Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/226 E. 2022/1182 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/226 Esas
KARAR NO : 2022/1182

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16414-14569-48920] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16001-00965-16986] UETS

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili Teşekkül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ilgili kuruluşlarından biri olup, bir İktisadi Devlet Teşekkülü olduğunu, müvekkil Teşekkülün kuruluş gayesi, elektrik enerjisini üretmek ve satışını yapmaktır. Bu husus Ana Statünün 1. Maddesinde yer aldığını, İktisadi Devlet Teşekkülü olması nedeniyle 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi bulunan müvekkil, asıl işi olan elektrik üretmenin dışında herhangi bir mal ya da hizmet alımına ya da yapım işine ihtiyacı olması halinde, bunları 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu çerçevesinde ihale yoluyla değişik firmalardan temin ettiğini, müvekkil idare EÜAŞ (Mülga SEAŞ-Bursa Linyitleri İşletmesi Müessese Müdürlüğü) yukarıda unvan ve adresleri belirtilen firmalar ile arasında hizmet alım sözleşmesi mevcut olduğunu, muhatap bu firma işçilerinden … adı geçen şirketlerde iş akdiyle çalıştığını, dava dışı işçi … adı geçen firmaca iş akdinin sonlanması nedeniyle Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatı ile ) nde açtığı ” Alacak Davası – İşçi İşveren İlişkisinden Kaynaklanan ” dava, aynı Mahkemenin 28.12.2016 tarih, 2015/435 E. 2016/1196 K. sayılı kararı ile hükme bağlanmış ve dava konusu edilen işçilik alacakları müvekkil İdareden tahsiline karar verildiğini, Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısını belirttiğimiz kararı … vekili tarafından Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/2225 E. sayılı icra dosyası ile takibe koymuş; müvekkil İdarece icra dosyasına, 17.11.2017 tarihinde 15.190,93 TL ödeme yapıldığını, bunun üzerine Müvekkil Teşekkül adına Orhaneli Asliye Hukuk (Tic.) Mahkemesi’nin 2020/448 E. Sayılı dosyasıyla 14.345,96 TL’nin tahsili için davalı Files İnş. Şirketine dava açıldığını, dosyada alınan bilirkişi raporunda 844,97 TL’den Asma Temizlik şirketinin sorumlu olduğu anlaşıldığını, işbu nedenle davanın Orhaneli Asliye Hukuk (Tic.) Mahkemesi’nin 2020/448 E. Sayılı dosyasındaki raporun dosyamız arasına alınmasını talep ettiklerini, işbu rapora doğrultusunda dava açılmış olup davamızın ek dava olarak kabulü gerektiğini, Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/2225 E. sayılı icra dosyasına ödenen bakiye 844,97-TL’nin Teşekkülümüze ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf rücuan alacak davası açmış olup bilindiği üzere söz konusu davanın dinlenebilmesi için davanın BK 82 düzenlenen 2 yıllık süre içerisinde açılması gerektiğini, dava dilekçesi ekinde sunulması gereken ek belgeler sunulmadığı ve tarafımıza tebliğ edilmediği için ödemenin hangi tarihte yapıldığı tarafımızdan bilinmemektedir. Bu nedenle söz konusu ödemenin hangi tarihte yapıldığının Mahkemece resen tespiti ile 2 yıllık süre geçmiş ise davanın esasına girilmeksizin öncelikle zamanaşımından reddine karar verilmesini talep ettiklerini, yine aynı şekilde taraflar arasındaki süreli hizmet sözleşmesinin işverenler arasındaki devir ilişkisi olarak yorumlanması durumunda da BK 202 maddesi gereğince 2 yıllık hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu, davacının dayanak gösterdiği mahkeme ilamında müvekkil şirket taraf olmayıp, dava dışı işçi tarafından müvekkil şirkete izafe edilmiş bir dava olmadığını, bu nedenle işçinin işini yaptığı kişi davacı olup müvekkil şirketten işçilik alacaklarının talep edilmesi söz konusu olamayacağını, müvekkil şirket ile davacı arasında ihale yolu ile alınmış bir hizmet sözleşmesi bulunmakta olup, bu sözleşme süreli olduğunu, bu nedenle taraflar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi söz konusu