Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1294 E. 2023/371 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1294 Esas
KARAR NO : 2023/371
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – B
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin ev sahibi olabilmek adına 13/11/2000 tarihinde davalı kooperatiften bitişik nizam F-7 numaralı tapusuz daireyi kaba inşaatı bitmiş vaziyette 35.000 Alman Markı karşılığı satın aldığını,müvekkiline satılan dairenin kooperatif üyelerine teslim edilen dairelerden farklı olarak kaba inşaat halinde müvekkiline satıldığını,kapılar,kapı eşikleri,fayanslar ve tüm iç inşaat kısmı olarak adlandırılan ince işçiliğin müvekkili tarafından yapıldığını,bu hususunda satış sözleşmesinde hüküm altına alındığını,müvekkilinin kooperatif ortaklığına girmek için herhangi bir talebi olmamasına ve dolayıısyla kooperatif yönetimi tarafından müvekkilinin ortaklığa kabulüyle ilgili herhangi bir karar almasının mümkün olmamasına rağmen 23/01/2010 tarihinden itibaren yapılan genel kurul toplantılarında müvekkilinn hazirun cetvellerinde gösterildiğini,kooperatif ortaklığında gösterildiğinden habersiz olan müvekkilinin elbette ki hiçbir toplantıya katılmadığını,bu toplantılarda karara bağlanan üyelik aidatlarının da bugüne kadar müvekkilinden hiç talep edilmediğini,kooperatifin daireleri tamamlanmasının üstünden uzun yıllar geçmesine rağmen halen üyelerin ve diğer mal sahiplerinin tapularının verilmediğini,06/06/2013 tarihinde 2002 – 2012 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısı düzenlendiğini,hazirun cetvelinde müvekkili dahil 47 ortak görünürken toplantıya katılan 19 üyenin oyuyla söz konusu giderleri için ek ödemelere karar verildiğini,KK’nın 52.maddesine göre ortaklara ağır ödemeler yüklenebilmesi için 34 üyenin rızası gerektiğini,bu haliyle de söz konusu ödemelerin usulsüz olarak toplandığını belirterek,müvekkilinin davalı kooperatife üye olmadığının ortaya çıkması ve ait borçlarından sorumlu olmadığının tespitini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle;dosyada mevcut davacı vekilinin de sunduğu üzere davacıya kooperatifçe Bursa 10.Noterliği’nin 28/01/2014 tarih 3748 yevmiye nolu ihtarname ile Koop.Kan.27,ana sözleşmenin 14.maddesi gereği aidat borçlarının ödenmesi için 1.ihtarname gönderildiğini,Bursa 10.Noterliği’nin 10/03/2014 tarih,9766 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de Koop.Kan.27.ve ana sözleşmenin 14.vd.gereği aidat borçlarının ödenmesi için 2.ihtarname gönderildiğini ve Bursa 10.Noterliği’nin 22/04/2014 tarih 15463 yevmiye numaralı ihtarname ile de kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına karar verildiğinin davacıya bildirildiğini,davacının kooperatif üyeliğinden çıkarıldığına göre,eldeki davayı açmakta hukuki yararı kalmadığını,davacının talebinin çıkarılma kararına itiraza ilişkin bir dava olmayıp,tam tersi kooperatif üyeliğinin olmadığını ve borcu olmadığına ilişkin olduğunu,bu nednele koopratif üyelğinden çıkarıldığına göre ve bu çıkarılma kararının da kesinleştiğinden,kooperatif üyesi olmadığına ilişkin talebin hukuki yarardan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,hukuki niteliği itibariyle davacının davalı kooperatife aidat borcunun olmadığı hususunda açılan menfi tespit davası istemine ilişkindir.
Davalı vekili 15.12.2014 tarihli oturumda;davacının müvekkili kooperatifte ortak olmadığını ve bu nedenle davacının kooperatife aidat borcununda olamayacağını,davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını beyan etmiştir.
Davada halli gereken mesele davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olup olmadığı hususudur.
Davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen Bursa 10.Noterliği’nin 10/03/2014 tarih,9766 yevmiye numaralı,Bursa 10.Noterliği’nin 10/03/2014 tarih,9766 yevmiye numaralı ve Bursa 10.Noterliği’nin 22/04/2014 tarih 15463 yevmiye numaralı ihtarnameleri ile ihtarnamelerde belirtilen aidat borçlarını ödemesi aksi halde icra katibi yapılıp,üyelikten ihraç edileceği ihtar edilmiştir.İhtarname içeriğine göre davacı aleyhine hem icra hemde dava yoluna başvurulacağı belirtilerek hukuki anlamda tehdit edilmiştir.Bu durumda davacının davalı kooperatif üyesi olmadığının ve aidat borcunun bulunmadığının tespitini istemekte hukuki yararı vardır.
Davalı vekilinin duruşmadaki davacının kooperatif üyesi olmadığı ve aidat borcunun bulunmadığı beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz bu kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş olup, istinaf incelemesine tabi tutulan mahkememiz kararı kaldırılmış, dava dosyamız yeniden esasa alınmıştır.
Yargılama devam ederken, davacı vekilinin 30/03/2023 havale tarihli feragat dilekçesinde; davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili tarafından 30/03/2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat nedeniyle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’ nın 307, 309, 310, 311. Maddelerine göre ” Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” davacının dilekçesinin yasaya uygun olarak feragat beyanı olduğu ve tek taraflı davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğinde bulunduğundan mahkemeye ulaştığında hukuki sonuç doğurmaktadır. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğinden tahkikat aşamasında beyanda bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Kararın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının feragatın ilk celseden sonra vuku bulması sebebiyle 2/3′ ü olan 119,9 TL’den peşin alınan 88,15 TL, mahsubu ile bakiye 31,75 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK’ nın 341 ve 345. Maddeleri gereği kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere, Türk Milleti adına dosya üzerinden karar verildi. 31/03/2023

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.