Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/279 E. 2022/998 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/279 Esas – 2022/998
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/279
KARAR NO : 2022/998

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereğince ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline geldiğini, bu hükme göre müvekkil ve davalı arasındaki uyuşmazlık sebebiyle tarafımızca arabulucuya başvurulduğunu, Bursa Arabuluculuk Bürosuna 2021/2160 dosya numarasına kayıtlı olarak arabuluculuk süreci başlamış, ancak 02/09/2021 tarihinde “ANLAŞAMAMA” ile son bulduğunu, davalı, her ne kadar Bursa İcra Müdürlükleri ve Bursa Mahkemelerinin yetkisine itiraz etmiş, İnegöl İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkili odluğundan bahsetmiş ise de; taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi gereğince; müvekkil şirket tarafından taahhüt edilen mal teslimi gerçekleştirilmiş, işbu satıma karşılık davalı tarafından taahhüt edilen ödeme yapılmadığını, dava konusu borç, vadesinde ödenmemiş olup niteliği itibariyle para borcu olduğunu, dolayısıyla para borçları, ifa zamanında alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceğinden götürülecek borç niteliğinde olup alacaklının yerleşim yeri yetkili olduğunu, müvekkil şirketin faaliyet adresi Bursa olup Bursa İcra Müdürlükleri ve Mahkemeleri yetkili olduğunu, T.C. Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin Esas: 2020/10280 Karar: 2021/9516 ve 05.10.2021 tarihli kararında “İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.”, T.C. Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin Esas: 2021/4280 Karar: 2021/8477 ve 15.09.2021 tarihli kararında “Davanın dayanağı icra takibine konu para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır. Davada ise davacının ikametgahı Nazilli olduğu ve icra takibinin Nazilli’de başlatıldığı anlaşılmaktadır.” denilerek bu husus açıkça ifade edildiğini, bu nedenle davalı/borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili ile davalı/borçlu arasında mal alım-satımına dayalı ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişkiye istinaden BORÇLU … TEKSTİL-BİLAL ÇEPNİ’nin müvekkil şirkete 5.851,12-USD cari hesap bakiyesinden kaynaklanan borcu bulunduğunu, borçlu şirket ile müvekkil şirket arasındaki süregelen ticari ilişki boyunca müvekkil şirket tarafından e-faturalar ve imzalı e-irsaliyeler düzenlenerek borçlu firmaya GİB sistemi üzerinden gönderildiğini, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın düzenlemesi gereği şirketler arası faturaların, artık doğrudan GİB sistemi üzerinden E-fatura şeklinde gönderilmesi zorunlu olup faturanın düzenlenmesi ile birlikte işbu fatura karşı tarafın sistemine ve Vergi Dairesinin ekranına düşmekte ve kaydedildiğini, müvekkili tarafından davalı/borçlu adına düzenlenen fatura, E-Arşiv fatura olup sistem üzerinden davalıya gönderildiğini, işbu faturalara yasal süresi içerisinde davalı tarafından herhangi bir şekilde itiraz edilmemiş fatura içeriği kabul edildiğini, aynı şekilde davalı/borçlu firmanın müvekkile kestiği iade faturaları ile satış faturaları da müvekkil şirket kayıtlarına işlendiğini, müvekkil tarafından borçluya kesilen, bunun yanı sıra borçlunun da müvekkile kestiği e-faturalardan görüleceği üzere 29/06/2021’i itibariyle Cari hesap dökümündeki müvekkil alacağının varlığı sabit olduğunu, yine dilekçemiz ekinde sunulu ıslak imzalı E-irsaliyelerden de görüldüğü üzere; borçlu firmaya fatura edilen ürünler, 16 R7215 plakalı araç ile …, …, , 16 AC … plakalı araç ile ……………….., isimli personeller tarafından borçluya teslim edildiğini, borçlu şirket tarafından müvekkil şirkete kısmi ödemeler yapılmış ise de; borçlu şirketin asıl alacak bakımından cari hesap bakiyesi 5.851,12-USD olup borçlu şirket tarafından müvekkil şirkete kesilen iade faturaları ve yapılan ödemeler de dilekçemiz ekinde sunulan cari hesap ekstresine işlendiğini, bu husus, bahse konu faturaların karşı taraf ticari defterlerinde de işlenmiş olduğunu gösterdiğini aynı zamanda güncel cari hesap bakiyesi olan esas tutar 5.851,12-USD olup bu meblağ tarafımızca talep edilen rakam ile de birebir örtüştüğünü, Bursa 13. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, davalı/borçlu tarafından 19.08.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile “Bursa 13. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyası kapsamında herhangi bir borcu bulunmadığı” gerekçesi ile itiraz edilmiştir. Davalı/borçlunun itirazı neticesinde icra takibi durduğunu, ancak davalı/borçlu tarafından sunulan işbu itiraz dilekçesinde herhangi bir ödeme belgesi yahut somut bir gerekçe gösterilmediğini, bu nedenlerle davalıya satılan mal/emtia teslim edilmiş, işbu mal/emtiaya karşılık düzenlenen faturalar GİB sistemi üzerinden davalıya gönderilmiş, yasal süresi içerisinde davalı tarafından işbu faturalara herhangi bir şekilde itiraz edilmemiş, faturalar kabul edildiğini, bu sebeple yalnızca davalı/borçlunun soyut ve genel itirazlardan ibaret beyanlarına itibar edilmesi mümkün olmadığını, fatura ve sevk irsaliyeleri ile yargılama esnasında incelenecek olan ticari defter ve bağlı kayıtlardan, taraflara ait BA-BS formlarının celp edilerek incelenmesi halinde işbu kayıtlardan müvekkil şirketin davalıdan alacaklı olduğu açıkça ispatlanacağını, bu nedenlerle davalı/borçlu icra takibine itirazında haksız olup müvekkil şirketin haklı alacağını bertaraf etmeye çalıştığını, davalı/borçlu kötü niyetli olarak ve müvekkilin alacağını bertaraf etmek amacıyla icra takibine itiraz etmiş olduğundan davalı/borçlu aleyhine işbu haksız itirazı nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından açılan davanın hak kaybına sebebiyet vermemek adına açılan davaya karşı hak düşürücü süre itirazında ve zamanaşımı yönünden itirazlarını bulunduğunu, icra takibinde takip çıkış rakamı 5.970,91-USD olarak gösterilmiş; dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında ise rakam belirtilmeksizin itirazın iptali talep edildiğinden; bu talebin itiraza konu miktarın tamamına yönelik olduğu gözetilerek harca esas değerin davacı tarafa ikmal ettirilmesini talep ettiklerini, icra takibinde, “29.06.2021 tarihi itibariyle cari hesap alacağı – 5.851,12-usd” takip sebebi olarak gösterilmişken; itirazın iptali davası açılırken takip sebebinde yer verilmeyen birden fazla faturaya dayanılması mümkün olmadığını, zira alacaklı, takip sebebiyle sıkı sıkıya bağlı olduğunu, keza taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığından, cari hesap alacağı doğması da imkânsz olduğunu, zira cari hesap sözleşmesinin yazılı olması TTK 87 gerekli olduğunu, taraflar arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, bilindiği üzere, TTK 87 uyarınca cari hesap sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olması şart olduğunu, itirazın iptali davasında davacı, takip sebebi ile sıkı sıkıya bağlı olduğunu, başka bir ifade ile takipte dayanmadığı başka belgelere dayanamaz. “…İtirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2017/ 19-2076 Karar: 2020 / 117 Karar Tarihi: 11.02.2020, bu kapsamda, davaya konu Bursa 13. İcra Müdürlüğü 21/… E. Sayılı dosyadaki ödeme emrinde;”29.06.2021 tarihi itibariyle cari hesap alacağı-5.851,12-USD” gösterilmiş iken; eldeki dava dilekçesinin ekindeki faturalar incelendiğinde farklı bedeller ve farklı tarihlerde düzenlenen birden fazla faturaya dayanılması, Takip talebinin yahut ödeme emrinin ekinde muavin defter kayıtlarının sunulmadığı, Taraflar arasında TTK 87’de öngörülen yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı gözetildiğinde cari hesap alacağının doğamayacağı gözetildiğinde, takip sebebiyle sıkı sıkıya bağlı olan alacaklıca açılan ve iddiayı genişleteceği mahiyetteki eldeki itirazın iptali davası reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi de bulunmadığını, bilindiği üzere cari hesap sözleşmesinin yazılı olması