Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1080 E. 2023/781 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1080 Esas
KARAR NO : 2023/781

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N. … 30 Ağustos Zafer Mah. 108.(520) Sk. No:1A İç Kapı No:3 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. … – [15825-28652-….] UETS
DAVALI : … – T.C.N. … …
VEKİLİ : Av. … – [15597-95682-..] UETS

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 03/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile dava dışı 3.kişi … arasında, Bursa 23. Noterliği’nin 08351 yevmiyeli araç satış sözleşmesi ile 2006 Model, … plakalı, VF1BM0J0A34061201 Şasi Nolu, Renault Marka araç resmi satın sözleşmesi ile 112.000,00 TL karşılığında satın alınmış olduğunu fakat … Otomotiv Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasında 24.03.2022 tarihli adi bir sözleşme ile aracın bedelinin 150.000,00 TL olduğunu, müvekkili tarafından 120.000,00 TL’sinin peşin ödendiğini, 30.000,00 TL’nin sözleşmede belirtilen ödeme planı içerisinde ödeneceğini, kalan 30.000,00 TL’si için dava dışı … … lehine araca mülkiyeti muhafaza konulacağını, 20.09.2022 tarihinde ödeme bittikten sonra konulan mülkiyeti muhafaza kaydının kaldırılacağı kararlaştırılmış olduğunu, nitekim … plakalı araç için … Otomotiv yetkilisi … … lehine rehinli olduğunu, müvekkilin 24.03.2022 tarihinde imzalanan araç satış sözleşmesine istinaden 26.03.2022 tarihinde aracı teslim almış olduğunu fakat müvekkilinin araçta buji arızası olduğunu anladığını ve 28.03.2022 tarihinde aracı … OTO’ya iade ettiğini, … Oto tarafından aracın elektrik ustası tamircisine gösterildiği, aracın arızasının giderildiği beyan edilerek araç müvekkiline 31.03.2022 tarihinde tekrardan teslim edilmiş olduğunu, müvekkilinin 01.04.2022 tarihinde saat 21.00 sıralarında oturduğu sitenin otoparkına park etmiş ve eve çıktığını, yaklaşık 10 dakika sonra site sakinleri tarafından aracının yandığı müvekkiline bildirilmiş olduğunu, Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başlanlığı İtfaiye Müdahale Şuabe Müdürlüğü’nün düzenlemiş olduğu yangın raporunda olayın nedeni “Elektrik Kontağı// Park halinde bulunan aracın motor aksamında bulunan elektrik tesisatında meydana gelen şase sonucu yangının çıktığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde açıklanmış olduğunu, müvekkilinin meydana gelen olayı karşı tarafa bildirmiş olduğunu yapılan görüşmelerden sonuç alamadığını, bu nedenlerle Bursa 10. Noterliği’ne ait 21.04.2022 tarih 013643 yevmiye numaralı ihtarname ile taleplerini karşı tarafa ve dava dışı … Otomotive ve … …’e iletilmiş olduğunu, üçüncü kişiler tarafından sorunun çözümüne yönelik herhangi bir cevap alınamamış olduğunu, taraflar arasında imzalanan adi sözleşme kapsamında düzenlenen 24.03.2022 tanzim ve 30.000,00 TL bedelli senet … … tarafından davalı …’e usulsüz şekilde cirolanarak vade kısmı kendilerince doldurularak Bursa 13. İcra Dairesi’nin 2022/… esas numaralı dosyası ile icra takibine girişilmiş olduğunu, dava konusu araca yakalama şerhi konulmuş olduğunu ve aracın şu an ozan otoparkında yer almakta olduğunu, taraflarınca Bursa 2. Tüketici Mahkemesinin 2022/231 esas sayılı dosyası ile dava açmış olduklarını ve dosyanın derdest olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, müvekkili adına başlatılmış bulunan Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, banka, maaş, taşınmaz ve taşınır hacizlerinin kalkmasına yönelik ara karar verilmesini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile dava dışı … arasında Bursa 23. Noterliğinin 08351 yevmiye numarası ile 2006 model, … plakalı VF1BM0J0A34061201 Şasi nolu, Renault marka araç satış sözleşmesi imzalanmış olduğunu, bahsi geçen aracın devrine yönelik davacı taraf ile dava dışı şirket … Otomotiv arasında 24.03.2022 tarihli ödeme planını kapsayan sözleşme imzalanmış olduğunu, işbu sözleşmede toplam 30.000 TL değerinde bononun dava dışı şirket olan … Otomotive verildiğininde açık olduğunu, dava dışı şirket olan … Otomotiv’in şirket yetkilisi yahut şirket çalışanı müvekkili … olmadığını, davanın husumet sebebi ile reddini talep ettiklerini, bahsi geçen söz konusu şekil şartı olarak geçersiz sözleşmede ödeme planında belirtilen 20.04.2022 ve 20.05.2022 tarihli ödemeler mevcut iken davacı taraf bu ödemeleri gerçekleştirmemiş olduğunu, davacı satış akabinde ve aracı teslim ettikten belli birgün sonra müvekkili şirket yetkilisini aramış ve aracının hareket etmediğini ve sorun yaşadığını beyan etmiş olduğunu, yaşadığı sorunun ise kendisinin yapmış olduğu motorun kuru yıkaması (motoru temizleme yöntemi) sonrasında arıza olduğunu açıkça bildirmiş olduğunu, bunun üzerine dava dışı … Otomotiv yetkilisi de davacıya sadece yardım etme saiki ile ( hiçbir sorumluluk kabul edilmediği davacıya bildirilmiştir ) aracı teslim almış ve tanık olarak da dinletecekleri … ile iletişime geçerek davacının beyanlarını aynen iletmiş olduğunu ve tamirci …, motorun kuru yıkama sonrasında araçta bir sorun olduğunu tespit etmiş olduğunu ve bu tespite istinaden parça değişikliği gerçekleştirdiğini, araç teslim aldıktan 10 dakika sonra yangın meydana gelmemiştir, davacıya aracı teslim edeninde müvekkili olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, davacının haksız ve kötü niyetli iddiaları sebebi ile %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi,cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2022/… sayılı icra takip dosyası, Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/357 ve 2022/363 esas sayılı dosyaları, Bursa 2. Tüketici Mahkemesinin 2022/231 esas sayılı dosyası, BTSO’ya, Türkiye Noterler Birliği’ne, Görükle Polis Merkezi Amirliği’ne yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, dava dilekçesinde gösterilen ve ilgili icra takibine konu senede dayalı olarak davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine kararı verilmesi talebine ilişkindir.
