Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1117 E. 2023/790 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1117 Esas – 2023/790
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1117 Esas
KARAR NO : 2023/790

HAKİM : ……
KATİP : ….

DAVACI : … LPG GAZETE YAYIN DAĞITIM İNŞAAT NAKLİYE GIDA VE İÇECEK MADDELERİ PAZARLAMA SANAYİ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – Dr. Ziya Kaya Mah. Orhangazi Cd. Uluocaklar Apt. No:6/A Gemlik/ BURSA
VEKİLLERİ : Av……. – [15587-85775-….] UETS
Av…… – Hamidiye Mah. İstiklal Cad. Papatya Sk. Erdem Apt. No:1 Gemlik Gemlik/ BURSA
DAVALI : … BANK ANONİM ŞİRKETİ – [25999-32165-….] UETS
VEKİLLERİ : Av. …… –
Av….. – Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:8 Sarıyer/ İSTANBUL
Av. … –
Av. .. –
Av. … –
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 20/04/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilininin davalı banka nezdinde mevduat, ticari ve taşıt kredileri hesaplarının bulunduğunu, 21/07/2008 tarihinden hesapların kat edilerek ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin gönderdiği ihtarnamelere itiraz edildiğini, banka tarafından yapılan mahsup, borç alacak hesap ve kat işlemlerinin hukuka aykırı bulunduğunu, müvekkiline ait araçların davalı banka lehine rehinli bulunduğunu, müvekkilinin hesaplarından sahte imzalar ile para çekilmesi üzerine Bursa 6.Ağır Ceza Mah.’nde yargılama başlatıldığını, Bursa 5.Asl.Tic.Mah. 2012/10 esas 2013/107 karar sayılı dosyasında usulsüz çekilen paraların müvekkiline iadesine karar verildiğini, müvekkilinin 01/08/2008 tarihinde 250.000,00 TL bedelli teminat mektubunun bankaya iade edildiğini, davalı bankaca İstanbul 4.İcra Müd. 2008/… esas sayılı dosyasındaki icra takibinden vazgeçildiğini, bu alacak ile ilgili İstanbul 14.Asl.Tic.Mah. 2008/494 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, davalı bankanın kötü niyetli olarak hesapları kat edip temerrüt faizi işlettiğini, ödemelerin eksik hesaplandığını, rehin satışlarından gelen tahsilatların usulüne uygun kredi borçlarından mahsup edilmediğini belirterek davacının hesaplarından usulsüz olarak çekilen miktardan şimdilik 2.000,00 TL ve toplam kredi ödeme tutarından daha fazla tahsil edilen 33.000,00 TL olmak üzere fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 35.000,00 TL ‘nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Bursa 5.Asl.Tic.Mah. 2012/10 esas sayılı dosyası ile 441.533,65 TL toplam hesap hareketlerinin dayanağının geçersiz olduğu gerekçesiyle dava açıldığını, davacının müvekkili bankanın Yıldırım Şubesi ile Demirtaş Sanayi Şubesindeki mevcut hesaplarının taraflar arasındaki GKS, DBS, Kredili Mevduat hesabı ile diğer kredi işlemleri nedeniyle 20/112007 tarihli yetki belgesine istinaden sarf edildiğini, bayilerin şikayeti üzerine açılan Bursa 6.Ağır Ceza Mah. 2015/34 esas sayılı dosyasında davacı ile dava dışı İsmail Hakkı Akgün arasında görülen Bursa 3.Ağır Ceza Mah. 2008/323 esas saıyıl dosyalarına taraf olmadıklarını, İstanbul 4.İcra Müd. 2008/… esas sayılı dosyasındaki takip masraflarının istirdatı için açılan Bursa 1.Asl.Tic.Mah.2008/558 esas sayılı dosyasının kesinleştiğini yine, İstanbul 14.Asl.Tic.Mah. 2008/494 esas sayılı dosyasındaki menfi tespit davasının, müvekkili bankanın takipten vazgeçmesi nedeniyle konusuz kaldığını, davacı hakkında başlatılan Bursa 3.İcra Müd. 2009/… esas sayılı dosyasının aciz vesikasına bağlandığını, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davacının , müvekkili bankanın Demirtaş Şubesinde tanımlanan toplam 650.000,00 TL nakit ve 450.000,00 TL gayrinakit kredi limiti bulunduğunu, 21/07/2008 hesap kat tarihi itibarıyla 396.943,56 TL nakit kredi riski ve 250.000,00 TL teminat mektubu bedelinin depo edilmesi istenildiği, 24/07/2008 tarihinde 404.248,00 TL rehinli mevduatın kredi tasfiyelerine sarf edildiğini, teminat mektubunun iadesi ile gayrinakdi riskin sona erdiğini, bakiye 21.901,00 TL ‘nin Yıldırım Şubesi nezdindeki kredi hesaplarına aktarıldığını, 03/10/2008 tarihi itibarıyla davacının müvekkili bankanın Yıldırım Şubesi nezdinde 33.617,69 TL taşıt kredisi riski kaldığını, yapılan mahsup işlemlerinin usulü ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, Bursa BAM 5. HD Karar ilamı yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, taraflar arasındaki alacak ve borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Alınan 12/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı