Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/189 E. 2022/245 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/189 Esas – 2022/245
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/189
KARAR NO : 2022/245

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tapuda Bursa ili Nilüfer İlçesi Ataevler Mh. 4784 Ada 6 Parsel Zemin Kat 3 No’lu Bölümü kayıtlı olan ancak kira sözleşmesinde Barış Mah. olarak gösterilen konutu, 01.11.2016 yılında … isimli kat malikinin temsilcisi olan … ve mal sahibi emlakçısı … nezdinde kiralamış olduğunu, mal sahibi Kütahya’da ikamet ettiğinden kiralama işlemi kendisinin emlakçısı olan … (….. Emlak) ve temsilcisi olduğunu iddia eden Davalı … nezdinde gerçekleştirildiğini, müvekkilide mal sahibi …’un mülkünün temsilcilisi olduğunu belirten davalı … ile de bu esnada yani sözleşme imza edilirken tanıştığını, sözleşmeyi de asıl mal sahibinin imzalayıp bıraktığını düşünen müvekkili ise, işbu dava açıldıktan sonra, …’ya ait imzayı görünce aslında sözleşmeyi de davalının imzaladığı anlamış olduğunu, sözleşme imza edilirken, dava dışı emlakçı …, kira sözleşmesinin garantisi olarak senet imza ettirdiklerini, bunun bir prosedür olduğunu, müvekkile senede imza atması gerektiğini üstünü kendisi dolduracağını, kiraların ödenmesi durumunda hiçbir şey olmayacağını, birkaç kirayı ödemesi durumunda da yırtıp atacağını söyleyince, müvekkilim emlakçının yaşına, mesleki deneyimine güvenip, daha önce senetli böyle bir işlem yapmadığı için de eksik hukuki bilgisiyle boş senedi imzalamış olduğunu, müvekkili önceki evinden çıktığı ve acele şekilde bir eve girmesi gerektiğinden arada emlakçı olduğu için detaylı şekilde sorgulamamış ve evi üstü doldurulmamış senete imza atarak kiralamış olduğunu, müvekkili ilk 1 ay kirayı davalı …’ya elden nakit ödediğini, devamında davalının kendisine yaklaşımına yönelik bazı hal ve hareketlerinden dolayı oldukça rahatsız olduğunu, bunun üzerine müvekkili, şehir dışında yaşayan mal sahibi …’u telefonla aradığını, mümkünse bu kira ödemelerini bildireceği bir banka hesabından yapmak istediğini, mal sahibi de sorun olmayacağını söyleyerek 2. ay ve sonrasındaki ödemeleri banka hesabı üzerinden yaptığını, sonrasında da 04.09.2021 tarihinde evi boşaltma kararı aldığını, evi boşaltma esnasında mal sahibiyle konuştuğunu, karşılıklı herhangi bir borç alacak kalmadığı için de sözleşmeyi sona erdirdiklerini, müvekkilinin işbu dava konusu olay gününe kadar daha önce bir bono imzalamış olmadığı için, olası risklerinden de bilgi sahibi olmadığını, dava konusu olan Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2021/12469 Esas sayılı dosyasından Örnek:10 ödeme emri 04.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, senedin sonradan davalı tarafından kötü niyetli olarak doldurulmuş olduğunu, dava konusu senetteki yazıların müvekkilin eli yazısı olmadığını, sonradan doldurulduğunun anlaşılacağını, bu nedenlerle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve masrafların davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğu, yasal süresi içerisinde davalının cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Davacı vekilinin 04/03/2022 tarihli dilekçesi ile dava konusu icra takibinden davalı – alacaklının feragat etmesi sebebiyle, açtıkları davanın konusuz kaldığı beyanlarını içerir dilekçe sunmuş olduğu anlaşıldı.
Diğer yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1350 Esas ve 2013/1740 Karar sayılı Kararı, yine 2013/10-1860 Esas ve 2015/1451 Karar sayılı Kararında “Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. ” konusuz kalma hallerinin sayıldığı ve dava konusu hakkın davacıya ödenmesi ile davanın konusuz kalabileceği vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 331. Maddesine göre: Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
O halde toplanan delillerden yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, davacı vekilinin 04/03/2022 tarihli dilekçesi ile dava konusu icra takibinden davalı – alacaklının feragat etmesi sebebiyle, açtıkları davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 140,89 TL’den mahsubu ile bakiye 60,19 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair,dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip 182779
¸

Hakim 194065
¸

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 182779
¸E-imzalıdır.