Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/824 E. 2022/128 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/824
KARAR NO : 2022/128

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …- …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı yüklenici firma tarafından inşa edilen Bursa/Mudanya Burgaz Mah. 2330 Ada, 1 Parsel B Blok 7 nolu daireyi 23/08/2017 tarihinde …… davalı firmanın da imzaladığı sözleşme ile devir aldığını, dava konusu dairenin 31/02/2018 tarihinde teslim edileceği kararlaştırıldığını, aynı sözleşmenin 4. Md. 5. Fıkrasında ise işin zamanında bitirilip teslim edilmemesi halinde, teslim tarihi 6 ay daha uzatılır ve sözleşme tutarınca %0.5 oranında aylık kira bedeli olarak gecikme cezası uygulanacağı hüküm alındığını, söz konusu villanın sözleşmede öngörülen sürede bitirip teslim edilmediğini, davacı yabancı ülke vatandaşı olduğundan Türkçe bilmediğini için imzaladığı daire satış sözleşmenin bazı maddelerinin karşılığı olan Türkçe tercümesinin davalı şirket tarafından yazılmadığından daha sonra farkına varıldığı, gerçekleştirmiş olduğu bu hileli davranışlar ile müvekkilini yanıltmaya ve kendisine haksız çıkar elde etmeye çalılan davalı müvekkilin iyi niyeti ve güven duygularını kötüye kullandığından davalı hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık sonucu Arabuluculuk görüşmesinde uzlaşma sağlandığını ve davalının davacıya söz konusu daireyi 20/11/2019 tarihinde anahtar teslim şeklinde teslim edeceği üzerine anlaşma sağladıklarını, anlaşmaya rağmen daire süresinde teslim edilmediğini, 12/02/2021 tarihinde ihtarname gönderildiğini, şimdilik 1.000,00 TL geç teslim tazminatının daireyi teslim tarihi olan 20/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın reddi gerektiğini, huzurdaki dava ise 6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU m.4’de belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde olup, 01.01.2019 tarihinden sonra açılmıştır. Zira işbu dava Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş hükümlere tabidir ve bu haliyle mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, ancak dava öncesi dava şartı arabuluculuğa başvurulmamıştır ve bu halde yukarıda izahına çalışılan nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, söz konusu Bursa Mudanya Burgaz mah. 2330 ada 1 parsel b blok 7 no’lu dairenin satışı için davacı şirket ile sözleşme imzalandığını ancak davacı firma ödemesini tamamlamadığı için müvekkilim tarafından bursa 20. icra müdürlüğü 2019/7648 e. sayılı dosyası ile davacıya icra takibi başlatıldığını, akabinde söz konusu müvekkilimin alacaklı olduğu icra takibine ilişkin 17.10.2019 tarihinde arabuluculuk neticesinde karşılıklı anlaşma; müvekkilime ödeme yapıldığı takdirde 23.10.2019 tarihinde ödemenin yatırılması sonrasında 20.11.2019 tarihinde dairenin teslim edilmesi noktasında anlaşma sağlandığını, kısacası karşı tarafın iddia ettiği gibi müvekkilim yönünden kötü niyetli bir durum söz konusu olmayıp davacının ödemesini yapmamasından kaynaklı bir durum olduğu aşikar olduğunu, zira söz konusu anlaşma sonrası arabuluculuk görüşmesinde müvekkilinin avukatı olarak temsil edilen Av. Şerife Keskin Yalçın ile davacı vekili arasında 04.11.2019 tarihli WhatsApp konuşmalarında dairenin teslimiyeti ile alakalı konuşma geçmiş fakat davacı ödemesini tamamlamadığı gibi daireyi teslim almak adına hiçbir şekilde eylemde bulunmadığını, davacının açacağı davaya kılıf uydurmak adına ihtarname gönderse de , hiçbir şekilde işlem yapılmadı şeklinde lanse etmeye çalışsa da kendisi daireyi almak için çaba vermediği ortada olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, satış sözleşmesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, satım konusu taşınmazın geç teslimi sebebiyle tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 06/12/2018 tarihli ve 01.01.2019 tarihinde yürürlük tarihli 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi ” İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında düzenlenen 31/02/2018 tarihli sözleşme ve 17/10/2019 tarihli arabuluculuk tutanağı kapsamında kararlaştırılan tarihte dairenin davalı tarafından davacıya teslim edilmemesi sebebiyle tazminat talep edildiği anlaşılmakla, eldeki davanın gecikme tazminatı istemine ilişkin ticari dava olduğundan dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir.(Yargıtay 22.HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı , Bursa BAM 5. HD 2020/1353 Esas ve 2020/1450 Karar sayılı benzer mahiyettedir.) Dolayısıyla dava dilekçesi kapsamında arabulucuya başvurulmadığı sabit olduğundan arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’ nın 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan her ne kadar 17/10/2019 tarihli arabuluculuk tutanağı ibraz edilmiş ise de arabuluculuk tutanağının konusunun gecikme tazminatı olmadığı, icra dosyasındaki alacak olduğundan, eldeki gecikme tazminatı için arabuluculuğa başvurulduğundan söz edilemeyeceği anlaşılmakla bu iddiaya itibar edilmemiştir
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın arabuluculuk dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 7/2,13/1. maddesine göre nispi olarak belirlenen 150 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.