bankanı , davacı hesaplarını kat edip takibe geçmesinde suiniyetli olmadığı, kredilerin tasfiyelerinde temerrüt faizi işletilmediği, kredi bakiyelerinin kapatılmasında alacağı aşan mahsup yapılmadığı, kredi tasfiyeleri sonucunda, davacı hesabında kalan 33.186,57-TL bakiyeden yargılama giderleri için sarf edilen 11.258,03 TL ‘den Bursa 1.Asl.Tic.Mah. 2008/588 esas sayılı ilamı ile haksız kesildiği ve iadesinin gerektiği, kesinleşen 8.847,60 TL dışında iade talebine konu alacak bulunmadığı, bu talebe ilişkin mahkeme kararı bulunduğu, davalı bankanın sözleşme haklarını kullanarak kredi tasfiyeleri sonucunda davacı hesabında kalan 33.186,57 TL bakiyeden Yıldırım Şubesindeki 2129035-2129023 Nolu taşıt kredileri hesaplrına 21.901,43 TL ‘nin aktarılmasının yasa ve içtihatlara uygun olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine itirazların açıklığa kavuşturulması yönünden bilirkişiden 27/09/2016 tarihli ek rapor alınmıştır. Alınan ek raporda; davalı bankanın hesapları kat edip takibe geçmesinde suiniyetli olmadığı, kredi tafsiyeleri sonucunda yargılama giderleri için sarf edilen tutardan Bursa 1.Asl.Tic.Mah.2008/588 esas sayılı ilamı ile iadesi gerektiğine hükmedilen 8.847,60 TL ‘nin kesinleşmiş mahkeme kararı gereği infaz edildiği, buna ilişkin yeniden hesaplama yapılmasına yer olmadığı, bankanın sözleşme haklarını kullanarak kredi tasfiyeleri sonunda Yıldırım Şubesindeki 2129035-2129023 nolu taşıt kredileri hesaplarına 21.901,43 TL’nin aktarılmasının yasa ve içtehatlara uygun olduğu, davalı bankanın Yıldırım Şubesi nezdinde tasfiye edilen 2129035 ve 2129023 nolu taşıt kredileri hesaplarından toplam 98,18 TL fazla mahsup yapıldığı bildirilmiştir.
Takas-mahsup işleminin nasıl yapıldığı, icra takibindeki asıl alacaktan mahsup var ise dava konusu banka alacağından da mahsup gerektiğinden, bu hususun değerlendirilmesi, davalı bankanın Yıldırım Şubesindeki borcunun kapatılması işlemi yönünden alternatifli olarak hesap kat tarihinde virman yapılmış gibi hesaplama yapılması, davacının, davalının banka hesabında bulunan nakit paraya faiz işletilip işletilmediği, işletilmiş ise yatırıldığı tarihten mahsup tarihine kadar davalı bankanın vadesiz hesapları için uyguladığı faiz oranından uygulama yapılarak hesaplama yapılması,davacının tahsil edilen 10.000,00 TL bedelli çeke yönelik itirazlarının değerlendirilmesi, bu bedelin mahsup edilen miktar içinde bulunup bulunmadığının açıklanması yönünden bilirkişiden 17/05/2017 tarihli 2.ek rapor alınmıştır.Alınan 2.ek raporunda ise; davalı bankanın çekler ile ilgili tahsilat yapma imkanının hukuken bulunmadığı, 02/12/2008 vade 10.000,00 TL bedelli 321507 nolu çekin 04/12/2008 tarihinde tahsil edilerek 9.995,50 TL olarak borçlu hesaplarına aktarıldığı, iş bu tahsilat miktarından 2129035 nolu taşıt kredisinin 1.514,00 TL 9. Taksidin ödendiği ve kredi bakiyesinden 7.122,76 TL ‘nin mahsup edildiği, çek bedelinin davaya konu mahsup bedeli içinde bulunduğu, banka kayıtlarına yansıtıldığı ve borç tasfiyesinde sarf edildiği, kök ve 1.ek raporunda belirtildiği, diğer sair hususların kök raporda açıklandığı bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile davacı vekilinin bilirkişi raporlarına itirazlarının açıklığa kavuşturulması yönünden dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak yeni bir bilirkişiden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
12/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı hesabından Yıldırım Şubesine aktarılan tutarın 21.901,54 TL olup, bu tutardan 18.114,50 TL , 2136923 nolu taksitli taşıt kredisinden düşüldüğünü, 4.545,10- TL ‘nin ise , 22129035 nolu taşıt kredisine mahsup edildiği, toplam tutarın 22.659,60 TL olup aktarılan tutarın üzerinde bulunduğu, Demirtaş ve Yıldırım Şubelerindeki kesintilerin birlikte değerlendirilmesi sonucu davacı hesabından aktarılan tutarlardan arta kalan herhangi bir alacağın bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz edilmesi, davalı vekilinin beyanları ve sunulan belgeler doğrultusunda bilirkişiden 09/07/2018 tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Alınan ek bilirkişi raporunda; davacı hesabından davalı bankanın Yıldırım Şubesine aktarılan miktarın 21.901,54 TL olup, bu miktardan 18.114,50 TL, 2136923 nolu Taksitli Taşıt Kredisinin düşüldüğü, 4.545,10-TL ‘nin ise 22129035 nolu taşıt kredisine mahsup edildiği, mahsup edilen miktarın 22.659,60 TL olup, aktarılan