Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/632 E. 2022/941 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/632 Esas – 2022/941
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/632
KARAR NO : 2022/941
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : … DEMİR ÇELİK MAK.İNŞ.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.
Demirci Mah. Doğan Cad. No: 40 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : AV.
2-
3-
4-
DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
YAZIM TARİHİ : 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şahısların müvekkili şirketin eski çalışanları olup, müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra davalı şirkette çalışmaya başladıklarını, müvekkili şirketin yıllardır üretip sattığı lazer kesim makinalarını davalı şirkette yaparak kullanmaya başladıklarını belirterek davalıların eylemlerinin haksız rekabet olduğunun tespitine, haksız rekabetin menine, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve etkili olan araçların ve malların imhasına ve TTK 59 maddesi uyarınca mahkeme ilamının kesinleşerek ilam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …… Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin lazer kesim makinası üretmediğini, sadece plazma kesim makinası ürettiğini, dava konusu makinaların davacıya yan adına sınai hak tescili konusunda belge sunulmadığını, davaya konu makinaların iltibasa yol açmadığını, davalı şahısların müvekkili şirkette mavi yakalı olarak çalışan işçiler olduğunu, bu nedenle haksız rekabet etmelerinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar adına usülüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya yazılı cevap verilmemiştir.
KANITLAR:
Dosyadaki kanıt ve belgeler, tanık beyanı , bilirkişi raporu,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava ; davacının yapıp satışa sunduğu CNC Plazma , kesim, CNC Fiber Lazer Kesim makinesi ile delik delme ve birlikte saç işleme makinelerinin davalı şahıslarca davalı şirkette haksız rekabet teşkil edecek şekilde benzerleri yapılarak piyasaya sürmesi sonucu meydana gelen haksız rekabetin önlenmesine ilişkindir.
Davalı vekili tanık olarak bildirdiği Selçuk Bayrak ile Fatih Tekişer’in tanık olarak dinletmekten vazgeçtiğini beyan etmiş ise de davacı vekili ile diğer davalılar tanıkların dinlenmelerini talep etmeleri nedeniyle tanıkların dinlenmesine karar verilmiştir.
Dinlenen davacı tanığı İbrahim Tosun beyanında;” ben halen davacı şirkette 2014 yılından beri teknisyen sorumlusu olarak çalışmaktayım, davalılar davacı şirkette çalışırken ayrılarak davalı şirkete geçmişlerdir, ben davalıların davalı şirkette bizim şirkette üretilen lazer kesim ve delik delme makinesinin ve sac işleme makinalarının bir benzerini yaptıklarına dair bir bilgim yoktur, ben davalı tarafça üretilen bu makinaları görmediğim için bir şey diyemeyeceğim, davalılar Tarık, Erol ve Abdullah’ın davacı şirkette kullanılan plazma kesim makinası ile ilgili teknik bilgileri vardı ve davalılar müşteri portföyü ile ilgili bilgiye de sahiptirler, davalılar Abdullah ve Erol teknik serviste çalıştıkları için müşterilere vakıftılar, davalıların üçü birlikte istifa ederek davalı firmaya geçtiler, ben davalıların kendilerinin mi istifa ettikleri yoksa istifaya zorlandıkları mı hususunda bilgi sahibi değilim, ancak benim bildiğim üçünün bir anda şirketten ayrıldığıdır, davalılar davacı şirkette çalışmaya başladıklarında dava konusu makinalar ile teknik bilgiye sahiptirler, yani bu makinaları ilk defa davacı şirkette görmediler..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı Selçuk Bayrak beyanında;” ben 2017-2020 yılları arasında davacı şirkette dış ticaret sorumlusu olarak çalıştım, benim çalıştığım dönemde davalılarda bu şirkette elektrik teknisyeni Erol ve Abdullah bey, montaj bölümünde de Tarık bey çalışmaktaydı, ben davacı şirkette davalılardan önce ayrıldım, duyduğum kadarı ile davacı şirket, davalıların davalı şirketin iş teklifi üzerine görüştüklerini duyunca davalıları şirketten ayrılmaya zorlamışlardır, davalılar da bunun üzerine şirketten ayrılmıştır, davalılar davacı şirkette işe alınırken dava konusu edilen makinalar ile ilgili bilgiye zaten sahiptiler, bu bilgileri nedeniyle davacı şirkette işe alınmışlardır, yoksa makineler ile ilgili teknik bilgiyi davacı şirkette öğrenmiş değillerdir, davalıların servis amaçlı müşteriye gidip gelmişlikleri vardır, ama ben hiçbirinin müşteri ile özel görüştüğünü duymadım bilmiyorum, ben davacı şirketten ayrıldıktan sonra kendim bir şirket kurdum, bu şirket de lazer kesim makinaları danışmanlığı yapmaktadır, davalı şirket ile aynı alanda faaliyet gösterdiğimiz için davalı şirket ile bilgi paylaşımımız olmuştur, sektör bu şekilde işlemektedir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı Fatih Tekişer beyanında; “… ben 2016-2020 yılları arasında davacı şirkette fabrika müdürü olarak çalıştım, ben davacı şirketteki görevimden davalılardan önce ayrıldım, davacı şirkette ben huzursuzluk sebebiyle daha doğrusu davacı şirket yetkilileri ile yaptığım anlaşmaya uyulmaması nedeniyle ayrıldım, ben ayrıldıktan sonra şirkette huzursuzlukların devam ettiğini bu nedenle davalıların işten ayrıldığını duydum, davalılardan Erol bey elektrikçi, Tarık bey