Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2022/167 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/705
KARAR NO : 2022/167
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N…. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 2000 yılında kurulmuş olup tarım makinaları ve ekipmanları imalatı yaptığını, davalı ise müvekkil şirkette 02.01.2019-03.02.2021 tarihleri arasında Teknik Ressam Pozisyonunda çalıştığını, bilindiği üzere Türk Borçlar Kanunu’nun 396.maddesinde işçinin hizmet sözleşmesinden kaynaklı “özen ve sadakat borcu” düzenlendiğini, düzenlemeye göre işçi gerek hizmet sözleşmesi devam ederken gerek de sözleşmesi sona erdikten sonra bazı hususlara dikkat etmek zorunda olduğunu, müvekkil şirket, ticari çevresinden aldığı bilgi ile davacının daha sözleşmesinin feshinin üzerinden 3 ay kadar kısa süre geçtikten sonra müvekkil ile aynı mesleki faaliyet içerisinde bulunan … Makine San. ve Tic. A.Ş.’ de görev yapmaya başladığını, müvekkil şirkette yapmış olduğu çalışma esnasında öğrenmiş olduğu yine müvekkil şirkete ait teknik çizimleri (kullanım hakları satın alınmış), yeni firmanın sipariş verme, üretim gerçekleştirme gibi süreçlerinde; kendisine ve çalışmaya başladığı söz konusu müvekkil şirketin aynı pazarında yer alan rakip firmaya menfaat elde etmek amacıyla kullandığını öğrendiğini, söz konusu durum müvekkil şirket yetkilerine aynı zamanda kendi müşterileri de olan başka üçüncü bir firma tarafından bildirilmiş olup davacı tarafın yapmış olduğu yazışmalar ve teklif sunma içerikleri de sunduklarını, davalı taraf, çalıştığı süre içerisinde müvekkil şirkete ait ticari sırları, teknik resim ve gizli bilgileri, müvekkil şirkete ait müşteri bilgilerini hizmet ilişkisi gereği öğrenmesi kaçınılmaz olup söz konusu bilgi, ticari sır ve teknik verileri paylaşmasının müvekkilimiz işvereni zarara uğratacağının açık olduğunu, bu sebeple ihlalin öğrenilmesinden sonra müvekkil şirket davalı tarafa Bursa 13.Noterliği 10.05.2021 tarihli 10660 Yevmiye Numaralı “Rekabet Yasağına Aykırılık” konulu ihtarname keşide edildiğini, söz konusu ihtarname davalıya 16.05.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup ihtarnamede öncelikle davalının rekabet yasağı sözleşmesine aykırı eylemlerine derhal son vermesini ve sözleşme hükümlerinin ihlalinden dolayı sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın müvekkile ödenmesi talep edildiğini, karşı taraf müvekkil şirketçe keşide edilen ihtara Bandırma 1.Noterliği 02.06.2021 tarihli 5253 Yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile karşılık vermiş; cevabında sadece ilgili sözleşmenin geçersizliğinden bahsedip kendisi hakkında iddia edilen eylemlerin gerçekliği hakkında herhangi bir yorum yapmadığını, beyanda bulunmadığını, davalı taraf vermiş olduğu cevapla söz konusu haksız eylemini ikrar ettiğini, davalı tarafın müvekkil şirketçe keşide edilen ihtarnameye rağmen haksız olarak direnmesi üzerine müvekkil şirket adına; 6102 numaralı TTK’na eklenen 5/A maddesi gereğince “MADDE 5/A- (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” gereği ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurmak dava şartı olduğundan 13.07.2021 tarihinde arabulucuya başvurulmuştur. Taraflarca yapılan 26.07.2021 tarihli görüşmede anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm nedenlerle taraflar arasında düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinde belirtilen yükümlüklerin iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren 5(beş) yıl süre içerisinde ihlali halinde işçinin işverene cezai şart ödeneceğinin öngörülmesi nedeniyle müvekkilimiz işverenin davalıdan cezai şart olarak şimdilik 1000 TL tahsil edilmesi ve davalı tarafın söz konusu eylemlerini sonlandırılmasının ve uhdesinde bulunan müvekkil şirkete ait teknik çizimlerin iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde, müvekkilimizin 02.01.2019-03.02.2021 tarihleri arasında Teknik Ressam Pozisyonunda davacı nezdinde çalıştığı beyan edildiğini, müvekkilnin, teknik ressam vasfını taşımakta olup, çalışma hayatına 01-12-1999 ERTUĞRULLAR TARIM MAKİNELERİ şirketinde başlamıştır. Bu şirkette Ekin biçme makinesi imalatı, Harman makinesi