Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1285 E. 2023/275 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1285 Esas
KARAR NO : 2023/275

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … – … Mah. Gül Sk. No:4 Gül İş Merkezi K:1 D:4 Osmangazi/ BURSA
Av. … – .. … Mah. Gül Sk. No:4 Gül İş Merkezi K:1 D:1-4 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – Koreşehitleri Cd. No:43 D:8 Çimen Apt. Zincirlikuyu Şişli/ İSTANBUL
DAVALI : 2- … – …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2014
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı … Ltd.Şti arasında 15/02/2014 günü demir satış sözleşmesi imzalandığını,sözleşme ile 180 ton demirin 252.000,00.-TL’ye satılmasının kararlaştırıldığını,müvekkili şirketin daha önceki alışverişlerinden kalan bakiye borcu olan 23.000,00.-TL dikkate alınarak 275.000,00.-TL ödenmesinin kararlaştırıldığını,kararlaştırılan 275.000,00.-TL’nin 175.000,00.-TL’si nakit,geri kalan 100.000,00.-TL ise 5 ay eşit taksitlere bölünerek çek ile ödenmesini tarafların kabul ettiğini,taraflar arasında düzenlenen15/02/2014 tarihli sözleşmenin 16.maddesinde peşin verilen 175.000,00.-TL dışında 20/03/2014, 20/04/2014, 20/05/2014, 20/06/2014, 20/07/2014 tarihli her biri 20.000,00.-TL bedelli çeklerle ödenmesinin kabul edildiğini,peşin olarak kararlaştırılan 175.000,00.-TL’nin davalı şirketin hesabına EFT edildiğini,ancak sözleşmenin tarafları anlaşarak çekleri tarihlerinin 31/03/2014, 30/04/2014, 20/06/2014 ve 20/07/2014 tarihli her biri 20.000,00.-TL bedelli çeklerle ödenmesinin kabul edildiğini,davalı … Ltd.Şti yetkilisi Ramazan Sivri’ye 10/02/2014 tarihli 0039 numaralı tediye makbuzu ile Türkiye Finans Kurumu A.Ş Nilüfer Şubesi’nde bulunan 6775777 hesap numaralı hesaba ait toplamda 100.000,00.-TL bedelli 5 adet çekin müvekkili şirket tarafından teslim edildiğini,… Ltd.Şti’ye verilen çeklerden 31/03/2014 tarihli ve 30/04/2014 tarihli çeklerin ödendiğini,ancak davalı şirketin bugüne kadar yükümlendiği 180 ton demiri göndermediğini ve teslim etmediğini,davalı … Ltd.Şti yetkililerinin benzer sözleşme yaptığı müteahhit firmalara taahhüt ettiği demirleri gönderemeyerek iflas ederek 10 Mayıs 2014 tarihi itibari ile kayıplara karıştığını,pek çok inşaat firmasını mağdur ettiğini,haklarında bu şekilde bedelsiz çekler nedeni ile pek çok davalar açıldığını,müvekkili şirket tarafından keşide edilen 31/05/2014,30/06/2014,31/07/2014 tarihli çeklerin …ye devir edildiğinin öğrenildiğini,faktoring sözleşmesi alacağın temliki hükümlerini içeren karma tipli bir sözleşme olduğunu,satış sözleşmesinden kaynaklanan defilerin TBK’nın 188.maddesi uyarınca temellük eden Faktoring firmalarına karşı ileri sürülebileceğini belirterek,davanın kabulü ile müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı …vekili duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle;6361 sayılı yasanın 9/3.maddesine göre davacının,çeke dayalı kişisel def’ilerini müvekkili şirkete karşı ileri süremeyeceğini,6311 sayılı Finansal Kiralama,Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3.maddesinde düzenleme olduğunu,dava konusu edilen uyuşmazlık göz önüne alındığında,davacının diğer davalı ile demir – alım satımına yönelik bir anlaşma yaptığını ve bu anlaşma çerçevesinde dava konusu çekleri düzenleyerek diğer davalıya verdiğini,diğer davalının da ekonomik sıkıntıya girerek yükümlülüklerini yerine getiremediğinin anlaşıldığını,yasa hükmüde dikkate alındığında müvekkilinin taraflar arasındaki ilişkilere dayanan def’ilere muhatap olamayacağının açık olduğunu,ileri sürülen def’ilerin,tarafların ticari ilişkilerinden kaynaklandığını,bu nedenle müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın 6361 sayılı yasanın 9/3.maddesine göre usulden reddine,esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … Ltd.Şti’ye usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen,bu davalı davaya cevap vermemiştir,ancak mahkememizin 31/03/2015 tarihli oturumunda dinlenen davalı şirket yetkili Ramazan Sivri beyanında;davalı şirketin yetkilisi olduğunu,gösterilen Demir Satış Sözleşmesi,Tahsilat Tediye Makbuzundaki imzaların kendisine ait olduğunu,bu çekleri sözleşme karşılığı ön ödeme olarak aldıklarını,ihtiyaç olduğundan bankaya verdiklerini,ancak daha sonra malların sevkini yapamadıklarını,sözleşme tarihinden sonra herhangi bir fatura düzenlenmediğini,davalı … şirketine çekleri verirken eski tarihli daha önce verilen faturaları verdiklerini beyan etmiştir
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,hukuki niteliği itibariyle dava konusu çeklerden dolayı,davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti için açılan menfi tespit davası istemine ilişkindir.
