Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2021/60 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/74 Esas – 2021/60
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/74
KARAR NO : 2021/60
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
DAVALILAR : 1- …
2- …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 17.10.2011 tarihinde saat 19:30 sıralarında, Merkez istikametinden Ankara istikametine seyir halinde bulunan, sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan 34 … 4572 numaralı aracın, Erikli kavşağında Hacivat Mahallesi istikametine döndüğü sırada; Anakra istikametinden Merkez istikametine giden sürücü … yönetimindeki 16 … 39 plaka numaralı araçla, Erikli kavşağında çarpışması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı dava konusu trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda 34 … 4572 plaka numaralı araçta yolcu olarak bulunan … yaralandığını, olayda işbu dilekçe ekinde sunulan “Ölümlü/Yaralamalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” ve ifade tutanakları uyarınca; 34 … 4572 plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın, KTK’nın 52/1-a, 53/1-b ve 57/1-a maddelerini ihlal etmekten ve dikkatsiz ve tedbirsizlikten dolayı %75 ve dava dışı 16 … 39 plakalı araç sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu bulunduğu anlaşıldığını, mülkiyeti davalı … adına tescilli 34 … 4572 plakalı aracın, kaza tarihini ve saatini kapsar nitelikte sigortası bulunmadığını, ilgili mevzuat ve Güvence Hesabı Yönetmeliği gereğince, söz konusu destekten yoksun kalma tazminatı talebi, müvekkil Güvence Hesabı nezdinde teminat kapsamında olduğunu, kazaya karışan ve mülkiyeti davalı borçlu … adına kayıtlı bulunan 34 … 4572 plakalı aracın, kaza tarihi ve saati itibariyle Karayolları Trafik Kanunu gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmadığından 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na dayanılarak hazırlanan Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri gereğince; dava dışı yolcu …’nin geçici iş göremezliği sebebiyle geçici iş göremezlik tazminatı talebiyle müvekkil Güvence Hesabı’na başvuru yapıldığını, müvekkil Güvence Hesabına hak sahibi tarafından tazminat talebinin bildirilmesi üzerine müvekkil şirketçe 130893-1 numaralı hasar dosyası açıldığını, yapılan incelemeler sonucu; kaza tespit tutanağı, ifade tutanakları, Adli Tıp Kurul Raporu, Kusur Bilirkişi Raporu ve aktüer (hesap) raporu ile sabit olduğu üzere; 34 … 4572 plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın %75 ve …’ın %25 oranında kusurlu bulunduğu; kusur oranları dikkate alınmak suretiyle hesap raporu gereğince de geçici iş göremezlik tazminatı olarak toplam 4,669,86 TL tespit edildiğini, müvekkil Güvence Hesabı’na yapılan başvuru ile tüm inceleme ve hesaplamalar sonucunda, hak sahipliği tespit edilen başvurucu için 24.08.2020 tarihinde toplam 14.014,18 TL’nin (4.669,86 TL tazminat + 3.046,48 TL faiz + 1.707,37 TL yargılama gideri + 16.84, faiz + 2.550,00 TL vekalet ücreti + 25,15 TL faiz + 546,71 TL tahsil harcı + 1.351,77 TL icra vekalet ücreti + 100,00 TL icra masrafı) müvekkil tarafından ödemesi gerçekleştirildiğini, davalının, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/559 E. Sayılı dosyasından alınan trafik kusur bilirkişi raporu uyarınca asli kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, işbu dilekçe ekinde Sayın Hakimliğinize sunulduğunu, tüm bu deliller ışığında mezkur trafik kazası sebebiyle uğranılan zarardan davalı … ve davalı …’ın sorumlu bulunduğu açıkça anlaşıldığını, hasar gereği tazminat bedelini ödeyerek hak sahipleri yerine geçen ve haklarına halef olan müvekkil Güvence Hesabı, hak sahiplerine ödediği tazminat bedelini rücuen tazmin etme hakkına sahip olduğunu, 26.07.2007 tarih ve 26594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan “Güvence Hesabı Yönetmeliği” nin 17. maddesindeki halefiyet prensibi gereği “Güvence Hesabı, ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçer.” hükmü yer aldığını, yine 26.07.2007 tarih ve 26594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan “Güvence Hesabı Yönetmeliği” nin “Rücu Hakkının Kullanılması” başlıklı 16. Maddesinde; “Hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle; a) Zorunlu sigorta yaptırmayan kişilere, b) Geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere, c) Sorumlunun sonradan belli olması halinde bu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine,ç) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendine göre yapılan ödemeler çerçevesinde yükümlü sigorta şirketine,d) 9 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre yapılan ödemeler nedeniyle Büroya ilgili mevzuatın sorumluluk hükümleri çerçevesinde rücû edilir.” hükmü yer aldığını, ayrıca, TBK madde 46 gereğince, “Kusuru ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” ve 2918 sayılı Kanun’un 85. Maddesinde ise, araç maliki ve işletenin sorumluluğu düzenlendiğini, buradaki sorumluluk kusura dayalı sorumluluk olmayıp; işletenin, sürücünün zarar doğurucu eylemlerinden sorumlu tutulacağını açıkça ortaya koyduğunu, yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde kaza tarihi itibari ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmadığı sabit olan aracın karıştığı kazada %75 oranında kusurlu bulunan davalı sürücü ile kusursuz sorumluluğu söz konusu olan davalı borçlu işletenin, müvekkil şirketçe hak sahibine ödenen bedelden sorumlulukları bulunmakta olup, müvekkil şirketin davalılara işbu ödenen bedeli rücu hakkı bulunduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle, hak sahibine ödenen tazminat alınan raporlar ve ödeme belgeleri ile sabit olup; bu kapsamda, talep konusu alacağın tahsili için davalılara bildirimde bulunulmuş ancak davalılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkil şirket tarafından üçüncü kişilere ödenen bedelin tahsili için Bursa İcra Müdürlüğü’nün 2020/7104 E. sayılı dosyası ile davalı … ve davalı … aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu icra takibine davalının haksız ve yersiz itiraz etmesi sonucu icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bu sebeple afaki yere itiraz edilen takibin devam etmesini ve alacağın tüm ferileriyle tarafımıza ödenmesini talep ettiklerini, ayrıca; haksız fiilden doğan zararlarda faiz sorumluluğunun başlangıç tarihi her ne kadar haksız fiilin meydana geldiği tarih olsa da, müvekkil şirketin zararı ödeme tarihinde doğduğunu, bu sebeple, tarafımızca müvekkil şirket zararı olan 14.014,18 TL’nin ödeme tarihi olan 24.08.2020 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili talep edildiğini, ayrıca, müvekkil adına tarafımızca, işletenin işbu dava konusu takip bedelini ödemesi hususunda Arabuluculuk başvurusu yapılmış ve 07.01.2020 tarihinde davalılar vekili ile bir araya gelinmiş ancak anlaşmaya varılamamış; anlaşmama yönünde “Son Tutanak” düzenlendiğini, açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle, davalının Bursa İcra Müdürlüğü’nün 2020/7104 E. sayılı dosyaya itirazının iptali ile % 20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, kaza tespit tutanağı ve ifade tutanakları, tazminat hesap raporu, kusur hesap raporu, arabuluculuk tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasında malul kalan üçüncü şahsa Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı, Güvence Hesabı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu etmektedir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine , mahkememizin görevsizliğine(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16/10/2018 tarih ve 2015/17566 E., 2018/9129 K. Sayılı kararı) karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın görev dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMK’nun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına(ihtar edildi),
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.