Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/414 E. 2023/53 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/414
KARAR NO : 2023/53
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16351-53982-….] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16760-67186-…] UETS
DAVA : İİK 33/a maddesi uyarınca zamanaşımının gerçekleşmediğinin tespiti
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2023
Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/487 Esas ve2022/33 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya yukarıdaki esasa kaydedildi. İİK 33/a maddesi uyarınca zamanaşımının gerçekleşmediğinin tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Düzce 2.İcra Müdürlüğünün 2007/… Esas dosyasında ihtiyaten hacizle bonoya istinaden karar alındığını ve esas takibe geçildiğini, takip süresince prosedürün tamamlandığını, takibin kesinleştiğini ve Bursa Osmangazi ilçesinde Soğanlı mah. 3491 ada 1 parsel noda muris baba … adına kayıtlı taşınmazda borçlu …’in miras hissesine haciz konulduğunu, haciz 103 md davetinin de tebliğ edilerek itiraz edilmediğini ve g.menkülün kıymet takdirine geçildiğini, kıymet takdir için mahcuz Bursa Osmangazi’deki g.menkule icraca gelindiğini ve işlem yapıldığını, baba …’in Bursa 5. Noterliğinde 15/01/1992 gün ve 01628 yevmiye no ile tüm mallarını özürlü oğlu …’e vasiyet ettiğini, Bursa Tereke Hakimliğinin 1994/91 E. Ve 1994/77 K.S. İle vasiyetnameyi açtığı ve tüm mirasçıların huzurunda açılan vasiyetnameyi aynen kabul ettiğini, 1994 ölen müteveffa’nın vasiyetnamesi yasa gereği ölümden itibaren, Noter’ce Bursa CBS ve Tereke Hakimliğine gönderilerek 8 sene sonra vasiyetnamenin 30/01/2022 yılında usule aykırı olarak kesinleştirildiğini, davalı borçlu ailesinin Vaziyetin Tenfizini; ailenin yapısında; 3. Kişelere borçlulukları kabusü, korkusu yaşamış ve sonuç olarak Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesine 11/01/2008 Tarihinde dava açtıklarını ve 2008/14 E. Numarasına kaydedildiğini, konu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğunu, mahkemenin 24/12/2008 gün ve 2008/14-2008/597 K. Sayılı karar ile davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazın kısıtlı … adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, verilen kararın Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2009/9333 E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapılarak müvekilinden peyder pey 28.000,00 Tl. Ücret tahsil ettiğini ve müvekkilinin peşini bıraktıklarını, Verilen kararı Müvekkilinin Temyiz ettiğini, Yargıtay 3. HD. 2012/18152 E ve 2013/1769 K. Sayılı ilamıyla yerel mahkeme kararınının 04/02/2013 tarihinde bozulmasına karar verdiğini, Davacı vekilinin karar düzeltme talebinde bulunduğunu ve karar düzeltme talebinin reddine karar verildiğini, daha sonra dosyanın 2013/522 E. Numarasına kaydedilmiş olup bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, 05/05/2014 gün ve 2013/522 E-2014/191 K. Sayılı ilamı ile davanın tarafı olmaması gereken müvekkiline öncesinden beri ve bu kez daha fazla vekalet ücretine hükmedildiğini, verilen bu kararıda temyiz ettiklerini, Yargıtay 3. H.D.’nn 2016/10626 E . Ve 2016/14641 K. Sayılı ilamı ile kararın düzeltildiğini, bu davada müvekkili … vekiline vekalet ücreti takdir edilmediğini ve direnildiğini, hükmün bu haliyle kesinleştiğini, bu arada …’in vefat ettiğini ve miras hissesi oluştuğunu, Borçlu …’in Bursa Osmangazi ilçesinde tapunun Soğanlı Mah. 3491 ada, 1 nolu parsel sayılı taşınmazdaki miras hissesine 17/03/2017 gün ve 12201 yevmiye hissesine haciz konulduğunu, Ankara 12. H.D.nin 2019/4948 E. Na kaydedilen temyiz istemlerinin aleyhte 2020/2320 K. İle onandığını, Davada zaman aşımı olmadığını, zamanaşımının vaki olmadığı yönünde olduğunu, Fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla İİY’nin 33-a/2 tarikiyle mevcut hak ve alacaklarında zamanaşamı vaki olmadığının tesbiti ve ispatının saptanması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davanın müvekkilinin ikametgahı mahkemesinde yani Bursa’da açılması gerekirken, Düzce’de açılmasının hatalı olduğunu, yetki itirazları kabul edilmediği taktirde zamanaşımı, derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Düzce İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/141 Esas 2017/349 Karar sayılı dava dosyası, Düzce 5. icra dairesi 2017/… esas sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, İK 33/a-2. Maddesi uyarınca kambiyo senetinden kaynaklanan Düzce 2.İcra müdürlüğünün 2007/… esas sayılı icra dosyasında icranın geri bırakılması kararından sonra zamanaşımının gerçekleşmediğinin tespiti istemidir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
İİK’nın 33/A. maddesine göre, “alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğini, kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde 7 gün ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi taktirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.”
