Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/84 E. 2021/391 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/84 Esas
KARAR NO : 2021/391
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :… …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil Şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait 16 … 586 plakalı aracın ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından dosyaya 20.10.2020 tarihinde itirazda bulunulduğunu, 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5/A Maddesine ” (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” ibaresi eklenmiş ve ticari davalara da dava şartı olarak arabuluculuk başvurusu şartı getirildiğini, bu nedenle tarafımızca 2020/3186 başvuru (Bursa) – 2020/122115 (Bursa) arabuluculuk numaralı başvuruda bulunulmuş ve 14.12.2020 tarihli “ANLAŞAMAMA TUTANAĞI” düzenlenmiş olup, ilgili tutanak dilekçemiz ekinde takdirinize sunulduğunu, bu aşamada hgs ve ogs sisteminin kime ait olduğu, kim tarafından işletildiği gibi hususlarda bilgi verme zorunluluğu bulunduğunu, açıklamalardan önce bazı tanımlar hakkında bilgi vermek gerektiğini, provizyon; Bankacılıkta, bir banka hesabı bulunan kimsenin, o bankanın başka bir şubesinden para çekmek istediğinde, çekilmek istenen bu para mi ktarının, karşılığının bulunup bulunmadığının, ilgili şubeye sorulması durumu olduğunu, provizyon aşamasında müvekkil şirket tarafından sadece hgs/ogs hesabında para olup olmadığı sorulduğunu, 3 saniye içinde olumlu veya olumsuz yanıt gelmemesi durumunda bu sorgu işlemi iptal edildiğini, provizyon aşamasında henüz bir tahsilat yapılmadığını, valor; işlemin yapılış tarihi ile gerçekleşme tarihleri arasındaki farkı tanımlamak için kullanılan finansal bir terim olduğunu, valör tarihi, işlemin karşılıklı olarak muhasebe hesaplarına alacak ve borç olarak geçtiği, özetle işlemin (ödemenin) fiilen gerçekleşmesi işlemi olduğunu, HGS sistemi müvekkil şirkete ait olmayan tamamen PTT işletim ve kontrolünde olan, OGS sistemi ise Karayolları Genel Müdürlüğüne ait olup KGM tarafından işletilip denetlenen sistemler olduğunu, bu açıdan nasıl geçiş yapan araçlar hgs/ogs sistemi kullanıcıları olarak sistemin ödeme yapan tarafı olan banka ile sistemin bir ucunu temsil etmekte ise, müvekkil şirket ise sistemin diğer tarafında geçiş ücretini sadece talep eden taraf olduğunu, bu şekilde geçiş ücreti talebinde bulunan ile geçiş ücreti ödeme yükümlülüğü bulunan araç sahipleri arasındaki bu talep/provizyon/ödeme sürecini yürüten,yöneten ve işleten kurum, HGS sistemi açısından PTT, OGS sistemi açısından ise KGM olduğunu, talep edilen geçiş ücretinin müşterileri adına ödemesini yapacak olan bankalarda bu denklemin bir ayağı olarak kabul edilirse toparlamak gerekirse; müvekkil şirket hgs ve ogs sistemlerinin kurucu, sahibi, işleticisi, denetleyicisi olmayıp sadece bu sistem üzerinden ödeme talep eden şirket durumund olduğunu, HGS/OGS sisteminde geçiş anında tahsilat yapılamaması hallerinden süresi içerisinde provizyon alınamaması durumu yukarıda özetlendiğini, bunun yanında HGS/OGS etiket-cihazının doğru konumlandırılmadığını, araç ön camına yapıştırılmamış olması, cihaz veya etiketin kendisinin yırtık veya arızalı bulunması, provizyon verecek banka veya sistem sahibi PTT sisteminde ve internet erişiminde anlık olarak gerçekleşebilen sorunlar, HGS/OGS etiket-cihazının alındığı plakadan başka plakalı araca takılarak kullanılması sebebiyle sistemsel eşleştirme yapılamaması halleri gibi daha birçok sebeple anlık tahsilat yapılamaması mümkün olabildiğini, bu durumda araç sürücüsünün HGS/OGS sisteminden para çekilemediğinin farkına varmaksızın gişeden geçisişinin mümkün olmadığı, zira her gişede bir görevlinin ve bariyerlerin bulunduğu, bariyer açılmadığı için gişe görevlisi tarafından araç sürücüsüne bilgilendirme yapılarak nakit veya kredi kartıyla geçiş ücretinin ödenme imkanı sağlandığını, 6100 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu oldugu anlaşıldığını, davalı geçiş ücretini ödediğini iddia etmediğini, sadece HGS veya OGS kartlarında banka hesabında yeterli bakiye oldugunu iddia ettiğini, ancak bu hesaplardan para çekildiği de