Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1213 E. 2023/21 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1213
KARAR NO : 2023/21

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Hanedan Apt.No.65, Kat:2,D.:3,4 16240 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Ressam Şefik Bursalı Cad.Kutun – Çakmak İşh.No:9 Kat:4 Osmangazi/Bursa Osmangazi/ BURSA
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/01/2014
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
YAZIM TARİHİ : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle;davalı şirket tarafından açılan ihale sonucunda imzalanan 27/09/2011 tarihli temizlik hizmetleri sözleşmesine istinaden ihale konusu işi üstlenen ….Ltd.Şti’nin bu ihale nedeni ile davalı şirkete Finansbank A.Ş Bursa Şubesi tarafından düzenlenen 07/11/2011 tarihli 400.000,00.-TL bedelli teminat mektubu verdiğini,teminat mektubuna müvekkilinin de kefil olduğunu, … Hizmet Yönetim fşirketinin ekonomik güçlüğe düşerek yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile davalı şirket tarafından sözleşmenin feshedilerek teminat mektubunun nakte çevrildiğini,nakde çevrilen teminat maktubunun bedelinin müvekkili tarafından bankaya kefil sıfatı ile ödendiğini, … Hizmet şirketi ile yapılan görüşmelerde davalı şirkete çok az personel ile hizmet verildiğini,personel maaşı olarak ve personelin davalı işyerinde çalışması nedeni ile az miktarda kamu borcu olduğunu,bu nedenle davalı şirkete borcunun teminat mektubu miktarının çok altında olduğunun ifade edilmiş olduğunu,ancak tüm bilgisayarlarının icra marifeti ile muhafaza altına alındığından bahisle herhangi bir kayıt ve net bir bilgi vermediğini,davalı şirketin ise teminat mektubunun tamamını nakde çevirerek 400.000,00.-TL tahsilat yaptığını,müvekkilinin kefil olduğu teminat mektubunun verilmesine yol açan temizlik hizmetleri sözleşmesi gereğince,davalının 3.kişi … Hizmet firmasının ödemesi gerekip kendisinin ödediği miktar ile teminat maktubu miktarının 400.000,00.-TL davacı vekili duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle;davalı şirket tarafından açılan ihale sonucunda imzalanan 27/09/2011 tarihli temizlik hizmetleri sözleşmesine istinaden ihale konusu işi üstlenen … …Ltd.Şti’nin bu ihale nedeni ile davalı şirkete Finansbank A.Ş Bursa Şubesi tarafından düzenlenen 07/11/2011 tarihli 400.000,00.-TL bedelli teminat mektubu verdiğini,teminat mektubuna müvekkilinin de kefil olduğunu,… Hizmet Yönetim firmasının ekonomik güçlüğe düşerek yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile davalı şirket tarafından sözleşmenin feshedilerek teminat mektubunun nakte çevrildiğini,nakde çevrilen teminat maktubunun bedelinin müvekkili tarafından bankaya kefil sıfatı ile ödendiğini,… Hizmet şirketi ile yapılan görüşmelerde davalı şirkete çok az personel ile hizmet verildiğini,personel maaşı olarak ve personelin davalı işyerinde çalışması nedeni ile az miktarda kamu borcu olduğunu,bu nedenle davalı şirkete borcunun teminat mektubu miktarının çok altında olduğunun ifade edilmiş olduğunu,ancak tüm bilgisayarlarının icra marifeti ile muhafaza altına alındığından bahisle herhangi bir kayıt ve net bir bilgi vermediğini,davalı şirketin ise teminat mektubunun tamamını nakde çevirerek 400.000,00.-TL tahsilat yaptığını,müvekkilinin kefil olduğu teminat mektubunun verilmesine yol açan temizlik hizmetleri sözleşmesi gereğince,davalının 3.kişi … Hizmet şirketinin ödemesi gerekip kendisinin ödediği miktar ile teminat mektubu miktarının 400.000,00.-TL arasındaki farkın davalının müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiği miktar olduğunu,konu ile ilgili olarak davalı şirketten Bursa 21.Noterliğinin 10/12/2013 tarih ve 48828 yevmiye nolu ihtarnamesi ile bilgi talebinde bulunulmuş ise de, davalı şirketin … Hizmet Yönetim firması ile aralarındaki ticari ilişkiye müvekkil’in taraf olmadığı gerekçesi ile bilgi vermekten imtina ettiğini,müvekkili alacağının varlığı ve miktarının davalı ve dava dışı 3.kişi … Hizmet Yönetim ve Temizlik Ticaret A.