Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2022/1264 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/706 Esas – 2022/1264
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/706
KARAR NO : 2022/1264

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : 1-
2- … TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflarını belirttiğimiz Mahkemeniz dosyasında davalı … Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkil şirket yetkilisinin takip konusu senet üzerinde imzasının olmaması nedeniyle 2020/3149 Büro Dosya Numarası ile başvuru yapılmış olup, davalı yan ile 05.01.2021 tarihinde arabuluculuk kapsamında görüşme yapıldığını, yapılan görüşme neticesinde anlaşma sağlanamamış olması nedeni ile iş bu davayı açma gerekliliğimiz hasıl olduğunu, arabuluculuk faaliyetine ilişkin son oturum anlaşamama tutanağı dilekçemiz ekinde sunulduğunu, davalı tarafından Butsa 12. İcra Müdürlüğünün 2020/6504 Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine 12.000 TL tutarındaki bono ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak söz konusu icra takibine dayanak bono üzerinde bulunan imzanın müvekkile ait olmaması nedeniyle müvekkilin borçlu bulunmadığının tespiti için işbu davayı açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, bu nedenlerle icra müdürlüğü dosyasına sunulan senetteki imza tarafımızca icra dosyasından incelenmiş olup yapılan inceleme neticesinde senet üzerinde yer alan imza müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edildiğini, alacaklı tarafından takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imza Müvekkil … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Sanayi Şirket temsile ve borçlandırma yetkilisi …’na ait olmadığını, müvekkili takibe konu senetteki imzayı tanımadığını, borca konu senetteki imzayı ayrıca ve açıkça inkar ettiklerini, Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 02.05.2018 tarih ve 3144 yevmiye numarası ile onaylanmış yine Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 02.05.2018 tarihinde tescil edilmiş olan … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ana sözleşmesinde …’nun münferiden temsile yetkili olduğu açıkça ilan edildiğini, bu durumda şirketi temsile ve borçlandırma yetkisinin …’nda olduğu açık olduğunu, dilekçe ekinde sunulan imza sirküleri, müvekkil şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu vekâletname örneği, müvekkil şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu kredi sözleşmesinin yapı kredi bankasından celbi ve yine Mahkeme huzurunda oturarak ve ayakta atacağı imzaların bilirkişi marifeti ile yapılacak inceleme neticesinde de takip konusu bonodaki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşılacağını, zira müvekkil şirket yetkili temsilcisine ve müvekkile ait imza sirküleri incelendiğinde çıplak gözle dahi imzalar arasındaki farklılık hemen dikkati çekeceğini, müvekkil adına düzenlenen sıralı senetler davalı yan ve farklı bir şirket tarafından icra takibine konu edilmiş olup, söz konusu senetlerin biri hakkında açılan Bursa 3.İcra Hukuk Mahkemesi 2020/433 E. sayılı dosyası üzerinden imza incelemesi yapılmış olup yapılan yargılama neticesinde takip dayanağı senetlerdeki imzanın davacı şirket yetkilisi …’nun eli ürünü olmadığı sabit olduğundan Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2020/5339 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiğini, karar örneği dilekçemiz ekinde sunulduğunu, söz konusu dosya da incelendiğinde anlaşılacağı üzere müvekkil ve müvekkilin yetkisi olduğu şirketin davalıya borcu bulunmadığı, borç nedeniyle senet düzenlemediği açık olduğunu, davalı yan yukarıda belirtilen dosya üzerinden müvekkilin evine 01.07.2021 tarihinde hacze çıkmış olup, haciz sırasında müvekkilin evinden eşya kaldıracaklarını belirterek müvekkilden ödeme talep ettiğini, müvekkilinde haciz sırasında 3.000 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, bu nedenle ödenen 3.000 TL nin de istirdadına karar verilmesini talep ettiklerini, ödemeye ilişkin dekont dilekçemiz ekinde sunulduğunu, bu nedenlerle öncelikle teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasına, yargılama neticesinde de müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı davaya konu 12.000 TL bedelli senet üzerinde ki imzanın ve yazının kendisine ait olmadığı iddiası ile imzaya itiraz ettiğini, ancak, senet üzerinde şirketin kaşesi ve yetkilisinin imzası bulunduğunu, kaldı ki, müvekkil şirket imzanın doğru şekilde atılıp atılmadığını bilebilecek durumda olmadığını, bununla birlikte … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Sanayi Şirketi yetkilisine ait kaşe senet üzerinde mevcut olduğunu, davacı borçlular tarafından, sahte imzaları ve kaşeleri kullanılarak, haksız ve hukuka aykırı olacak şekilde borçlandırıldıkları ve dolandırıldıklarına dair