Davalı … Factoring A.Ş tarafından sunulan 08.12.2014 tarhli dilekçe de dava konusu çekleri davacıdan tahsil ettiklerini bildirmiştir.
Davalı şirket yetkilisi Ramazan Sivri 31.03.2015 tarihli duruşmadaki beyanında; dava konusu çekleri,taraflar arasındaki Demir Satış Sözleşmesindeki demir siparişi karşılığında davacıdan ön ödeme olarak aldıklarını, ancak taahhüt ettikleri demiri teslim edemediklerini, buna rağmen bu çekleri eski tarihli fatura ile diğer davalı … Factoring A.Ş’ye devrettiklerini beyan ettiğinden, davalının bu kabul beyanı doğrultusunda bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Diğer davalı yönünden ise,davalı şirketin factoring şirketi olması ve 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi uyarınca çeke dayalı kişisel defiilerin factoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceği,factoring şirketlerinin ancak kötü niyetli olarak iktisaplarından sorumlu tutulacağı hükmü gözönüne alınarak ve davacının da davalı şirketin kötü niyetli iktisap ettiğini ispatlayamamıştır.Ayrıca davalı factoring şirketi dava konusu çekleri 28.11.2013, 22.11.2013 ve 16.11.2013 tarihli faturalara karşılığında ve factoring sözleşmesi ile aldığından, yapılan factoring işlemi yasaya uygun olup,davacının bu yöndeki itirazlarıda yerinde görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 19 HD’nin 05/04/2016 tarih ve 2015/12419 esas 2016/5915 karar sayılı ilamı ile “…. Uyuşmazlığın çözümünde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 ve 9/3 maddesi hükümlerinin tartışılması gerekmektedir. Anılan Yasanın 9/2 maddesine göre; ” faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.” Aynı Yasanın 9/3 maddesinde ise; ”Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.”Somut olayda, dava konusu edilen çeklerde davacı keşideci, davalı … … Ltd. Şti. lehdar, … ise lehdarın cirosu ile çeklere hamil olan tüzel kişi olup, alacağın mal satışı ile ilişkili olduğu ekli faturalarla tevsik edilmiş olduğundan ve çekleri ciro eden … … Ltd. Şti. ile temlik alan … arasında faktoring sözleşmesi bulunduğundan 6361 sayılı Yasanın 9/2. maddesine uygun bir faktoring işlemi gerçekleştirildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Yurtiçi faktoringde, faktoring işleminin üçlü bir ilişki olduğu doktrinde ve Yargıtay uygulamasında tartışmasız kabul edilmektedir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.11.2010 tarih, 2010/19-488 E, 2010/557 K. sayılı kararında da faktoring işleminin müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu açıkça belirtilmiştir. Faktoring işleminin tarafları yönünden alacağın devri hükümlerinin uygulanacağı da sözü edilen Yargıtay içtihadında ve Yargıtay’ın bu konudaki istikrarlı içtihatlarında vurgulanmıştır. Daha açık bir anlatımla faktoring işleminin tarafları olan müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu arasındaki ilişkiler açısından 6361 sayılı Kanun’un 9/2 ve buna bağlı olarak 6098 sayılı TBK’nın 188/1. maddeleri hükmünün uygulanması gerekmektedir. 6098 sayılı TBK’nun 188/1 maddesine göre, ”Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Somut olayda, davalı …. Ltd. Şti. dava konusu çekler karşılığında davacıya mal teslim edemediğini açıkça kabul etmiş ve böylece çeklerin karşılıksız kaldığı mahkemece de kabul edilmiştir. Önceki alacaklı, aleyhindeki hükmü temyiz etmemiş ve böylece davacının önceki alacaklı … Ltd. Şti.’ne bu çeklerden dolayı borçlu olmadığı hususu kesinleşmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 188/1. maddesi uyarınca, borçlu bu savunmasını temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir.
