Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/637 E. 2021/963 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” Karar”
ESAS NO : 2021/637
KARAR NO : 2021/963

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilin ticari faaliyeti gereğince … A.Ş.’ ye Balıkesir Şubesine ait … seri numaralı, 30.04.2021 keşide tarihli, 89.750 TL bedelli ve … A.Ş.’ ye Balıkesir Şubesine ait 1011510 seri numaralı, 31.04.2021 keşide tarihli, 91.300 TL bedelli çekleri aldığını, söz konusu çekler ile ilgili ödemeyi aldığından geri dönüş cirosu ile çeki cirolamış ve diğer cirantaya çeki verdiğini, geriye ciro (dönüş cirosu) hamilin senedi kendi cirantasına ya da ciro zincirindeki daha önceki bir cirantaya ciro etmesi olduğunu, bu durumun cirantanın çek bedelini (haricen) ödeyerek senedi geri alması halinde ya da senedin ciro ve devredilmesine neden olan alt ilişkideki sözleşme sona erdiğinde ortaya çıkacağını, davaya konu çek suretlerine bakıldığında ciro silsilesinde müvekkilim geriye ciro yaptığını, müvekkilin söz konusu çek ile ilgili borçlu olmadığından işbu dava ile borçlu olmadığı yönünde hüküm kurulması gerektiğini, müvekkilin bu haliyle davalıya bir borcu olmadığını, bu nedenle Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyası ve takip dayanağı çek dolayısıyla müvekkilin davalı tarafa borcunun olmadığının tespitine, İİK m.72, 5’e istinaden davalı aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Çekin geçerliliği noktasında veya çekin daha sonra ciro edilebilirliği noktasında herhangi bir olumsuz etkinin söz konusu olmadığını, dolayısıyla geriye ciro olsun veya olmasın, düzgün bir ciro silsilesi sonucu çeki elinde bulunduran müvekkil firmanın dava dilekçesinde bahsedilen hususlarla ilgili herhangi bir muhataplığının olamayacağını, kaldı ki bu şekilde cirantaların sorumluluğun kaldırılması mümkünse eğer sorumluluktan kurtulmak isteyen herkesin bu yola başvurarak alacağını tahsil etmeye çalışan alacaklıyı zor duruma düşürebileceği ortada olduğunu, keşideciden başlayarak, lehtar ile ciro silsilesindeki her ciranta ve eğer mevcutsa bunların avalistleri kendilerinden sonra gelenlere karşı senedin ödeneceğini garanti ettiklerini, bu garanti sözleşmesi anlamında değil bir kambiyo sorumluluğu olduğunu, dolayısıyla sorumluluktan kurtulmaya yönelik davacı beyanlarının kabul etmediklerini, senet bedelinin ödenmemesi halinde sorumluluk zinciri içinde bulunan her şahsın, kendisinin üstünde yer alan kişilerden senet bedeli ile faiz ve komisyon gibi eklerini talep edebileceğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olarak açılmış olan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline, İİK m. 72 ve devamı hükümleri gereğince takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere lehimize tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İcra takibine konu iki adet çekte geriye ciro olduğu iddiasına dayalı olarak davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın incelemesinde davalı tarafından davacı hakkında 06/07/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; ilgili icra takibine konu iki adet çekte geriye ciro olduğu iddiasına dayalı olarak davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
