Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/893 E. 2021/1112 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/893 Esas – 2021/1112
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/893
KARAR NO : 2021/1112

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : …. ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM AŞ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ULUDAĞ ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA İHBAR OLUNAN : TÜRKİYE ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/02/2009
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZIM TARİHİ : 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatına göre EPDK’dan üretim lisansı almış olup müşterilerine elektrik enerjisi tedarik ettiğini, müşterileri adına da davalı şirket ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşması yaptığını, elektrik enerjisi naklederken dava konusu olan uygulama olduğu sırada yürürlükteki mali uzlaştırma tebliğinin 11/3 maddesine göre tüketicini iletim ve dağıtım sistemine bağlı olmasına göre iletim veya dağıtım kayıplarının karşılanması gerektiğini, yani davacı şirket tarafından müşterisine elektrik enerjisi nakledilirken müşterinin bağlantı konumuna göre iletim veya dağıtım kayıtlarını da ilave ederek sisteme elektrik enerjisi aktardığını, EPDK’nın 299/11 sayılı kurul kararına göre dağıtım kaybının %3,02 olarak belirlendiğini, davacının … Tekstil A.Ş’nin de elektrik tedarikçisi olduğunu, … Tekstil A.Ş’nin TEİAŞ’a ait iletim sistemine, mülkiyeti ve işletmesi kendisine ait hatla doğrudan bağlı olduğunu, … Tekstil A.Ş için Mart 2005 ait uzlaşma formunda %3 oranındaki iletim kaybına ilaveten %3,02 oranındaki dağıtım kaybı tahakkuk ettirildiğini ve bu dağıtım kaybının … Tekstil A.Ş tarafındaki sayaçta ölçümlenen elektrik enerjisi üzerinden alındığını, EPDK’ya bu uygulamanın iptali için müracaat edilerek bağlantı konumuna göre yapılan elektrik enerji nakli üzerinden %3,02 alınmaması gerektiği belirtilerek, hatalı uygulama nedeniyle davalı dağıtım şirketinin sebepsiz zenginleştiği ifade edilmiş ise de, talebin reddedildiğini, bunun üzerine bu işlemin iptali için Ankara 10.İdare Mahkemesinin 2006/2637 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve 2008/623 sayılı karar ile işlemin iptal edildiğini, bu idare mahkemesinin kararına göre elektrik enerjisi üzerinden %3,02 dağıtım kaybı alınmasının dayanaksız kaldığını, sonuç itibari ile ölçüm için … Tekstil A.Ş’nin sisteme bağlı olduğu Kestel trafo merkezinden indirici trafo girişindeki kayıp dahil ölçüm yapan sayacın esas alınması gerektiğini, … Tekstil A.Ş tesisinde yer alan sayaçta ölçülen elektrik enerjisi üzerinden alınan %3,02 oranındaki elektrik enerjisinin iade edilmesi gerektiğini, bu oran kadar sisteme fazla elektrik enerjisi aktarıldığını ve bunun da davalı şirket tarafından kullanıp satıldığını, bunun bedelinin hesaplanmasının ise elektrik piyasasında oluşan sistem fiyaı üzerinden bulunarak davacıya iade edilmesi gerektiğini, buna göre 2005 Mart -2008 Aralık dönemine ait tüketim değerlerinin ekli listede sunulduğunu belirterek, davacıdan fazladan alınmış elektriğin bedeli olan 626.817,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 2005 Mart -2008 Aralık dönemine ilişkin olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade talebinde bulunulduğunu, bu iade talebinin 1 yıllık zamanaşımı süresine tabii olduğunu, davanın 20/02/2009 tarihinde açıldığından, 19/02/2008 tarihinden önce doğmuş olan miktarların zamanaşımına uğradığını, öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu ihtilafın Kestel İşletme Şefliği sorumluluk alanı içerisinde yer alan ve enerjisi davacı şirket tarafından karşılanan 9997242.0 numaralı … Tekstil A.