geçerlilik şartı olduğunu, uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikle konu ile ilgili kavramların ve yasal düzenlemelerin incelenmesinde fayda bulunduğunu, davanın salt bu nedenle reddini talep ettiklerini, davacı tarafça, e-fatura düzenlenerek GİB aracılığı ile müvekkile gönderildiği, müvekkil davalıca fatura içeriğine itiraz edilmediği bu nedenle alacaklı olduklarını ileri sürmüş iseler de; faturaya konu mallar müvekkile teslim edilmediğinden müvekkil davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bilindiği üzere, fatura tek başına alacaklı olmak için yeterli olmadığını, faturaya konu malların faturanın muhatabına teslim edilmesi gerektiğini, Yargıtay içtihatlarına göre bu teslim yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, davanın harca esas değerinin tanıkla ispat sınırının üzerinde olması sebebiyle davacı tarafça dayanılan tanık deliline muvafakat etmediklerini, davacının dava dilekçesine ilave ettiği mali evraklar; mail vasıtasıyla gönderdiği hesap hareketi evrakı ile çeliştiğini, Borcu kabul etmemekle birlikte, davacı, kendisine ait “[email protected]” mail adresiden müvekkile gönderdiği hesap ekstresinde 35.371,75-TL alacaklı görünürken; başlatılan icra takibi ve eldeki davanın 5.851,12-USD üzerinden konu edildiği gözetildiğinde davacının kendi kayıtları içerisinde ciddi bir çelişki içerisinde olduğu görüleceğini, ekte söz konusu mail çıktısını ve ekinde gelen cari hareket evrakını sunduklarını, faturalar türk lirası üzerinden düzenlenmişken amerikan doları üzerinden icra takibi yapılması ve alacağa konu edilmesi usulsüz olduğunu, Borcu kabul etmemek ve faturaya konu malların müvekkile teslim edilmediğine dair itirazımızı tekrar etmek kaydıyla, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi ödemelerin yabancı para olarak ifa edileceğine dair herhangi bir kayıt da mevcut olmadığını, bu kapsamda, cari hesap hareketlerinde görünen ödemeler, ödeme gününde davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt öne sürülmeden alınan ödemelerden olduğunu, bu nedenle de ödeme tarihindeki kur üzerinden dikkate alınması gerektiğini, Yine borcu kabul etmemek ve faturaya konu malların müvekkile teslim edilmediğine dair itirazımızı terkrar etmek kaydıyla, davacının hesap yöntemi de hatalı olduğunu, zira davacı USD üzerinden hesap yapmakta, türk lirası ödemelerini ise ödeme tarihindeki kur üzerinden USD’ye çevirmeden mahsup edildiğini, bu kabul hatalı olduğunu, Yerleşik Yargıtay kararları da TCMB döviz satış kurunun dikkate alınması yönünde olduğunu, takibe konu alacak likit olmadığından icra ve inkâr tazminatı talebinin reddi gerektiğini, takip kötüniyetli yapıldığından, davacının %100 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra takip dosyası, fatura, irsaliye, cari hesap ekstreleri, e-faturalar, BA-BS formları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 17/08/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 19/08/2021 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında tarafların ticari defterleri talep edilmiş, ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Ayhan Aydın’ın 08/07/2022 tarihli raporunda özetle: Davalı firmanın 2021 yılı (yevmiye) defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, Davalının 2021 yılında Bilanço usulü defter tuttuğu, davalının 2021 yılı Ne Satışlarının 5.450.072,64 TL olduğu, DAVALININ TACİR olduğu, SGK İnegöl Müdürlüğü’nün cevap yazılarına göre; davalının 2020 yılı Sigortalı çalışanının Semra Esen olduğu, 2021 yılı 5. ve 6.aylarda sigortalı çalışanının Gülsüm Güneş olduğu, Davacı şirketin 2021 yılı (yevmiye) defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, Davacı ve davalı arasında mal hizmet alımı ile ilgili yazılı bir sözleşme olmadığı, tarafların açık hesap çalışmış olduğu, taraflar arasında 07.01.2021-29.06.2021 tarihleri arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, Davacı tarafından, davalı tarafa düzenlenen faturalarda