6361 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi hükmü, faktoring işleminin yukarıda belirtilen tarafları dışındaki kambiyo borçluları bakımından uygulanacak bir hükümdür. Somut olayda ise, taraflar faktoring işleminin içinde yer aldıklarından ve faktoring işleminin tarafları dışında kalan sırf kambiyo borçlusu durumunda herhangi bir kişi mevcut olmadığından olayda 6361 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi hükmünün uygulanabilirliği bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davanın davalı … şirketi bakımından da kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozularak iade edilmiştir.
Mahkememizce yeniden esasa kaydı yapılmış, Yargıtay 19 HD’nin 05/04/2016 tarih ve 2015/12419 esas 2016/5915 karar sayılı ilamı yasaya aykırı bulunduğundan, önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir
6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 göre; ” faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.” Aynı Yasanın 9/3 maddesinde ise; ”Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklindedir.
Yüksek yargıtay bozma ilamında, TBK 181.maddesindeki “borçlu devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları,devralana karşı da ileri sürebilir” şeklindeki yasal düzenleme gerekçe gösterilerek, davalı … Ltd Şti’nin satım konusu malları davacıya teslim etmediğini kabul etmesi nedeniyle,davacının bu davalıya karşı olan savunmasını temlik alan davalı factoring şirketine karşı da ileri sürebileceğini belirterek kararımızı bozmuştur.
Davalı factoring şirketi 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak dava konusu çekleri ciro yoluyla almıştır.Aynı yasanın 9/3 maddesi uyarınca ise ancak kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise defiler factoring şirketine karşı ileri sürülebilir. Somut olayda davacının böyle bir iddiası olmadığı gibi bu yönde bir delilde ileri sürmemiştir.
6361 sayılı yasa TBK’dan sonraki tarihli, özel yasa olup ,genel yasa statüsünde olan TBK’nun bu kanuna aykırı hükümleri uygulanamaz.Kanunlar arasında aykırılıklar olması halinde özel yasa uygulanmalıdır.
Ve 6361 sayılı yasanın 9/2 ve 9/3 maddeleri uyarınca davalı factoring şirketi kambiyo evrakı sayılan çekleri aldığından ve davacı ile diğer davalı arasındaki defiler davalı factoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceğinden (factoring şirketinin kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmemiştir) bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Bunun aksinin kabulü halinde,kanunla kurulmuş bir finans kurumu olan factoring şirketleri alacaklı ve borçlunun işbirliği yapmak suretiyle aşırı zararlara uğratılabilecek ve bu kurumlar iflasa sürüklenebilecektir.Kanun koyucunun bunu önlemek için 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesini getirdiği kabul edilmelidir.
Davalı … Demir…Ltd Şti yetkilisi ise,dava konusu çeklerin demir siparişi karşılığında alındığı ve taahhüt ettikleri demirleri teslim edemediklerini belirtmesi nedeniyle bu davalı hakkındaki davanın kabulune karar verilerek önceki kararda ısrar edilmiştir.
Davacı vekili tarafından direnme kararına karşı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna temyiz yoluna başvurmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/(19)11-259 E., 2022/426 K. karar sayılı 30.03.2022 tarihli kararında ” davacı dava konusu çeklerin keşidecisi, davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti. lehdar, davalı …Ş. ise çekin hamili durumundadır. Davacı, söz konusu çekleri davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti. ile yapılan demir alım-satım sözleşmesi kapsamında anılan şirkete teslim etmiş ancak sözleşmeye konu demirler davalı tarafından davacıya teslim edilmemiştir. Davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti., davacıdan aldığı çekleri eski tarihli faturaları sunarak diğer davalı … şirketine ciro ederek vermiştir.
30. Davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti., yargılama sırasında dava konusu çekler karşılığında davacıya mal teslim etmediğini kabul etmiş ve çeklerin karşılıksız kaldığı mahkemece de kabul edilmiştir. Davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ilk karar temyiz edilmediğinden davacının … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye bu çeklerden dolayı borçlu olmadığı hususu kesinleşmiştir. Bu durumda davacı keşideci, TBK’nın 188/1. maddesi uyarınca, malların kendisine teslim edilmediği ve çekler nedeniyle borçlu olmadığı yönündeki savunmasını temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir.
31. Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesi, faktoring işleminin tarafları dışındaki kambiyo borçluları bakımından uygulanabilecektir. Eldeki davada ise taraflar faktoring işleminin içinde yer aldıklarından ve faktoring işleminin tarafları dışında kalan sırf kambiyo borçlusu durumunda herhangi üçüncü kişi bulunmaması nedeniyle 6361 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından davalı … şirketi bakımından da davanın kabulü gerekir.
32. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.davacı dava konusu çeklerin keşidecisi, davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti. lehdar, davalı …Ş. ise çekin hamili durumundadır. Davacı, söz konusu çekleri davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti. ile yapılan demir alım-satım sözleşmesi kapsamında anılan şirkete teslim etmiş ancak sözleşmeye konu demirler davalı tarafından davacıya teslim edilmemiştir. Davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti., davacıdan aldığı çekleri eski tarihli faturaları sunarak diğer davalı … şirketine ciro ederek vermiştir.
30. Davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti., yargılama sırasında dava konusu çekler karşılığında davacıya mal teslim etmediğini kabul etmiş ve çeklerin karşılıksız kaldığı mahkemece de kabul edilmiştir. Davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ilk karar temyiz edilmediğinden davacının … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye bu çeklerden dolayı borçlu olmadığı hususu kesinleşmiştir. Bu durumda davacı keşideci, TBK’nın 188/1. maddesi uyarınca, malların kendisine teslim edilmediği ve çekler nedeniyle borçlu olmadığı yönündeki savunmasını temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir.
31. Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesi, faktoring işleminin tarafları dışındaki kambiyo borçluları bakımından uygulanabilecektir. Eldeki davada ise taraflar faktoring işleminin içinde yer aldıklarından ve faktoring işleminin tarafları dışında kalan sırf kambiyo borçlusu durumunda herhangi üçüncü kişi bulunmaması nedeniyle 6361 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından davalı … şirketi bakımından da davanın kabulü gerekir.
32. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesi ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
Bu durumda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Bozma İlamında vurgulandığı üzere davacı tarafa davalı … Demir ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından mal teslim edilmediği, dava konusu çeklerin karşılıksız kaldığının sabit olduğu, bedelsizlik def-inin diğer davalı …ye karşı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. Maddesi uyarınca ileri sürülebileceğinden davacının dava konusu çekler sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine yönelik davanın kabulune, davacının celse sırasındaki kötü niyet tazminat talebinin dava dilekçesi ve ilk karar ve Yargıtay aşamasında talepte bulunmadığı ve ıslah dilekçesi de sunulmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulü ile, dava konusu Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş Nilüfer Şubesine ait,keşidecisi Akropool İnşaat Taah.Tic.San. ve A.Ş olan,4502632 çek numaralı,31/05/2014 keşide tarihli 20.000,00.-TL bedelli,4502633 çek numaralı 30/06/2014 keşide tarihli 20.000,00.-TL bedelli,4502634 çek numaralı 31/07/2014 keşide tarihli 20.000,00.-TL bedelli çekler ödendiğinden dolayı toplam 60.000,00.-TL’nin,her bir çekin ödeme tarihinden işletilecek avans faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin koşullar oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.098,60 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.024,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.073,95 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 517,85 TL posta ve tebligat gideri ve 1.024,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.542,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri kararın mahiyeti gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.600,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
07/03/2023

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.