Ş firmasına ait aboneliğin 2005 Mart-2008 aralık dönemlerinde ilgili mevzuat kapsamında uygulanan hat kaybı/OG dağıtım kaybı işleminden ve bu kayıp tahakkuku için esas alınması gereken sayacın belirlenmesinden kaynaklandığını, bu hususta EPDK tarafından 04/11/2013 tarih 25279 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasasında Mali Uzlaştırma Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin” yayınlandığını, bu tebliğe göre; 01/04/2004 tarihinden geçerli olmak üzere dağıtım sistemi teknik kayıplarının %3,02 olarak belirlendiğini, daha sonra da 03/11/2004 tarihinde de yönetmeliğin yayınlandığını, bu yönetmeliğin 9.maddesine göre ise kat sayıların belirlenmesi için 30/12/2004 tarih 414 sayılı EPDK kararının, 02/01/2005 tarih 25688 sayılı Resmi Gazetenin yayınlandığını, bu karara göre de sistem kayıp kat sayısının 2,8 olarak belirlendiğini, 26/07/2016 tarih 26240 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan tebliğ ile mali uzlaştırma uygulamasına son verildiğini, 01/08/2006 tarihi itibariyle dengeleme uzlaştırma yönetmliğinin nakdi uygulanmasına başlanıldığını, 27/12/2006 tarih 1040 sayılı EPDK kararı ile katsayıların yeniden belirlendiğini, bu işlemlerin davacıya da uygulandığını, bu anılan kurul kararları gereği %3,02 ve414 sayılı kurul kararı gereği %2,8 olarak uygulandığını, … Tekstil A.Ş’nin aboneliğinin Kestel TM’den mülkiyeti ve işletmesi kendisine ait müstakil fider ile beslendiğini ve enerjisinin davacı şirket tarafından karşılandığını, kanun uyarınca TEİAŞ bünyesinde yer alan ve ilgili mevzuat çerçevesinde dengeleme uzlaştırma sisteminin uzlaştırma tarafını çalıştırmakla görevli olan birim tarafından yapıldığını, yani … Tekstil A.Ş aboneliği için gerçekleştiği belirtilen OG hat kayıpları, TEİAŞ bünyesinde yer alan ve kısaca PMUM olarak bilinen Piyasa Mali Uzlaştırma Müdürü tarafından ilgili aboneye tanımlanmış veriş -çekiş sayaç kontrolü dahilinde yapıldığını, bu nedenle yapılan işlemin uygun olduğunu, ayrıca davacı tarafından talep edilen faiz ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, davacı tarafından davalı kurumun temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle dava tarihinden itibaren faize hükmedilebilineceğini, ayrıca KDV’nin maliye bakanlığına yatırılması nedeniyle davacıdan talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Davacı şirket lisans sahibi olan, elektrik enerjisi tedariki yapan bir şirkettir.
Dava dışı … Tekstil A.Ş isimli firmaya da elektrik enerjisi tedariki yapmaktadır.
Bu elektrik enerjisinin … Tekstil A.Ş’ye ait sayaç üzerinden yapmaktadır.
Davacı şirket; davalı şirketin, davacı şirket tarafından … Tekstil A.Ş’ye satılan elektrik enerjisi üzerinden %3,02 oranında hat kayıp oranı uygulandığını, bu uygulama nedeniyle sisteme bu oranda daha fazla elektrik enerjisi verdiklerini, verilen bu enerjinin de davalı şirket tarafından kullanıldığını, bunun mevzuata aykırı olduğunu belirterek, EPDK’ya itiraz ettiğini, ancak itirazının reddedilmesi üzerine red işleminin iptali için Bursa 10.İdare Mahkemesinin 2006/2637 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, yapılan yargılama neticesinde; 19/03/2008 tarih 2008/623 sayılı karar ile işlemin iptaline ve fazladan tahakkuk ettirilen tutarın davalı idareye başvuru tarihi olan 13/04/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminine karar verildiği görülmüştür.
Davacı, idare mahkemesi kararı gereğince; fazladan alınan hat kayıp oranı nedeniyle oluşan 626.817,00 TL elektrik enerjisi bedelinin tahsilini talep etmektedir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların sunmuş olduğu deliller toplanarak, bilirkişi raporları alınmıştır.