TTK’ nın 776/1. maddesinin (b) bendinde bono veya emre yazılı senedin “kayıtsız ve şartsız” belirli bir bedeli ödeme vaadini içermesi gerektiği, 777. maddesinde de bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Yargıtay HGK’nın 14.3.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı kararı ile 20.6.2001 tarih ve 2001/112-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK’ nın 169/a maddesi uyarınca sözkonusu yazılı belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir.
Takibe konu senet örneği incelendiğinde; borçlu/keşidecinin davacı olduğu, alacaklının davalı olduğu, davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsusu haciz yolu ile Bursa 13. İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı icra dosyasında takibe konu edildiği, 30.000,00 TL asıl alacak ve 62,88 TL gecikmiş gün faizi, 60,00 TL komisyon üzerinden takip yapıldığı,senet incelendiğinde”nakten” bedel kaydı olduğu görülmektedir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” ifadesine yer verilmiştir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya dair ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i ( savunma ) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, 290. maddedeki meblağdan az bir miktara dair olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet ( kesin delil ) ile ispat edilebilir.
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Senet, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu savlayan tarafa aittir.
Davaya konu senet nakden kaydını içermekte olup;bu kayıt karşısında bedelsizlik bakımından açılan menfi tespit davasında da ispat yükü davacı borçludadır.Davalı tarafça senedin talili yapılmadığından ispat yükünün yer değiştirdiğinden söz edilemeyecektir.
Eğer taraflardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, buna senedin talili denmektedir.Bu anlamda talil senet metninde açıklanan düzenleme(ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir ve bu hâlde ispat yükünün kaydın aksini iddia edene ait olacağında kuşku bulunmamaktadır.
Senette yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi hâlinde ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususu da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. HMK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası ve TMK’nın 6. maddeleri uyarınca borçlunun bononun bedelsiz olduğunu ispat etmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-821 Esas ve 2019/58 Karar sayılı kararında benzer bir hadiseye ilişkin olarak içtihat edildiği üzere;”…..Davacı, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, malen kayıtlı senedin bedelsiz olduğunu, dava dilekçesinde açıklandığı üzere nakit borç karşılığı düzenlendiğini ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı ise 28.11.2011 tarihinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde verdiği ifadesinde senedin dava dışı üçüncü kişinin kendisine olan nakit borcunun davacı tarafından üstlenilmesi nedeniyle düzenlendiğini savunmuştur. Yukarıda da ifade edildiği üzere bono bağımsız borç ikrarı içeren bir senet olup, senette bedel kaydının mevcut olması hâlinde ispat yükü kaydın aksini savunan tarafa aittir. Somut olayda ise her iki yanın bononun mal karşılığı olmadığına dair beyanları karşısında senedin her iki tarafça da talil edildiğinin kabulü zorunludur ve bu durumda TMK’nın 6. ve HMK’nın 191. maddesi uyarınca ispat yükünün davacı senet borçlusunda olduğu yolundaki genel kuralın yer değiştirmeyeceği ve davacının senedin bedelsiz olduğunu ispatlaması gerektiği kabul edilmelidir. ..” denilmiştir.
Davacı yanca senedin nakden kaydı” teminat” olarak talil edilmiştir.Bu nedenle eldeki davada bedelsizlik iddiasını ispat külfeti davacı yandadır.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden;Emsal mahiyette Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2014/11410 E. 2014/13843 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; bir senedin teminat senedi vasfını taşıyabilmesi için; ya senet metninde açık olarak teminatın hangi hususta verildiğinin belirtilmelisi gerektiği ya da ayrı bir sözleşmeyle söz konusu teminat senedine atıf yapılarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olmasının sağlanması gerektiği, senet üzerine yazılacak olan “teminattır” ibaresinin tek başına senede teminat senedi olma hüviyetini kazandırmayacağı, “teminat senedidir,” “devredilemez”, “ciro edilemez”, ibarelerinin tek başına geçersiz olduğu ve hiç yazılmamış kabul edileceği,davaya-icra takibine konu senedin teminat senedi niteliğinde olduğunu ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu,senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair ibare bulunmadığı, davacının iddiasını ispatlar nitelikte yazılı delil sunulmadığı, verilen kesin sürede davacı tarafça yemin delilini kullanacaklarına dair beyanda bulunulmadığı tespit edilerek ispatlanamayan davanın reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ihtiyati tedbir(İİK 72/3) ara kararının teminat yatırılmaması nedeniyle uygulanmadığı hususu dikkate alınarak reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ihtiyati tedbir(İİK 72/3) ara kararının teminat yatırılmaması nedeniyle uygulanmadığı hususu dikkate alınarak REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 686,58 TL’ den mahsubu ile artan 506,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davalı tarafın yüzüne karşı, diğer tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/07/2023

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.