herhangi bir suç duyurusu da an itibari ile mevcut olmadığını, anılan hususlar birlikte değerlendirildiğinde açıkça görüleceği üzere, davacı-borçlular tarafından sadece borçtan kaçınma amacı güdülerek bono üzerindeki imzaya itiraz edildiğini, davacı-borçlu şirketin tek yetkilisi ve kurucusu Abdülkadir Türkoğlu olmayıp, Coşkun Türkoğlu’ da yetkili olduğunu, buna göre Abdülkadir Türkoğlu’nun imzaya itirazı hukuken geçerli olmadığını, davalı tarafça, borçlarından kurtulmak ve alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla sahte imzalar ile senet düzenleme amacı içerisinde oldukları açıkça ortada olduğunu, limited şirketlerde şirketi temsile yetkili herhangi biri tarafından atılan imza neticesinde şirket tüzel kişiliği borç altına girecek olup, yetkisiz temsil ile bonoya imza atan kişiler ise borçtan şahsen sorumlu olduğunu, bu doğrultuda Coşkun Türkoğlu’ nun da davaya dahil edilmesi suretiyle imza örneklerinin incelenmesi talebinde bulunmak zorunluluğumuz hasıl olduğunu, dava konusu bonolar müvekkil şirkete Akropol Dokuma Örme Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından ciro edilerek teslim edilmiştir, dolayısı ile müvekkilin bonoların üzerindeki imzaların kim tarafından atıldığını bilmesi objektif olarak imkansız olduğunu, bu sebeple müvekkilin kötü niyetli olduğu iddia edilerek tazminata hükmedilmesi talebi hukuken dinlenilebilir olmadığını, davacı borçlu ile ciranta Akropol Limited Şirketi arasında ticari ilişki mevcut olup davacı – borçluya ait ticari defterler incelendiğinde ticari ilişkinin varlığı ispat bulacağını, gelinen halde taraflara ait ticari defterlerin sayın mahkemenizce celp edilerek bilirkişi tarafından incelenmesine karar verilmesini talep etme zaruretimiz hasıl olduğunu, dava dışı lehtar akropol dokuma ile borçlu şirketin ticari ilişkisi 2018 yılında … Tekstil – Burhan Türkoğlu ile başlamış olup, akabinde davacı tarafın limited şirkete geçmesiyle limitede ayrı cari açılmak suretiyle ilişkiye limited üzerinden devam edildiğini, davacı-borçlu tarafından, müvekkil … Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi lehine olan Bursa 12. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/6504 E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapılmasının kötüniyetli olduğu iddia olunarak kötü niyet tazminatı talep edildiğini, ancak, bilindiği üzere senet ticari faaliyetlerin devamlılığında hukuki mahiyeti itibari ile bir ödeme aracı olduğunu, bu sebeple, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötü niyetli kabul edilir. Somut olayda müvekkil şirket yetkilileri dava konusu bonoları Akrapol Limited Şirketi’nden cirolaması neticesinde elde ettiğinden senet üzerindeki imzanın davacı – borçluya ait olup olmadığını bilmesi hukuken mümkün olmadığını, kaldı ki, kötüniyetin varlığının borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafından delil ile ispat etmesi gerektiğini, ancak, davacı borçlular tarafından mahkemeniz dosyasına müvekkil şirketin kötü niyetler hareket ettiğini ispatlamaya yönelik herhangi bir somut delil sunulabilmiş olmadığını, açıklanan nedenlerle davacı-borçluların müvekkil aleyhine telep etmiş olduğu kötüniyet tazminatının reddini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, davaya konu senet müvekkil şirkete akropol dokuma cirosu neticesi ile geçmiş olduğundan, tarafımızca ilgili ciranta şirkete ulaşılmış olup, iş bu borca istinaden cari dökümleri talep edildiğini, dilekçe ekinde, davacı borçlunun lehtar ve ciranta akropol dokuma ile ticari ilişkisi ile gerçke bir alacağa istinaden senetlerin borçlu tarafından düzenlendiğini dava dışı lehtar şirket’ senet girişlerinin yapıldığını gösterir cari dökümlerde dilekçemiz ekinde sunulduğunu, davalı taraf hakkında imzanın davalı borçluya ait olmadığının tespiti halinde, davalı borçlu ve diğer kurucu ortak Coşkun Türkoğlu hakkında resmi belgede sahtecilik ile dolandırıcılık suçlarından suç duyurusunda bulunmak hakkımız saklı tutarak, gerçek bir alacağa istinaden borçlu tarafından düzenlenen ve dava dışı 3. Şahsın cirosu sonucu tarafımızın hamil olduğu senetlere konu alacağa istinaden takibin iptali talepli iş bu davanın reddini talep ettiklerini, davalı tarafça 3.000TL ödemenin istirdatı talep edilmiş olup, bu talep hukuka uygun olmadığını, öyle ki, müvekkil şirket iyiniyetli 3. Şahıs hamil/alacaklı olup, borçlunun imzasının ona ait olup olmayacağını bilebilecek durumda olmadığını, kaldı ki, borçlu tarafça icra takibine ilişkin hiç bir itirazda bulunulmadığını, müvekkili tarafça hukuka uygun haciz işlemleri gerçekleştirilmesi suretiyle tahsilat gerçekleşmiş ve borcuna mahsup edildiğini, gerçek bir alacağa istinaden ödenen iş bu paranın iadesi müvekkili zarara uğratacak bir husus olduğunu, hali hazırda müvekkil borçlunun fiilleri dolayısıyla alacağına kavuşamadığını, öyle ki, ödenen