Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/908 E. 2023/1046 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/908 Esas – 2023/1046
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/908 Esas
KARAR NO : 2023/1046

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : … ALÜMİNYUM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – … Ömerli Mh İhsangazi Sk No:10 Arnavutköy / İSTANBUL
VEKİLİ : Av. …… – Maltepe Mah Londra Asfaltı Cad Yedikule Çırpıcı Yol Sok Avrupa Konutları Kale Ofis Blok 9 No:2 K:7 – 38 Cevizlibağ Zeytinburnu/ İSTANBUL
DAVALI : … MAKİNA VE YEDEK PAR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – … [25999-27312-…] UETS
VEKİLİ : Av. ……….. – [16987-….-52103] UETS

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin alüminyum sektöründe iştigal etmekte olduğunu, davalı şirketin de müvekkili şirketin müşterileri arasında bulunduğunu, taraflarca davalı firmanın ürün taleplerinde müvekkili firma tarafından oluşturulan teklif formunun davalı firma tarafından uygun görülerek kabulü şeklinde çalıştıklarını, taraflar arasındaki ticari ilişkilerin USD olarak yapıldığını ve bu durumun taraflar arasında yapılan teklif formları, e-mail yazışmaları, faturalar ile sabit olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki devam ederken dolar borcunun dolar üzerinden olacağını açıkça kabul eden davalı tarafından daha sonra kur borcuna itiraz etmesinin iyi niyet karinesine açıkça aykırı olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın davalının mevcut anlaşmalara aykırı hareket ederek borcunu kararlaştırılan para biri olan USD yerine TL üzerinden kapatmaya çalışmasından kaynaklandığını,taraflar arasındaki mailleşmelerden davalının kur farkı olayını kabullenmiş olduğunun anlaşılacağını, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, taraflar arasında yapılan ticarete ilişkin düzenlenen faturalardan fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla davalı firmanın USD ödeme cinsinden kaynaklanan borcunun belirlenen para biriminden ifa etmemesi sebebiyle ortaya çıkan USD kur farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını, kur farkı alacaklarının öncelikle her siparişte belirlenen vade tarihinden itibaren, bu talepleri kabul görmez ise davalı firmaya keşide ettikleri kur farkının ödenmesi hususunda ki 06.12.2018 tarihli ihtar tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz oranları üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Usul ve yasaya aykırı işbu davanın kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili firmanın, davacı firmadan alüminyum billet vb malzemelerin fiyat teklifleri alınmış olduğunu ve akabinde taraflar arasında anlaşma sağlanarak ticari faaliyete başlandığını, teklif formlarında her ne kadar ürün fiyatları döviz bazlı gösterilmiş ise de müvekkili firmanın süre gelen ticari işlemleri sebebiyle döviz ile alım satım yapmadığı bu sebeple de alınan ürünlerin faturalarının TL üzerinden düzenlenerek ve ödemelerin de yine TL cinsinden yapılacağı konusunda taraflarca mutabık kalınmış olduğunu, müvekkili firmanın ve davacı yan arasında yapılan ticari faaliyetlerin hiçbir alanında döviz bazlı anlaşma yapmadığı gibi hiçbir zaman kur farkı taleplerinin de olmadığını, fiyat teklif formları ve proforma faturalarında da kur farkı talep edileceğine dair herhangi bir şerh bulunmadığını, dosyaya sunulan borç tasfiye protokolü dahi iddialarını doğrular nitelikte olduğunu, Kayyım onaylı protokolde borcun ve ödemelerin TL üzerinden kararlaştırıldığının açıkça görüleceğini, davacı tarafından kur dalgalanmalarını fırsat bilerek kötü niyetli olarak kur farkına ilişkin taleplerde bulunulduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/543 esas sayılı dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, Büyükçekmece Vergi Dairesi’ne, Gökdere Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava,dava dilekçesinde gösterilen ve taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden kur farkı alacağı oluştuğu iddiasına dayalı alacak davasına ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından davalı tarafa ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için defter inceleme günü verilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından davacı tarafa ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenebilmesi için davacının adresinin bağlı olduğu Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …’in 