Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2022/738 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/124 Esas
KARAR NO : 2022/738

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2016
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında otomobil üretiminde kullanılan hammadde, yarı mamul, mamul, kalıp aparat, fikstür ve komple dahil tüm hizmetlerin satın alınması hususunda genel satın alma şartnamesi imzalandığını, sözleşme gereğince 2016 yılı için 3.000.000 adet, 2017 yılı için ise 6.000.000 adet üretim yapılacağını, davacının alt plastik ve üst plastik parçalarının üretimi için 2 adet kalıp yaptığını, alt plastik parçalardan 300.000 adet, üst plastik parçalardan ise 307.200 adet üreterek davalıya teslim ettiğini, sipariş verilen 1.285.010 adet üst plastik ve 1.000.000 adet alt plastik parça üretildiğini, teslime hazır hale getirildiğini, davalı tarafça hiçbir ödeme yapılmadığını, sözleşmeye uygun olarak başka bir sipariş de verilemediğini, davalının davacıya üretim proje kapsamından çıkarıldığını ve başka bir sipariş verilmeyeceğinin ifade edildiğini, davacı tarafından davalıya Bursa 21.Noterliğinin 22/09/2016 tarih ve 344460 yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, 607.200 adet üretimi yapılıp teslim edilen ürünlerin 2.285,010 adet üretilen ancak teslim alınmayan ürün bedellerinin ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin fesih edileceği ve yasal yollara müracaat edileceğinin ihtar edildiğini, davalının 26/029/2016 tarihinde ihtarnameyi tebliğ aldığını, teslim edilen malların Bursa 2.Asliye Tic.Mah.’nin 2016/2964 d,.iş sayılı dosyasıyla tespit ettirildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL.üretilen parça bedelleri, 5.000,00 TL.kalıp bedeli ve sözleşmenin yerine getirilmemesi sebebiyle 1.000,00 TL.olmak üzere toplam 11.000,00 TL.zararın 29/06/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili 19/12/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Dava dışı proje sahibi … Kauçuk Madeni Yağ Kimya…Ltd. Şti ile müvekkili firma arasında yapılan anlaşmaya istinaden bazı imalatların proje sahibi firmaya teslimi konusunda anlaşmaya varıldığını, yapılacak imalatlar için müvekkkili firmanın hem dava dışı Akşen Kalıp San…Ltd. Şti ile EK-1’de suunlan sözleşmeyi ve hem de davacı firma ile dava dilekçesine ekli olan sözleşmeyi akdettiğini, yapılacak işin davacı firma tarafından plastik parçaların üretimi ve dava dışı Akşen Kalıp San…Ltd. Şti tarafından metal parçaların üretimi sonrası, her iki firma tarafından üretilen parçaların müvekkili firmaca montajlanarak proje sahibi firmaya tesliminden ibaret olduğunu, ilerleyen dönemde proje sahibi firma ile proje konusunda anlaşmazlıklar baş gösterdiğini, bu anlaşmazlıkların taşeron olarak nitelendirilebilecek olan dava dışı Akşen Kalıp San…Ltd. Şti ve davacı firma ile de şifahen paylaşıldığını, buna rağmen ve ayrıca hiçbir sipariş formu veya sözleşmenin 3.maddesinde ifade bulduğu üzere sipariş teklif mektubu olmamasına rağmen, davacı firma tarafından müvekkiline 22/03/2016 tarihinde mal teslimatı yapıldığını, yapılan işbu teslimatın, gerek sözleşmenin 3.maddesinde ve sair maddelerinde belirtildiği üzere sipariş