Alınan 28/04/2010 tarihli bilirkişi raporu ve 21/12/2011 tarihli ek bilirkişi raporuna göre; tüketici olan … Tekstil A.Ş’nin iletim sistemi müşterisi sıfatına sahip olabilmesi için iletim sistemi şalt sahalarının orta gerilim baralarına (dağıtım şirketlerinin kullanımında olmayan baralar hariç) 36 kw ve altındaki gerilim seviyesinde bağlı olması, bağlanılan bu baranın müstakil olması yani dağıtım şirketi (UEDAŞ) tarafından diğer abonelerin beslenmesinde kullanılıyor olmaması yani dağıtım şirketinin bu bara yardımı ile … Tekstil A.ş dışında başka bir müşteriye elektrik veriyor olmaması ve söz konusu müstakil OG fiderin mülkiyeti/işletme/bakım/onarım yetkisinin … Tekstil A.Ş’ye ait olması gerektiğini, bu üç şartın da tuttuğunu, bu sebeple talebin yerinde olduğu, idare mahkemesi tarafından verilen iptal kararının tarafları bağladığı, EPDK’nın 18/05/2004 tarih 320-24 sayılı kurul kararının, toptan eletrik müşterisi olan … Tekstil A.Ş’nin mülkiyeti/işletmesi/bakımı/onarımı kendisine ait bir hat ile besleniyor olması nedeniyle bu kurul kararının dava konusu ihtilaf için bağlayıcı olduğunu, % 3,02 oranının sabit olarak kalmamış olup, 02/01/2005 tarih 414 sayılı kurul kararı ile %2,80 oranına indirildiği, 07/01/2007 tarih 1040 sayılı kurul kararı ile de %1,66 oranına indirildiğini, hesaplamanın müşteri olan … Tekstil A.Ş’ye satılan elektrik enerjisi birim fiyatları üzerinden yapılması gerektiği, eletrik satış birim fiyatları sunulduğunda hesaplamanın yapılabileceği belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine, talimat mahkemesi tarafından bir başka bilirkişi kurulundan 03/07/2013 tarihli ve 14/01/2014 tarihli ek rapor, 08/07/2014 tarihli ve 30/06/2016 tarihli ek bilirkişi raporları alınmıştır.
Alınan bu raporlara göre; … Tekstil A.Ş’ye satılan elektrik değerleri hesaplanmış, buna göre Mart 2005 – Ocak 2007 döneminde hat kaybının toplam 2.909.433,45 Kwh olduğu, bunun parasal karşılığının ise … Tekstil A.Ş’ye yapılan satışın birim fiyatı üzerinden hesaplandığında 304.450,29 TL olduğu belirlenmiştir.
Hat kayıp bedelinin iade edilmesi gerektiği belirtilerek önceki bilirkişi kurulu raporuna katıldılarını belirtmişlerdir.
Şubat 2007-Aralık 2008 dönemi için fazladan tahakkuk ettirilen kayıp bedeli bulunmadığı belirlenmiştir.
Buna göre; davalı kurum tarafından, davacının abonesi olan … Tekstil A.Ş’ye sattığı elektrik enerjisinden dolayı hat kayıp bedeli olarak kesinti yapıldığı, bu kesinti nedeniyle davacı tarafından EPDK’ya itiraz edildiği, EPDK’nın itirazı reddetmesi üzerine Ankara 10.İdare Mahkemesine dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile EPDK kararının iptaline, dağıtım kaybı nedeniyle fazladan tahukkuk ettirilen tutarın davalı idareye başvuru tarihi olan 13/04/2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmiştir.
İdare mahkemesi kararının davalı EPDK tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay 13. dairesi tarafından incelenerek, 25/06/2012 tarih 2008/3840 esas 2012/1888 sayılı karar ile; faturalandırılan hat kayıp bedelinin TEİAŞ’a ödendiğini, EPDK’nın faturalama işlemi ve bunun tahsili ile doğrudan bir ilgisinin bulunmadığı, bu sebeple davanın TEİAŞ’a da yöneltilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulmuş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında faturalandırmaya esas elektrik hattının … Tekstil A.Ş’ye müstakil hat olduğu, onun tarafından kullanıldığı, başka müşteriye enerji verilmediği, bundan dolayı hat kayıp bedeli tahsilinin yapılamayacağı belirtilmiştir.
Yapılan hesaplama neticesinde ise; Mart 2005 – Ocak 2007 döneminde hat kaybının toplam 2.909.433,45 Kwh olduğu, bunun bedelinin ise 304.450,29 TL olduğu belirlenmiştir.
Hesaplamanın davacı şirket tarafından … Tekstil A.Ş’ye satılan elektrik enerji birim bedeli üzerinden hesaplanmıştır.
Alınan bilirkişi raporları mahkememizce de kabul edilmiştir.
Davalı, Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/135-136-137 Esas sayılı dosyaları ile mahkememiz 2009/133-134 Esas sayılı dosyaları göstererek birleştirme talebinde bulunulmuş,bilahare de bu dosyalar yönünden derdestlik itirazında bulunulmuştur.
