Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/783 E. 2022/991 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/783 Esas – 2022/991
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/783 Esas
KARAR NO : 2022/991

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …….. ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLİ : Av.
DAVALI : BURULAŞ -BURSA ULAŞIM TOPLU TAŞIM İŞLETMECİLİĞİ TURİZM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin sahip olduğu elektrik dağıtım
lisansında belirlenen bölgede dağıtım faaliyeti ile iştigal eden bir elektrik dağıtım şirketi olduğunu, 6446 Sayılı
Elektrik Piyasası Kanunu’nun (“EPK”) 9’uncu maddesinde elektrik dağıtım faaliyeti ana hatları ile
tanımlanmış olup, 9’uncu maddenin 11’inci fıkrasında “Dağıtım şirketi, dağıtım bölgesinde, genel
aydınlatmadan ve bunlara ait gerekli ölçüm sistemlerinin tesis edilmesi ve işletilmesinden sorumludur.”
denilmekle, faaliyet gösterdiği bölge ile sınırlı olarak genel aydınlatma, müvekkilinin sorumluluğuna
bırakıldığını, Yine EPK’nın 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (ı) bendinde ise Genel Aydınlatma, “Otoyollar ve
özelleştirilmiş erişme kontrollü karayolları hariç, kamunun genel kullanımına yönelik bulvar, cadde, sokak,
alt-üst geçit, köprü, meydan ve yaya geçidi gibi yerler ile halkın ücretsiz kullanımına açık ve kamuya ait
park, bahçe, tarihî ve ören yerlerinin aydınlatılması ile trafik sinyalizasyonunu,” olarak tanımlandığını, Buna göre, müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği bölgede bulunan genel aydınlatma kapsamındaki yerlerin
aydınlatılmasından ve trafik sinyalizasyonundan müvekkili şirket sorumlu olduğunu, Kanunda bahsi geçen bu sorumluluğun sınırlarının ise Yönetmeliklerle belirlendiğini, 27.07.2013
Tarih ve 28720 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Genel Aydınlatma Yönetmeliği’nin
(“Yönetmelik”) 1’inci maddesi “Bu Yönetmeliğin amacı, genel aydınlatma yükümlülüğüne ilişkin görev ve
sorumlulukların belirlenmesidir.” şeklinde olduğunu, yönetmeliğin ikinci bölümünde genel aydınlatma
yükümlülüğü ve bağlantı yükümlülüğü düzenlenmiş, üçüncü bölümünde Aydınlatma Komisyonu’nun
(“Komisyon”) oluşumu ile hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş, dördüncü bölümünde genel aydınlatma
yükümlüğünün denetimi, ölçümler ve ödemeler ile dağıtım şirketinin sorumlulukları düzenlendiğini, mezkur yasal düzenlemelerden anlaşıldığı üzere, her ne kadar dağıtım şirketleri, bölgelerinde genel
aydınlatmadan sorumlu olsalar dahi, genel aydınlatma kapsamında kullanılan enerjinin bedeline dağıtım
şirketleri katlanmamakta, aydınlatması yapılan yerlerde kullanılan enerji miktarı Yönetmeliğe uygun
şekilde tesis edilen sayaç ve ölçüm sistemleri vasıtasıyla ölçülmekte ve bu doğrultuda kullanılan enerjinin
bedeli tespit edilerek Genel Aydınlatma Tebliği (“Tebliğ”), Yönetmelik ve EPK’nın Geçici 6’ıncı maddesi’nin
birinci fıkrasına göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten ve ilgili belediyeler
ile il özel idarelerinin genel bütçe vergi gelirleri payından dağıtım şirketine ödendiğini, genel aydınlatma giderlerinin mali yükünün dağıtım şirketi üzerinde olmamasının, kamu ve
yerel yönetimler üzerinde olmasının bir sonucu olarak, hangi yerlerin genel aydınlatma kapsamına
alınacağı ve aydınlatılmasına ilişkin giderlerin ödenekten karşılanacağının tespiti de dağıtım şirketlerine
bırakılmadığını, Bir yerin genel aydınlatma kapsamına alınması hususunda yetki, ilgili ilin valisi,
belediyeler, dağıtım şirketi ve TEDAŞ temsilcisinin iştiraki ile oluşturulan Aydınlatma Komisyonlarına
bırakıldığını, Yönetmeliğin 13’üncü maddesine göre de, dağıtım şirketlerince gönderilen faturalardaki
tüketim miktarları ve bedellerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, aydınlatılan bölgenin EPK ve Yönetmelik
uyarınca genel aydınlatma kapsamında sayılıp sayılmayacağının TEDAŞ tarafından incelenip
denetleneceği, düzenlendiğini, Somut olayda ise, Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan ve şehir içi toplu taşıma işi ile iştigal
eden ulaşım şirketi, davalı Bursa Ulaşım Ve Toplu Taşım İşletmeciliği Turizm Sanayi Ve Ticaret A.Ş.
