Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/765 E. 2022/1141 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/765 Esas
KARAR NO : 2022/1141
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :… – …
VEKİLİ : Av. … – [
DAVALI : … – … NAKLİYE SERVİS TAŞIMA HİZMET İŞLERİ -… …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kamu tüzelkişisi olup asıl işi olan elektrik üretimi dışındaki işleri kamu ihale mevzuatı uyarınca dışarıdan temin etmekte olup müvekkile Teşekkül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ilgili kuruluşlarından biri olup, bir İktisadi Devlete Teşekkülü olduğu müvekkili teşekkülün kuruluş gayesi, elektrik enerjisini üretmek ve satışını yapmakta olduğunu Ana Statünün 1. Maddesinde yer almakta olduğunu İktisadi Devlet Teşekkülü olması nedeniyle 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi bulunan müvekkil, asıl işi olan elektrik üretmenin dışında herhangi bir mal ya da hizmet alımına ya da yapım işine ihtiyacı olması halinde, bunları 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu çerçevesinde ihale yoluyla değişik firmalardan temin etmekte olduğunu müvekkili idare EÜAŞ (Mülga SEAŞ-Bursa Linyitleri İşletmesi Müessese Müdürlüğü) yukarıda unvan ve adresleri belirtilen firmalar ile arasında hizmet alım sözleşmesi mevcuttur. Muhatap bu firma işçilerinden … adı geçen şirketlerde iş akdiyle çalışığını dava dışı işçi … adı geçen firmaca iş akdinin sonlanması nedeniyle Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatı ile ) nde açtığı ” Alacak Davası – İşçi İşveren İlişkisinden Kaynaklanan ” dava, aynı Mahkemenin 05.05.2015 tarih, 2014/486 E. 2015/80K. sayılı kararı ile hükme bağlanmış ve dava konusu edilen işçilik alacakları müvekkil İdareden tahsiline karar verildiğini Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararı … vekili tarafından Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/1280 (Eski 2016/8917) E. sayılı icra dosyası ile takibe koymuş olup;”Müvekkil İdarece icra dosyasına, 07.02.2019 tarihinde 11.156,92-TL ödeme yapıldığını Teşekkülü tarafından dava dışı işçiye yapılan ödemelerden davalı şirket sorumlu olduğunu bilindiği üzere İş Kanununda Asıl İşveren-Alt İşveren arasındaki ilişkiyi ve sorumluluğu düzenleyen herhangi bir hüküm bulunmamakta olup ancak Yargıtay Kararlarıyla konu açıklığa kavuşmakta olduğunu YHGK’nun 12.05.2004 tarih ve 2004/11-254 Esas sayılı kararında; “Yasa hükmüyle amaçlanan, asıl işverenle alt işverenin işçileri arasında bir hizmet akdi bulunmamasına karşın, asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı alt işverenle birlikte sorumluluğunun sağlanması, alt işverenin işçilerinin iş akdinden veya iş Yasası’ndan doğan haklarını bu işverenlerden dilediğinden veya birlikte her ikisinden talep edebilmesine olanak sağlayarak güvence altına almaktır.”denilmiş ve asıl işverenin de işçiye karşı ödenmeyen işçilik haklarından sorumlu olmasının tek sebebinin işçinin hukuksal koruma ile alacağının garanti altına alınması olduğunu vurgulandığını teşekkülü davalı yükleniciler arasında imzalanan sözleşmelerde ve eklerinde, sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilerin ücreti ve her türlü işçilik alacaklarından firmaların sorumlu olacağına ilişkin hükümler yer aldığını bu sözleşmeler kapsamında davalılar çalıştırdığı bütün işçilerin ücret ve her türlü alacaklarından