Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1065 E. 2022/1218 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1065
KARAR NO : 2022/1218

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 29/09/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ın ………….. Tarımsal Sulama Boruları Kauçuk Plastik Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin tek hissedarı olduğunu, geçmiş dönemde imza sirküleri ile de tek yetkili olmasına rağmen müvekkilim tüm ticari defter ve belge bilgileri tekrardan imza sürkisü almak için yönetim kurulu toplantısı yapmaya karar verdiğinde kaybettiğini fark ettiğini, şirket yetki belgesi olmadığı için müvekkil tarafıma şirkete ait avukatlık vekaletnamesi de veremediğini, Türk Ticaret Kanunun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceğini, bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirkete ait karar defteri müvekkil şirket hissedarının tüm özen ve dikkatine rağmen çalındığından zayi olan şirket karar defterinin tespiti ve zayi belgesinin verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, TTK’ nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafından şirkete ait karar defterinin kaybolduğunu ileri sürerek, kaybolmaya yönelik hiçbir vakıa ve delil sunulmamıştır.
Öte yandan davacı ticari işletmesi sebebiyle davacının tacir olduğundan basiretli şekilde davranmak zorundadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/10/1984 tarih 1982/11-852 Esas ve 1984/788 Karar sayılı kararında “TTK.nun 68/1. maddesi hükmünce “Defter tutmak mecburiyetinde bulunan kimse ve işletmeye devam eden halefleri, defterler! son kayıt tarihinden ve saklanması mecburi olan diğer hesap ve kağıtları tarihlerinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklamaya mecburdurlar”. Aynı maddenin son fıkrası da şu düzenlemeye yer vermiştir: “Bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kağıtları yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyanı oğrendiği tarihten itibaren onbeş gun icinde ticari isletmesinın bulundugu yerin selahiyetli mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini isteyebilir. Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır…Önce şu husus belirtilmelidir ki, metni yukarıya aynen alınan hükümdeki “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı” örnekleri tahdidi bir düzenleme içerisinde yer almamış, “gibi” sözlüğünden de anlaşılacağı üzere tacirin elinde olmayan benzer olaylar da maddenin kapsamında düşünülmüştür. Tacirin 68. maddenin son fıkrasından yararlanabilmesi icin bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur: Genel bir kural konulamamakla beraber cereyan ettigi yer ve sartlar itibarıyla bir (hırsızlık) olayı sozu edılen madde kapsamında düşünülebileceği gibi, gene başka yer ve başka koşullar altında düşünülmeyebilir de… Davaya konu olayda ise; davacı şirkete ait karar defteri davacı şirket hissedarının tüm özen ve dikkatine rağmen çalındığından zayi olan şirket karar defterinin tespiti ve zayi belgesinin verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla somut olayda, Hukuk Genel Kurulu kararında da vurgulandığı üzere tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kağıtları özenle muhafaza etmesi zorunlu olup, yerine göre çalınma halinde bile, zayi belgesi verilemez iken, basiretli tacir gibi davranmama sebebiyle kaybolma halinde zayi belgesi verilemeyeceği gibi iradesi dışında karar defterinin kaybolduğuna dair vakıa ileri sürülmediği ve hiçbir delil sunulmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden itibaren ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
03/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.