olmadığını, dava dışı işçi sürekli ve aralıksız davacı kurumun işini yapan, emir talimatı davacı kurumdan alan, sosyal hakları davacı kurum tarafından düzenlenen bir kişi olduğunu, alt işveren asıl işveren ilişkilerinde dahi Yüksek Mahkeme sorumluluk oranlarını yarı yarıya paylaştırmıştır. Bu nedenle davacının tüm zararını müvekkil şirketten talep etmesi mümkün olmadığını, davacı müvekkilin taraf olmadığı bir dava ve icra dosyasında yargılama masrafları, vekalet ücretleri ve icra masraflarından sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, hizmet alımları sözleşmesi, hizmet işleri genel şartnamesi, dava dışı işçinin işe giriş ve çıkış bildirgeleri, Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/448 esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava , dava dışı işçiye davacı asıl işveren tarafından işçilik haklarından kaynaklanan tazminat ve alacaklar sebebiyle ödemenin rücuen alt işveren olan davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalının zamanaşımı def-i yönünden ön inceleme duruşmasında değerlendirildiği ve TBK 73. Maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
4857 Sayılı İş Yasasının 2.mad 6. Fıkrasına göre davacı idare asıl işveren , davalı yükleniciler ise alt işverendir. İşçinin yasal hak ve tazminatlarından işverenler müteselsilen sorumludur. Bu sorumluluk işçi haklarından dolayı sadece işçiye karşıdır. Davalı idarenin sorumluluğu yasadan doğmaktadır. Davacı iş sahibi ile yükleniciler arasındaki ilişki iş mevzuatından doğmamakta olup ihale sözleşmesinden doğmaktadır. Ve Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirme yapılması gerekmektedir. Tarafların sorumluluğu ihale sözleşmelerinde belirlenmiştir.
Taraflar arasında imzası inkar edilmeyen Hizmet Alım Tip Sözleşmesi’nin ve sözleşmenin eki olan genel şartnamenin 6.bölümündeki hükümler dikkate alındığında işçiye ödenen her türlü tazminattan dolayı alt işverenin sorumlu olduğu , işçiye karşı olan İş Kanunu ve diğer yasalardan kaynaklanan tüm mesuliyetin alt işverene ait olduğu belirtilmiştir.
Dava dışı işçiye idarenin yapmış olduğu ödemeden bu manada alt işveren olan davalılar sorumludur. Sorumluluk miktarının ne oranda olacağı konusu davamızın çözümlenecek olan sorunlarından birisidir. Davacı ile davalılar arasındaki sözleşmelerde davalıların sorumluluğunun çalıştırmış olduğu işçinin çalışma süresi ile sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Davalı şirketlerin kendi nezdinde işçiye çalıştırmadığı dönemler için sorumluluğunun kabul edilmesi hakkaniyete uygun düşmeyecektir.
Taraflar arasındaki ihale ve sözleşmeler kapsamında Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/448 Esas sayılı dosyasında rapor düzenlenmek amacıyla dosya iş hukuku konusunda uzman hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir.
Düzenlenen 24/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda, dava dışı işçinin davalı firmada 11/04/2011 ile 09/12/2011 tarihleri arasında 243 gün çalıştığı ve davalının son iş veren olmadığından ihbar, yıllık izin ücretinden sorumlu olmadığı, yemek ücreti yönünden çalıştığı süre kadar sorumlu olup 844,97 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, düzenlenen raporun kanaat verici olduğundan bu rapora itibar edilmiştir. Bu itibarla davacının davalıdan 844,97 TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 17/11/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile 844,97 TL rücuen tazminat alacağının 17/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 65,00 TL yargılama gideri ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 145,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 844,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafında yokluğunda uyuşmazlık miktarının 2022 yılı itibariyle 8000 TL kesinlik sınırı altında oldğu hmk 341. Maddesi uyarınca kesni olmak üzerer karar verildi verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.