Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/265 E. 2023/706 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/265 Esas
KARAR NO : 2023/706

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16242-42860-.] UETS
DAVALI : … – … …

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespitenfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, davalı şirket ile mobilya koltuk alımı konusunda sözlü olarak anlaşıldığını yapılan anlaşma neticesinde müvekkil, davalı şirketten ürün olarak 4 takım mobilya alımı konusunda anlaştıklarını davalı şirket 2 tane koltuk takımını kullanılamayacak derecede defolu olarak göndermiş, geri kalan ürünleri ise tüm girişmelerimize rağmen göndermediğini müvekkili söz konusu koltuk takımlarının geleceğini hesap ederek, koltukları satmış ancak bu koltuk takımlarınını müşterisine teslim edemeyerek hem maddi hem de manevi olarak zor duruma düşmüş, ticari itibari zedelendiğini davalı aleyhine açtığımız menfi tespit davamızın KABULÜNE davalı ile yapılan sözlü sözleşme dolayısıyla belirlenen yükümlülüklerinin davalı tarafından kasten ve hiçbir surette getirilmemiş olması sebebiyle , davacı müvekkilin davalı lehine akbank toroslar mersin şubesine ait z0408452 seri nolu keşidecisi …, hamili ceuc koltuk ve mobilya sanayi tic. ltd. şti. olan 28.02.2022 vade tarihli 27.750 tl bedelli çek karşılığında davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine ve davaya konu çekin iptaline dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkilimin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olması, çekin vadesinin çok yakın bir tarih olması gözetilerek dava konusu çekin, teminatsız ya da sayın mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararın kesinleşmesine kadar, davaya konu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine , fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış olduğumuz zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvvekile verilmesine, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulune uygun davetiye tebliğine rağmen savunmada bulunmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların beyanı, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun 72. Maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Davacı, Akbank Toroslar Mersin Şubesine ait Z0408452 seri nolu keşidecisinin davacı,, hamilin davalı olduğu 28.02.2022 vade tarihli 27.750 tl bedelli çek davalı ile aralarında bulunan sözlü anlaşma kapsamında koltuk alımı karşılığında avans çeki olarak davalıya verdiğini ileri sürmüştür. Davalı savunmada bulunmayarak davacının bütün iddialarını inkar etmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları kapsamında öncelikle dava konusu çek sebebiyle açılan menfi tespit davasında, ispat yükünün hangi tarafta olduğunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava, çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup davacı, davalıya avans çeki verdiğini ancak bunların karşılığında dört adet koltuktan iki adedinin teslim edilmediğinden ve iki adedinin ise ayıplı olduğundan borçlu olmadığını iddia etmiştir. Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiği konusunda karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden davacının iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Dolayısıyla davacının dava konusu çekin avans çeki olduğunu mallar karşılığında verildiği, teslim edilen iki adet koltuğun ayıplı olduğunun yazılı ve usulune uygun deliller ile ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7961 Esas ve 2017/5343 Karar, 2015/3167 Esas ve 2015/16759 Karar, 2014/17834 Esas ve 2015/4830 Karar, 2013/10474 Esas ve 2013/14031, Karar, 2013/5500 Esas ve 2013/8662 Karar sayılı kararlarında vurgulandığı üzere)
Taraflar arasında ticari defterlerin incelenmesi için süre verilmesine rağmen süresi içinde ticari defterlerin ibraz edilmediğinden inceleme yapılmamıştır.
Davacı tarafa ileri sürdüğü ayıplı olduğu belirtilen iki adet koltuğun muhafaza edilip edilmediği satılıp satılmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş olmasına rağmen beyanda bulunmamıştır.
Davacı vekiline yemin delilinin kullanılması için süre verilmiş süresi içinde yemin metni ibraz edilmediğinden yemin delilinden vazgeçilmiştir.
O halde toplanan delillerden yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, taraflar arasında koltuk alım satımına ilişkin kurulan ticari ilişkide 4 adet koltuktan 2 adedin teslim edilmemesi 2 adetin ise ayıplı olmasına dayalı verilen çekin koltuk alım satım karşılığında verilip verilmediği avans olup olmadığı, avans olarak verilmiş ise malların teslim edilmemesi ve ayıplı olması sebebiyle çeki bedelsiz kalıp kalmadığının uyuşmazlık noktası olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu çeki davalı ile aralarında bulunan sözlü anlaşma kapsamında koltuk alım satımı karşılığında çekin avans verildiğinin yukarıda açıklandığı üzere davacının yazılı ve kesin delillerle ispat yükü altında olup davacı tarafından dava konusu çekin miktarı itibariyle HMK’ nın 200. Maddesi gereği tanık dinlenilemeyeceğinden ve yazılı ve kesin delillerde sunulmadığı yine watsapp görüşme kayıtlarında davalının açıkça dava konusu çekin dört adet koltuk alım satımına dair anlaşma kurulduğuna ilişkin ikrarın olmadığı anlaşılmakla dava konusu çekin mal karşılığında avans çeki olarak verildiğinin davacı tarafından ispat edilemediğinden davanın sübut bulmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 473,91 TL ile bakiye fazla kalan 294,01 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden itibaren ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023

Katip …

¸e-imzalıdır.

Hakim …

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.