ödenecek Tutarın USD olarak belirtildiği, faturaların USD olarak düzenlenmiş olduğu, davacının alacağının USD olduğu, Davacı tarafından düzenlenen faturalarda USD kurunun TCMB döviz satış kurunun kullanıldığı, Davacı tarafından, davalı tarafa düzenlenen faturaların ve davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen faturaların ve davalı tarafından, davacı tarafa yapılan tüm ödemelerin her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacı tarafın, davalı taraftan 5.993,15 USD alacaklı olduğu, Davacı tarafından 5.851,12 USD asıl alacak takibi yapılmış olduğu, Davacı tarafından, davalı tarafa borcun ödenmesi için gönderilmiş yazılı bir ihtarın olmadığı, (işlemiş faizin olmadığı), Yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanacağı mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava , davacı tarafça ,davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talebine ilişkindir. SMMM bilirkişi Ayhan Aydın tarafından her iki tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 08/07/2022 tarihli raporda özetle; davalının 2021 yılı (yevmiye) defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davalının 2021 yılında Bilanço usulü defter tuttuğu, davalının 2021 yılı net satışlarının 5.450.072,64 TL olduğu, davalının tacir olduğu, davacı şirketin 2021 yılı (yevmiye) defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davacı ve davalı arasında mal hizmet alımı ile ilgili yazılı bir sözleşme olmadığı, tarafların açık hesap çalışmış olduğu, taraflar arasında 07.01.2021-29.06.2021 tarihleri arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, Davacı tarafından, davalı tarafa düzenlenen faturalarda ödenecek tutarın USD olarak belirtildiği, faturaların USD olarak düzenlenmiş olduğu, davacının alacağının USD olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturalarda USD kurunun TCMB döviz satış kurunun kullanıldığı, davacı tarafından, davalı tarafa düzenlenen faturaların ve davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen faturaların ve davalı tarafından, davacı tarafa yapılan tüm ödemelerin her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacı tarafın, davalı taraftan 5.993,15 USD alacaklı olduğu, Davacı tarafından 5.851,12 USD asıl alacak takibi yapılmış olduğunun beyan edildiği, SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli,ayrıntılı olarak açıklanmış,raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak ve her iki tarafın ticari defter ve bağlı kayıtlarının birbirini doğruladığı göz önünde bulundurularak davanın kabulüne; buna göre davalının Bursa 13. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 5.851,12 USD asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının USD cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB’nin efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı olarak devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 10.125,83 TL (takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜNE; buna göre davalının Bursa 13. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 5.851,12 USD asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının USD cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB’nin efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı olarak DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 10.125,83 TL (takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.545,42 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.128,03 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.417,39 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.250,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 73,00 TL olmak üzere toplam 1.323,00 TL yargılama gideri ile 1.128,03 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.531,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 11.353,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2022

Katip 182779
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 182779
¸E-imzalıdır.