Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/407 E. 2022/748 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/407 Esas – 2022/748

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“Karar”

ESAS NO : 2022/407
KARAR NO : 2022/748

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : …. … FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ GEBZE ŞUBESİ
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat)
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilin …. Bankası Beşevler Sanayi /BURSA şubesine ait olan 7117598 seri numaralı,keşidecisi …Dekoratif Parke olan 25/05/2021 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çeki … Lojistik İç ve Dış Ticaret A.Ş.’ ye ciro ederek, ilgili çeki gönderilmek üzere Yurtiçi Kargo’ya teslim ettiğini, ancak söz konusu kargo hiçbir şekilde … Lojistik İç ve Dış Ticaret A.Ş.’ ye ulaşmamış olup müvekkilin rızası ve bilgisi dışında kaybolduğunu, müvekkil tarafından çekin vadesi gelmeden durumun fark edilmiş olup herhangi bir mağduriyete sebep olunmaması adına söz konusu çekin müvekkilin rızası dışında elinden çıkması sebebiyle ödeme yasağı talepli olarak Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/568 E. Numaralı dosyası ile tarihinde hasımsız olarak kıymetli evrak iptali davası açıldığını, davaya konu çek, Tam Faktoring tarafından konulan ödeme yasağının ilanına rağmen meşru hamilin kim olduğu, çeke ödeme yasağının ne zaman ve neden konulduğu gibi önemli hususlar araştırılmaksızın ve dikkat edilmeden devralındığını, bu nedenle Tam Faktoring A.Ş.’nin;TTK 18/2 hükmünde belirtilen ‘basiretli bir iş adamı gibi davranma’ ve özen borcuna aykırı davrandığı açıkça anlaşılmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı Tam Faktoring A.Ş’ nin çeki kayıp bir çek olduğunu ve ihtiyati tedbir kararını bilmesine/bilebilecek durumda olmasına rağmen ciro yoluyla devraldığı ve bu iktisapta kötüniyetli olduğu ve ağır ihmalinin bulunduğu açıkça anlaşılmadığını, tam Faktöring A.Ş.’nin ilgili çeki iktisap etmesindeki ağır ihmalinin tespit edilebilmesi için faktöring sözleşmesinin, banka kayıtlarının, çekin karşılığında verilen fatura örneklerinin ve ilgili evrakların mahkemece talep edilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile TEB Bankası A.Ş. Beşevler Sanayi/BURSA şubesine ait 7117598 seri nolu 25/05/2021 keşide tarihli çekin davalıdan istirdatına, müvekkilin haklı hamil olduğunun tespitine ve çekin müvekkile teslimine, davalı tarafından çekle ilgili olarak icra takibinde bulunulması ve çek bedellerinin tahsili durumunda müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından, davanın devamı süresince, ödeme yasağı kararının devamına ve her türlü icra takiplerinin de İhtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı eksikliği sebebiyle usul ve yetkisizlik itirazlarının bulunduğunu, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, müvekkil davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap etmiş olup iyi niyetli son meşru hamil olduğunu, müvekkil şirketin takip konusu çeke ilişkin alacağı usul ve yasaya uygun bir şekilde faktoring sözleşmesi, alacak bildirim formu , fatura tavsik edilerek emsar temizlik inşaat nakliye otomotiv satış pazarlama ithalat ihracat sanayi ve ticaret limited şirketi’ den ciro yolu ile iktisap ettiğini, müvekkil şirketin faktoring usul ve esaslarına ilişkin kanun ve yönetmelikle bağlı olup kanun hükmü gereğince faktoring işlemlerine esas çeke ilişkin alacağın devralınması için mal veya hizmet alımını gösterir faturanın tavsik edilmesi gerektiğini, müvekkil şirket dava konusu çeke ilişkin alacağı devralırken emsar temizlik inşaat nakliye otomotiv satış pazarlama ithalat ihracat sanayi ve ticaret limited şirketi ile Baykal Demir Çelik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişkiyi gösterir fatura ile tavsik edilmiştir. müvekkil şirket alacağı usul ve yasaya uygun olarak üstlenmiş olup alacaklı sıfatını kazandığını, müvekkil iyiniyetli son meşru hamili davacının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarının reddinin gerektiğini, müvekkilin iyi niyetli son meşru hamil olup mahkemenizce verilen tedbir kararının kaldırılması akabinde çekin icra takibine konu edilmesinde hiçbir hukuka aykırılık bulunmayacağını, davacının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarının reddi gerektiğini, davacı yan dava dilekçesinde çeki elinde bulundurduğu yani çekin hakimiyetlerinde olduğu esnada çekin … Lojistik İç ve Dış Ticaret A.