Ş ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağından belirsiz alacak davası açıldığını belirterek,10.000,00.-TL alacağın 29/08/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 31/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki talep edilen 10.000,00-TL ‘yi 390.000,00 TL arttırarak talebini 400.000,00 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile dava dışı … Hizmet Yönetim ve Temizlik Ticaret A.Ş arasında zamanında Temizlik Hizmetleri Sözleşmesi ve Destek Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini,sonrasında … A.Ş’in yükümlülüklerini yerine getirmemeye başlamış olduğunu ve 31/07/2013 tarihinde bu sözleşmeler ve ticari ilişkinin taraflarca sona erdirildiğini, … A.Ş’nin müvekkili şirkete ve 3.kişilere olan yükümlülüklerini ve borçlarını yerine getirememesinin piyasanın malumu olduğunu,bu nedenlerle müvekkili şirketçe lehdarı … A.Ş olan Finansbank A.Ş Bursa Şubesince düzenlenen 400.000,00.-TL tutarlı kesin teminat mektubunun paraya çevrildiğini,dava dilekçesinin HMK’nın aradığı içerikte düzenlenmemiş olduğunu,bu haliyle taraflarınca kabul edilmediğini,davacının tüm taleplerine karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını,davacının bu davayı müvekkili şirkete yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığını,husumet yönünden reddinin gerektiğini,davacının herhangi bir alacak hakkından da bahsedilemeyeceği için faiz talep edilmesinin de hukuken mümkün olmadığını,kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile faizi,faiz başlangıç tarihini ve belirtilen fazi oranlarını kabul etmediklerini belirterek,davacı ile müvekkili şirket arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığından davanın husumet yönünden reddine,husumet itirazlarının yerinde görülmeyerek davanın esasına girildiği takdirde haksız ve mesnedsiz ve hukuka aykırı bir takım iddialarla açılan huzurdaki davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER VE GEREKÇE:
Davanın konusu;davalı tarafından nakde çevrilen ve davacının kefil sıfatı ile ödemek zorunda kaldığı banka teminat mektubundan kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacının gerçek kişi olduğu, davalının ise tacir olmasına rağmen davacıyla arasında ticari ilişki olmadığı, davanın kefalet sözleşmesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğu bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden,mahkememizce görevsizlik kararı verilmiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.HD’nin , 19/02/2015 tarih ve 2015/933 -2015/2525 E/K sayılı kararı ile;”… Somut olayda davacı; teminat alacaklısı davalı şirketin, teminat borçlusu dava dışı şirketten, teminat miktarından daha az alacaklı olmasına rağmen, teminat mektubunda belirtilen paranın tamamı olan 400.000,00 TL’nin kendisinden tahsil edilmiş olması nedeniyle, alacaklı olunan meblağ ile kendisinden tahsil edilen meblağ arasındaki fark kadar aleyhine sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek, fazla tahsil edilen paranın iadesi için eldeki davayı açmıştır.Temel ilişkinin tarafı olan her iki şirket de tacirdir. Bu iki şirketin aralarındaki ilişki ticari niteliktedir. Davaya konu teminat mektubunun verildiği sözleşmenin, taraflarının tacir olması ve aralarındaki ilişkinin ticari nitelik taşımasından dolayı söz konusu teminat mektubunun karşı garantörü (kontrgaranı) olduğunu iddia eden davacının gerçek kişi olması bu ilişkiyi ticari olmaktan çıkarmaz. Davaya, Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılmalıdır.Hal böyle olunca mahkemece; işin esasına girilip, hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yerinde olmayan gerekçelerle görevli mahkemenin tayininde hata yapılarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş…” gerekçesiyle bozularak dosya mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydı yapılmış, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.Mahkememizce davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.HD’nin 03/03/2021 tarih ve 2020/11782 -2021/2256 E/K sayılı kararı ile; “… Somut olayda mahkemece; davacının dava dışı ….A.