Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/165 E. 2022/1162 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/165
KARAR NO : 2022/1162
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – T.C.N…. – …
2- … – T.C.N…. – …
3- … – T.C.N…. – …
4- … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalıların maliki ve Karayolları ZMMS sigortacısı bulundukları 06 AY … plakalı aracın Bursada 15/10/2015 günü gece 03:00’de 16 … 16 plakalı araca arkadan çarparak müvekkillerinden 13/10/1990 doğumlu …’ün ölümüne sebep olduğunu, aynı zamanda davalı … şirketinin Karayolları ZMMS sigortacısı bulunduğu 16 … 16 plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, davalı sürücü …’ın 2918 sayılı KTK’nun 56/1c maddesine göre yakın takip kuralını ihlal ettiği, ölenin ilk çarpma noktasından 49 mt sonra içinde bulunduğu 16 … 16 plakalı araçtan düştüğü, aracın bu noktan 48 m sonra durduğu, bu noktadan 45 mt sonraısnda davalı aracının durduğu, Bursa CBSnin 2015/69656 soruşturma nolu dosyasından alınan Bilirkişi Kemal Erener’in düzenlediği kusur raporuna göre davalı sürücü …’ın kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, kazanın oluş şekli ve kazadan sonra araçların büyük oranda hasar görmüş olması karşısında davalı …’ın yüksek hızla 16 … 16 plakalı araca kendi aracı ile arkadan çarpmış olması dikkate alındığında kazada tamamen kusurlu olduğunu, ölümlü trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı HMKnun 107 maddesi uyarınca belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından şimdilik anne için 1000 TL, baba için 1000 TL olmak üzere toplam 2000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı anne için 50.000 Tl, davacı baba için 50.000 TL, davacı kardeşlerden … için 20.000 TL ve davacı diğer kardeş Nagihan Türkman için 20.000 Tl olmak üzere toplam 140.000 TL manevi tazminatın 15/10/2015 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 06 AY 879 plakalı arac malik sürücüsü davalı … ve aracın ZMMS sigortacısından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu kazada müvekkilinin tamamen kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, davaya konu kazanın davacının vekilinin belirtmiş olduğu şekilde cereyan etmediğini, kaza tarihinde 15/10/2015 tarihinde müvekkilinin kendi sevk ve idaresindeki 06 AY … plakalı aracın Nilüfer Doğanköy mevkiinde orta şeritte seyir halendiyken yolun sağ şeridinden 16 … 16 plakalı siyah renkli Tofaş marka aracın müvekkilinin bulunduğu şeride aniden sinyal vermeden ve kontrolsüz bir şekilde çıkması sebebiyle söz konusu kaza meydana geldiğini, bu halde 16 … 16 plakalı aracın müvekkilinin aracının önüne aniden kontrolsüz bir şekilde çıkması sonucu kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin soruşturma dosyası kapsamında olayı samimi bir şekilde anlatmış olup, bu hususun ceza yargılamasında toplanacak deliller ve maddi vakıaların tam olarak tespiti akabinde ortaya çıkacağını, 16 … 16 plakalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı hususlarına değinilmediğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde 16 … 16 plakalı araç sürücüsü …’nın kusuru bulunmadığını, kazaya karışan 16 … 16 plakalı araçta alkol şişelerinin bulunduğunu, mezkur kazanın meydana geldiği saatin 02:30 olduğunu, …’ya ait adli rapora bakıldığında ise alkol durumunun tespit edildiği saatin 06:30 olduğunu, olayın oluş şekli ve kusur durumları ceza yargılaması sonucunda tespit edileceğini, mezkur kazada müteveffanın müterafik kusuru olması durumu muhtemel olduğunu, müteveffanın emniyet kemeri takmamış olduğu ve çarpmanın etkisi ile ileri sürüklenmiş olabileceği ihtimali olduğunu, müteveffanın ölüm sebebinin henüz net bir şekilde tespit edilmediğini, dava konusu kazada kaçınılmazlık olgusunun irdelenmesi gerektiğini, dava konusu edilen tazminat miktarları müvekkili müzayaka altına sokacak nitelikte olduğunu, bu hususunda mahkemece gözetilmesi gerektiğini, davacı vekilinin manevi tazminat taleplerinin fahiş miktarda olduğunu, manevi tazminat taleplerini kabul anlamına gelmemek üzere öncelikli olarak kusur durumlarını esas alınarak müteveffanın içinde bulunduğu araç sürücüsünün kusuru veya müterafik kusur durumları dikkate alınarak manevi tazminat miktarı takdir edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: 06 AY … plaka sayılı aracın davalı nezdinde 07/05/2015-2016 tarih aralığında geçerli 100109297 nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, 16 … 16 plaka sayılı aracın davalı nezdinde 02/09/2015-2016 tarih aralığında geçerli 105600768 nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçelerde yer alan azami limitin ölen şahıs başına 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, tazminatın poliçe kapsamında olmadığını, davacıların başvuruları nedeni ile açılan hasar dosyasında eksik evrakların tamamlanmadığını, kusur oranlarının ATK tarafından belirlenmesinin gerektiğini, müteveffa nüfus kaydının incelemesi gerektiğini, kazalının emniyet kemeri takmamasının müterafik kusur olduğunu ve değerlendirilmesi gerektiğini, dava tarihinden faiz talep edebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/539 esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, hizmet cetveli, keşif, bilirkişi raporu, ATK raporu, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği mahalde bir trafik bilirkişisi eşliğinde 08/06/2017 tarihinde keşif yapılmıştır.