talebi olmamasına rağmen, gerek sözleşmenin 6.maddesinde belirtilen hükme uygun olmadan ve gerekse proje sahibi ile anlaşmazlık yaşandığına dair şifahi uyarılara rağmen müvekkiline gönderildiğini, mal tesliminden yaklaşık 1 ay sonra müvekkili firma ile proje sahibi firma arasında yaşanan anlaşmazlık neticesinde, davacı firma ile proje sahibi dava dışı … Kauçuk Madeni Yağ Kimya…Ltd. Şti’nin müvekkili firmayı devre dışı bırakarak üç firma birlikte söz konusu projeye devam etme kararı aldıklarını, bu kararın alınmasından sonra müvekkili firmanın, davacı firmanın talebine istinaden, EK-2’deki iade faturası kesilerek teslim almış olduğu malları (EK-3)de sunulan teslim belgesinden de anlaşılacağı üzere Akşen Kalıp San…Ltd. Şti’ne teslim ettiğini, zaten Mahkememizin 2016/2964 d.iş sayılı dosyasında yapılan keşif icrasına konu adresin EK-4’de sunulan ticaret sicil gazetesinden anlaşılacağı üzere Akşen Kalıp…Ltd. Şti’nin adresi olduğunu, haricen edinilen bilgiye göre davacı firmanın, proje sahibi firma ile ödemeler konusunda anlaşamadıklarını ve en nihayetinde projenin iptal edildiğini, davacı firmanın da üretmiş olduğu parçaların bedellerini ve sair zararlarını işbu dava ie müvekkiline yüklemeye çalıştığını beyanla, öncelikle davacı tarafın TBK’nun 125’e göre üç ayrı seçeneğinin de kapsayan taleplerinin netleştirilmesi bakımından hmk’NUN 119-ğ ve HMK’nun 119/2 maddeleri gereğince taleplerinin açıklattırılmasına, yapılacak yargılama neticiesinde de davanın redine, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazılı beyanlar, taraf ve tanık beyanları,genel satın alma şartnamesi, mahkememizin 2016/2964 d.iş sayılı dosyası, BA ve BS formları, ticari defterler, faturalar, keşif, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, BK’nun 355.ve maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 16/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; sözleşmenin 16/12/2015 tarihinde yapıldığı ve ön seri onayı için parça sunumu 15/01/2016 tarihinde … Plastik tarafından yerine getirildiği, her iki kalıbın da tasarlanması, kalıbın imal edilmesi ve plastik parçalarının üretime hazır hale getirilmesi için ortalama 25-30 gün süreye ihtiyaç olduğu. Bu sebeple yüklenici … firmasının sözleşme imza sonrasında üretim yapmasının uygun olduğu,
1.000.000 adet 20 koli içerisinde alt plastik parçası olduğu,
1.256.000 adet üst plastik parçası olduğu,
NOSAB MEŞE caddesinde ise 300.000 adet üst parça ve 307.200 adet alt parça olduğu,
Plastik alt parçanın 1.307.200 adet*0.080=104.576 TL
Üst plastik parçaların ise 1.556.010*0.100=155.602 TL olmak üzere toplam 260.177 TL olduğu,
Sözleşmede yazılı olan 2016 yılı için 3.000.000 adet ve 2017 yılı için 6.000.000 adet ürünlerin niteliklerinin yazılı olmadığı, bu sebeple ALT ve ÜST plastik parçalarının farklı miktarlarda olması sebebiyle bir hesaplama yapılamadığı,
Davacının davalıya kestiği fatura gereğince 64.569,60 TL.alacaklı olduğu,
Davacı tarafından davalıya teslim edilen malların davalı tarafından AKŞEN firmasına teslim edilmesine ilişkin davacı firmanın imzası ve talimatı olmadığı,
Üretimi yapılan üst ve alt plastik parçaların toplam miktarlarının 260.177 TL.olduğu kanaat ve görüşü açıklanmıştır.