Düzce İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/141 Esas sayılı dosyasında, Ankara BAM 18. Hukuk Dairesinin 2017/3416 Esas ve 2018/2145 Karar sayılı Karar ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve Karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2019/4948 Esas ve2020/2320 Karar sayılı Karar ile Onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından icranın geri bırakılması kararının 09/03/2020 tarihinde kesinleştiği ve kararın kesinleşmesi tebliğ edilmeden eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla süresi içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2013/522 esas,(2008/14 Önceki Esas) 2014/191 karar sayılı vasiyetnamenin tenfizi suretiyle tapu iptali ve tescil davası,Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/663 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası ve Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/400 Esas sayılı dosyalarında davaların açıldığı delili olarak dayandığı anlaşılmıştır.
Takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. TTK. nun 662.maddesinde zamanaşımını keseceği belirtilen dava açılmasından anlaşılması gereken alacaklı tarafından açılan alacak davası olup, borçlu tarafından açılacak davada alacaklı durumundaki davalının itirazını defi yolu ile ileri sürdüğü cihetle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim Yargıtay HGK. nun 20.1.1996 tarih 1996/12–654 esas 1996/805 karar sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. Öte yandan, alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser. TTK’nun 663/2. maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalardan, Düzce 2.İcra müdürlüğünün 2007/… esas sayılı icra dosyasında, alacaklı … tarafından borçlu … hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 06/02/2007 tarihinde icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 06/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihten sonra takibin kesinleştiği, 26/10/2013 tarihinde icra müdürlüğünce dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 14/02/2014 tarihinde alacaklı vekili dosyada yatırılan harcın iadesini talep ettiği, 07/02/2017 tarihinde yine alacaklı vekilinin dosyanın yenilenmesi talep edilerek haciz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Eldeki icra dosyasında 26/10/2013 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, bu tarihten sonra 14/02/2014 tarihinde alacaklı vekilinin yatırılan harcın iadesini talep ettiği, 26/10/2013 tarihinden 07/02/2017 tarihli yenileme ve haciz talebine kadar alacaklı vekili tarafından zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı görülmüştür. Bu tarihler arasındaki harcın iadesi istemi takibin devamını sağlayan icra takip işlemlerinden olmadığından zamanaşımını kesen nitelikte işlemler değildir. Bu nedenle 26/10/2013 tarihli dosyanın işlemden kaldırılması ile 07/02/2017 tarihli haciz talebi arasında zamanaşımını kesen takip işlemi yapılmadığı, üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği görülmektedir.
Bu itibarla icra dosyasında 26/10/2013 tarihli dosyanın işlemden kaldırılması ile 07/02/2017 tarihli haciz talebi arasında zaman aşımı kesen sebeplerin gerçekleştiğinin davacı tarafından ispat edilmediği, dayanılan Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2013/522 esas, 2014/191 karar sayılı vasiyetnamenin tenfizi suretiyle tapu iptali ve tescil davası, Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/663 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası ve Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/400 Esas sayılı dosyalarında davaların, 26/10/2013 tarihli dosyanın işlemden kaldırılması ile 07/02/2017 tarihli haciz talebi arasındaki 3 yıllık dolan zaman aşımını etkilemediği ve kesmediğinden zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla İİK’nın 33/A. maddesine göre zamanaşımının gerçekleşmediğinin tespiti davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.482,58 TL’den mahsubu ile bakiye 1.302,68 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/01/2023
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.