Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/304 E. 2022/217 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/304
KARAR NO : 2022/217

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N…. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N…
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2020/7809 esas sayılı dosyasında takip başlattığını, yapılan takibin usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, davalı tarafın böyle bir borcunun bulunmadığını, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında 13/11/2019 tarihinde noter tarafından temlik alındığını, alacağın tamamının 43.181,63 TL noterden devrolunduğunu, sözleşmede belirtilen senetteki borcun 12.750,00 Tlsinin dosya alacağı ödendiği zaman verileceğini, bu sürenini sözleşmede de belirtildiğini, söz konusu sözleşmede belirtilen 43.181,63 Tl tutarındaki borcun tamamının ödenmdiği için bu senedin icra takibine koyulmasının usulsüz ve hükümsüz olduğunu, ileride telafisi imkansız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için öncelikle ve ivedilikle teminatsız veya uygun görülecek bir teminat karşılığında Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2020/7809 esas sayılı dosyasında takibin tedbiren durdurulmasına, vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın ilk önce 09/12/2020 tarihinde Bursa 9. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/635 Esas dosyası ile takibin iptali davası açtığından derdestlik ve kesin hüküm ilişkisi sebebiile menfi tespit davasının açılmasında hukuki yarar olmadığını, davanın tarafları aynı olduğunu, iddia ve savunma sebepleri değişmediklerini, dava sebebi aynı olduğunu, her iki dava arasında dava konusu bakımından farklılık bulunmadığını, takibin iptali davası, menfi tespitten daha kapsamlı bir talebi içermekte olup, takibi durdurup iptal ettirdiği için menfi tespit davası açmasında korunmaya değer güncel bir hukuki yarar olmadığını, takibin iptali davası reddedilmiş olup, kesin hüküm olarak menfi tespit davasının görülmesine engel olan olumsuz dava şartını oluşturduğunu, aynı dava daha önceden açılmış ve görülmekte iken menfi tespit davası açıldığını, daha sonra takibin iptali davası kesin hükme bağlanarak reddedildiğini, derdestlik ve kesin hüküm HMK 114/1-I VE İ gereği olumsuz dava şartı olup, hakim tarafından resen dikkate alınarak davanın reddi gerektiğini, İİK 72/3 gereği; takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurlması mümkün olmadığını, işbu sebeple ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca davacı taraf mahkmenizce istenilen teminatları icra dosyasına yatırmadığını, icra dosyasına yatırılan paraların tarafımıza ödenmesini talep ettiklerini, işbu dosyaya konu kambiyo senedinin arakasında yazılan yazılar asla bir teminat senedi mahiyeti taşımadığını, senedin arkasındaki yazılar tasil edilen meblağı yazmakta olup kambiyo senedinin vasfına halel getirecek bir ibare içermediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2020/7809 sayılı icra takip dosyası, Bursa CBS 2020/4993 soruşturma sayılı dosyası, tahsil bildirim talebi, feragat dilekçesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hukuki niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı … mahkememiz 03/03/2022 duruşmadaki beyanında; “ben davamdan vazgeçiyorum, feragat ediyorum, bu dilekçe içeriğinde belirttiğim hususlar konular doğrudur, dava konusu kambiyo senedi arkasında yazılı yazılar asla bir teminat senedi mahiyeti taşımamaktadır, Bursa 6. İcra MD.nün dosyası ile Bursa 8. İcra Md.nün dosyası arasında hiçbir ilişki yoktur,dosya içerisinde bana gösterdiğiniz kambiyo senedinin vade tarihi ve bir kısımları boş olan bononun altında yazılı bir sayfa halindeki belgedeki imza bana aittir ancak bu yazılar bana ait değildir, ben sonradan gelip bu belgeyi imzaladım, Musallim Arıkan’dan hayvan aldım, borçlu oldum, bu borcu ödemeyemedim, bunun karşılığında da bu bono düzenlendi, ben bonoya sadece imza attım, içeriğini ben doldurmadım, bu bonoyu Musallim Arıkan’a verdim, ödeyemediğim borç karşılığında Halil İbrahim Arıkan’da kefil olarak bonoyu imzaladı,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’ nın 307, 309, 310, 311. Maddelerine göre ” Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” davacının dilekçesinin yasaya uygun olarak feragat beyanı olduğu ve tek taraflı davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğinde bulunduğundan mahkemeye ulaştığında hukuki sonuç doğurmaktadır. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğinden ön inceleme aşamasında, davacı asilin açıkça beyanda bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Diğer yandan davacı tarafından bizatihi teminat yatırılarak davalı alacaklının alacağa kavuşmasının engellenmediği, kötü niyetli olduğunun sabit olmadığından davalı lehine kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Kararın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının feragatın ilk celseden sonra vuku bulması sebebiyle 2/3′ ü olan 53,80 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT 6. Maddesine göre feragatin ön inceleme tutanağından önce olduğundan belirlenen 2.550 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK’nın 341 ve 345. Maddeleri gereği kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere, Türk Milleti adına dosya üzerinden karar verildi. 04/03/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.