Dosyanın önceki bilirkişiler ile eser sözleşmesi konusunda uzman 1 hukukçu bilirkişiye tevdi edilerek, tarafların iddia ve savunmaları ve alınan bilirkişi raporu, rapora karşı itirazlar, taraflar arasındaki genel satın alma şartnamesi değerlendirilerek üretim parça bedelleri, kalıp yatırımları, yüklenicinin yapmış olduğu imalat bedelleri ve sözleşme genel şartnamesi sebebiyle oluşan zararlar hususlarında bilirkişi heyetinden ek rapor alınması istenilmiş ve bilirkişilerden bu doğrultuda aldırılan 21/12/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak: Taraflar arasında imzalanan Genel Satın Alma Şartnamesi başlıklı belge içeriğinde, 2016 yılı için 3.000.000 adet, 2017 yılı için ise 6.000.000 adet üretim yapılacağı, tedarikçi firmadan da bu yönde teyit alındığı yazılı olduğu, ancak ürünlerin hangi periyot içerisinde teslim edileceğine veya üretim zaman miktarlarına ilişkin sözleşmede açık bir hüküm bulunmadığını, sonuç olarak dava konusu olayda davacı tarafça keşide edilen 22/09/2016 tarihli 34460 sayılı ihtarname ile davacının SÖZLEŞMENİN feshi ibaresini kullandığı, sözleşmeyi feshettiği. Bu itibarla da müspet zarar kapsamında yani sözleşmenin ifa edilememesi sebebiyle uğranılan kar kaybı kapsamında davacıdan herhangi bir tazminat talep edemeyeceği, davacının müspet zarar kapsamındaki KAR KAYBINI talep etme hakkı bulunduğu düşüncesinde bulunulması ihtimaline binaen Müspet zarar hesaplamasının 300.000 adet alt plastik parça+307.200 adet üst plastik parça toplamı olarak hesaplanan 64.569,60 TL.’nın davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği ve kalıp bedelinin 1.ihtimal olarak 9.000.000 toplam adet üretimi için 30.000 USD’lik kalıp bedeli öngörüldüğüne göre 607.200 adet üretimi yapılan ve davalıya teslim edilen ürün olduğuna göre bu miktara 27.976 USD’nin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, kalıp bedelinin 2.ihtimal düşünüldüğünde 20.359,30 USD’nin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, üretilen ancak henüz davalı tarafça teslim alınmayan malların 205.650,09 TLolarak hesaplandığı,ancak bilirkişi heyetinin bu bedelin davalı tarafından davacıya ödenmemesi gerektiği, 1.ihtimal kar kaybı hesaplandığında 113.302,80 TL.müspet zarar hesaplandığı, bilirkişi heyetince davacının müspet zarar talep edemeyeceği, 2.ihtimal kar kaybı hesaplandığında, 113.302,80 TL.müspet zarar doğduğu, bilirkişi heyetince davacının müspet zararı talep edemeyeceği kanaat ve görüşü açıklanmıştır.

Mahkememiz kararının taraf vekilleri tarafından İstinaf edilmesi üzerine Bursa BAM 7. HD’nin 11/11/2021 tarih ve 2019/1913-2021/1700 E/ K sayılı kararı ile; “Dava, eser sözleşmeden kaynaklanan üretilen parça bedelleri, kalıp yatırımı ve sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklanan tazminat istemidir.
Taraflar arasında 16.12.2015 tarihli otomobil üretiminde kullanılan hammadde, yarı mamul, mamul kalıp, aparat, fikstür ve komple tüm malzemelerin üretilmesi ve satın alınması hususunda “ Genel Satın Alma Şartnamesi” düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf bu sözleşme kapsamında ürettiği malzemenin bedelini, kalıp bedelini ve sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklanan zararının tahsilini talep etmiş, davalı ise, proje sahibi firma ile anlaşmazlık oluştuğunu, sözleşme gereğince sipariş üzerine üretim yapılması gerektiğini, sipariş bulunmadığından üretilen parçaların ve kalıp bedellerinin sözleşme gereğince davacı tarafından karşılanacağı kararlaştırıldığından kalıp bedellerinin istenemeyeceğini, sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklanan zararın açıklanması gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen Genel Satın Alma Şartnamesi’nin 3. maddesinde siparişin kaşe ve imzayla onaylanarak Akdeniz Yay’a teslim edileceği, onaylanan bu şartnamenin firmaya verilen bütün sipariş teklif mektupları için geçerli olacağı, 5. maddesinde siparişin iptaline neden olacak şartlar, 6. maddesinde 2016 yılı için 3.000.000 adet , 2017 için 6.000.000 adet üretim yapılacağı ve tedarikçi firmadan kapasite teyidi alındığı, tarafların anlaşarak teslimat zamanını erteleyebileceği, 9. maddede kalıp bedelinin tedarikçi firma tarafından karşılanacağı, kalıp bedelinin davalı tarafından ödendiğinde davalının kalıpları alma hakkına sahip olacağı kararlaştırılmıştır. Davacı, 22.9.2016 tarihinde gönderdiği ihtarnamede, sözleşme hükümleri doğrultusunda 2016 ve 2017 