Trafikçi bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 15/08/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı sürücü …’ın dava konusu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK’nun 84. maddesinde yer alan sürücülere ait asli kusurlardan 84/1-d arkadan çarpma kuralını ihlal ettiği, arkadan çarpmış olduğu araçta yolcu olarak bulunan …’ün ölümünde %75 oranında kusurlu olduğu, maktül …’ün sürücü …’nın sevk ve idaresindeki aracın ön koltuğunda emniyet kemeri takmayarak KTK’nun 78. maddesi ve aynı kanuna bağlı Yönetmeliğin 150. maddesini ihlal ettiği, dolayısıyla kendisinin ölümüyle sonuçlanan dava konusu kazada %25 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nın dava konusu kazanın oluşumunda herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediği dolayısıyla atfi kabil kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Dava konusu trafik kazasında tarafların kusurlarının oransal olarak tespiti amacıyla dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından mahkememize gönderilen bilirkişi raporunda özetle: Sürücü … sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında far ışığı altındaki görüş alanını kontrol altında bulundurarak müteyakkız seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip önünde aynı istikamette seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki araca arkadan tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında gerisinden aynı istikametten gelen sürücü … sevk ve idaresindeki aracın kendi aracına arkadan çarptığı kazanın oluşumunda atfı kabil kusuru bulunmadığını, müteveffa yolcu … yolcu olarak sürücü … sevk ve idaresindeki araçta bulunduğu sırada emniyet kemeri takmayıp kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla kendi ölümüyle neticelenen kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, sürücü …’ın %85 (yüzde seksenbeş)oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nın kusursuz olduğu, müteveffa yolcu …’ün %15 (yüzde onbeş)oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı konusunda rapor düzenlenmek üzere dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 28/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Hesaplanan toplam destek zararlarının poliçe limiti olan 290.000 TL’yi aşmadığını, dosyada mevcut bir kısım kusur raporlarında davacılar desteğine kaza sırasında yolcu olarak bulunduğu araç içinde emniyet kemeri takmadığı belirtilerek izafe edilen kusur nedeni ile indirim yapılıp yapılmayacağının takdirinde olduğu, hesaplamaların bilinen son asgari ücret olan 2019 yılı asgari ücreti üzerinden yapıldığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 31/05/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 2.000 TL olarak talep etmiş olduğu maddi tazminat miktarını 70.127,73 TL arttırarak toplam 72.127,73 TL olarak ıslah etmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacıların mirasçısı ve desteği müteveffa …’ ün’ ın yolcu, dava dışı …’ nın sürücüsü olduğu 16 … 16 plakalı araç ile davalıların sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 06 AY … plakalı araç arasında 15/10/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/539 Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporları, mahkememizce yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen kusur raporu ve kusur raporlarına itiraz üzerine düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 31/10/2018 tarihli kusur raporunun gerekçeli denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan 31/10/2018 tarihli rapordaki maddi bulgulara itibar edilerek, davalı sürücü …’ ın araçla önünde seyri sırasında far ışığı altında görüş alanını kontrol altında bulundurmaması, aynı istikamette önünde giden araca arkadan tedbirsizce çarpması sebebiyle %100 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü Erca Adalı’ nın kusursuz olduğu sabit olup her ne kadar davacıların desteği … için kusur belirlenmiş ise de emniyet kemeri takmamanın zararın artması niteliğinde olup müterafik kusur olarak değerlendirilebileceğinden bilirkişi raporlarının … hakkındaki kusur belirlenmesine itibar edilmeyerek davacının kusurlu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın kusurlu olmadığı, çocuklarının vefatı ile fiilen, sürekli ve düzenli bir şekilde bakan veya ona bakması kuvvetle muhtemel olan çocukları ile desteklik ilişkisi olduğu ve aktüer bilirkişinin 28/03/2019 tarihli gerekçeli denetime açık, hüküm kurmaya elverişli raporu ile davacı … için 69.377,53 TL destekten yoksun kalma zararı olduğu, davacı … için 62.594,18 TL destekten yoksun kalma zararı olduğu anlaşılmakla bu miktarlara itibar etmek gerekmiştir.