(“Burulaş”), Bursa İli, Yıldırım İlçesi, Hacıseyfettin Mahallesi, İncirli Caddesi Sultan Mezarlık Önü mevkinde
işletmekte olduğu Bursa T1-1. Aşama Tramvay Sistemi ve T3 Cumhuriyet Caddesi Tramvay sistemi
güzergahında kataner direkleri üzerine aydınlatma sistemi tesis etmiş ve herhangi bir başvuru
bulunmaksızın yıllar boyunca aydınlatma sistemi için elektrik enerjisi tükettiğini, ancak davalı şirketin
18.03.2021 tarihli 2021/1138-13 Sayılı yazısına kadar, tesisin genel aydınlatma kapsamına alınmasına
ilişkin olarak herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, 18.03.2021 tarihli yazıda davalı, tesisin genel aydınlatma kapsamına alınmasını talep etmiş olup
davalının talebi, vali yardımcısı, Büyükşehir Belediyesinden iki üye, TEDAŞ temsilcisi, UEDAŞ temsilcisi ve
ilçe belediyelerinden yedi üye olmak üzere on iki üyeden oluşan Aydınlatma Komisyonu’nun 08.04.2021
Tarihli toplantısında değerlendirmeye alınmış ve bu tarihte tesisin genel aydınlatma kapsamına alınmasına
karar verildiğini, buna göre müvekkili şirketin,
yalnızca 08.04.2021 tarihinden sonraki dönemde mezkur aydınlatma tesislerinde kullanılan elektrik enerjisinin bedelini ödenekten karşılayabilecek olup, bu tarihten önceki dönemde, yıllar boyunca
kullanılan elektrik enerjisinin bedelini fatura etmesi ve Bakanlık bütçesine konulan ödenekten alması
mümkün olmayacağını, davalı şirket de somut olayda kataner direklerine aydınlatma sistemi tesis etmiş olup bu sistemin
tüketeceği enerji bellerinin genel aydınlatma kapsamında ödenmesi için Komisyon kararı alınması
gerektiğini, davalı şirketin müvekkilin haberi olmaksızın, dağıtım sistemine müdahale ederek tesisi enerjilendirdiğini, davalı şirketin 08.04.2021 tarihine kadar aydınlatma tesislerinde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketildiği anlamına geldiğini, davalı aleyhinde 264.649,00-TL kaçak kullanım tahakkuku gerçekleştirilmiş ayrıca 264.649,00-TL bedelli 22.03.2021 son ödeme tarihli DAA2021000000721 numaralı kaçak kullanım faturası tanzim edildiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine taraflarınca 22.06.2021 tarihinde Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2021/5028 E. Sayılı dosya üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış ancak takip, davalının yersiz itirazı nedeniyle durdurulduğunu, davalı borçlunun, Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5028 Esas sayılı dosyasında icra takibine yönelik haksız ve yersiz itirazlarının, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 264.649,00-TL Asıl alacak, 12.985,44-TL Takip öncesi işlemiş faiz ve 2.337,38-TL Takip öncesi işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 279.971,82-TL yönünden iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhinde, hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Öncelikle kaçak elektrik kullanımı olması için müvekkilin davacı tarafın 4. dilekçesinde belirtmiş
olduğu Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesinde yer alan “gerçek veya tüzel kişinin kullanım
yerine ilişkin olarak a)Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale
ederek elektrik enerjisini tüketmesi.. Kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” Hükmüne aykırılık
oluşturulacak eylemlerde bulunması gerektiğini, ancak, müvekkilinin hiçbir surette ne raylı sistem işletmesi için ne de özel amaçla dava
konusu olan aydınlatma lambalarının enerjisini kullanmadığını, aydınlatma lambalarından elektrik tüketimi
yapılmasının mevzubahis olamayacağını, bahsi geçen T3 (Nostaljik Tramvay) hattı, BURULAŞ tarafından işletimi ve bakımı yapılan bir raylı
sistem hattı olduğunu, bu hat Cumhuriyet Caddesi ve İncirli Caddesi olmak üzere iki kısımdan oluştuğunu, bu
hattın üzerinde yolcu taşımacılığı yapan tramvay araçları, 750 volt gerilimde doğru akım sağlayan bir
elektriksel güçle hareket ettiğini, Bu elektriksel gücün, belirli aralıklarla yerleştirilmiş direklerde asılı
tellere, söz konusu araçların teması yoluyla aktarıldığını, bu elektriksel gücün kaynağı TEİAŞ dağıtımı ise BURULAŞ’a ait trafolarla sağlandığını, tellerin asılı olduğu direklerde aynı zamanda cadde
aydınlatmasını sağlayan lambalar da mevcut olduğunu, ancak bu lambaların elektriği ise tellerden bağımsız olarak
ayrı bir bağlantıyla sağlandığını, davacının dilekçesinde müvekkili için “18.03.2021 tarihine
kadar herhangi bir başvuruda bulunmamıştır. Müvekkil firmanın haberi olmaksızın dağıtım sistemine
müdahale ederek tesisi enerjilendirmiştir.” yanıltıcı ifadesini kullandığını, Oysa ki; müvekkilinin raylı sistem hattına elektrik enerjisini kendi trafolarından