yılı için üretimi kararlaştırılan ürünler için kalıp üretiminin tamamlandığı ve seri üretime geçilmesinin taraflarca kararlaştırıldığı, 607.200 adet alt ve üst plastik parçanın üretilerek teslim edildiği, yine siparişi verilen 1.285.010,00 adet üst plastik ve 1.000.000 adet alt plastik parçanın üretilmiş olup teslime hazır hale getirildiğini, bunlarla ilgili ödeme yapılmadığı gibi sözleşmeye uygun sipariş de verilmediğini, teslim edilen 607.200 parça alt ve üst plastiğin diğer şirketin sipariş vermeyeceği belirtilerek iade faturası düzenlendiğini, ancak ürünlerin davalı şirkette kaldığı, muhatap tarafından üretilerek teslim edilen parçaların bedelinin ihtarın tebliğinden itibaren 1 ay içinde ödenmesi ve üretilen diğer ürünlerin teslim alınarak bedelinin ödenmesini aksi takdirde sözleşmenin feshi ile iş bu sözleşme nedeniyle üretilen ürün bedelleri, yapılan yatırımlar ile sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zararlar için yasal yollara başvurulacağı belirtilmiş, bu ihtar davalı tarafa 26.9.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu ihtara davalı taraf vekilince 28/9/2016 tarihli cevap verilmiş olup, anılan cevabi ihtarda, sözleşmeye konu projenin dava dışı … Kauçuk Madeni Yağ Kimya San. Ve Tic. Ltd. Şti’ ne teslim edilecek imalatlara ilişkin iken ilerleyen dönemde, muhatabın müvekkili firmaya devre dışı bırakarak ilgili firma ile irtibata geçtiğini, bu nedenle fiilen ortada olmayan bir sözleşmeye ve vaki sözleşmeye uygun olmayan taleplerin yerinde olmadığını, sözleşmede belirtilen tüm üretimin sipariş üzerine yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak sipariş bulunmadığını, bu nedenle ihtarnameyi kabul etmediklerini bildirmiştir.
Dosya içinde bulunan taraflar arasındaki sözleşme kapsamı, tarafların gösterdikleri deliller dinlenen tanık beyanları, e-mail yazışmaları ve ihtarnamelere göre dava dışı … Kauçuk’a teslim edilmek üzere dosyanın tarafları ve dava dışı Akşen kalıp tarafından üretim ve montajı yapılacak otomobil üretiminde kullanılan hammadde, yarı mamul, mamul kalıp, aparat, fikstür ve komple tüm malzemelerin üretilmesi ve satın alınması hususunda anlaşma yapıldığı davacının bir kısım üretim yaptığı, bunların bir miktarının teslim edildiği bir miktarının ise teslim edilmediği ve karşılıklı edimlerin tam olarak yerine getirilmeden sözleşmenin sona erdirildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar, sözleşmenin yerine getirilmesinin hangi nedenle imkansız hale geldiği, feshin haklı olup olmadığı, davacının ürettiği ve davalıya teslim ettiği malların ve ürettiği davalı tarafından dava dışı firmaya teslim edilen malların ve kalıp bedellerinin tahsilinin ve zararın talep edip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafından 2016 yılı için üretilen 607.200 parça davalıya teslim edildiği ve bedelin ödenmediği, ödenmeyen bu miktardan davalının sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konularında birini oluşturmaktadır. Davacı gerek dava dilekçesinde gerekse davalıya gönderdiği ihtarda üretilip teslim edilen 607 200 adet ve teslim edilmeyen 2.285.010 adet plastik parçanın bedelini talep etmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 1 maddesinde ..”firmaya verilecek siparişlerden” bahsedilmiş, 5 maddesinde siparişlerin iptali, 6 ve 7 maddeleri ile 9 maddede, siparişe konu parçalar ve sipariş birim fiyatları düzenlenmiştir. Davacıda davalıya gönderdiği 22/09/2016 tarihli ihtarnamede, 607.200 adet parçayı üreterek davalı şirkete teslim ettiği, yine siparişi verilen toplam 2.285.010 adet plastik parçayı da üretip teslime hazır hale getirdiği şeklindeki beyanı ile sipariş üzerine üretim yaptığını kabul ettiğinden üretilecek ürünlerin sipariş üzerine yapılmasının kararlaştırıldığının kabulü gerekir. Davacının sözleşme kapsamında üzerine aldığı ve üretimini yaptığı parçalarla ilgili olarak kendisine sipariş verildiğini, sipariş üzerine üretim yaptığını ispatlaması gerekmekte olup davalı vekilinin bu istinaf nedeni yerindedir. Ancak bu değerlendirme yapılırken davalının davacı tarafından yapılıp fatura düzenlenen daha sonra da iade faturası düzenlenen 607.200 parçalık teslimatın davalı tarafından itirazsız teslim alındığı hususu gözetilmeli, hiç teslim edilmeyen ancak üretildiği iddia edilen 2.285.010 adet ürünün ise bilirkişilerce incelenmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
