyerek kazadan kurtulmak için motosikletini sağa yatırdığı sırada dengesini kaybederek yere düştüğü ve karşı yönden gelen kamyonetin altına girdiği, kamyonetin sağ ön ve arka tekerlerinin maktulün üzerinden geçmesi şeklinde kazanın oluştuğu, bu kazanın oluşumunda maktulün kusurunun olmadığı, sanık …’ın isemotorsiklet sürücüsüne ait şeride geçerek, yol üzerinde bulunan araç geçilmez düz çizgilerine dikkat etmediği, kavşağa yaklaştığında hızını yavaşlatmadığı, hava, yol, görüş ve trafik kavşak içinde araç solladığı, hatalı şerit değiştirdiği ve her iki şeridi kullandığı, şerit değişiminin kavşaktan 30 m önceden yapmadığı, iki şeritli yolda kaşrı yönden gelen yola geçerek şerit tecavüzünde bulunduğundan asli kusurlu olduğuna dair” tespit ve rapor düzenlenmiştir.
Mahkememiz dosyası kusur oranı ve destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilerek düzenlenen 26/04/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; …’ın vefatı nedeniyle kaza tarihi olan 09/12/2014 tarihi itibari ile bilinen asgari ücret devresinin 2018 yılı olmak kaydıyla, davacı …’ın toplam destek zararlarının 63.980,25 TL.olduğu, hesaplanan destek zararının %25 kusura isabet eden tutarının 15.995,06 TL.olduğu, davacı …’ın toplam destek zararlarının 83.218,17 TL.olduğu, hesaplanan destek zararının %25 kusura isabet eden tutarının 20.804,54 TL.olduğu, davalı … şirketi tarafından her iki davacı için dava öncesinde yapılan toplamın 16.892,11 TL.ödeme tarihi itibari ile beher davacıya ödenen tutarların ayrı ayrı belirli olmadığından, yapılan ödemenin rapor tarihinegüncellenmediği ve dolayısıyla bakiye zarar bulunup bulunmadığının hesaplanamadığı, bakiye zarar bulunması halinde yapılan ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebilecği kanaat ve görüşü açıklanmıştır.
Davacı vekilinin 02/01/2019 havale tarihli dilekçesi ile, 31/08/2018 tarihli bilirkişi ek raporuna göre davalarının ıslahını istedikleri, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçesinde 100,00 TL.olarak müvekkili … adına talep ettikleri maddi tazminat alacağını 10.201,16 TL arttırarak; 10.301,16 TL.ıslah ettikleri, sonuç olarak ıslah taleplerinin kabulü ile davalarının kabulüne, müvekkili … adına 7.393,48 TL.maddi tzminat alacağının ve müvekkili … adına 10.301,16 TL.maddi tazminat alacağının tamamının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 23/10/2018 tarihli celsesi 01 nolu ara kararı ile davacıya ne kadar ödeme yapıldığını gösterir ödemeye dair ödeme belgeleri ile dekontlar ve davalı … şirketi tarafından dosyaya gönderilen poliçe evraklarının incelenmesi neticesinde bilirkişilerden 30/11/2018 havale tarihli ek raporun düzenlendiği ve düzenlenen raporda sonuç olarak, davalı vekili tarafından 05/11/2018 tarihli dilekçe ile davacı … Alpaslan’a 7.605,20 TL., davacı …’a 9.286,81 TL. Ödemenin 21/06/2017 tarihinde yapıldığı belirtilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacıların çocuğu ve desteği müteveffa …’ ın sürücüsü, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 35 … 1253 plakalı araç ile dava dışı …’ın sürücüsü olduğu 134 … 9954 plakalı araç arasında 09/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacıların çocukları müteveffa …’ ın Mahkememizin 2015/86 Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporları, Gemlik 2. Asliye Ceza MAhkemesinin 2014/1124 Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu ve 25/04/2018 tarihli trafik bilirkişi ve aktüer bilirkişinin heyet raporunda davacı tarafın % 25 oranında kusurlu olduğu sabit olduğundan bu kusur durumuna itibar etmek gerekmiştir.
