Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/79 E. 2021/609 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/79 Esas
KARAR NO : 2021/609

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işletmiş olduğu köprü ve otoyoldan davalıya ait 16 … 586 plakalı aracın ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla Bursa 14. İcra Dairesinin 2020/… esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek takibe yapılan itirazın iptali ile, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının yasal süresi içinde davaya cevap vermediği anlaşıldı.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı tarafından otoyol geçiş ihlaline dayalı olarak 04/02/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunulmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 08/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 10/02/2020 tarihinde borca itiraz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıki icra takibine konu alacağın davacı tarafından işletilen otoyoldan davalıya ait 16 … 586 plakalı aracın ücret ödemeden geçiş yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından kesilen cezanın 15 gün içinde cezasız ödeneceği, 15 günlük yasal süre sonunda geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki ceza tutarı ile ödeneceğinin davalıya ihtarname ile bildirildirilmiş, ancak davalı tarafından 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapılmaması nedeniyle hakkında yasal işlem başlatılmıştır.
Diğer yandan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasına göre”4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür.
O halde somut olayda, davacıya ait otoyoldan davalının maliki olduğu aracın geçiş ihlali yaptığının dosyaya sunulan kamera kayıtları,bildirim evrakları, ihtarnameler ve geçiş araçlara ait görüntü kayıtları sabit olduğu, OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır.
Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. Bu sebeple davalının bu savunmalarına itibar edilmeyerek davacının cezai tutar alacağının olduğu anlaşılmaktadır. (Bursa BAM 5. Hukuk Daires 2018/290 Esas ve 2018/504 Karar sayılı İlamında vurgulandığı üzere)
Diğer yandan dört katı oranında ceza alınacağı ise Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilmesi gerekir. Yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz. Bu nedenle tebligata gerek yoktur.
6001 sayılı yasanın 30/5. Fıkrasına göre araç maliklerinin geçiş ücretleri ve cezalardan sorumlu olduğundan, davacının ceza tutarı talebine yönelik alacağının sübut bulduğu ve davalı, itirazında haksız olup, takip konusu borç miktarının cezai tutar kısmının yasa değişikliği sebebiyle asıl alacağın dört katı sorumlu olması sebebiyle davanın kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin icra ve inkar tazminatı talebi yönünden, 2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması ve alacağın likit olması gerekli olup somut olayda, alacağın belirlenebilir bir miktar, likit olup davalının borca itirazda haksız olduğundan icra inkar tazminatının kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜNE;buna göre davalı tarafın Bursa 14. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA ,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında olan 259,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihi itibariyle alınması gerekli 88,68 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,38 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 68,00 TL yargılama gideri,59,30 TL peşin harcın, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 194,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.298,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK’nın 341/2. maddesi dikkate alınarak miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/07/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