sorumlu olduğu halde müvekkil aleyhine yukarıda bahsedilen davaların açılmasına sebep olduğunu bilindiği üzere, 06.12.2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 20,21,22 ve 23.maddelerinde yapılan düzenleme ile 01.01.2019 tarihi itibariyle “Ticari davalarda” dava açmadan önce Arabulucuya başvurmak “dava şartı ” haline gelmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen 5/A maddesi uyarınca 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş olduğundan, dava konusu olan uyuşmazlıkla ilgili olarak arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını Yargitay 9. Hukuk Dairesinin 18.11.2003 tarih 2003/6936 E, 2003/19498 K sayılı kararı ile “iki işveren arasındaki kıdem tazminatı, vs ile ilgili rücu davasına 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1. maddesi gereğince İş Mahkemesinin değil Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinin bakmaya yetkili olduğuna dair karar verildiğinden ve taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde, anlaşmazlıkların çözümünde Orhaneli Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığından” işbu dava bu mahkemede açıldığını Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/1280 (Eski 2016/8917) E. sayılı icra dosyasına ödenen 11.156,92-TL’nin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; , “SEAŞ-Bursa Linyitleri İşletme Müdürlüğünden ihale usulü ile almış olduğum kurumun asıl işi olan iş makinelerinin bakım onarım işini onbir ay süreli olarak sözleşmeli tarafımca yapıldığını iş kurumun asıl işi olmasına rağmen hizmet alımı olarak ihale ettiğini bu ihale işinde ihaleyi onbir ay üzerinden yaptığı için ihale maliyetlerini koymuyordu. Onbir ay ihalede kıdem tazminatı olmaz dediklerini ihaleyi o şekilde verildikleri ödenen ücretlerde kıdem, ihbar, Yıllık izin paraları olmadığını bunlardan sorumlu olunsaydı işe başlarken teminat veriilince iş bitiminde verdikleri teminattan kesmeleri gerektiğini iş bitiminde teminatı geri iade ettiklerini bu durumu davacı kurumun bütün yetkilileri bilindiğini onların dediğinin bu kalemleri firmalara ödemediği ama sözleşmeyi hepsinin firmaya ait olduğunu yazdıklarını onun için mahkemeye verip mahkeme nasıl karar verirse ona göre hareket edeceklerini söylediklerini firma olarak kurumun ihale ettiği işin maliyet hesaplarının incelenmesini talep ettiğini incelendiğinde açıkça görüleceğini işçinin – maaş ve sgk priminden başka maliyeti olmadığını diğer giderlerin maliyete konulmadığını konulsaydı iş bitiminde bizim hakkedişimizden veya teminatımızdan kesmesi gerektiklerini iş bitiminde almadığı parayı şimdi neden mahkemeyi aracı kılarak almaya çalışması yanlış olduğunu mahkemenin doğru kararı vermesini talep etmiştir
DELİLLER:
Dava dilekçesi, beyan dilekçeleri, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, dava dışı işçi …’ ın davacı işveren tarafından işçilik haklarından kaynaklanan tazminat ve alacaklar sebebiyle ödemenin rücuen alt işveren olan davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmeleri, davalıların sorumlu oldukları süreler ve davacının yapmış olduğu işçilik alacaklarına ilişkin ödeme türleri değerlendirilerek davacının davalılardan rücuen alacak miktarının dava dosyasındaki ödemeler de dikkate alınarak hesaplanmak üzere dosya 1 işçilik alacakları konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.