ş.’ye gönderilmek üzere yurtiçi kargo şirketine kargoya verildiğini ve kargoda kaybolduğunu ileri sürdüğünü, davacı tarafın çalıntı beyanları iddiadan ibaret olup yerel mahkemelerce ya da savcılık nezdinde bu hususta verilmiş bir kesin hüküm bulunmadığını, tüm bu hususların yanı sıra ; savcılık ya da yerel mahkemelerce müvekkile çekin teslim edilmesi gerektiğine dair herhangi bir müzekkere de tebliğ edilmediğini, bu nedenle yalnızca çekin çalındığına dair bir iddiada bulunan borçlu beyanına istinaden alacaklı müvekkilin alacağına kavuşmasının engellenmesi kabul edilemeyeceğini, yukarıda tedbir kararına karşı itirazlarımızda da belirttiğimiz üzere davacı iddialarını yaklaşık olarak dahi ispatlayamamış olup mahkemenizce verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle davacı tarafı ile işbu dava ikame edilmeden önce gerçekleştirdiğimiz bir arabuluculuk görüşmesi mevcut olmadığından işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davada yetkili mahkeme İstanbul (çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan davacı tarafından yetkisiz mahkemede ikame edilen işbu davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, davacının işbu davayı ikame etmekte hukuki yararı bulunmadığından hukuki yarar yokluğundan reddine, davacının iddiaları soyut ve ispattan yoksun olduğundan ve davacı ihtiyati tedbir için gerekli olan yaklaşık ispat şartını sağlayamadığından mahkemenizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise ; esasa ilişkin beyanlarımızda detaylıca arz ve izah ettiğimiz üzere müvekkil dava konusu çeki usul ve yasaya uygun şekilde iktisap etmiş olup iyi niyetli son meşru hamil olduğundan ve davacının davacının tedbir talebinin dava değerinin %15’ı oranında teminatla kabul edilmesi kararı müvekkilin tedbirden kaynaklı zararlarını karşılamayacağından teminat miktarının %115 olarak belirlenmesine karar verilmesini, davacının usul ve yasaya aykırı ikame ettiği işbu davanın esastan reddine, huzurdaki dava kötü niyetle ikame edildiğinden davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, Türkiye Ekonomi Bankasına yazılan yazı cevabı ve Bursa 2. ATM’ye ait 2020/568 E. Sayılı dosya uyap sisteminden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Bilindiği üzere tüm davalar için uygulanan yetki kuralı, genel yetki kuralı olup; buna göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.6/1; mülga 1086 sayılı HUMK m.9/1) Bazı davalarda ise genel yetkili mahkeme yanında başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır ki bu da özel yetki kuralıdır. Öte yandan davacının genel yetki ile özel yetki kuralı arasında seçimlik hakkı vardır. 6100 sayılı HMK’nun 10.maddesinde (mülga 1086 sayılı HUMK m.10) sözleşmeden doğan davalar için özel yetki kuralı öngörülmüş olup; sözleşmeden maksat ise konusu malvarlığı hakkı olan Borçlar Hukuku’na ilişkin sözleşmelerdir. (Yargıtay HGK 23/10/2013 gün ve 2013/65 E. 2013/1480 K.)
Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddede ise”(1)Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler.Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”denilerek yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin de yetkili olduğu düzenlenmiştir.Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairelerinin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyor ise, diğer bir anlatımla, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir.
Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı”nı “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; “ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir.
Mahkememiz dosyası dikkate alınarak eldeki dava TTK 818/1-s maddesinin atfı ile TTK’nun 763. maddesinde düzenlenen çekin iadesi (istirdatı)davasıdır. Davalı vekili süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuştur. Çek istirdadı istemi bakımından yasada yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı, bu haliyle yetkinin kesin yetki olmadığı açıktır. HMK 116/1-a maddesi gereği davalının itirazı ilk itirazlardandır. Bu tür davalarda genel yetkiyi düzenleyen HMK 6. Maddesi gereği davalının ikametgah mahkemesi olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal nitelikte Gaziantep BAM 11. HD’nin 2020/926 Esas 2021/164 Karar sayılı ilamı, İstanbul BAM 16. HD’nin 2017/6700 Esas 2019/284 Karar sayılı ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/631 Esas 2018/468 Karar sayılı ilamı, İstanbul 14. HD’nin 2017/884 Esas 2017/852 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna,
2-HMKnın 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın yetkili mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesince takdirine, yargılamanın yetkili mahkemede devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/06/2022

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.