16/05/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin davacı lehinde delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri mahkememize ait olduğu, davalı yanın davacı yana 31.12.2020 tarihi itibariyle 351.011,18 TL borçlu olduğu ancak Bursa 2. ATM’ nin 2015/543 Esas sayılı dosya incelenemediğinden dikkate alınamadığı, mütalaa edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …’ in 30/10/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ekstreler incelendiğinde fatura için esas alınan tutarın 101,957,55$ olduğu, kesilen kur farkı faturasının alt kısmında kur farkına esas olan faturaların listesi verilmiş olup sonu 591, 636, 658, 685, 704, 766, 808, 830, 870, 899, 934, 963 ve 1007 no ile biten bu faturalardan ve ödemelerden kaynaklandığı iddia edilen kur farkının 101,957,55$ olduğu beyan edilmiş olduğu, sözü edilen bu faturaların dolar karşılığını topladığımızda 828,721-$ olduğu bu süre içinde yapılan tahsilatın 814,864-$ olduğu, dolar olarak bakiye borcun 13,857-$ olduğu, faturaların TL olarak toplamının 4,262,089-TL ödemelerin toplamının 4,020,000,00-TL olduğunun tespit edildiği, TL olarak davalı söz konusu bu 13 faturadan dolayı davacıya 242,089,00-TL borçlu görüldüğü, TL borç ödemelerinden kalan bakiye borç/alacak rakamı dolar borcunu fazlasıyla karşılayabilecek tutarda olduğu, dolayısıyla kur farkından bahsetmenin mümkün olmadığı, davacının kur farkı olarak dosyaya sunduğu döviz bazlı ektrede kalan tutar 2015 yılından itibaren hesaplanan tutar olduğu, kur farkı istenen faturaların ilki 30,05,2018 tarihli sonu 591 ile biten fatura kesilmeden önce hesap bakiyesi zaten 88,099,05-$ olduğu, bu tutarın her halükarda 101,957,55-$ dan düşülmesi gerektiği, bu tutar düşülünce kalan bakiye 13,858,50-$ rakamına ulaşıldığı, faturaların ödenmeyen dolar bakiyesi de yukarıda bahsedildiği gibi aynı tutar olduğu, her iki hesaplamada da bakiyenin aynı çıktığı, TL bakiyesi ile karşılaştırıldığında TL bakiyesinin 13,858,50-$ lık bakiyeyi kapatacak tutarda olduğu bu nedenle kur farkının aslında davalı lehine oluşabileceği tespit edildiği, davalının kendi defter kayıtlarına göre davacı davalıdan 243,427-TL alacaklı görüldüğü, davalı tarafından hasımsız olarak 24,04,2015 tarihinde açılan dosya iflas erteleme dosyası olup 08,06,2016 tarihli duruşmada mahkeme başkanlığı şirketin borca batıklıktan çıktığının kayyım ve bilirkişi raporları ile tespit edilmesi neticesinde davanın reddine karar vermiş olduğunu, dava sürecinde 30,06,2015 tarihinde imza altına alınan protokolle taraflar ödeme ve vade konusunda anlaşmaya varmış oldukları, buna göre ilk 12 ayın 11 ayında kur 2,70-TL den sabitlenecek ve ocak 2016 ayından itibaren ayda 3,000-$ bir ayda 10,000,00-$ nakit ödeme yapılacağı, 12 ayın 11 ayında kur 2,80 e sabitlenecek ve ayda 4,000,00-$ ödeme bir ayda 15,000,00-$ ödeme yapılacağı, 12 ayda kur 2,90 a sabitlenecek 11 ay 5,000,00-$ bir ayda 20,000,00$ nakit ödeme yapılacağı, 12 ayda 11 ay ayda 7,000,00-$ nakit ödeme yapılacak bir ayda 25,000,00-$ ödeme yapılacağı, son 12 aylık dönemde 11 ay ayda 10,,.-$ bir ayda 35,000,00-$ nakit ödeme yapılacağı ve toplam 424,335,00-dolar anapara borcu kapatılacağı, davacı defterleri incelendiğinde taksitlerin ödendiği görüldüğü, sonuç olarak davacının kesmiş olduğu kur farkına ilişkin faturada kur farkına esas alınan faturalar incelendiğinde herhangi bir kur farkının oluşmadığı, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında davacı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen raporun hükme esas alınmaya yeterli olmadığı kanaatine varılarak, mali müşavir bilirkişi tarafından davacıya ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenebilmesi için davacının adresinin bağlı bulunduğu Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …’ nun 16/06/2023 tarihli raporunda özetle; Davacı … Alüminyum A.Ş.nin (Kendi defter kaydına göre) davalı … Makine Ltd.