Ş. lehine bankanın verdiği teminat mektubunda kefil olması sebebi ile kontgaran konumunda olduğu, kontrgaranın ödediği teminat mektubu bedelinin iadesini lehtardan isteyebileceği, yani davacının bu davayı lehine teminat verdiği …A.Ş.’ye açması gerektiği gerekçesiyle ve bu gerekçe yerinde görülmezse de SGK tarafından dava dışı …A.Ş’nin 5.000.000,00 TL prim borcunun olduğunun bildirildiği, üst işveren olarak davalının bu borçlardan da sorumlu olacağı için 400.000,00 TL tutarlı teminat mektubunu paraya çevirmesinde hukuka aykırılık olmadığı, teminat borçlusundan fazladan tahsilatının da olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçesine göre, dava hem husumet yokluğu nedeni ile usulden hem de teminat mektubunun haksız tahsil edilmediği gerekçesiyle esastan reddedilmiştir.Oysa ki mahkemece, açılan dava öncelikle usul kuralları uyarınca incelenip değerlendirilmeli, usul hükümleri uyarınca davanın reddi mümkün ise usul yönünden davanın reddine karar verilmeli, aksi takdirde davanın esasına girilip esas hakkında bir karar verilmelidir. Buna göre; davanın usulden reddi kararının yanında esastan da reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3 HD’nin 23/06/2022 tarih ve 2021/412 -2021/734 E/K sayılı E/K sayılı kararı ile; “….Dosya kapsamından; SGK Bursa Şubesinin, davalı şirkete göndermiş olduğu 05/07/2013 tarihli yazısında, … A.Ş.’nin muhtelif yıllara ait 5.000.000 TL prim borcunun bulunduğu, bu nedenle … A.Ş.’nin alacaklarından borç miktarınca haciz yapılmasını bildirdiği, … A.Ş. ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin 31/07/2013 tarihinde sonlandırıldığı, davalının … A.Ş. den almış olduğu 400.000 TL tutarındaki kesin banka teminat mektubunun tamamını 16/08/2013 tarihinde paraya çevirdiği, teminat mektubunun paraya çevrildiği 16/08/2013 tarihi itibariyle davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu dava dışı … A.Ş.’nin cari hesabının 117.630,34 TL alacak bakiyede olduğu, haciz bildirisi sonucu borçlu … A.Ş.’nin sözkonusu alacağı olan 117.630,34 TL’nin 21/08/2013 tarihinde haciz ödemesi olarak davalı şirket tarafından ilgili kuruma ödendiği, daha sonraki tarihlerde davalının, … A.Ş. nin SGK’ya olan prim borçlarını ve çalışanlarına ait izin-ihbar-kıdem tazminatlarını ödediği anlaşılmaktadır.Mahkemece; her ne kadar, davalının, dava dışı şirketin borçlarından dolayı 20/08/2013 tarihinde 81.818,42 TL SGK prim borcu, 21/08/2013 tarihinde 118.877,10 TL SGK prim borcu, 21/08/2013 tarihinde 117.630,34 TL haciz ödemesi, 04/09/2013 tarihinde 186.968,08 TL izin-ihbar-kıdem tazminatı ödemesi olmak üzere toplam 505.293,94 TL ödeme yaptığı, bunun davacının kontrgaran olduğu ve tahsil edilen 400.000 TL’den çok fazla olduğu belirtilmiş ise de; davalının haciz ihbarnamesi üzerine ödediği 117.630,34 TL haciz ödemesinin dava dışı şirkete olan borcu olduğu, bunun dışında prim vs ödemesi toplamının 387.663,60 TL olduğu ve bunun da 400.000 TL’den daha az olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece; davalının fazla tahsilatı olan 12.336,40 TL yönünden davanın kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden … ” bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, davalı tarafa ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak konusunda uzman SMMM bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Alınan 18/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; … A.