Yedek parça kataloglarının hazırlanması, Prototip Biçer döğer üretimi ve tarla denemeleri yaptığını, 17-11-2002 tarihinde bu şirketten ayrıldığını, 01-04-2003 KAYHAN ERTUĞRUL MAKİNA şirketinde işe başlamış ve Yemek pişirme makineleri, değişik sınıflarda Balya makineleri ( Class Markant 50 modelinden referansla KE550 modelinin üretimi, Balya makinesi üretimi Class Markant 55 modelinden referansla KE555 modelinin üretimi, Balya makinesi üretim Gallignani 5190L modelinden refrensla KE590L modelinin üretimi (2007), Balya makinesi üretim KE690 modeli, ayır biçme makinesi üretim BCS R5 modelinden referansla KE R5 modelinin üretimi, Rulo balya makinesi üretim Krone 1250 modelinden referansla KE1250 modelinin üretimi) yapıp daha sonra dava dilekçesinde sıkça adı geçen ve o tarihte henüz davacı şirket ile hiçbir ilişkisi bulunmayan GALLIGNANI TARIM MAKİNELERİ şirketinde 05-03-2013 tarihinde işe başladığını, GALLIGNANI, İtalya’da kuruluş yılı olan 1922’den bu yana faaliyet göstermekte olan bir şirket olduğunu, Gallignani’nin balya makineleri, dünyanın dört bir yanındaki çiftçiler, bayiler ve kullanıcılar tarafından kalite, dayanıklılık, yüksek verimlilik ve kullanım kolaylığından dolayı beğenilerek kabul gördüğünü, İtalyan şirketi, Türkiye pazarına girerken, kurumsal olarak şirketleşme suretiyle girmeyi tercih ettiğini, TASFİYE HALİNDE GALLİGNANİ TARIM MAKİNALARI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, Bursa’da 15.09.2011 tarihinde kurulmuş bir şirket olup Türkiye’de faal olduğu yıllarda müvekkil, bu şirkette çalıştığını, davacı şirket GALIGNANI firması ile çalışmaya başlamadan önce müvekkilimiz GALLIGNANI şirketinde zaten çalıştığını, müvekkil, Gallignani’de Teknik Departman Müdürü olarak görevlendirildiğini, Gallignani’de üretim şekli tanımlı tedarikçilere açılan siparişler neticesinde Güncel teknik resimlerin paylaşılması, üretilen ürünlerin teknik resimlere uygunluğunun kontrolü, uygun olan parçaların üretime dahil edilmesi, uygun olmayan ürünlerin tedarikçiye raporla iadesi, yeni hatasız ürün tedarik sürecini yönetimi süreçlerini çok başarılı şekilde yönettiğini, müvekkil, GALLİGNANİ TARIM MAKİNALARI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, nezdinde çalıştığı dönemde, servislerden ve üretimden gelen revizyonların İtalya ile paylaşılması, kabul edilen revizyonların güncel datalarının sisteme işlenmesi ve Üretim için tanımlı tedarikçilere paylaşılması gibi işlemler yapıldığını, bu kapsamda müvekkil defalarca İtalya teknik ofisine gidip çalışmalar yaptığını, Gallignani, 2018 yılında İtalya’ya dönme kararı almış ve Türkiye şirketi tasfiye sürecine girdiğini, ancak bir yandan da üretime devam etmek isteyen şirket, 2018 yılı Ekim ayında davacı FIMAKS şirketi ile anlaştığını, Müvekkilimizin çalışmakta olduğu GALLIGNANI A.Ş., tasfiye sürecinde müvekkile davacı Fimaks makinede çalışmak isteyip istemediğini sormuş; müvekkil, 02.01.2019 tarihinde davacı şirkette işe başladığını, 2020 yılında Covid19 salgınının de etkisi ile İtalya Gallignani’den davacıya herhangi bir üretim iş emri gelmediği için müvekkil, davacı şirkette Talaşlı üretim sorumlusu olarak göreve devam ettiğini, 03-02-2021 tarihinde müvekkil, davacı şirketten ayrılmış, GALLIGNANI markalarının Türkiye’de lisans hakkını alan (TPMK kayıtlarının sorulmasını talep etmekteyiz. Bu konuda https://www.profitraktor.com.tr/asirlik-marka-paksanin-tecrubesiyle-birlesti/ başlığı ile yayınlanan haberler internete mevcuttur.) dava dışı … MAKİNA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Şirketinde işe başladığını, netice olarak, davacının iddialarının aksine, müvekkil zaten bizzat GALLIGNANI şirketinde 2013-2018 tarihleri arasında çalıştığını, GALLIGNANI ürünlerini davacı tarafa öğreten bizzat davacının kendisi olduğunu, bu bağlamda müvekkilimizin davacıdan GALLIGNANI ürünleri ile ilgili olarak bir bilgi elde etmesi mümkün olmadığı gibi dava konusu edilen ürünler davacı ile GALLIGNANI şirketi arasında KNOW-HOW sözleşmesi imzalanmasından çok daha önce piyasada var olan ve davacı ile anılan şirket arasındaki anlaşmada yer almayan ürünler olduğunu, kaldı ki bizzat davacının sunduğu elektronik postalarda davacı, bu