Yine dosya içinde bulunan 26/04/2015 tarihli davalı firmanın ve dava dışı Akşen Makine Kalıp San. ve Tic. Ltd. Şti. nin imza ve kaşesinin bulunduğu “ teslim belgesidir “ başlıklı belgede ” … Kauçuk projesine ait … Kalıp tarafından 22/03/2019 tarihinde Akdeniz Yay’a teslim edilen 307.200 adet üst plastik ve 300.000 adet alt plastik, Akdeniz Yay’ ın projeden çıkması ve ilgili projeye … Kauçuk-… Kalıp –Akşen Kalıp tarafından devam edileceğinden dolayı ve … Kalıp’ın talimatı ve talebi üzerine Akşen Kalıp’ a teslim edildiği” tutanak altına alınmış, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/2964 değişik iş sayılı dosyasında davacının ürettiği ve teslim edilen 607.010 adet parçanın Akşen Kalıp’ın ticaret sicilindeki adresi olan Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi Meşe Cad. No:12 Nilüfer/Bursa adresinde olduğu tespit edilmiştir. Bu tutanağın taraflara gösterilerek taraflardan, davalı şirketin projeden çıkarılıp çıkarılmadığı, davacının projeye devam edip etmediği, projeye devam ettiyse bu projenin tamamlanıp tamamlanmadığı, gerek önce davalıya teslim edilen sonradan iade faturası kesilen ve dava dışı Akşen Kalıp’a teslim edildiği tutanakta belirtilen 607. 200 adet plastik gerekse teslim edilmeyen üretimler ve ödemelerle ilgili işe devam kararı alan dava dışı şirketler ile davacı arasında bir anlaşma bulunup bulunmadığı sorularak bu hususun açıklığa kavuşturulması, davacıya projeye devam edildiğini ispat ve davalıya ise projeden çıkartıldığını ispat imkanı tanınarak gösterilecek delillere göre feshin haklı olup olmadığının saptanması gerekir. Feshin haklı olup olmadığının tespitine göre tarafların talepleri konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiğinden taraf vekillerinin bu husustaki istinaf nedenleri yerindedir.
Davacı bilirkişilerce zarar hesabı yapılmasına rağmen mahkemece bunun dikkate alınmadığı hususunu istinaf incelemesine getirmiştir. Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararın tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamının, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme sebebiyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme sebebiyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi sebebiyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Kısaca, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. İki taraflı sözleşmelerde alacaklıya tanınan hakların düzenlendiği 6098 sayılı TBK’nın 125/son maddesi uyarınca sözleşmeyi haklı olarak fesheden taraf ancak olumsuz zararını isteyebilir, olumlu zararını isteyemez. Somut olayda, davalı davacının tazminat isteminin açıklattırılmasını istemiş, davacı ise dava dilekçesinde sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğradığı zararın tahsilini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda sözleşme feshedildiğinden müspet zarar kapsamında kar kaybı istenemeyeceği hususundaki bilirkişi görüşü esas alınarak karar verilmiş ise de, davacıya maddi zarara ilişkin talebinin kapsamı açıklattırılarak buna göre tazminat isteminin niteliği belirlenerek bir değerlendirme yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi ve kök raporda sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan zararın belirlenemeyeceği ek raporda ise, bu hususta hesaplama yapan aynı bilirkişilerce düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin gözetilmemesi doğru görülmediğinden davacının istinaf nedenleri yerindedir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde kalıp bedelinden müvekkilinin sorumlu olmadığına ilişkin 16.4.2018 tarihli raporda görüş bildiren bilirkişilerin 12/9/2018 tarihli raporda ise aksi beyanda bulunmalarının çelişki oluşturduğunu, kalıp bedelinden sorumluluklarının bulunmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. 16.4.2018 tarihli raporda bilirkişiler tarafından davalının kalıp bedelinden sorumlu olmadığı açıklanmış itiraz üzerine alınan 12.9.2018 tarihli ek raporda ise, davalının kalıp bedellerinden sorumlu olduğunu belirtir çelişkili bilirkişi raporunun esas alınması yerinde görülmemiştir. Taraflar arasındaki satın alma sözleşmesinin kalıplarla ilgili 9. maddesi ve bu sözleşmeye göre yapılıp üretimde kullanılan kalıpların halen davacıda olduğu ve davacının dava dışı şirketlerle bu işe devam ettiği hususundaki savunmalar dikkate alınarak kalıp bedellerinin davacıya ödenmesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiğinden davalının istinaf nedeni yerindedir.