İcra takibine ve davaya konu edilen çekler , poliçe gibi kanunen emre yazılı kıymetli evraktır. Çekler açıkça emre kaydını içermese bile kanunen emre yazılı sayılır. Ancak çeke “emre yazılı değildir” anlamında bir yazının yazılması halinde, çek nama yazılı çek olur. Ayrıca çekler, poliçe ve bonodan farklı olarak hamiline de düzenlenebilir. Böylece çekler; emre, nama ve hamiline yazılabilmekte ve devirleri farklı şekillerde olmaktadır. Emre yazılı çekler genel olarak alacağın temlikinden ziyade ciro ve teslim yoluyla devrolunur ve ciro şerhinden aksi anlaşılmadıkça ciro ve çekin teslimi ile çekten doğan tüm haklar ciro edilene geçer.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.06.2002 tarihli 2002/19-443 Esas, 2002/474 Karar sayılı ilamında da aynı şekilde belirtildiği gibi, TTK’nın 697 maddesi uyarınca çekler, kanunen emre yazılı senetlerdir. Çek, nama, emre ya da hamile yazılabilir. Hamile yazılı senetlerde, hak sahipliğinin (alacaklılık, temsil yetkisini haiz olmak) senet vasıtasıyla ispatı, “hamile teşhis kaydı” nın sonucu olarak yalnızca senedin ibrazı suretiyle olur. Muhatap, emre yazılı senetlerde, hamilin meşru hamil olup olmadığını cirolar arasında bulunması gereken teselsülün tetkikiyle tespit edebilir(TTK. 713). Lehtarlardan başlayarak son hamilde nihayet bulan cirolardan ilki lehtarın imzasını ve daha sonrakiler ise, bir evvelki cirodaki lehtarın imzasını taşımak suretiyle devam ediyorsa, ciro silsilesi muntazam sayılır.
Dava konusu çekler incelendiğinde; çeklerin keşidecisinin … Hizmetleri Yemek İmal Dağıtım İnş. Turizm Kırtasiye Medikal San. Ve Tic. Ltd. Şti olduğu, lehtarın … Otomotiv Turizm Taş. San. Tic. Ltd. Şti. Olduğu, davacı …’in lehtara geriye ciro ettiği, … Otomotiv Turizm Taş. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından ise çeklerin … Gıda Temizlik Yapı Malz. .. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye ciro edildiği, işbu şirket tarafından da davalı hamil … İplik Tekstil Gıda’ya ciro edildiklerinin tespit edildiği, hamil davalının çekleri bankaya ibraz ettiği, çeklerin karşılıksız çıktığı banka ibraz şerhlerinden anlaşılmaktadır. Ciro, düzenleyen veya çekten dolayı borçlu olanlardan herhangi biri lehine de yapılabilir. Bu kişiler de çeki yeniden ciro edebilirler. Keşidecinin çeki geriye ciro yolu ile alması başkalarına ciro etmesi mümkündür. (6102 sayılı TTK md. 788). Ciro silsilesi içinde yer alan kişiler hamile karşı müteselsil borçlu sıfatıyla mesul olup, hamil bunların sıraları ile bağlı olmaksızın her birine yahut bunlardan bazılarına yahut hepsine birden müracaat edebilir. (6102 sayılı TTK md. 818/ı-k atfıyla 724. madde).Davacının keşideci dışındaki yeni hamillere karşı sorumluluktan kurtulabilmesi için ya cirosunu iptal etmiş olması ya da kendisinden sonraki hamillerin kötüniyetli olduklarını kanıtlaması gerekir.Somut olayda davacının iade sırasında cirolarını iptal etmediği, çeklerin piyasaya yeniden sürülmesi halinde keşideci dışındaki kişilere karşı sorumlu olmaya devam edeceğinin belirlendiği, davalının yetkili hamil olduğu ve kötü niyetli hamil bulunduğunun davacı yanca kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine , İİK nın 72. Maddesi gereğince kötüniyet tazminatı koşulları oluştuğundan (dava değeri) alacağın %20 si olan 36.222,54 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal mahiyette Yargıtay 11. HD’nin 2020/3608 Esas 2021/112 Karar sayılı ilamı, Ankara BAM 22. HD’nin 2017/1490 Esas 2018/427 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak)

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK nın 72. Maddesi gereğince kötüniyet tazminatı koşulları oluştuğundan (dava değeri) alacağın %20 si olan 36.222,54 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 3.092,96 TL’den mahsubu ile artan 3.033,66 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 21.127,89 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.