Diğer yandan davalı tarafından davacıların destek yönünden emniyet kemeri takmaması yönelik müterafik kusur indirimi yapılmasına dair savunmada bulunulmuş olup düzenlenen bilirkişi raporları, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/539 Esas sayılı dosyasında düzenlenen rapor, sürücü sanık … Adalının beyanı ile destek …’ ün emniyet kemerinin takılı olmadığı ve kendi can güvenliğini tehlikeye düşürerek zararın artmasına neden olduğundan %20 oranında müterafik kusur uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında sonuç olarak, davacı anne … için 69.377,53 TL ve davacı baba … için 62.594,18 TL destekten yoksun kalma zararından, davacının emniyet kemeri takmaması sebebiyle %20 oranı müteraffik kusur indirimi yapılarak, davacı anne için 69.377,53 %20 indirim sonucunda, 55.502,02 TL destekten yoksun kalma tazminatından, davalı … şirketinin ödediği raporda güncelleştirilen 32.882,57 TL’ nin mahsubu ile davacı anne için 22.619,45 TL destekten yoksun kalma alacağının olduğu, davacı baba için 62.594,18 TL’ nin %20 indirim sonucunda 50.075,34 TL destekten yoksun kalma tazminatından, davalı … şirketinin ödediği raporda güncelleştirilen 26.961,41TL’ nin mahsubu ile davacı baba için 23.113,93 TL destekten yoksun kalma alacağının olduğu ve davalı … şirketinin başvuru tarihi tebliğ tarihini içerir belge sunulmadığından ödeme tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğundan 28/01/2016 tarihi itibariyle yasal faiz işletilerek, davalı sürücü … yönünden kaza tarihi itibariyle alacağın muaccel olduğundan kaza tarihi itibariyle faiz işletilerek destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kısmen kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin manevi tazminat talebi yönünden değerledirildiğinde, bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut durumda, meydana gelen trafik kazası sonucu muris- destek Sefa Öztürk’ ün ölümü ile sonuçlanan olayda, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla davacı anne … için 40.000 TL ve davacı baba … için 40.000 TL manevi tazminat, davacı kardeşi … için 30.000,00 TL manevi tazminatı, davacı kardeşi Nagihan Türkman (Özgür) için 30.000,00 TL manevi tazminatından, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek v %20 oranında emniyet kemeri takılmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi uygulanarak manevi tazminat talebinin davalı sürücü … yönünden kısmen kabulune karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davalı lehine %20 oranında takdiri indirim uygulanması sebebiyle uygulanan indirimlerle ilgili davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmeyerek( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/15267 Esas ve 2019/6393 Karar sayılı Kararında da vurgulandığı üzerine) davanın kısmen kabulune dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Mahkememiz kararının taraf vekillerince İstinaf edilmesi üzerine; Bursa BAM 5. Hukuk Dairesi’nin 22/12/2021 tarih, 2021/425 esas, 2021/707 karar sayılı ilamı ile; “6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle ayrı ayrı kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf talebinin ayrı ayrı nun KABULÜ ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2019 tarih ve 2015/1684 – 2019/1519 sayılı kararının KALDIRILMASINA, Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,” gerekçesi ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, BAM bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya önceki aktüer bilirkişiye tevdi edilerek Bursa BAM 13 HD kararı doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: …’ün vefat tarihi olan 15.10.2015 itibariyle ve gelirinin asgari ücretin 1,119 katı olduğunun kabulü ile yapılan hesaplamalarla davacılar toplam destek zararları aşağıda yer alan özet tabloda gösterildiği, ¸ olduğu, hesaplanan toplam destek zararlarının poliçe limiti olan 290.000. TL.’nı aşmadığı, dosyada mevcut bir kısım kusur raporlarında, davacılar desteğine kaza sırasında yolcu olarak bulunduğu araç içinde emniyet kemeri takmadığı belirtilerek izafe edilen kusur nedeni ile indirim yapılıp yapılmayacağının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Hesaplamaların muhtemel ömürler TRH 2010 yaşam tabloları doğrultusunda yeniden belirlenerek, usuli kazanılmış hak gereğince kök raporda esas alınan bilinen son asgari ücret dönemi olan 2019 asgari ücret üzerinden yapıldığı mütalaa edilmiştir.
Davacılar vekili tarafından 10/10/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davalı …Ş den maddi tazminata yönelik davadan feragat ettiğini, davalı … yönünden yapılan ödemelerle davanın konusuz kaldığını ikrar etmiştir.
