Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/307 E. 2022/604 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“Karar”

ESAS NO : 2022/307
KARAR NO : 2022/604

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil ile davalı borçlu şirket arasında imzalanmış olan 08/10/2010 tarihli kalıp ve ekipman ariyet sözleşmesi ve bu sözleşmenin ekleri olan 1,2 ve 3 nolu sözleşmeler gereğince müvekkil şirket tarafından davalı şirkete model ve kalıp üretilerek davalı şirkete teslim edildiğini, davalı tarafın bu kalıp ve modelleri, davadışı … firması için ürettiğini, yani davacı müvekkil tarafından üretilen kalıp ve modellerin davalı şirkete davalı şirket tarafından da dava dışı …’a teslim edildiğini, davacı Alpin kimya A.ş davalı Sirena Marine A.ş ve dava dışı … şirketi 12/03/2012 tarihinde bir araya gelerek bir anlaşma imzalandığını, bu anlaşmada müvekkil şirketin davalı tarafa, … için yapılmış kalıpların devreye alınma maliyeti olarak 50.000 Euro+KDV FRP parça ve kompanentler toplami için 5.000 Euro+KDV olmak üzere toplam 55.000 EURO+KDV bedeli fatura kesmesinin kararlaştırıldığını, yapılan anlaşma gereğince, müvekkil şirket tarafından 02/12/2016 tarih ALP201600001473 nolu 64.900,00 Euro bedelli bir adet fatura düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, ancak bu faturanın davalı tarafça ödenmediğini, borç ödenmeyince davalı hakkında Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2016/13854 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, ancak davalının itirazında haksız olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne, borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, itirazında haksız olan borçlu davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kalıp ve kalıpların üretimi konusunda bir eser sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafın müvekkile teslim borcu içerisinde olduğu kalıpların kullanılamayacak derecede ayıplı olması nedeniyle müvekkil şirketin seçimlik hakkı olan “ayıbın giderilmesi” talebini davacı şirkete ilettiğini, ancak davacı şirketin herhangi bir iyileştirme yapmadığı gibi müvekkil şirketten hukuka aykırı bir şekilde ücret talebinde bulunduğunu, müvekkil şirket ile davacı arasında dava dışı … Omototiv San.ve Tic. A.ş firmasının … Breda 8 mt projesi için parça ilamatı ve bu imat için gereken kalıpların imalatı hususunda ayrı ayrı anlaşma yaptıklarını, davacının dava dosyasına sunmuş olduğu toplantı tutanağında da görüldüğü gibi yargılamanın tarafları arasında kalıpların kontrolü ve iadesi ile davacıya bir kısım ödeme yapılarak sürecin tamamlanması konusunda toplandı yapılmış ve anılan toplantı tutanak altına alındığını, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp ihbarının herhangi bir şekil şartına tabi bulunmamakta olup müvekkil şirket tarafından davacı şirkete gönderilen mail ile süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunu, müvekkil şirketin “ayıbın giderilmesi” hakkını kullandığını, ancak davacı şirket tarafından müvekkil şirketin seçimlik hakkı doğrultusunda ayıplar giderilerek ürünler teslim edilmediği gibi aradan 4 yıl geçtikten sonra müvekkilin şirketten haksız bir şekilde alacak talebinde bulunduğunu, devam eden süreçte anılan kalıplarda herhangi bir iyileştirme işlemi yapılmadığı gibi bu yönde herhangi bir girişimde bulunulmadığını, davacı tarafından ikame edilen bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı tarafından %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Dava konusu uyuşmazlık Bursa 2. İcra müd. 2016/13854 E. Sayılı icra dosyasında borçlu davalının borca itiraz neticesinde takibin durması sonucunda itirazın iptali ve icra inkar istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılmış, Bursa 2 . İcra Müdürlüğünün 2016/13854 E. Sayılı dosyası,Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/129 D.İş sayılı dosyası celp edilmiş, makineler üzerinde makine mühendisi bilirkişi refakatinde keşif düzenlenmiş, dosya ayrıca mali müşavir bilirkişiye bilirkişi raporları temin edilmiş, tanık dinlenmiştir.
30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu kalıplar üzerinde açık ya da gizli ayıp olmadığını, kalıpların tamamı, bu haliyle kullanılabilecek durumda olduğunu, kalıpların sözleşmeye uygun üretildiğini, kompozit olan bu kalıplarda kırılma olsa dahi tamir edilip kullanılabileceğini, kalıplarda ufak hatalar olsa dahi düzeltilip parça üretilebileceğini, kullanılabileceğini bildirmiştir.
11/02/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda bilirkişi, kök rapordaki kanaatinin değişmediğini bildirmiştir.
