Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/35 E. 2022/1099 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/35
KARAR NO : 2022/1099

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N. …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :Av. … –

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait … Tekel Market adlı şahıs firmasında 06.10.2021 tarihinde 05.00 saatlerinde hırsızlık olduğunu, müvekkilinin işyerinin davalı şirket tarafından Y-228777484-0-0 poliçe numarası ile işyeri paket poliçesi ile poliçelenmiş olduğunu, hırsızlık olayı sebebi ile 40.000 TL lik hasar oluşmuş olduğunu, sigorta poliçesinde bulunan “telefon kartları kontör yükleme ve şifre çözücü kartlar ile içki sigara ve bunun gibi tekel bandrollü mallarda oluşabilecek her bir hırsızlık hasarında 500.000 TL den az olmamak kaydıyla hasar bedelinin %10 u oranında tenzili muafiyet uygulanacaktır” şartı sebebi ile hasarın tamamını ödememiş sadece 10.535 TL lik kısmını ödemiş olduğunu, sigorta şirketi 11.135,3 TL lik ödeme yapmış olsa bile müvekkilinin zararının karşılanmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla poliçe limitleri kapsamında 1.000 TL maddi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, davacı işyerinin meydana gelecek rizikolara karşı teminat altına alınmış olduğunu, davaya konu olay nedeniyle müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine 05/10/2021 tarihinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle hasar dosyası açılmış ve inceleme başlatılmış olduğunu, alınan ekspertiz raporuna göre meydana gelen zarar nedeniyle, emtea hırsızlık teminatı kapsamında 8.385,30 TL, demirbaş hırsızlık teminatı kapsamında 2.750,00 TL 01/11/2021 tarihinde davacıya ödenmiş olduğunu, davacının bakiyeye ilişkin talepleri yukarıda belirtildiği üzere teminat dışı olduğunu, tazminat tutarları başvuru sahibine ödenerek poliçeden doğan tüm sorumluluk yerine getirilmiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, sigorta poliçesi, emniyet evrakları, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Uyuşmazlık noktası, davacıya ait iş yerinde 06/10/2021 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucundaki zarardan davalının iş yeri paket sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olup olmadığı sorumluluk miktarı ve gerçek zarar miktarı noktasında toplanmaktadır.
Davacı vekiline dava konusu hırsızlık olayı sebebiyle davalının kusur ve sorumluluk durumu ile zarar miktarı konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması için bilirkişiler için gerekli olan delil avansı yatırılmak amacıyla kesin süre verildiği ancak verilen sürede avansın yatırılmadığı görülmektedir.
Bilindiği üzere 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. ” dava konusu hırsızlık olayında davalının sorumluluk ve kusur durumu ile gerçek zarar miktarının tespiti yönünden ispat yükü davacıdadır.
Diğer yandan HMK’nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Eldeki dosyada yapılacak inceleme kusur, poliçe kapsamında sorumluluk ve hasar konularda olacak olup hakimin hukuki bilgisi dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği açıktır. Dolayısıyla davacı vekiline keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması için duruşmada kesin süre verilmiş verilen kesin süre içinde delil avansı yatırılmadığından HMK’ nın 324. Maddesi uyarınca bilirkişi delilinde vazgeçtiği ve kesin süre uyulmadığından davalı taraf yönünden usuli kazanılmış hakkın doğduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı tarafından, davacıya ait iş yerinde 06/10/2021 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucundaki zarardan davalının iş yeri paket sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğu ve olay sebebiyle gerçek zarar miktarının ne kadar olduğunun usulune uygun delillerle ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.