tutarın üzerinde olduğu, davalı bankanın Demirtaş ve Yıldırım Şubelerindeki kesintiler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının hesabından aktarılan tutarlardan arta kalan herhangi bir alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememiz kararının davacı vekilince İstinaf edilmesi üzerine Bursa 5. Hukuk Dairesinin 2019/98 Esas ve 2022/1202 Karar sayılı kararı ile; “Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından davalı bankanın kötü niyetli olarak hesapları kat edip temerrüt faizi işlettiğini, ödemelerin eksik hesaplandığını, rehin satışlarından gelen tahsilatların usulüne uygun kredi borçlarından mahsup edilmediğini belirterek davacının hesaplarından usulsüz olarak çekilen miktarlar ile toplam kredi ödeme tutarından daha fazla tahsil edilen miktarın tahsili amacı ile iş bu alacak davasını açtığı, davalı banka tarafından ise yapılan tahsilat ve mahsupların usulüne uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, yerel mahkemece ise dosya kapsamında farklı iki bilirkişiden alınan kök ve ek raporlar gerekçe gösterilerek davacı hesabından aktarılan tutarlardan arta kalan herhangi bir alacağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair karar verilmiştir. öncelikle UYAP sistemi entegrasyon ekran sorgusunda, davacı şirketin hali hazırdaki durumunun “terkin” olarak görünmekte olduğu, yapılan araştırmada 31/07/2014 tarihinde (dava açılmadan önce) sicilden resen terkin edildiği anlaşılmaktadır. dava ehliyeti; 6100 sayılı HMK. 51. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı takip etme ve usul işlemlerini yapma ehliyetini ifade eder. dava ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki TMK’nın 9. maddesinde düzenlenen medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Buna göre; medeni hakları kullanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi dava ehliyetine sahip kabul edilmelidir. 6100 sayılı HMK. 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Dava şartları davanın başlangıcından sonuna kadar bulunması gereken şartlarıdır. Başka bir deyişle dava açan ve davalı konumunda bulunan her gerçek ya da tüzel kişi bu davanın devamı ve hüküm kesinleşinceye kadar bu ehliyetini korumuş olmalıdır.yine 6102 sayılı TTK. 588. maddesine göre limited şirketlerin tüzel kişilik kazanmaları ticaret siciline tescil edilmiş olmaları şartına bağlıdır. Bu hükümler ve yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunmayan davacı şirketin, davadan önce yapılan terkin ile dava ehliyeti ortadan kalkmış durumdadır. Bu durum, taraf teşkiline ve dava şartlarına ilişkin bulunduğundan davanın her aşamasında re’sen nazara alınması gereken bir durumdur. ” gerekçesiyle mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek,Bursa BAM Karar ilamı doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava ;davalı banka tarafından; davacının, davalı bankadan kullanmış olduğu kredilere istinaden yapılan hesap kat ihtarnamelerinin, tahsil edilen ücretlerin haksız olduğu, davacı tarafça yapılan ödemelerin hatalı hesaplandığından bahisle davacının hesaplarından çekilen meblağların ve toplam kredi ödeme tutarından daha fazla tahsil edildiğinden bahisle yapılan tahsilatların davacı tarafa iadesine karar verilmesine ilişkindir.İlgili BAM ilamı dikkate alınarak dosyada taraf teşkili sağlanılması amacıyla ihya davası açılması amacıyla süre verilmiş, ihya davası açılmış, davacı şirketin ihyasına karar verilmiş ve karar kesinleşerek taraf teşkili sağlanmıştır.İlgili BAM ilamı öncesi tanzim ettirilen raporlarda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak; davacı ile davalı banka arasında imzalanan sözleşmeler gereğince davacıya krediler kullandırıldığı, davacıya ait hesabın yasaya uygun bir şekilde kat edilerek kullandırılan krediler gereğince, davacının davalı banka nezdinde bulunan hesaplarındaki paralardan davalı bankanın alacağının tahsil edilmesi sonucunda ; davacı hesabından, davalı bankanın Yıldırım Şubesi’ne 21.901,54 TL aktarım yapıldığı,bu tutardan 18.114,50 TL’nin 2136923 nolu taksitli taşıt kredisinden düşüldüğü, 4.545,10 TL ‘nin ise,22129035 nolu taşıt kredisine mahsup edildiği, mahsup edilen toplam tutarın 22.659,60 TL olup aktarılan tutarın üzerinde olduğu, davacı hesabından aktarılan tutarlardan arta kalan herhangi bir alacağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 152,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/07/2023

Katip ….
¸¸

Hakim …
¸¸