para ihtirazi kayıtla dahi ödenmediğini, bu suretle, borçlu davacının istirdat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2020/6504 sayılı icra takip dosyası, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, kıymetli evrak sebebiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. Maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı tarafından davacıların keşideci, davalının hamili olduğu 4000 TL bedelli üç adet bono sebebiyle Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2020/6504 sayılı icra takip dosyasında icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından icra takibine konu bütün bonolarda imza inkarında bulunduğu, bonoları düzenlemediğini iddia ettiğinden, imza örnekler dosya arasına alınmış ve uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 15/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: İnceleme konusu senet asılları, ön yüzü üzerinde ödeyecek “… TEKSTİL…” adına atfen atılı bulunan imzaların imza hatlarının seçilir durumda olduğu, bulunduğu kağıt bölümünde herhangi bir aşınma, madde kaybı veya benzeri fiziksel bir arızanın mevcut olmadığı, kişiye ait kaligrafik ve karakteristik özellikleri ihtiva eden imzalar olduğu hususlarını tespit ile değerlendirildiği, …’na ait mukayese imzaların asıl belgeler üzerinde bulunduğu ve inceleme ihinden önceki ve bil i içerdikleri, yıllar içerisinde istikrar gösteren, doğal çeşitlilik (natural varyasyon) çerçevesinde yeterli derecede işlekliğe ve kişiye ait kaligrafik ve karakteristik özelliklere haiz imzalar olduğu hususları tespit ile değerlendirildiği, inceleme konusu senet asılları, ön yüzü üzerinde ödeyecek “… TEKSTİL… konusu senetlerin düzenleme tarihinden önceki en yakın tarihli mukayese belgelerindeki örnek imzalarından adına atfen atılı bulunan imzalar ile …’nun inceleme varak asıl olan mevcut mukayese belgelerdeki örnek imzaları arasında yukarıda inceleme ve bulgular başlığı altında benimsenen metot çerçevesinde ayrı ayrı karşılaştırmalı olarak yapılan inceleme neticesinde; İmzaların genel şekli, İmzalardaki kalem baskısı ve çizgi kalitesi, İmzaların başlangıç hareketinin yapılışı, İmzalardaki buklesel hareketlerin yapılışı, İmzalardaki yatay çekiliş hareketlerinin yapılışı, İmzalardaki dairesel dönüş hareketlerinin yapılışı, İmzaların bitim hareketinin yapılışı yönünden FARKLILIKLAR görülmüş olup, inceleme ve bulgular başlığı altında imza incelemesi bölümünde maddeler halinde belirtilen, farklılıkların, fotoğraflar ve diğer uygun görüntü teknikler ile işaretlemeler yaparak desteklenen inceleme ve bulgular neticesinde; (1), (2) ve (3) numara ile tanımlandırılan, ön yüzü üzerinde ödeyecek “… TEKSTİL…” adına atfen atılı inceleme konusu senet asıllar bulunan imzaların, …’na ait mevcut karşılaştırmaya esas örnek imzaları arasında gözlenen tersim biçimi, işleklik derecesi, seyir, sürat, istif ve itiyatlar yönünden gözlenen farklılıklara istinaden, … eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacılar tarafından düzenlendiği ileri sürülen bonolarda keşideci ve şirket yetkilisi davacıların imza inkarında bulunduğu, yapılan bilirkişi incelemesi ile imzanın davacı ve şirket yetkilisine …’ na ait olmadığının tespit edildiği, düzenlenen 15/09/2022 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli denetime açık olduğu anlaşılmakla bu rapora itibar edilerek davacılar tarafından düzenlenmeyen bonolar sebebiyle davacının sorumlu olmayacağı, imza inkarının mutlak defi’i olup herkese karşı ileri sürüleceğinden (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin2016/5066 Esas ve 2016/10160 Karar sayılı onama kararında da vurgulandığı üzere) davacı … ve davacı şirketin davalıya bonolar sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulune, davacılar tarafından ödeme yapıldığının açıkça ikrar edildiğinden bu 3.000 TL nin davalıdan istirdadı ile davacılara verilmesine, davacılar ile davalı hamil arasında temel ilişkinin olmadığından davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davacılar lehine kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, dava konusu Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2020/6504 esas sayılı icra takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Ödenen 3.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-İİK’nun 72 maddesi uyarınca kötü niyet – tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 819,72 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 204,93, TL’nin mahsubu ile bakiye 614,79 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.000,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 74,45 TL olmak üzere toplam 1.074,45 TL yargılama gideri ve 204,93 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.279,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2022

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.