” gerekçesi ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, İstinaf ilamı doğrultusunda, 26/04/2015 tarihli teslim belgesi başlıklı dava dışı …………. MAKİNE KALIP SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Kaşe imzasının bulunduğu belge taraflara gösterilerek, davalı şirketin projeden çıkarılıp çıkarılmadığı, davacının projeye devam edip etmediği, projeye devam ettiyse bu projenin tamamlanıp tamamlanmadığı, gerek önce davalıya teslim edilen sonradan iade faturası kesilen ve dava dışı Akşen Kalıp’a teslim edildiği tutanakta belirtilen 607. 200 adet plastik gerekse teslim edilmeyen üretimler ve ödemelerle ilgili işe devam kararı alan dava dışı şirketler ile davacı arasında bir anlaşma bulunup bulunmadığı ve davacıya projeye devam edildiğini ispat ve davalıya ise projeden çıkartıldığının ispatı konularında beyanda bulunmaları için süre verilmiştir.
Davacı vekilinin beyanında, davalı, dava dışı … Kauçuk Madeni Yağ Kimya San.ve Tic.Ltd.Şti ile arasındaki proje anlaşmasına istinaden bazı imalatlar için davacı Müvekkil Şirketle anlaşarak davaya konu parçaların üretimini talep ettiğini, davacı ile dava dışı … Kauçuk Madeni Yağ Kimya San.ve Tic.Ltd.Şti ve Akşen Firması ile bir araya gelmediğini , davalı ve dava dışı şirketler arasındaki üçlü anlaşmaya dahil olmadığını, kaldı ki davalı taraf cevap dilekçesinde dava dışı … Kauçuk ile aralarında bir anlaşma olduğunu bu anlaşma gereği bazı imalatları davacı Şirkete bazı imalatları da Akşen firması ile yapmak üzere sözleşme akdettiklerini kabul ettiğini, davalı ve dava dışı şirketler arasında bir anlaşmanın mevcut olduğunu, davalının dava dışı şirketlerle anlaşamaması üzerine çıkmak istediğini, davalı kabulü dikkate alındığında davalı şirketin davadışı … firması ile anlaşma yaptığı bu anlaşmaya istinaden bazı işleri müvekkil şirkete yaptırmak üzere dava konusu sözleşmeyi imzaladığı , tüm aşamalarda … ve Akşen firması ile hareket ettiğini ; müvekkil şirketin bu üçlü şirket anlaşma zeminine dahil olmadığı zira davalı tanığı Gizem Tombul dahi beyanında dava dışı … Kauçuk firması ile Akdeniz yay arasında ürün imalatı konusunda anlaşma olduğunu ; davalının finansmanı karşıladığını bazı kısmını … kauçuktan istediğini ama … Kauçuk un vermemesi üzerine sıkıntı yaşandığını, dava dışı … Firması ile davalı arasında finansman sıkıntısı yaşanması üzerine davalı da Müvekkil şirkete ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin tek muhatabının sözleşme gereği davalı olduğunu, dava dışı şirketlerle anlaşma yapmadığını, davalının işi bırakması sebebiyle dava dışı şirketlerle davacı arasında anlaşma veya projeye devam durumunun olmadığını, davalının davadışı şirketlerle hareket ettiği, davalı tarafından dosyaya sunulan tutanak yazılı belgede davacı müvekkili şirketin beyanı ve imzası bulunmadığını, bu tutanağın müvekkil açısından hüküm ifade etmeyeceği, davacı ; Şartnameye uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve davaya konu ürünlerin sevkiyatını yaptığını, 11.2.2016 tarihli mail yazışması incelendiğinde ; Davacı tarafından , davaya konu parçaların parça adı ve parça kodları davalıdan istenildiği ve davalı şirket de 17.2.2016 tarihinde ürün kodlarını oluşturarak cevap verdiğini ve üretimler yapılarak 15.3.2016 tarih ve 899973 numaralı ve 22.3.2016 tarihli ve 899978 numaralı iki fatura ile ürünler davalıya gönderidiğini, müvekkil şirket üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, sözleşmeyi haksız olarak fesheden ; ödeme yapmayan taraf davalı olduğunu, davalının müvekkil şirketin … kauçuk ile çalıştığı algısı yaratarak gerçek dışı iddialarda bulunduğunu , bu konuda davalı tanığı