Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/914 E. 2022/1212 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/914 Esas – 2022/1212

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/914 Esas
KARAR NO : 2022/1212
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ………… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
İLİŞKİLİ KİŞİ :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/20022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait 16 S … plaka sayılı araç, davalı sigorta şirketi nezdinde 100559194 numaralı kasko sigorta poliçesi ile sigortalı ilen 13/11/2020 tarihinde trafik kazasına karışmış ve ağır hasar aldığını, pert olduğunu, davalı tarafça pert işlemine tabi tutulan araç için piyasa rayicinin çok altında olacak şekilde 305.000,00 TL belirlendiğini, bu bedelin 210.450,00 TL’si sovtaj bedeli, 94.550,00 TL bakiye olmak üzere müvekkil şirkete toplam 305.000,00 TL ödeme yapıldığını, aracın verilen bedelin çok üzerinde olduğunu, davacıya ait aracın 2020 model ve hasarsız olduğunu kaza esnasında henüz 17.100 km olduğunu, eksper raporunda rayiç değeri 330.000,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin maddi zarar uğramasına neden olduğundan bakiye tazminatın ödenmesini, maddi zararın tazmini amacıyla fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: öncelikle dava yetkisiz yerde açıldığından reddi gerektiğinin esasa ilişkin hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; dava konusu kazaya karışan 16 s … plakalı araç, müvekkili şirket nezdinde 100559194 numaralı kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunun kasko bedeli hesaplamalarında ya da araç alım – satım işlemlerinde gündeme gelen ve araç sahipleri tarafından araştırılan araç rayiç bedeli, genel bir açıklama ile aracın o günkü değeri olduğunu rayiç bedel, kasko poliçesi yaptırırken aracı olası risklere karşı koruma altına alma aşamasında kullanılmakta olduğunu davacı ile müvekkil şirket arasında akdedilen poliçe sonrası gerçekleşen kazada davacıyla aracın rayiç bedeli üzerinde mutabakat sağlanarak ödeme yapıldığını sigorta şirketinin ödediği miktar ile ödenmesi gereken gerçek miktar arasında aşırı bir fark bulunup bulunmadığının, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenmesi gerektiğini BK.nun 113 üncü maddesine göre, ödeme ile borcun düştüğünü bu durumda, davalı sigorta şirketinin “ödeme yaptığı tarihe göre” davacılara ödenen miktar ile ödenmesi gereken miktar arasında aşırı bir fark tespit edildiği takdirde, KTK.’nun 111/2.maddesine gereğince ibranamenin geçerliğinin değerlendirilmesi gerekir iken, rapor tarihindeki asgari ücretin hesaplamaya esas alınması doğru görülmemiş olduğunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, eksper raporu, hasar dosyası, dekontlar, ihtarname, arabuluculuk dosyası, tramer kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kasko sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dosyanın 1 sigorta, 1 makine mühendisi, 1 otomotiv mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek, davalı tarafın kasko sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olup olmadığı, kasko tazminat miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiştir.
23.05.2022 tarihi bilirkişi raporunu özetle; Dosya içeriğine göre, davalı sigorta kuruluşunun kasko poliçesi kapsamında 1688074 plaka sayılı araçta meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğu; Dava dosyasına sunulan bilgi ve belgeler ile araç üzerinde yapılan incelemelere göre; 1688074 plakalı 2020 model ve 17.100 km’de bulunan aracın kaza tarihi olan 13.11.2020’de rayiç değerinin 406.666,66 TL olabileceği; sovtaj bedeli olarak 210.450,00 TL ödendiği, dain-mürtehin sıfatını haiz Mercedes Benz Finansman Finansman Türk AŞ’ne 80.000,00 TL ödendiği; davacıya doğrudan 14.550,00 TL ödendiği, bu şekilde poliçe kapsamında toplam 305.000,00 TL ödeme yapıldığının kabulünün gerektiği; davacının bakiye alacağının 101.666,66 TL olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı tarafından görev ve yetki itirazlarına ön inceleme duruşmasında yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Kasko sigorta poliçesinde dain-mürtehin sıfatını haiz Mercedes Benz Finansman Finansman Türk AŞ’ne 80.000,00 TL ödendiği ve dain-i mürtehin tarafından mahkememize sunulan dilekçe ile rehnin kaldırıldığı dain-i mürtehin sıfatının sona erdiğini beyan etmiştir. Dolayısıyla davacının aktif husumet ehliyetinin yokluğuna dair itiraza itibar edilmemiştir.