Şti.nden 001297 nolu kur farkı faturası dahil olursa 351.011,18 TL alacaklı olduğu, inceleme esnasında davacı yetkilisinin beyan ettiği ve dosyada da ifadelerde bahsedilen 101.957,55 ABD doları alacak iddiasına ilişkin ticari defterlerde herhangi bir tespitin yapılamadığı, mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; tarafların, davalı firmanın ürün taleplerinde davacı firma tarafından oluşturulan teklif formunun davalı firma tarafından uygun görülerek kabulü şeklinde çalıştıkları, taraflar arasındaki ticari ilişkilerin USD olarak yapıldığı, bu durumun taraflar arasında yapılan teklif formları, e-mail yazışmaları, faturalar ile sabit olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki devam ederken dolar borcunun dolar üzerinden olacağını açıkça kabul eden davalı tarafından daha sonra kur borcuna itiraz edildiği, kur farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesine ilişkindir. Davacı şirketin davalı şirketten kur farkına dayalı olarak alacaklı olup olmadığının tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılmış, davacı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinden yapılan inceleme neticesinde SMMM bilirkişi … tarafından tanzim edilen 16/06/2023 tarihli raporda özetle; davacı şriketin davalı şirketten 001297 nolu kur farkı faturası dahil olursa 351.011,18 TL alacaklı olduğu, inceleme esnasında davacı yetkilisinin beyan ettiği ve dosyada da ifadelerde bahsedilen 101.957,55 ABD doları alacak iddiasına ilişkin ticari defterlerde herhangi bir tespitin yapılamadığı hususunun belirtildiği, SMMM bilirkişi … tarafından tanzim edilen 30/10/2022 tarihli raporda özetle; davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ekstreler incelendiğinde fatura için esas alınan tutarın 101,957,55$ olduğu, kesilen kur farkı faturasının alt kısmında kur farkına esas olan faturaların listesi verildiği,sonu 591, 636, 658, 685, 704, 766, 808, 830, 870, 899, 934, 963 ve 1007 no ile biten bu faturalardan ve ödemelerden kaynaklandığı iddia edilen kur farkının 101,957,55$ olduğu beyan edilmiş olduğu, sözü edilen bu faturaların dolar karşılığını topladığımızda 828,721-$ olduğu bu süre içinde yapılan tahsilatın 814,864-$ olduğu, dolar olarak bakiye borcun 13,857-$ olduğu, faturaların TL olarak toplamının 4,262,089-TL ödemelerin toplamının 4,020,000,00 -TL olduğunun tespit edildiği, TL olarak davalı söz konusu bu 13 faturadan dolayı davacıya 242,089,00-TL borçlu görüldüğü, TL borç ödemelerinden kalan bakiye borç/alacak rakamı dolar borcunu fazlasıyla karşılayabilecek tutarda olduğu, dolayısıyla kur farkından bahsetmenin mümkün olmadığı, davacının kur farkı olarak dosyaya sunduğu döviz bazlı ekstrede kalan tutar 2015 yılından itibaren hesaplanan tutar olduğu, kur farkı istenen faturaların ilki 30,05,2018 tarihli sonu 591 ile biten fatura kesilmeden önce hesap bakiyesi zaten 88,099,05-$ olduğu, bu tutarın her halükarda 101,957,55-$ dan düşülmesi gerektiği, bu tutar düşülünce kalan 13,858,50-$ rakamına ulaşıldığı, faturaların ödenmeyen dolar bakiyesi de bahsedildiği gibi aynı tutar olduğu, her iki hesaplamada da bakiyenin aynı çıktığı, TL bakiyesi ile karşılaştırıldığında TL bakiyesinin 13,858,50-$ lık bakiyeyi kapatacak tutarda olduğu bu nedenle kur farkının aslında davalı lehine oluşabileceği tespit edildiği, davalının kendi defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 243,427-TL alacaklı görüldüğü, davalı tarafından hasımsız olarak 24,04,2015 tarihinde açılan dosya iflas erteleme dosyası olup 08,06,2016 tarihli duruşmada mahkeme başkanlığı şirketin borca batıklıktan çıktığının kayyım ve bilirkişi raporları ile tespit edilmesi neticesinde davanın reddine karar vermiş olduğunu, dava sürecinde 30,06,2015 tarihinde imza altına alınan protokolle taraflar ödeme ve vade konusunda anlaşmaya varmış oldukları, buna göre ilk 12 ayın 11 ayında kur 2,70-TL den sabitlenecek ve ocak 2016 ayından itibaren ayda 3,000-$ bir ayda 10,000,00-$ nakit ödeme yapılacağı, 12 ayın 11 ayında kur 2,80 e sabitlenecek ve ayda 4,000,00-$ ödeme bir ayda 15,000,00-$ ödeme yapılacağı, 12 ayda kur 2,90 a sabitlenecek 11 ay 5,000,00-$ bir ayda 20,000,00$ nakit ödeme yapılacağı, 12 ayda 11 ay ayda 7,000,00-$ nakit ödeme yapılacak bir ayda 25,000,00-$ ödeme yapılacağı, son 12 aylık dönemde 11 ay ayda 10,,.-$ bir ayda 35,000,00-$ nakit ödeme yapılacağı ve toplam 424,335,00-dolar anapara borcu kapatılacağı, davacı defterleri incelendiğinde taksitlerin ödendiği görüldüğü, sonuç olarak davacının kesmiş olduğu kur farkına ilişkin faturada kur farkına esas alınan faturalar incelendiğinde herhangi bir kur farkının oluşmadığı hususunun bildirildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak, davacı tarafça, davalıdan kur farkına yönelik alacaklı olduğu hususu ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.541,98TL’den mahsubu ile bakiye 1.272,13‬TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2023

Katip ….
¸E-imzalıdır.

Hakim ….
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …..
¸E-imzalıdır.