Ş. ile davalı … … A.Ş. arasında bir hizmet sözleşmesinin imzalandığının açıklandığı, dava dosyasında böyle bir sözleşmenin yer almadığı, … A.Ş.’nin davalı … … A.Ş.’ye bu sözleşmeye istinaden 07/10/2011 tarihinde Finansbank Bursa Şubesinin 30.09.2015 tarihine kadar geçerli 400.000.00 TL tutarındaki kesin banka teminat mektubunu verdiği, davacının bu teminat mektubuna kefil olduğunun belirtildiği, ancak dava dosyasında kefil olduğu ile ilgili bir tesbitin yapılamadığı, SGK Bursa Şubesinin, davalı … … A.Ş. ye yazmış olduğu 05.07.2013 tarihli yazısında, … A.Ş. nin muhtelif yıllara ait 5.000.000.00 TL prim borcunun bulunduğu ve bu nedenle, … A.Ş.nin alacaklarından borç miktarınca haciz yapılmasının yazılı olduğu, … A.Ş. ile dava dışı … … A.Ş.arasındaki sözleşmenin 31.07.2013 tarihinde sonlandırıldığı, davalı … … A.Ş.’nin , … A.Ş.’den almış olduğu 400.000.00 TL tutarındaki kesin banka teminat mektubunun tamamını 16.08.2013 tarihinde paraya çevirdiği, teminat mektubunun paraya çevrildiği tarih olan 16.08.2013 tarihi itibariyle … A.Ş.’ nin , davalı … … A.Ş. den ( 117.630.34 ) TL alacaklı durumda olduğu, daha sonraki tarihlerde, davalı … … A.Ş.’nin, … A.Ş.’nin SGK’ya olan prim borçlarını ve … A.Ş.’nin çalışanlarına ait izin-ihbar-kıdem tazminatlarını ödediği, davalı … … A.Ş.’nin , … A.Ş.’ye borcu var iken banka teminat mektubunu paraya çevirerek … A.Ş.’nin, SGK ‘ya ve işçilerine olan borçlarını ödemesi ile ilgili hususların takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.
SGKya müzekkere yazılarak, … A.Ş.’nin işçilerine olan borç miktarına ilişkin üst yazı ile cevap verildiği,ekinde borç miktarına ilişkin kayıtların bulunmadığı anlaşılmakla, önceki müzekkerenin tekidi ve davacının sorumlu olduğu borç miktarına ilişkin kayıtlarda varsa bu kayıtların da çıkartılarak bilgi verilmesinin istenilmiş, ayrıca davalı şirketten, davacının kefil olduğu dava konusu teminat mektubu ile ilgili borç miktarına ilişkin kısımlara dair kayıtların eksiksiz olarak mahkememiz dosyasına sunması sağlandıktan sonra bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
Dosyanın önceki bilirkişinin yanına bir bankacı bilirkişide eklenmek suretiyle davalının ticari defterleri ile dava dışı … A.Ş.’nin de defterleri de incelenmek suretiyle dava konusu teminat mektubunun davalı ile dava dışı … A.Ş. arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında karşılanıp karşılanmadığı, tarafların iddia ve savunmaları Yargıtay bozma ilamı da değerlendirilmek suretiyle gerekçeli, denetime açık hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 02/04/2018 tarihli ek raporda ; … A.Ş. ile davalı … Resroth A.Ş. arasında 27.09.2011 tarihinde 03.10.2011 tarihinden itibaren üç yıl geçerli olmak üzere ” Temizlik Hizmetleri Sözleşmesi” imzalamış oldukları, … A.Ş’nin, davalı … … A.Ş.’ye bu sözleşmeye istinaden, 07.10.2011 tarihinde Finansbank Bursa Şubesinin 30.09.2015 tarihine kadar geçerli 400.000.00 TL tutarındaki kesin banka teminat mektubunu verdiği, SGK Bursa Şubesinin, davalı … … A.Ş.’ ye yazmış olduğu 05.07.2013 tarihli yazısında, … A.Ş. nin muhtelif yıllara ait 5.000.000.00 TL prim borcunun bulunduğu ve bu nedenle, … A.Ş. nin alacaklarından borç miktannca haciz yapılmasının yazılı olduğu, davalı … Resroth A.Ş.’nin, … A.Ş.’den almış olduğu 400.000,00 TL tutarındaki kesin banka teminat mektubunun tamamını 16.08.2013 tarihinde paraya çevirdiği, SGK nun yazısına istinaden daha sonraki tarihlerde, davalı … … A.Ş.’nin , … A.