sağladığını, yine; davacı tarafın iddiasının tam aksine BURULAŞ’a ait kataner direklerinin üzerine aydınlatma
lambaları bizzat UEDAŞ tarafından takıldığını, Müvekkilinin bu işlemlere herhangi bir dahli durumu
ya da müdahalesi olmadığını, Bu işlem müvekkili ilgilendiren bir durum olmadığı
gibi, bu türden bir aydınlatmaya da ihtiyacı bulunmadığını, Müvekkilinin sermayesi Bursa Büyükşehir Belediyesine ait ayrı bir tüzel kişiliği olan özel
hukuk tüzel kişisi olan bir anonim şirketi olduğunu, dolayısıyla genel aydınlatma hizmeti kapsamında müvekkilinin kataner direklerinin üzerine, davacı firma tarafından bizzat kurulmuş olan kamu hizmeti amaçlı kamu
alanları aydınlatan lambaların şirketimize fatura edilmesi tarafımızca kabul edilemez bir durum olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin kendi işletmesi için kullanmadığı, dağıtım sistemine müdahale etmediği
hiçbir yasal sorumluluğu olmadığı bir yer için abonelik alması da beklenemez, kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte;
hak kaybı olmaması açısından; 2012 yılından Mart 2021 yılına kadar geçen tarihler için davacı firma
tarafından kaçak elektrik bedeli adı altında neye göre hesaplandığı anlaşılmayan bir kısım alacak aleyhlerine tahakkuk ettirildiğini, öncelikle bu alacağın zamanaşımına girmesi sebebiyle zamanaşımı itirazları bulunduğunu, davacı tarafın, Bursa Büyükşehir
Belediyesi tarafından kurulmuş ve %100 hisseleri Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan ilk kuruluş
amacının elektrik ile işleyen HRS araçlarını işletmek olan BURULAŞ’ın, bu miktarda bir elektrik kaçağını 2012
yılından bugüne kadar kullandığını tespit, tahakkuk ve talep etmemelerinin hayatın olağan akışıma aykırı
olduğunu, bunun tek açıklaması; belli TSE standartlarında çalışan kurumsal bir firma olan davacının, yasal
hiçbir dayanak olmadan kendi dilekçelerinde de belirtmiş oldukları üzere salt bakanlık
ödeneğinden alınamayan rakamı müvekkilinden kötü niyetle tahsil etmek amacıyla hareket etmiş
olduğunu, kaçak elektrik kullanan konumuna düşürülmüş müvekkili aleyhine kötü niyetle
açılmış işbu davanın reddi, icra takibinin iptali ve davacı firmadan kötüniyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, sözleşme, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2021/5028 Esas sayılı dosyasında, 279.971,82-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından dosyanın 2 Elektrik Müh. Ve 1 Hesap Uzm. Bilirkişilere tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 22/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu alacağın dayanağı cadde aydınlatma armatürlerinin yer aldığı T1 ve T3 raylı sistem
tramvay hatları güzergahlarının bulunduğu Cumhuriyet ve İncirli Caddeleri EPK Md/3.1(1)
bendinde yer alan tanıma göre halkın ücretsiz kullanımına açık kamusal alan niteliğinde yani
kamunun genel kullanımına yönelik ortak alanlar olduğu, bu itibari ile dava konusu kullanımın
Genel Aydınlatma mahiyetinde olduğu,
Kaçak elektrik kullanımın fiili varlığından söz etme olanağı olmadığı,
davalı şirketin davacı şirkete Genel Aydınlatma kapsamındaki aydınlatma gideri kapsamında
herhangi bir borcunun bulunmadığı, bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 20/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacı şirket vekilince kök rapora yapılan itirazlar incelendiğinde daha önce yazılı görüş ve kanaatlerini muhafaza edildiği bildirilmiştir.
O halde yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; dava konusu alacağın dayanağı cadde aydınlatma armatürlerinin yer aldığı T1 ve T3 raylı sistem
tramvay hatları güzergahlarının bulunduğu Cumhuriyet ve İncirli Caddeleri EPK Md/3.1(1)
bendinde yer alan tanıma göre halkın ücretsiz kullanımına açık kamusal alan niteliğinde yani
kamunun genel kullanımına yönelik ortak alanlar olduğu, bu itibari ile dava konusu kullanımın genel aydınlatma mahiyetinde olduğu, kaçak elektrik kullanımın fiili varlığından söz etme olanağı olmadığı,
davalı şirketin davacı şirkete genel aydınlatma kapsamındaki aydınlatma gideri kapsamında
herhangi bir borcunun bulunmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davanın reddine, icra takibini yapmada açıkça haksız ve kötüniyetli olduğu tespit edilemediğinden şartları oluşmayan kötüniyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 3.381,36-TL’den mahsubu ile artan 3.300,66‬-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı yararına ölçümlenen 42.196,05-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/09/2022

Katip 157032
¸e-imzalıdır

Hakim 151390
¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 157032
¸E-imzalıdır.