iddia edilmediğini, OGS ve HGS kartlarından para çekilememesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorunda olduğunu, geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bildiğini, on katı (yasal değişiklik sonrası 4 kata indirilmiştir) oranındaki ceza alacağı ise kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilenmesi gerektiğini, yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamayacağını, tespitleri önemli olup istinaf merciince vurgulandığı üzere dava konusu olayda sadece davalı borçlunun ödeme iddiası halinde araştırma yapılması mümkün olup diğer iddialar istinaf merciince yerinde görülmediğini, yukarıda belirtilen sebepler ve mahkemece resen nazara alınacak nedenlerle davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, arabuluculuk tutanağı, ihlalli geçiş tablosu, ihtarnameler, HGS/OGS tahsilat sistematik şema, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıya ait 16 … 586 plakalı aracın ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süre içinde ödenmeyen yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının asıl alacak ve cezai tutara itiraz üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından yasal sürede itirazın iptali takibin devamı amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine konu alacağın davacı tarafından işletilen otoyoldan davalıya ait 16 … 586 plakalı aracın ücret ödemeden geçiş yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından kesilen cezanın 15 gün içinde cezasız ödeneceği, 15 günlük yasal süre sonunda geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki ceza tutarı ile ödeneceğinin davalıya ihtarname ile bildirildirilmiş, ancak davalı tarafından 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapılmaması nedeniyle hakkında yasal işlem başlatılmıştır.
Diğer yandan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasına göre”4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür.
Ancak davanın açıldığı tarihten sonra 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin bir ve beş fıkrasında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir.
O halde somut olayda, davacıya ait otoyoldan davalının maliki olduğu aracın geçiş ihlali yaptığının dosyaya sunulan kamera kayıtları,bildirim evrakları, ihtarnameler ve geçiş araçlara ait görüntü kayıtları sabit olduğu, davalı tarafın ücret ödemeden geçiş yaptığı , ödediğinin ispat yükü davalıda olup ispat edilemediğinden davalının savunmalarına itibar edilmeyerek davacının asıl alacak ve cezai tutar alacağının olduğu anlaşılmaktadır. (Bursa BAM 5. Hukuk Daires 2018/290 Esas ve 2018/504 Karar sayılı İlamında vurgulandığı üzere)
Diğer yandan dört katı oranında ceza alınacağı ise Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilmesi gerekir. Yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz. Bu nedenle tebligata gerek yoktur.
6001 sayılı yasanın 30/5. Fıkrasına göre araç maliklerinin geçiş ücretleri ve cezalardan sorumlu olduğundan, davacının ceza tutarı talebine yönelik alacağının sübut bulduğu ve davalı, itirazında haksız olup, takip konusu borç miktarının cezai tutar kısmının yasa değişikliği sebebiyle asıl alacağın dört katı sorumlu olması sebebiyle davanın kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin icra ve inkar tazminatı talebi yönünden, 2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Daire’leri ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması ve alacağın likit olması gerekli olup somut olayda, alacağın belirlenebilir bir miktar, likit olup davalının borca itirazda haksız olduğundan icra inkar tazminatının kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2- İ.İ.K nın 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı koşulları oluştuğundan alacağın %20 olan 84,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 43,50 TL yargılama gideri ve 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 102,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 422,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava konusu uyuşmazlığın miktarı HMK ‘nın 341. Maddesi uyarınca 2021 yılı itibariyle 5.880,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.