Ş.’nin SGK na olan prim borçlarını ve çalışanlarına ait izin-ihbar- kıdem tazminatlarını ödediği, davacının bu teminat mektubuna kefil olduğunun belirtildiği, ancak dava dosyasında, verilen banka teminat mektubuna davacının kefil olduğu ile ilgili bir tesibit, şerh veya yazıya rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan 09/01/2020 tarihli heyet ek raporunda; davalı … … AŞ. firmasının, dava dışı asıl borçlu … AŞ. firmasından herhangi bir alacağı bulunmadığı, taraflar arasında akdedilen Hizmet Sözleşmesini temin için verilen Teminat Mektubu, Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan riskler için düzenlenmiştir.Gerek davalı … firmasının dava dışı … AŞ. firmasından alacaklı olmaması ve gerekse Hizmet Sözleşmesine aykırı bir durumun bulunmaması nedeniyle; Teminat Mektubunun nakde tahvilinde haklılık bulunduğu söylenemediğini, davalı … AŞ.’nin “Teminat Mektubunun Nakde Tahvilini gerekçe gösterdiği SGK 05.07.2013 tarih ve 11181454 sayılı Haciz Bildirisi; “… AŞ.’nin … AŞ. ‘deki alacaklarına haciz konması” amacına matuf bulunmakta olup, taraflar arasındaki sözleşmeye ilişkin bir borçla ilgili değildir. Yukarıdaki bölümlerde de açıklandığı üzere, davalı … AŞ. ‘nin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu … AŞ. ‘nin Cari Hesabının 117.630,34 TL. alacak bakiyede olduğu tespit edildiği, haciz bildirisi sonucu Haciz Borçlusu … AŞ. ‘nin sözkonusu alacağının SGK.’ya ödenmesinin yeterli olacağı izahtan varestedir. Öyle de yapılmış ve 117.630,34 TL 21.08.2013 tarihinde haciz ödemesi olarak ilgili kuruma ödendiği, teminat mektubunun, davalı … AŞ. tarafından nakde tahvilinde haklılık bulunmadığı anlaşılmaktadır. … AŞ. ‘nin talebi doğrultusunda dava dışı Finansbank tarafından nakde tahvil edilen teminat mektubu bedeli; … AŞ. ‘nin Kredi Sözleşmesi kefili davacı … tarafından anılan bankaya ödenmiştir. Davacının * Borcu ödeyen Kefil* sıfatıyla TBK. ‘nun 596. Maddesine göre *dava dışı asıl borçlu … AŞ. ‘nin* haklarına halef olmuş ve Teminat Mektubunun haksız olarak nakde tahvilini ileri sürerek huzurdaki davayı ikame etmiş bulunmaktadır. TBK. ‘nun 591.maddesinde; “Kefil, asıl borçluya veya mirasçılarına ait olan ve asıl borçlunun ödeme güçsüzlüğünden doğmayan bütün def’ileri alacaklıya karşı ileri sürme hakkına sahip olduğu gibi, bunları ileri sürmek zorundadır.” hükmü yer almaktadır. Sonuçta, davalı … AŞ.’nin kusurlu davranışı sonucu davacı kefil, zarara uğradığı tutarın tazminini talep etmekte olup, takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı vekilince davalı … AŞ. aleyhine keşide edilen Bursa 21. Noterliğinin 10.12.2013 tarihli ihtarnamesinde; 400.000,00 TL. ‘Iık teminat mektubu bedelinin hangi alacaklara mahsup edildiğinin bildirilmesi istenmiş, ve ihtarname 16.12.2013 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. İhtarda 3 günlük süre verilmiş olup; süre sonu 20.12.2013 tarihidir. Davalı … AŞ. vekilinin 24.12.2013 tarihli cevabi ihtarnamesinde ise; davacının talebini … AŞ. ‘ne yöneltmesi gereği belirtilerek, talep yerine getirilmemiştir. Mahkemece davacının talebi doğrultusunda teminat mektubu bedelinin iadesine karar verilmesi halinde; sözkonusu tutarın, 20.12.2013 temerrüt tarihinden itibaren (İhtarnamenin temerrüt ihtarı olmadığı, bilgi talep ihtarnamesi olduğunun kabulü halinde ise dava tarihinden itibaren) TC. Merkez Bankası Avans Faiz Oranlarından faizi ile birlikte iadesinin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dava dışı … ..A.Ş.’ye ticari defterlerini sunması için açıklamalı ve ihtaratlı tebligatın TK 35 maddesine göre usulüne uygun yapılmasına rağmen dava dışı şirket tarafından ticari defter ve belgeler sunulmadığından dava dışı şirkete ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Dava, dava dışı … A.Ş ile davalı şirket arasında imzalanan temizlik ihalesine dava dışı şirket tarafından verilen teminat mektubunu bankaya kontrgaran olarak ödeyen davacının, teminat borçlusunun teminat alacaklısından daha az alacaklı olduğu idiasıyla kendisinden fazladan tahsil edilen bedelin iadesi istemine dayalı alacak davasıdır.