mekanikçi, Abdullah bey de elektrikçi ve servislere gider gelirdi, davalılar davacı şirkette işe başlamadan önce de benzer alanda faaliyet gösteren Ermaksan şirketi ile de benzer makinalarda çalışmıştır, yani davalılar lazer kesme makinaları ile ve dilekçede yazılı makineler ile ilk defa davacı şirkette karşılaşmış değillerdir, zaten işe alınmalarının sebebi de bu makineler konusundaki tecrübeleridir, davalıların iş yerinde bulundukları konum itibari ile müşteri portföyüne hakim olmaları mümkün değildir, ancak servis için gittiklerinde müşteriyi tanımış olabilirler, davalılar davacı şirkette çalışırken kendilerine davalı şirketten teklif geldiğini ve kendilerinin bu teklifi reddettiklerini bana söylediler, ancak bu durum davacı şirket tarafından duyulunca davacı şirket davalılara mobbing uygulayarak işten ayrılmalarını sağlamıştır.. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda tanık Hakan Bayraktar’ın dinlenmesine ilişkin ara karardan sarfınazar edilmiştir.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak haksız rekabet konusunda uzman Marka ve Patent uzmanı hukukçu, makine mühendisiden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Alınan 07/04/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; taraflarca üretilen CNC plazma kesim makinalarının çalışma prensibinin birbiriyle benzerlik
içermekle piyasada üretimi yapılan tüm CNC Plazma kesim makinalarının çalışma prensibi
yönünden benzer olduğu, yüksek teknoloji içeren endüstriyel ekipmanların her iki firma
tarafından yurt dışından ithal edilen parçaların makinaya monte edilerek makinaların
piyasaya arz edildiği,
taraflarca üretimi yapılan makinaların renk yönünden birbiriyle farklı olduğu, markalarının
birbirinden farklı olduğu, dış boyut ile köprü üstü elektrik panosu, sol taraf köprü ayağı,
kablo taşıma, regülatör kutusunun benzer konstürüktif yapı yönüyle benzer olduğu, ancak
bu parçaların ileri teknoloji ürünler olup haricen ağırlıklı olarak yurt dışından temin edildiği,
konstürüktif yapısının kolaylıkla değiştirilerek üretilebilecek parçalar olduğunun
değerlendirildiği,
dosya kapsamında davacı tarafın davaya konu plazma kesim makinesinin tasarımını veya
makinenin ilk defa kendisi tarafından üretilip piyasaya sunulduğunu ispatlamaya yönelik bir bilgi
veya belgenin tespit edilemediği, bu doğrultuda davacının davaya konu makineye ilişkin üstün hak
sahipliğini gösteren bir delile ulaşılamadığından haksız rekabet teşkil eden bir eylem tespit
edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Hakısz rekabetin vuku bulduğu iddia edilen 29/07/2013 tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 54/2 maddesinde rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır denilerek haksız rekabetin tanımı yapılmıştır.
TTK 55 maddesinde ise; dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar tahdidi olarak sayılmıştır.
Davacının yapıp satışa sunduğu CNC Plazma
kesim, CNC Fiber Lazer Kesim ve delik delme ve birlikte saç işleme makinalarının eski çalışanı olan davalılarca haksız rekabet teşkil edecek şekilde benzerleri yapılarak piyasaya sürüldüğü iddia edilmiştir.
Davacı tarafından üretilen CNC Plazma
kesim, CNC Fiber Lazer Kesim ve delik delme ve birlikte saç işleme makinalarının davacı adına tescil edildiğine dair sınai bir hak tescili olmadığı gibi bu makinaların dış görünüşü,işleyiş sistemi ve iç yapısının ilk kez davacı tarafından düzenlendiğine dair delilde ibraz edilmemiştir.
Davacı ve davalı tarafından imal edilen makinalarının çalışma prensibinin birbiriyle benzerlik
içermekle piyasada üretimi yapılan tüm CNC Plazma kesim makinalarının çalışma prensibi
yönünden benzer olduğu, yüksek teknoloji içeren endüstriyel ekipmanların her iki firma
tarafından yurt dışından ithal edilen parçaların makinaya monte edilerek makinaların
piyasaya arz edildiği,
taraflarca üretimi yapılan makinaları renk yönünden birbiriyle farklı olduğu, markalarının
birbirinden farklı olduğu, dış boyut ile köprü üstü elektrik panosu, sol taraf köprü ayağı,
kablo taşıma, regülatör kutusunun benzer konstürüktif yapı yönüyle benzer olduğu, ancak
bu parçaların ileri teknoloji ürünler olup haricen ağırlıklı olarak yurt dışından temin edildiği,
konstürüktif yapısının kolaylıkla değiştirilerek üretilebilecek parçalar olduğu, bu makinaların müşteri kitlesi uzman tacir gerçek veya tüzel kişi olup,bu müşterilerin dış görünüşten ziyade makinanın getireceği fayda ,kazanç ve teknik niteliklerini düşünerek seçim yaptıklarından müşteri tercihlerinde makinaların dış görünüşünün etkili olmayacağından ve makinalar arasında görsel farklılıklar olduğu gibi mevcut olan benzerliklerde teknik zorunluluklardan kaynaklandığından davalının ürettiği makinayla davacının ürettiği makina arasında iltibasa sebebiyet verecek benzerlik bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40- TL harcın davacıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı Armetech … Ltd.Şti. tarafından yapılan 15,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, diğer davalılar tarafından gider yapılmadığından bu hususta karar verilmesine olmadığına,
6-Davalı şirket yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2022

Başkan 37281 Üye 125958 Üye 151390 Katip 66319
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.