Ferat Şen dahi (ki davadışı Akşen kalıp yetkilisidir )davacının mağdur durumda bırakıldığını ; kendisinin ve davacı şirketin muhatabının davalı şirket olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekilinin beyanında, proje sahibi dava dışı … Kauçuk firması, tarafların hazır bulunduğu toplantıda üzerine düşen yatırım bedeli maliyetini ödemeyeceğini belirtince, müvekkil firma yetkilisi Bünyami AKDENİZ konsorsiyumdan çekildiğini ve işe diğerlerinin devam etmesini beyan ettiğni, akabinde davacı firma, ortada bir sipariş olmamasına ve müvekkilimizin konsorsiyumdan çekildiğini belirtmesine rağmen davaya konu malzemeleri müvekkile sevk ettiği, müvekkilimiz de bu malzemeleri davacının talebine istinaden dava dışı Akşen Kalıp firmasına sevk ettiğini sonrasında müvekkil firmanın çekilmesinden sonra davacı firma ile Akşen Kalıp firması bir ay kadar … Kauçuk’tan ödeme beklemişler ve ancak ödeme gelmeyince onlar da işi bıraktığını beyan etmiştir.
Davacı vekiline İstinaf İlamı doğrultusunda, talepte bulunduğu tazminata ilişkin maddi zararın kapsamını açıklanması amacıyla kesin süre verilmiş ancak davacı taraf beyanda bulunmamıştır.
O halde toplanan delillerden Bursa BAM 7. HD’nin 11/11/2021 tarih ve 2019/1913-2021/1700 E/ K sayılı kararı ışığında somut olayda, taraflar arasında düzenlenen 16/12/2015 tarihli otomobil üretiminde kullanılan hammadde, yarı mamul, kalıp aparat, fikstür ve komple malzemelerin satın alınmasına dair eser sözleşmesi kurulduğu, davalının iş sahibi, davacının ise yüklenici olduğu ve davacı tarafından sözleşme bedellerinin ödenmemesi sebebiyle Bursa 21. Noterliğinin 22/09/2016 tarih ve 34460 yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeyi fesh ihtarnamesi göndererek, sözleşmeyi fesh ettiği açıktır. Uyuşmazlık, davacı tarafından üretilen ve teslim edilen 300.000 adet alt plastik, 307.200 adet üst plastik parça bedeli, teslim edilmeyen 1285.010 adet üst parça, 1.000.000 adet alt plastik parça bedelleri, bu parçaların üretilmesinde davalı iş sahibi tarafından sipariş verilmesinin gerekip gerekmediği, kalıp bedellerinin tedarikçi firma tarafından karşılanacağını, sözleşmenin yerine getirilmemesi sebebiyle zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafından üretilen 300.000 adet alt plastik, 307.200 adet üst plastik olmak üzere 607.200 parça için 22/03/2016 tarihli 899978 numaralı faturanın düzenlendiği ve davalıya malların teslim edildiği sabit olup davalı tarafından 8 günlük yasal süre içinde faturaya itiraz etmediğinden faturanın içeriğinin davalı tarafından kabul edildiği bu süreden sonra düzenlenen iade faturasının borçtan kurtarmayı sağlayan araç olmadığından 64. 569,60 TL kadar davacının üretilen ve teslim edilen parçalar sebebiyle alacaklı olduğundan bu miktar yönünden davacının haklı olduğu ve ıslah edilmeyen 5.000 TL üretilen parça bedeli yönünden talebin kabulune karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/64 Esas ve 2018/1292 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzere,- Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 sayılı TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen faturadaki alacak miktarı kadar iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. Aradan uzun zaman geçtikten sonra iade faturası düzenlenmiş olması alacağın varlığını ortan kaldıran bir hukuki sonuç doğurmayacaktır.-)