06/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından kesilen faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu, bu faturanın davacı tarafından BS davalı tarafından da BA formlarıyla ilgili ayda maliyeye beyan edildiğini, davalı tarafından kesilen iade faturanın ise davalı defterlerinde kayıtlı olup davacı defterlerinde bulunmadığını, davacının bu e faturayı yasal süresi içinde noter vasıtasıyla davalıya iade ettiğini, iade faturasının davalı tarafından maliyeye aynı aya ait BS formuyla beyan edilmiş davacı ise faturayı defterlerine işlemediği noter kanalıyla iade ettiği bu faturayı BA formuyla maliyeye bildirmediğini, davacı defterlerinde takip tarihinde 238.092,15 TL alacak bakiyesi görülürken davalı defterlerinde iade faturası işlendiği için borç görülmediğini, davalı vekilinin seçimlik haklarını kullanarak ayıbın giderilmesi talebini davacıya ilettiklerini ancak davacı tarafından herhangi bir iyileştirme yapılamadığını cevap dilekçesinde ifade edildiğini, davalı vekili ayrıca eser sözleşmesinden kaynaklanan ihbarın hiçbir şekil şartına bağlı bulunmadığını, sözlü ve amil yoluyla ayıp ihbarında bulunduklarını belirttiğini, davacı vekilinin ise e posta ile yapılan ayıp ihbarının yasaya aykırı olduğunu hiçbir hüküm ifade etmediğini ihbarın muteber olması için noter vasıtasıyla ya da iadeli taahhütlü bir mektup veya telgrafla yapılmasının şart olduğunu ifade ederek davacının ayıp ihbarının geçersiz olduğunu ifade ettiğini bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; icra dosyası incelendiğinde, davalı aleyhine fatura alacağına dayalı ilamsız icra takibi başlatılmıştır.Taraflar arasında sözleşmenin eser sözleşmesi olarak nitelendirilebilmesi için aldırılan makine mühendisi bilirkişi raporunda, dava konusu kalıpların vasıf ve nitelikleri sözleşmede ayrıca belirtilmiş siparişe özgü tasarlanmış bir ürünün imalat ve teslimini içerdiği bildirilmekle sözleşme eser sözleşmesi olarak kabul edilmiş, buna göre değerlendirme yapılmıştır.
Davalının ayıp iddiası bulunduğundan makine mühendisi bilirkişi marifeti ile yapılan keşif sonucu aldırılan ve mahkememizce de yeterli bulunan bilimsel denetlenebilir ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre, dava konusu kalıpların imalatı ve kullanılması 7-8 yıllık bir süreyi aştığı, kalıplar üzerinde gizli ya da açık ayıp bulunmadığı, kalıpların bu hali ile kullanılabilecek durumda olduğu, kalıpların sözleşmeye uygun üretildiği, kompozit olan bu kalıplarda kırılma olsa dahi tamir edilip kullanılabileceği bildirilmiş olmakla davalının ayıp savunmasında haksız olduğu kanaatine varılmış, Taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından inceleme kararı alınmış, mahkememizce de yeterli bulunan bilimsel denetlenebilir ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre, taraf defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, takibe konu faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, BA-BS formu ile Maliye’ye bildirdikleri, davalı tarafından kesilen iade faturasının ise davalı defterlerinde kayıtlı olduğu davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı davacı defterlerine göre takip tarihinde 238,092,15 T.L alacaklı gözükürken davalı defterlerinde iade faturası sebebi ile borçlu gözükmediği bildirilmiş, kalıplarda kusur bulunmadığı dolayısıyla davalının iade faturası kesmesinde haksız olduğu sonuç itibari ile davacının davalıdan 64.900 Euro fatura miktarında alacaklı olduğu borcun ödenmediği kanaati ile takip tarihi itibari ile kur bilgileri gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Mahkememiz bu kararı, davacı vekilinin talebi ile istinaf incelemesine tabi tutulmuş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2019/1590 E. 2022/57 K. Sayılı 01/02/2022 tarihli kararı ile incelenen mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Yeniden mahkememiz esasına kaydedilen dava dosyasında yargılama devam edilmiş, davacı vekili mahkememiz 16/05/2022 tarihli celsesinde dava konusuna ilişkin ilgili icra dosyasının feragat ile kapandığını, dosyanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, davalı vekili de yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/10-1350 Esas 2013/1740 Karar sayılı Kararı, yine 2013/10-1860 Esas ve 2015/1451 Karar sayılı Kararında “Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir.Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. ” konusuz kalma hallerinin sayıldığı, davacı tarafça açılan davanın , ilgili icra dosyasının feragatle kapanması neticesinde konusuz kaldığı dikkate alınarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 3.010,93 TL’den mahsubu ile artan 2.930,23 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.