Dava konusu teminat mektubu Finansbankası tarafından 07/10/2011 tarihinde düzenlenmiş, 400.000 TL bedelli olup,30/09/2015 tarihine kadar geçerli olup,16/08/2013 tarihinde nakde çevrilmiştir.
Davalı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de,teminat mektubunun paraya çevrilme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından itiraz yerinde görülmemiştir.
Davacı,dava dışı şirket adına ödeme yaptığı için bu şirketin yerine geçerek fazladan ödediği bedelin iadesini davalıdan talep edebilir,bu yönüyle aktif ve pasif husumet yönünden yasaya aykırılık yoktur.
Dava dışı … A.Ş ile davalı şirket arasında imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca, davalı şirket dava dışı … A.Ş’nin üst işvereni konumundadır. Bu konumu nedeniyle dava dışı şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.maddesi uyarınca yükümlendiği, çalışan işçilerin SGK primleri,kıdem-ihbar tazminatları,yıllık izin,stopaj gibi İş Kanunu, SGK mevzuatı,Vergi Mevzuatı ve diğer yasalardan kaynaklanan ödemelerden dava dışı … şirketi gibi sorumludur. Bu yasadan kaynaklanan bir sorumluluktur.Bilirkişilerin bu konudaki sorumluluğun davalı şirkete ait olmadığı yönündeki beyanlarına katılınmamıştır.
Dosyadaki kanıt ve belgeler , alınan bilirkişi raporları, Yargıtay bozma ilamı ile tüm dosya kapsamına göre; davalının, dava dışı şirketin borçlarından dolayı 20/08/2013 tarihinde 81.818,42 TL SGK prim borcu, 21/08/2013 tarihinde 118.877,10 TL SGK prim borcu, 21/08/2013 tarihinde 117.630,34-TL haciz ödemesi, 04/09/2013 tarihinde 186.968,08 TL izin-ihbar-kıdem tazminatı ödemesi olmak üzere toplam 505.293,94 TL ödeme yaptığı, davalının haciz ihbarnamesi üzerine ödediği 117.630,34 TL haciz ödemesinin dava dışı şirkete olan borcu olup, bu borcun haricinde prim vs ödemesi toplamının 387.663,60 TL olduğu, davalı … Resroth A.Ş.’nin, … A.Ş.’den alarak tahsil edilen kesin banka teminat bedelinden düşüldüğünde; 400.000,00 TL – 387.663,60 TL = 12.336,40 TL yapılan fazla tahsilattan davalının sorumlu olduğu anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye ve kurulun takdirine göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, 12.336,40 TL’nin temerrüt tarihi olan 20/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 842,70- TL harçtan peşin alınan 6.831,03-TL harcın ( peşin ve ıslah harcı toplamı ) mahsubu ile bakiye 5.988,33 -TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırına iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı ‭1.569,95‬-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 48,42-TL yargılama gideri ile peşin alınan 842,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 176,00-TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 170,57-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yararına ölçümlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım üzerinden davalı yararına ölçümlenen 57.272,90 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, karanın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 11/01/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
29,00 TL ilk gider,
1.100,00 TL bilirkişi ücreti,
440,95 TL tebligat ve posta gideri,
‭1.569,95‬ TL toplam gider,