Davacı tarafından üretilen ancak davalı firmaya teslim edilmeyen 1285.010 adet üst parça, 1.000.000 adet alt plastik parça olmak üzere toplam 2.285.010 parça bedeli yönünden, taraflar arasında düzenlenen 16/12/2015 tarihli genel satın alma şartnamesinin 1. Maddesinde firmaya verilecek siparişler, 2. 3. 4. Ve 5. Maddelerinden üretilen ürünlerden önce sipariş verileceğinin açıkça belirtildiği, Bursa BAM 7. HD’nin 11/11/2021 tarih ve 2019/1913-2021/1700 E/ K sayıla kararda açıkça vurgulandığı üzere, davacının sipariş üzerine üretim yaptığı ve davalı tarafından sipariş verildiğinin ispat edilemediği, bir siparişin olmadığından ve üretilen bu parçalar yönünden davalı iş sahibinin sorumlu olmayacağından bu miktarlar yönünden davacının ürün bedeline hak kazanamayacağından 2285.010 parça bedeli yönünden alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından kalıp yatırım bedel alacağı yönünden, 16/12/2015 tarihli otomobil üretiminde kullanılan hammadde, yarı mamul, kalıp aparat, fikstür ve komple malzemelerin satın alınmasına dair genel şartnamede 2016 yılı için üç milyon adet 2017 yılı için altı milyon adet parça üretiminin yapılacak olup davacı tarafından özel olarak alt ve üst parçalar için kalıpların yaptırıldığı, davalı iş sahibi tarafından üretilen 300.000 adet alt plastik, 307.200 adet üst plastik bedelinin ödenmediği gibi siparişte verilmediğinden davacının sözleşmenin feshinde haklı olup kalıplar için yapmış olduğu yatırımlardan davalının haklı bir sebep olmadan sipariş verilmediğinden kusurlu olduğu ayrıca yine dosya içinde bulunan 26/04/2015 tarihli davalı firmanın ve dava dışı Akşen Makine Kalıp San. ve Tic. Ltd. Şti. nin imza ve kaşesinin bulunduğu belgede davacının imzasının bulunmadığı bu belgenin davacıyı bağlamayacağı aksinin davalı tarafından ispat edileceği ve davacı ile dava dışı diğer şirketlerle sözleşme yapıldığının davalı tarafından yazılı ve kesin delillerle ispat edilemediğinden davacının feshinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla davacının feshinde haklı olduğundan kalıp yatırımları için belirlenen 30.000 USD kalıp bedelinden bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 12/09/2018 tarihli rapordaki kalıp bedeli 1. İhtimal olarak yapılan hesaplamaların gerekçeli denetime açık olduğundan bu yapılan hesaplamaya sadece itibar edilerek (27.976 USD), 94.796,67 tl alacağının olduğu ve kalıp yatırım bedeli olarak 5.000 TL talep edildiğinden bu miktar yönünden talebin kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından maddi zararın kapsamının açıklanması için Bursa BAM 7. HD’nin 11/11/2021 tarih ve 2019/1913-2021/1700 E/ K sayılı karar doğrultusunda 14/04/2022 tarihli celsede davacı vekiline kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafından tazminatın kapsamı açıklanmadığı dolayısıyla tazminatın niteliği belirlenmeden alacakla ilgili karar verilemeyeceğinden bu talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile, 5.000,00 TL üretilen parça bedeli, 5.000,00 TL.kalıp yatırım bedeli olmak üzere toplam 10.000,00 TL.alacağın 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,10 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 187,86 TL’nin mahsubu ile bakiye 495,24 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; bilirkişi gideri 1.900,00 TL, tebligat posta masrafı 85,80 TL, keşif gideri 253,80 TL, taksi gideri 150,00 TL olmak üzere toplam 2.389,60 TL ile bozmadan sonra yapılan; tebligat masrafı 11,00 TL olmak üzere 2.400,60 TL yargılama gideri ve 187,86 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.588,46 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin (5,80 TL) davanın kabul red oranına göre hesaplandığında cüzi miktar olduğundan takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/2. maddesine göre belirlenen 1.000TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nun 333.Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.