çizimlerin müvekkile kendileri tarafından verilmiş olamayacağını ifade ettiği görüldüğünü, davacının kendi delilleri dava dilekçesini tekzip eder nitelikte olup yukarıda izah etmeye çalıştığımız gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, belirsiz süreli iş sözleşmesi, rekabet yasağı sözleşmesi, işçi özlük dosyası, mail yazışma çıktıları, teknik çizim, resim vs belgeler, kullanım hakkı devir sözleşmesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, iş akdinin feshinden sonra işçinin rekabet etmeme yasağına aykırı davranışları iddiasına dayalı cezai şartın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında 02/01/2019 tarihli iş sözleşmesi bulunduğu ve iş sözleşmesinin sona erdirilerek dava dışı … firmasında çalıştığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesindeki düzenleme ile, (…) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işlere iş mahkemelerinin bakacağı hüküm altına alınmıştır. Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümü hizmet sözleşmelerine ilişkin olarak 393 ve 469. maddeler arasındaki düzenlemelerden oluşmaktadır. İşçinin rekabet yasağına ilişkin 444. Madde de bu bölümde düzenlenmiştir.
İşçinin hizmet akdinin sonlanmasından sonra oluşan rekabet yasağının, haksız rekabet ve gizlilik yükümlülüklerine aykırılık nedeni ile açılan tazminat davalarına, Yargıtay’ın istikrarlı içtihatlarına göre ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu kabul edilmekteydi. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1-c maddesinde Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olarak kabul edilmiş ve TTK’nın 5/1. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, tüm ticari davaların asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiş durumdadır. Ancak Mahkemelerin görevi davanın açıldığı durum ve koşullara göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesine göre işçinin rekabet yasağının da yer aldığı TBK’nın Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine ilişkin işçi ve işveren arasındaki ilişkiden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. 7036 sayılı yasanın 5. Maddesinin gerekçesinde, yapılan değişiklikle, iş mahkemelerinin görev alanının genişletildiği ve böylece iş mahkemelerinin işçi ve işveren arasındaki tüm ihtilafları çözmekle görevlendirilerek tam bir ihtisas mahkemesi olarak kabul edildiği, bu yaklaşımla işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda istikrarlı kararların verilmesinin sağlanacağı ve uzmanlık sebebiyle kısa sürede daha güvenilir sonuçlar elde edileceği ve yargı yoluna başvuranların haklarının daha iyi korunacağı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi her ne kadar iş sözleşmesinden sonraki döneme ilişkin ise de TBK’nın 444/2. Maddesinde açıkça rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olduğu düzenlenmiştir. Buna göre rekabet yasağının konusunu işçinin iş ilişkisi içinde öğrendiği işverene ilişkin bilgiler oluşturmaktadır. TBK’nın 446. maddesinde de, rekabet yasağına aykırı davranan işçinin, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu ve işçinin kararlaştırılmışsa cezai şarttan da sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Anılan bu düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır.
Yürürlük tarihi Türk Ticaret Kanunundan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan özel nitelikteki 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5. maddesi uyarınca iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesi görevli olmayıp, iş mahkemesi görevlidir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 01.06.2021 tarihinde verdiği 2021/3076 Esas ve 2021/9789 Karar sayılı ilke kararı ile yaşanan içtihat farklılıklarına son vermiş ve rekabet yasağından doğan uyuşmazlıklar bakımından görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğuna kanaat getirmiştir. Bu bakımdan mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, BURSA İŞ MAHKEMESİNİN görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa NÖBETÇİ İŞ Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa İş Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı17/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.