Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/324 E. 2022/836 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/324 Esas – 2022/836
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/324
KARAR NO : 2022/836

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …. SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … – T.C.N.
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından Mağaza Paket Sigorta poliçesi ile sigorta edilen …’a ait işyeri; Şeyhmüftü Mah. Camii Sk. No:27/1 MKPAŞA/BURSA riziko adresinde, 20.06.2020 tarihinde davalının da maliki olduğu binanın ortak mahal atık su gider borusundan sıza suyun doğrudan sebep olduğu su baskınına maruz kalmış ve neticesinde işyerinde ve emtialarda hasar meydana geldiğini, müvekkile şirketçe yaptırılan inceleme neticesi yeminli eksperler tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda; “Binanın ortak mahal atık su gider borusundan sızan suyun doğrudan bina ve emtea hasarına sebep olduğu ” belirtildiğini, mezkur olay ve hasarın meydana gelmesinde, davalı … %100 oranında tamamen kusurlu ve meydana gelen hasarın tamamından sorumlu olduğunu, yine, somut olayda, davalı …’ün sorumluluğunu doğuran illiyet bağı, zarar ve hukuka aykırılık gibi unsurlar da mevcut olduğunu, keza, mezkur olayın oluşumunda davalı …’ün %100 oranında kusurlu olduğu ve oluşan hasarın tamamından sorumlu olduğu gerek ekspertiz raporu, gerek sigortalı işyeri yetkililerinin beyanları ile sabit olduğunu, mezkur olay nedeniyle sigortalı işyerinde yapılan eksper incelemesi neticesi hazırlanan ekspertiz raporu ile belirlenen; 26.10.2020 tarihinde 3.825,00-TL ve 27.10.2020 tarihinde 32.750,00-TL olmak üzere toplamda 36.575,00-TL hasar bedeli sigortalıya ödenmiş olup, işbu davadan önce sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili hususunda davalı yana başvurulmuşsa da bu başvurumuz sonuçsuz kaldığını, Danıştay 8. Daire 2011/2237 E. 2011/2623 K. sayılı ilamında ve üst derece mahkeme kararları içtihatlarında yer aldığı üzere; “…Ekspertiz raporlarının delil niteliği taşıdığını belirleyen Yasa kuralı ile sigorta ekspertizlerinin sigortalayan ve sigorta ettirene karşı tarafsız ve bağımsız çalışma ilkeleri gereği tazminat yükümlüğünü doğuran olayların nedenlerini de ortaya koyan raporlarının hukuken geçerli belge niteliği taşıdığının kabulü zorunludur….” davadan önce sigortalımıza ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili hususunda davalılara başvurulmuşsa da bu başvurumuz sonuçsuz kaldığını, davalının takip ve dava konusu borcu ödememesi sebebiyle davalı/borçlu aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğü 2021/1487 Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla (Örnek 7) ilamsız icra takibine geçildiğini, ancak davalılar haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini, devam ile davalı borçlu aleyhine Bursa Arabuluculuk Bürosu 2021/997 büro, 2021/38758 arabuluculuk dosya numaralarına kayıtlı başvuru ile Ticari dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmuş ve yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesi karşı taraflar ile anlaşma sağlanamadığını, müvekkil sigorta şirketinin rücu hakkı yasadan kaynaklı olduğunu, sigortalıya sigorta tazminatını ödeyen müvekkil şirket T.T.K.’nın 1472. maddesi gereğince sigortalısının hukukuna halef olduğundan, bu kanuni halefiyete dayanılarak davalı/borçlu yanca ileri sürülen haksız itirazın iptaline, alacağın % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Gerek İcra takibi esnasında gerekse de Arabuluculuk görüşmeleri esnasında belirttiğimiz üzere müvekkil …’e ait taşınmaz ile komşu olmadığını, sadece aynı sokakta bulunduklarını, bu nedenle, müvekkilin taşınmazının …’a ait taşınmaza zarar vermesi mümkün olmadığını, husumet itirazlarının olduğunu, yetkili mahkeme Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle Yetkisiz Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin taşınmazı Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesi, Şeyhmüftü Mahallesi,1 Ada 33 Parsel sayılı 96,08 m2’lik Avlulu Ahşap Kargir Ev olduğunu, adresi ise Şeyhmüftü Mahallesi, Köseleci Sokak No:2 Mustafakemalpaşa olduğunu, müvekkilinin taşınmazından davalıya ait taşınmaza herhangi bir su sızıntısı olmadığını, davacı Sigorta eksperleri tapu kayıtlarına bakmadan ve mahallinde herhangi bir inceleme yapmadan kağıt üstünde Ekspertiz Raporu düzenleyerek bu davanın açılmasına sebebiyet verdiklerini, müvekkilinin kusuru ile davacı şirketin sigortalısına herhangi bir zararı olmadığını, belirtilen zararında oluşup oluşmadığı hangi malların zarar gördüğü de belirli değildir. Bu raporlar gerek icra dosyasına gerekse de dava dosyasına sunulmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, mağaza paket sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, ödeme dekontları, tazminat makbuzları, ibraname, olay tutanakları, hasar dosyası, faturalar, olay yeri fotoğrafları ve rücu talep yazışmaları, Bursa 19. İcra Müdürlüğü 2021/1487 Esas sayılı dosya ve içeriği, Bursa Arabuluculuk Bürosu 2021/997 büro, 2021/38758 arabuluculuk dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının alacağın kaynağı, haksız fiil ve kusur sorumluluğu olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacının sigortalısı …’ a ait iş yerinin, davalının maliki olduğu binanın atık su giderinden sızan sular sebebiyle meydana gelen zararın davacının sigorta ettirene ödeme ve halefiyet prensibi gereğince rücuen tazminata vaki itirazın iptali talep edilmiştir. Dolayısıyla takibe konu alacağın haksız fiilden kaynaklandığından eldeki davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari dava olması için tarafların tacir ve ticari işletmelerini ilgilendirmesi zorunludur. Her ne kadar davacının sigortalısı tacir ise de davalının Vergi Dairesi, Btso ve Esnaf ve Sanatkarlar Odası kayıtlarında tacir olmadığı, atık su giderinin sızdığı yerin davalının mesken olarak kullandığı, ticari işletme olmadığı anlaşılmakla davanın nispi ticari dava da sayılamayacağından mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, BURSA ASLİYE HUKUK AHKEMESİNİN görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/06/2022

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.