Bilindiği üzere 01.04.2013 tarihli Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “3.3. Sigorta Bedeli, Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi” başlığı altında düzenlenen 3.3.2.2. bendinde “Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.
Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez.
Sigortalının ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılır. Sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır. ” düzenlemesi yer almıştır.
Dava konusu aracın davalıya devredildiği ve 09/12/2020 tarihinde ibraname düzenlendiği anlaşılmaktadır.
O halde toplanan delillerden somut olayda, dava konusu davacının sigorta ettiren davalının kasko sigortacısı olduğu16 S … plakalı araç ile dava dışı 16 CNN 83 plakalı araç arasında 13/11/2020 tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının gerçekleştiği, kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi ile davacı arasında kasko poliçesinin düzenlendiği, kazanın meydana geliş şeklinde, davalının savunmaları ve kaza tespit tutanağı sabit olduğu üzere poliçe teminat dışında kalmadığı, 22/05/2022 tarihli bilirkişi heyetinin raporu ile rizikonun gerçekleşmeden önce aracın değerinin 406.666,66 TL olduğu, araçtaki hasarın niteliği, onarım maliyeti sebebiyle pert işlemine tabi tutulması gerektiği ve poliçe kapsamında 305.000 TL ödeme yapıldığı 101.666,66 TL bakiye zarar alacağının olduğu kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan taraflar arasında düzenlenen ibranamenin iptali yönünden KTK 111 maddesi gereğince iptalinin gerekip gerekmediği ile davalının bakiye tazminattan sorumlu olup olmadığı irdelenmesi zorunludur.
2918 sayılı KTK’nun 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.
Uyuşmazlıkta davacıya ait araçtaki zarar nedeniyle ibra- makbuz başlıklı belgede TL mutabık kalındığı ve davalı sigorta şirketinin ibra edildiği belirtilmiş, ibra doğrultusunda 09/12/2020 tarihinde 305.000TL davacıya ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davanın 17/09/2021 tarihinde açılmış olduğu ve KTK’nun 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği anlaşılmıştır.
Davacı vekili davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeni yetersiz olduğundan bahisle KTK 111 maddesi uyarınca bakiye zararın tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile 406.666,66-TL zarardan 305.000,00- TL kısmının ödendiği yapılan bu miktar ödemenin yetersiz olduğu anlaşılmakla ibranamenin makbuz niteliğinde olduğu iptali gerektiği bu itibarla davacının bakiye 101.666,66 TL kasko tazminat talebinde haklı olduğundan 101.666,66 TL miktar yönünden ıslah ile davanın kabulüne, davalının başvuruda bulunduğu 14/04/2021 tarihli dilekçe ve 15 günlük mühlet ile 30/04/2021 tarihinden itibaren temerrüdün gerçekleştiği ve davacıya ait aracın ticari işletmede kullanıldığından avans faizi işletilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile 101.666,66 TL maddi tazminatın 30/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 6.944,84 TL nispi peşin harçtan dava açılırken peşin alınan 59,30 TL’ ve 1.734,51 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 5.151,03 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, posta, tebligat gideri 2.792,60 TL yargılama gideri ve peşin alınan 59,30 TL’ ve 1.734,51 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.586,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 16.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip 278859

¸e-imzalıdır.

Hakim 125958

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 278859
¸E-imzalıdır.