Bilirkişinin 27/06/2022 tarihli raporunda özetle: taraflar arasında, davacı tarafından hizmet alımına ilişkin yapılan ihaleler uyarınca birbirini takip eden sözleşmeler ile dava dışı işçinin davacı Kurum nezdinde ve değişen davalı alt işverenler nezdinde çalışmış olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşme, şartname ve diğer düzenleyici işlemlerde işçiye yapılan tazminat ödemesinden sadece yüklenici larenin sorumlu olmayacağından dair düzenleme bulunduğu, sorumlu olacağına ve mahkemenin; davalı alt işveren personeline yapılan ödeme nedeni ile davacı Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının kabulü ihtimaline binaen yapılan hesaplamada ödeme tarihi olan 07.02.2019 tarihi itibari ile davacı Kurum tarafından ödenmesi gereken bedelin toplam 10.438,70 TL olduğu, fiili ödeme ile hesaplama arasında çıkan farkın alacak kalemlerinin BRÜT olarak takip talebine konu edilmiş olduğu ve yapılan hesaplamanın da BRÜT ücret talepleri üzerine yapılarak yasal kesintilerin dikkate alınmaması ve alacak kalemlerinin NET rakamlara dönüştürülmemesinden, Kıdem Tazminatı talebinin ise sehven 1.994,67 TL olarak hatalı yapılmasından kaynaklandığı mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, dava dışı işçi …’ ın davalı alt işverenin işçisi olarak davacı asıl işverende çalıştığı ve iş sözleşmesinin fesh edilerek Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/486 Esas ve 2015/80 Karar sayılı dosyasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti işçilik alacaklarına karar verildiği ve davacı asıl işverenin işçiye yapmış olduğu ödeme sebebiyle davalı alt işverenden tahsilinin talep edilmiş, davalı ise davacının iddialarını inkar ettiği, kıdem tazminatı alacaklarından sorumlu olmadığını savunduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki ihtilafın, işçinin işten çıkınca açtığı iş davası sonucu verilen karara dayanarak, asıl işveren olan davacıdan aldığı kıdem tazminatı ve işçi alacaklarının faiz ve ferileri ile onu işe alma tarihinden, ayrılmaya kadar çalıştıran ve kıdem tazminatı ve işçi alacaklarının faiz ve ferileri ile onu işe alma tarihinden, ayrılmaya kadar çalıştıran alt işverenlerden alınıp alınmayacağı ve alınacaksa bunun miktarının ne olacağına ilişkindir.
4857 Sayılı İş Yasasının 2.mad 6. Fıkrasına göre davacı idare asıl işveren , davalı yükleniciler ise alt işverendir. İşçinin yasal hak ve tazminatlarından işverenler müteselsilen sorumludur. Bu sorumluluk işçi haklarından dolayı sadece işçiye karşıdır. Davalı idarenin sorumluluğu yasadan doğmaktadır. Davacı iş sahibi ile yükleniciler arasındaki ilişki iş mevzuatından doğmamakta olup ihale sözleşmesinden doğmaktadır. Ve Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirme yapılması gerekmektedir. Tarafların sorumluluğu ihale sözleşmelerinde belirlenmiştir.
Taraflar arasında imzası inkar edilmeyen Hizmet Alım Tip Sözleşmesi’nin ve sözleşmenin eki olan genel şartnamenin 6.bölümündeki hükümler dikkate alındığında işçiye ödenen her türlü tazminattan dolayı alt işverenin sorumlu olduğu , işçiye karşı olan İş Kanunu ve diğer yasalardan kaynaklanan tüm mesuliyetin alt işverene ait olduğu belirtilmiştir.
Yine Teknik Şartnamenin 13-1c maddesine göre ödenecek kıdem tazminatından davalının sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
Dava dışı işçiye idarenin yapmış olduğu ödemeden bu manada alt işveren olan davalı sorumludur.
Yapılan bilirkişi incelemesinin gerekçeli denetime açık olduğundan 24/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek dava dışı işçinin çalıştığı süre ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ve giderler olmak üzere ödenen bedelin 10.438, 70 TL kısmından sorumlu olduğundan bu kısım yönünden talebin kabulune ve ödeme tarihi itibariyle temerrüt oluştuğundan 07/02/2019 tarihinden itibaren faizin başlatılmasına ve tarafların tacir olduğundan avans faizi işletilmesine, bakiye kısım yönünden ise yapılan hesaplamaların brüt olarak değerlendirildiği, net olarak ücretlerin hesaplanmadığı, yasal kesintilerin uygulanmadığından ve mahkemece hükmedilen kıdem tazminatının fazla alındığından davalının sorumlu olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulune dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile , 10.438,70 TL rücuen tazminat alacağının 07/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 713,06 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 190,54 TL, nin mahsubu ile bakiye 522,52 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 1.235 TL kısmının davalıdan, bakiye kısım olan 85 TL kısmının davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 800 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 150 TL olmak üzere toplam 950,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 888,84 TL yargılama gideri ve peşin alınan 190,54 TL harç olmak üzere toplam 1.079,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2022

Katip …

¸e-imzalıdır.

Hakim …

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.