Emsal olarak gösterilen bu davalarda, davanın konusu aynı olmakla birlikte satış yapılan müşterilerin farklı olduğu görülmüştür. Bu sebeple, birleştirme talebi kabul edilmemiştir.
Enerji satılan müşteriler farklı olduğu için derdestlik itirazı da kabul edilmemiştir.
Bu emsal doyalarda yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir. Bu kararlarda red gerekçesi olarak; müşterilerin müstakil hat sahibi olmadığı, müşterilere bağlanan hat üzerinden başka abonelerin de elektrik enerjisi nakli yapıldığı belirtilerek, davalı şirketin hat kayıp bedeli tahsil etmesinin yerinde olduğu ancak müstakil hatlarda kayıp oranının tespit edilmesi mümkün olduğundan, bu oran tespit edilerek bunun üzerinde tahsil edilen miktar var ise bu miktar yönünden karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir (emsal Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/28 Esas sayılı dosyada verilen red kararının Yargıtay 23.Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme neticesinde verilen 16/06/2016 tarih 2015/5490 esas 2016/3695 karar sayılı kararı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 24/02/2015 tarih 2014/15858 Esas 2015/2836 sayılı kararı).
Davalı, davacının verdiği verilerin bilirkişiler tarafından hesaplamaya esas alındığını ileri sürerek rapora itiraz etmiş ise de; bilirkişi raporunda davalının sunduğu verilerin esas alındığı görülmüştür. Bu sebeple, davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Alınan bilirkişi raporunda dağıtıma esas sayaç ile tesisdeki sayaç arasındaki fark bulunmak suretiyle fazladan tahsil edilen hat kayıp bedeli bulunmuştur. Bilirkişi tarafından Mart 2005-Ocak 2007 dönemi için hat kayıp bedeli hesaplanmış, Şubat 2007-Aralık 2008 döneminde ise fazladan alınan hat kayıp bedeli olmadığı belirlenmiştir.
Bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafından ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşmeye dayalı ticari ilişki olması nedeniyle fazladan tahsil edilen hat kayıp bedeli nedeni ile davalının temerrüde düşürülmüş olması gerekmektedir. Ancak davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge ibraz edilmediğinden, 20/02/2009 dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşmeye dayalı olması nedeniyle 10 yıllık zamanaşımına tabiidir. Talep edilen dönemin üzerinden 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiş olduğundan, davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmeyerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 17 HD’nin 13/06/2019 tarih ve 2019/546 – 2019/1056 E/K sayılı kararı ile ; …Dosyada, birden fazla heyet bilirkişi raporu ve ek raporları alınmıştır. Raporlarda, teknik olarak, tarafların ibraz ettikleri deliller ve cevabı yazılar ayrıntılı incelenmiş, taraf vekillerinin iddia ve itirazları ayrı ayrı cevaplandırılmıştır. Mahkemenin kabul ettiği miktar, ek raporda açıklandığı üzere, davacının fazladan karşıladığı kayıp enerji miktarının parasal karşılığıdır. Bu miktar yönünden davacının iddiası ispat edilmiştir. Bu nedenle tarafların işin esasına yönelik istinaf başvurularının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan, davacı tarafça her bir ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davalı tarafın dava tarihinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğüne dair bir bilgi ve belge mevcut değildir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri düzenlenmiştir. Düzenlemede, tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih veya ondan rücu maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılmasının şart olduğu ifade edilmiştir. Aynı yasanın 10. maddesinde ise, aksine mukavele yoksa, ticari bir borcun faizinin, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddine ….” karar verilmiştir.
İstanbul BAM 17 HD’nin kararının temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 6 HD’nin,16/09/2021 tarih ve 2021/613 – 2021/161 E/K sayılı ilamı ile; “…02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” TEİAŞ’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Bu bağlamda, 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin yaptırım uyuşmazlıklarının idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür… ” gerekçesiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesinin 13/6/2019 tarih ve 2019/546 Esas, 2019/1056 Karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası mahkememize gönderilen dava dosyası yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyadaki kanıt ve belgelere, Yargıtay bozma ilamına göre ; .02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” TEİAŞ’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü gereğince, somut olayda yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlere, yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK 114/1-b maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30- TL karar harcından, peşin olarak alınan 8.462,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.402,80- TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırına iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 32,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yararına ölçümlenen 5.100,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından kalan tutarın hüküm kesinleştiğinde yatıranına iadesine,
Dair; davacı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2021

Başkan 37281 Üye 125958 Üye 151390 Katip 66319
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.