Davacı tarafın çocuğu …’ ın vefatı ile fiilen, sürekli ve düzenli bir şekilde bakan veya ona bakması kuvvetle muhtemel olan davacılar ile desteklik ilişkisi olduğu ve aktüer bilirkişi heyetinin kök ve 27/11/2018 tarihli gerekçeli denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ek bilirkişi raporu ile kaza tarihi itibariyle sigorta poliçe hükümleri dikkate alınarak Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13546 Esas ve 2016/11367 Karar sayılı Kararı) desteğin ve destek ihtiyacı olanların muhtemel yaşam süreleri belirlenirken Population Masculine Et – Feminine (PMF) yaşam tablosu esas alınarak, ödenmeyen davacı … için, 7.393,48 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … için, 10.301,16 TL hesaplandığı ve bu hesaplamanın gerekçeli denetime açık ve olaya uygun olduğundan bu miktara davacıların hak kazandığı anlaşılmakla talebin kabulune ve davacı tarafından davalıya başvuruda bulunulduğu davalı … şirketinin 21/06/2017 tarihli cevap yazısında kısmen ödemede bulunduğundan bu tarihte temerrüdün oluştuğundan, bu tarih itibariyle faiz işletilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz kararının davalı vekilince İstinaf edilmesi üzerine Bursa BAM 13. Hukuk Dairesinin 2021/2679 Esas ve 2022/327 Karar sayılı kararı ile; “6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1. fıkrası (a-6) bendi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2019 tarih ve 2017/1096 – 2019/599 sayılı kararının KALDIRILMASINA, Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,” gerekçesi ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, istinaf İlamı doğrultusunda dosyanın önceki aktüer bilirkişiye tevdi edilerek, kararda vurgulanan hususlar ile ilgili ek rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 07/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: …’ın vefatı nedeniyle kaza tarihi olan 09.12.2014 itibariyle ve usuli kazanılmış hak nazara alınarak bilinen asgari ücret devresi 2018 yılı esas alınmak kaydıyla davacılar destek zararlarının aşağıda yer alan özet sonuç tablosunda gösterildiği; … için 10.301,16 TL istenebilecek tutar, … için 7.393,48 TL istenebilecek tutar olduğu mütalaa edilmiştir.
Bu durumda aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 07/07/2022 tarihli ek bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek davalı … şirketinin 2017 yılı ödeme tarihine göre TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak davacı … kusur oranına göre zararının 15.234,36 TL, davacı …’ ın kusur oranına göre zararının 26.818,16 TL olup davacıların destekten yoksun kalma zararlarının karşılanmadığı açık olduğundan davalının usuli kazanılmış hakları korunarak lehine PMF hesabına göre hesaplanan davacı … için, 7.393,48, davacı … için, 10.301,16 TL. destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulune yönelik hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile;
A)Davacı … için, 7.393,48 TL.destekten yoksun kalma tazminatının 21/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (davalı … şirketinin sigorta poliçesindeki limitle sorumlu tutulmasına)
B)Davacı … için, 10.301,16 TL.destekten yoksun kalma tazminatının 21/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (davalı … şirketinin sigorta poliçesindeki limitle sorumlu tutulmasına)
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.208,72 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL ve ıslah harcı 59,75 TL olmak üzere toplam 91,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.117,57 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; 900,00 TL bilirkişi gideri, 186,00 TL tebligat posta gideri, 61,30 TL müzekkere gideri ve bozmadan sonra yapılan; bilirkişi gideri 450,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 94,50 TL olmak üzere toplam 1.691,80 TL yargılama gideri ve peşin alınan 31,40 TL ve ıslah harcı 59,75 TL harç olmak üzere toplam 1.782,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar vekil ile temsil edildiğinden ve davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğundan A.A.Ü..T’ye göre belirlenen davacı … için 7.393,48 TL vekalet ücreti, davacı … için 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.