Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/835 E. 2022/48 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/835 Esas – 2022/48
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/835
KARAR NO : 2022/48

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … ZEYTİNCİLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … GIDA TURİZM TARIM İNŞAAT PETROL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı, müvekkili şirketten satın almış olduğu zeytinlerin fatura edilen bedelinin karşılığını ödemediğini, davalının borcu, takibe konu edilen cari hesap ekstresinde belirtildiğini, bu kapsamda; 30.600,00 TL tutarında cari hesap ekstre bedeli, 222,82 TL borcun ödenmesi ihtarı amacıyla gönderilmiş ihtarname bedeli, 188,63 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere müvekkilinden toplamda 31.011,45 TL alacağı bulunduğunu, davalının müvekkiline cari hesap ekstresinde belirtilen fatura alacaklarından kaynaklı para borcunu ödemesi için, gerekli uyarılarda bulunulduğunu, Orhangazi 2. Noterliği 04142 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar gönderilmiş olsa da ödeme yapılmadığını, 31.011,45 TL alacak tutarı üzerinden 02.07.2021 tarihinde, Orhangazi İcra Müdürlüğü’nün 2021/982 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri borçlu/davalıya tebliğ edildiğini, borçlu süresinde borca, faize , yetkiye ve diğer tüm ferilere itiraz ederek takibi durdurduğunu, e-fatura olarak düzenlenen fatura, davalının ticari defterlerine işli olduğunu, cari hesap alacağına konu edilen faturaya ya da içeriğine ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığını, fatura alacağından kaynaklı cari hesap ekstresine ilişkin müvekkilimizin alacağını inkar eden davalının iddiasının gerçek dışı olduğu ve alacağın varlığı, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişiye inceleme yetkisi verildiğinde de tespit olunacağını, davalı/borçlu başlatılan takip için Konya icra dairelerinin yetkili olduğu yönünde yetki itirazında bulunduğunu, yetkili icra müdürlüğü alacaklının yerleşim yeri olan Orhangazi İcra Müdürlüğü olduğunu, yapılan itirazın, yersiz ve haksız olduğunu, icra takibinin konusu para borcu ise ve aksine bir şart yoksa bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödendiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.04.2018 tarih 2017/19-902 Esas 2018/973 Karar sayılı kararında ‘…davacı fatura konusu edilen malların teslim edildiği hâlde bedelinin ödenmediğini belirterek iddia ettiği alacağı için takip başlatıldığının, davalıya ilâmsız icra takibine dayanak ödeme Emri gönderildiğinin, ilâmsız icra takibi yalnız para alacakları için geçerli olacağından, davanın dayanağı icra takibinin de para alacağına ilişkin olduğuna kuşku bulunmadığını, taraflar arasındaki akdi ilişki inkâr edilmemiş olup, dosya kapsamına göre sözleşmenin ifa edileceği yer de açıkça belirlenmediğinden davacı, yerleşim yeri olan icra dairesinde de takip yapabilecektir…’ ifadelerine yer verildiğinin, para borçlarında alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki icra dairesinin de yetkili olduğu belirtildiğinin, borçlu vekili yapmış olduğu itirazda borçlunun müvekkilimiz şirkete hiçbir borcu olmadığını belirtse de iddiasını kanıtlar hiçbir delil ileri süremediğinin, itirazında borcunun varlığını kabul edip, ödeme savunmasında bulunan borçlu bu savunmasını ispat etmekle yükümlü olduğunun, itirazın hiçbir hukuki dayanağı olmadığı ve tamamen kötüniyetle alacaklı müvekkilin alacağına kavuşmasını engelleyici ya da geciktirici bir kurgudan ibaret olduğu aşikar olduğunun, davalı/borçlu açık ve net şekilde belirli olan borcunu ödemediğinin, ödemekten kaçındığının, borcun ödenmesini geciktirme düşüncesi içerisinde olduğu görülmekte olduğunun, taraflar arasında 2021/ 86945 Arabuluculuk dosya nolu arabuluculuk görüşmesi yapıldığının, arabuluculuk tutanağından da anlaşılacağı üzere taraflar anlaşamamış olduğunun, bu sebeplerle, davalının yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazların iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi için bu davanın açılması zorunlu hale geldiğinin, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalıya usule uygun tebliğ edilmiştir ancak savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların beyanı, yazılan müzekkere cevapları, feragat dilekçesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 20/01/2022 havale tarihli feragat dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 20/01/2022 havale tarihli feragat dilekçesinde; davadan feragati kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’ nın 307, 309, 310, 311. Maddelerine göre ” Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” davacının dilekçesinin yasaya uygun olarak feragat beyanı olduğu ve tek taraflı davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğinde bulunduğundan mahkemeye ulaştığında hukuki sonuç doğurmaktadır. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğinden dilekçeler aşamasında beyanda bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Kararın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının feragatın ilk celsede vuku bulması sebebiyle 1/3′ ü olan 26,90 TL’nin peşin alınan 374,54 TL’den mahsubu ile bakiye 347,64 TL fazla harcın istek halinde davacıya iadesine
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davalı vekilince yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK’nın 341 ve 345. Maddeleri gereği kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere, Türk Milleti adına dosya üzerinden karar verildi. 21/01/2022

Katip 278859
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.