Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/139 E. 2022/481 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/139 Esas – 2022/481
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/139
KARAR NO : 2022/481

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 16 … 68 plakalı aracının davalı sigorta şirketinden kasko poliçesi ile sigortalı iken 06.01.2021 tarihinde çalınması sonucunda zarar bedelinin tazmini için davalı aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulduğunu, yapılan başvuru sonucunda açılan dosyada çalınan araç rayiç bedelinin 154.000 TL olduğu belirlendiğini, %20 mütefarik kusur indirimi yapılmış ve zararın 123.200 TL olduğu tespit edildiğini, ancak başvuru anında kısmi alacak talep edilmiş olup talebin ıslah edilmemesi nedeni ile 2021.43672 E, 2021/97788 K sayılı Hakem Kararı ile 20.000 TL üzerinden hüküm kurulduğunu, talebin ıslah edilmemesi nedeni ile bakiye kalan müvekkilin alacağı için Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2021/6643 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu borçtan haberdar olasına rağmen kötüniyetli olarak borca itiraz etmiştir ve takip durduğunu, uyuşmazlığa ilişkin olarak Bursa Arabuluculuk Bürosu 2021/50799 Büro Dosya No ve 2021/1361 Başvuru No ile arabuluculuğa başvurulmuş olup görüşme sonucunda anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, davalı borçlu tahkim yargılaması neticesinde bilirkişi raporundan ve karardan haberdar olup bakiye borcu bulunduğunu bilerek kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğinden itirazın iptali ile alacağın %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava; sigortalı olan tüketicinin müvekkil şirkete aralarındaki mün’akid poliçeden kaynaklı bir dava olması sebebiyle mevcut Yargıtay içtihatları uyarınca huzurdaki davada tüketici mahkemeleri görevli olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf , 04.01.2021 tarihinde evlerinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, bu olayda evden 16-…-68 plakalı aracına ait anahtar ve ruhsatının da çalındığını, bu olaydan 2 gün sonra evin önündeki otoparktan 16-…-68 plakalı aracının da çalındığını belirterek uğramış olduğu zararın müvekkil şirket nezdindeki Kasko Sigorta Poliçesinden tazminat talep etmekte olup, davacının talepleri haksız ve yersiz olmakla poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu, dava konusu 16 … 68 plakalı vasıta müvekkil şirkete 27.12.2020-27.12.2021 tarihleri arasında 63433152 numaralı “Kara Araçları Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğunu, dava konusu zarar, kasko sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olduğundan müvekkil şirketin başvuran sigortalıya karşı herhangi bir sorumluluğu olmadığını, sigortalının hasar sonrası müvekkil şirkete müracaatı sonrasında 10222100026 numaralı hasar dosyası açılmış ve yapılan araştırma sonucunda dava konusu hasarın poliçe teminat kapsamında olmadığı tespit edildiğini, yine davacı yanın %20 icra inkar tazminatı talebi de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sigorta tazminatı likit bir alacak olmayıp varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kasko sigorta poliçesi, hakem heyeti kararı, Bursa CBS 2021/2682 nolu soruşturma dosyası, Bursa 30. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/62 esas sayılı dosyası, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2021/6643 sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından 05/08/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 09/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” hükmü bulunmaktadır. Kanun’un tanım başlıklı 3. maddesinin (1) bendi, “Sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (k) bendi, “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (1) bendi “Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklindedir. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde ise kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı adına kayıtlı 16 … 68 plakalı aracın kendi kasko poliçesinden kaynaklı Sigorta Tahkim Komisyonu kararında belirlenen bakiye tutarın tahsili amacıyla davalı sigorta şirketi aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkindir. Her ne kadar işbu dava dosyası Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla açılmış ise de emsal mahiyette İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 2019/1404 Esas 2021/1022 Karar sayılı ilamında ve Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin 2019/1627 Esas 2021/543 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davacının hukuksal koruma teminatı talebinin dayanağının davalı sigorta şirketi ile arasındaki Kara Araçları Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesine ilişkin olduğu, davacının aracının hususi/özel nitelikte olduğu, taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu dikkate alınarak davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Tüketici Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/04/2022

Katip 182779
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 182779
¸E-imzalıdır.