Davacı tarafından davalı …Ş ye yönelik açılan maddi tazminat davası yönünden dosyada:
6100 sayılı HMK’ nın 307, 309, 310, 311. Maddelerine göre ” Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” davacı vekilinin feragat beyanının yasaya uygun olarak feragat beyanı olduğu, vekilin vekaletnamede yetkili olduğu ve feragat beyanının tek taraflı davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğinde bulunduğundan mahkemeye ulaştığında hukuki sonuç doğurmaktadır. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğinden tahkikat aşamasında beyanda bulunduğu anlaşılmakla davacı tarafından davalı …Ş ye yönelik açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalı …’ a yönelik açılan maddi tazminat davası yönünden dosyada:
Davacı tarafından açıkça ikrar edildiği üzere dava tarihinden sonra ödemenin yapıldığı borcun kalmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1350 Esas ve 2013/1740 Karar sayılı Kararı, yine 2013/10-1860 Esas ve 2015/1451 Karar sayılı Kararında “Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. ” konusuz kalma hallerinin sayıldığı ve dava konusu hakkın davacıya ödenmesi ile davanın konusuz kalabileceği vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’ nın 331. Maddesine göre :Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
Bu durumda trafik kazasından kaynaklanan davacının maddi tazminat talebine konu borcun diğer davalı sigortacı tarafından ödendiği anlaşılmakla dava konusu hakkın ödeme ile konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yargılama giderleri yönünden ise davada tarafların haklılık durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir Bu itibarla davacılar vekili tarafından ıslah dilekçesi ile davacı anne … için 35.494,96 TL, davacı baba … için 34.632,77 TL ile toplam 70.127,73 TL talep etmiştir.
Dava konusu trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatında, istinaf İlamı doğrultusunda düzenlenen aktüer bilirkişinin 18/06/2022 tarihli raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek davacı anne …’ ın 50.452,38 TL, davacı baba … için 34.452,22 TL destek zararı olmak üzere toplam 84.904,6‬ TL olduğu anlaşılmakla davacıların dava açmakta haklı olduğundan davacılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden istinaf ilamı doğrultusunda meydana gelen trafik kazası sonucu muris- destek Sefa Öztürk’ ün ölümü ile sonuçlanan olayda, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla davacı anne … için 40.000 TL ve davacı baba … için 40.000 TL manevi tazminat, davacı kardeşi … için 30.000,00 TL manevi tazminatı, davacı kardeşi Nagihan Türkman (Özgür) için 30.000,00 TL manevi tazminatından, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek ve %20 oranında emniyet kemeri takılmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi uygulanarak, davacı … için 32.000,00 TL, davacı … için 32.000,00 TL, davacı … için taleple bağlı kalınarak 20.000,00 TL, davalı … Türkman (Özgür) için taleple bağlı kalınarak 20.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulune ve davalı sürücü … yönünden davanın kısmen kabulune karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,
A-Davacı tarafından davalı …Ş yönünden açılan davanın feragat sebebiyle reddine,
B-Davacı tarafından davalı … ‘a yönelik açılan destekten yoksun kalma tazminatı yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
C-Davacı … için 32.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan kaza tarihi olan 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
D-Davacı … için 32.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan kaza tarihi olan 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
E-Davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan kaza tarihi olan 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
F-Davalı … Türkman (Özgür) için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan kaza tarihi olan 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
G-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.104,24 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 485,01 TL ile 239,52 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 724,53 TL’nin mahsubu bakiye 6.379,71 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’ tan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; bilirkişi gideri 800,00 TL, keşif harcı 206,30 TL, keşif araç ücreti 225,00 TL, ATK rapor ücreti 314,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 405,30 tl olmak üzere toplam 1.950,60 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; bilirkişi gideri 300,00 TL, tebligat ve posta masrafı 102,00 TL olmak üzere toplam 2.352,60 TL’den davanın kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.723,03 TL yargılama gideri ve peşin alınan 485,01 TL ile 239,52 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.447,56 TL yargılama giderinin davalı …’ tan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan; tebligat ve posta masrafı 72,30 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan; 19,27 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
5- Destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğundan ve yargılama sırasında kendilerinin vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen davacı … için 9.200 TL maktu vekalet ücreti, davacı … için 9.200 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 18.400,00 Tl vekalet ücretinin davalı …’ tan alınarak, davacılara verilmesine,
6-Destekten yoksun kalma tazminat talebini yönünden davalı …Ş’nin vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacıların vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden ayrıca davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğundan AAÜT’ye 13 ve 10. Maddelerine göre belirlenen davacı … için 9.200,00 TL vekalet ücreti, davacı … için 9.200,00 TL vekalet ücreti, davacı … için 9.200,00 TL vekalet ücreti, davacı … Türkmen için 9.200,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 36.800,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ tan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı …’ın vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminatın reddi yönünden AAÜT’ye 13. ve 10/2. Maddesine göre belirlenen davacılar … ve … yönünden 9.200,00’er TL olmak üzere 18.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.