Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/975 E. 2022/1165 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/975
KARAR NO : 2022/1165

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili davacı şirketin davalı borçlu şirkete sattığı mallara ve verdiği hizmete istinaden 09 Mart 2021 tarihli GIB2021000000008 no.lu, 22 Mart 2021 tarihli GIB2021000000016 no.lu ve 26 Mart 2021 tarihli GIB2021000000017 no.lu faturalar keşide ettiğini, ilgili faturaların tüm talep ve uyarılara rağmen ödenmemesi nedeniyle fatura ve cari Hesap mutabakatına dayanarak davalı şirket aleyhine Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8022 Esas sayılı icra takibi açıldığını, davalı şirketin ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptali gerektiğini, müvekkili davacı şirket, davalı şirkete sattığı mallara ve verdiği hizmete istinaden davalı şirkete yukarıda belirttiğimiz faturaları tanzim ettiğini, ilgili faturalarda müvekkilin sattığı mallar ve verdiği hizmetler belirtildiğini, davalı şirket ilgili faturalar kendisine tebliğ edilmesine rağmen süresi içinde faturalara itiraz etmeyerek faturaları ve dolayısıyla borcu kabul etmiş durumda olduğunu, ayrıca davalı taraf faturalara süresi içinde itiraz etmediğinden müvekkile borçlu olmadığını ispat yükümlülüğü de davalı tarafta olduğunu, müvekkili davacı şirket ve davalı şirketin ticari defterleri incelendiğinde davalı şirketin müvekkil şirkete borçlu olduğu ortaya çıkacağını, davalı şirket tarafından tanzim edilerek müvekkil davacı şirkete mail olarak gönderilen 22.05.2021 tarihli Cari Hesap Mutabakatından da anlaşılacağı üzere, davalı şirket müvekkil davacı şirkete 37.926,38 TL borçlu olduğunu kabul etmiş ve bu hususta müvekkil şirketten mutabakat istediğini, cari Hesap Mutabakatı, davalı- borçlu şirket tarafından kaşe ile birlikte imzalanarak müvekkil davacı şirkete gönderildiğini, davalı borçlu bu mutabakat ile müvekkile 37.926,38 TL tutarında borcu olduğunu kabul ettiğini, mutabakat incelendiğinde miktarın icra takibine konu faturaların toplam tutarında olduğu görüleceğini, bu kapsamda davacı tarafından imzalanan Cari Hesap Mutabakatı ile davalı tarafın müvekkile borçlu olduğu sabit olup davamızın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, öncelikle davaya konu alacak likit alacağını, davalı şirket, icra takibine konu faturaları kabul etmiş ve müvekkil davacı şirkete göndermiş olduğu 22.05.2021 tarihli Cari Hesap Mutabakatı ile de müvekkil davacı şirkete borçlu olduğunu teyit ettiğini, takip tarihinde takibe konu alacağın muaccel olduğu sabit olduğunu, davalı taraf faturaları ve dolayısıyla borcu kabul etmesine rağmen kötü niyetle itiraz ederek borcun tahsilini imkansız hale getirmeye çalıştığından %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2021/8022 esas sayılı icra takip dosyası, e-arşiv faturası, cari hesap mutabakatı, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 08/09/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteRler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 31/05/2022 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, Davacıya ait 2021 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin T.T.K’nun 69. ile 213. Sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, 2021 yılı ticari defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, 2021 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdil yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, Davacı defterlerine göre Takip tarihi (08.09.2021) itibariyle davacının davalıdan 68.583,96-TL alacaklı göründüğü, davacının talebinin 37.926,38-TL (Faiz ve masraflar hariç asıl alacak) olduğu, 19.03.2021 tarihli GIB2021000000013 ni 30.657,58-TL Kdv Dahil tutarlı faturayı talep etmel dava dosyası içerisinde fotokopisi yer alan Cari Hesap Mutabakat mektubunda tarihin 22.05.2021, mutabakat tarihinin 31.03.2021, Davalı firmanın kaşesinin yer aldığı, Alacak Bakiyenin 37.926,38-TL olarak yazıldığının görüldüğü, mutabakat mektubunda yer alan tutarın davacı firmanın talep ettiği tutar ile aynı olduğunun görüldüğü, Davalı Ticari Defterlerinin incelenmesi; Sayın Mahkemenin 07.04.2022 tarihli duruşmada “İncelemenin 13/05/2022 tarih Saat 14:00’de yapılmasına” karar verildiği, belirtilen gün ve saatte davalı taraf ve vekilinin ticari defter ve bağlı kayıtları tarafıma sunulmadığı için incelemenin yapılamadığı, Taraflar arasındaki ticari kinin incelenmesi; Davalı tarafından takip dosyasına sunulan itiraz yazısında ve mezkür dosyaya sunulan cevap yazısında taraflar arasındaki ticari ilişkiye açık bir itirazının bulunmaması, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğuna kanaatimin oluştuğu, Faiz Yönünden İnceleme; Davacının davalı tarafa borcun ödenmesi yönünde gönderilmiş herhangi bir yazılı ihtar dava dosyasında olmadığı, davacı tarafından takip dosyasında takip tarihine kadar faiz talep edilmediğinden tarafımdan faiz hesaplamasının yapılmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafa ticari defterlerin ibraz edilmesi için ihtaratlı davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında mal alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından malların teslim edildiği faturaların düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 31/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının mal teslim ettiği 37.926,38 TL alacaklı olduğu bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulu ile itirazın iptali ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayal likit alacak olup davalının haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 16. İcra müdürlüğünün 2021/8022 esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatını koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 7585,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.590,75 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 458,06 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.132,69 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 900,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 131,50 TL olmak üzere toplam 1.031,50 TL yargılama gideri ve 458,06 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.548,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.