Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/608 E. 2021/895 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/608
KARAR NO : 2021/895

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Osmangazi/ BURSA
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … – .. Osmangazi/BURSA

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2014
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesindeki beyanlarından özetle; davalı şirket ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiden dolayı davalı şirket tarafından keşide edilen ve davalı … tarafından aval verilen 82.000,00 TL bedelli çekten dolayı bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2008/… esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığını ve bu takipten dolayı bir kısım tahsilatların yapıldığını ancak borcun tamamının ödenmemiş olduğunu, gayrimenkul satış işlemleri devam ederken Bursa 6. İcra Hukuk mahkemesinin 2014/…. esas sayılı dosyasında çekin zamanaşımına uğradığından bahisle icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın 08/10/2014 tarihinde kesinleştiğini, bu sebeple aradaki temel ilişkiye dayanarak takipten dolayı yapılan tahsilatlardan bakiye kalan alacağın tahsili için bu davayı açtıklarını, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabii olduğunu, aval vereninin de esas borçlu şirket ile sorumlu olduğunu belirterek, 68.228,73 TL alacağın 23/01/2008 keşide tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinden özetle; davacı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra yolu ile takip yapılmış ise de takibe dayanak 82.000,00 TL bedelli çekin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bundan dolayı çekin kambiyo senedi niteliğini yitirdiği ve kambiyo senedi niteliğini yitirmesinden dolayı aval verenin de sorumluluğunun kalmadığını, aval verene karşı sebepsiz zenginleşme davası da açılamayacağını, bu sebeple davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş, davalı şirket yönünden ise; temel ilişkiye dayalı iddianın doğru olmadığını, icranın geri bırakılmasına karar verilen icra takip dosyasına ve gerekse davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine yapılan ilmamsız takip dosyalarına yapılan ödemelerden dolayı davalı şirketin davacıya borçlu olmadığını, ayrıca TTK 101.mad.gereğince zamanaşımının 5 yıllık süreye tabii olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Davacı tarafından davalılar aleyhine Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2008/… esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılmıştır.
Bu icra takibinde 82.000,00 TL asıl alacak, 4.100,00 TL çek tazminatı, 922,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 87.022,50 TL’nin tahsili talep edilmiştir.
Takibe dayanak olarak keşidecisi davalı … Rulman Gıda Tic.ve San. A.Ş, lehtarı davacı şirket olan 23/01/2008 keşide tarihli 82.000,00 TL bedelli çekin gösterilmiş olduğu görülmüştür.
Bu çek, davalı … tarafından aval verildiği görülmüştür.
Davalı şirket tarafından Bursa 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/632 Esas sayılı dosyasında açılan davada; takibe dayanak çekin zamanaşımına uğradığı belirtilerek icranın geri bırakılmasının talep edilmiş olduğu, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın da 08/10/2014 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmüştür. Ancak talepte bulunmasına rağmen kesinleşme şerhli kararın taraflara tebliğe gönderilmemiş olduğu görülmüştür.
Davacı, taraflar arasındaki temel ilişkiye dayanarak davalılardan bakiye alacağının tahsilini talep etmektedir.
Davalılar, çekin kambiyo senedi vasfını yitirmiş olması nedeniyle, davalı … hakkında talepte bulunulamayacağını, davalı şirket yönünden ise ödeme iddiasında bulunularak gerek çek sebebiyle yapılan icra takibinden dolayı gerekse Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2008/3857 esas sayılı dosyasından dolayı ödemelerde bulunulduğunu belirterek borçlu olmadıklarını ve ayrıca davanın cari hesap sözleşmesinden kaynaklandığı ve bundan dolayı beş yıllık zamanaşımına uğradığını belirterek, zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
Davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak talimat mahkemesi kanalıyla 14/09/2015 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Alınan bu rapora göre: davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, kanunlara uygun tutulduğu ve kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu belirtildiğinden, davacı lehine delil niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacının defterlerinde 2008 yılında (464,10 Tl+ 35.000,00 TL) 35.464,10 TL, 2009 yılında (3.317,93 TL+ 1.080,41 TL) 4.398,34 TL ve 2010 yılında 10.345,43 TL olmak üzere toplam 50.207,87 TL tahsilat yapıldığı, bu ve diğer tahsilatların düşümü neticesinde davalı şirketin davacıya 56.253,42 TL borçlu olduğu görülmüştür.
Dava konusu yapılan 82.000,00 TL çekin de davacının ticari defterlerinde ödeme olarak kayıtlı olduğu, ancak karşılıksız çıkması nedeniyle tekrar alacak kısmına yazılmış olduğu görülmüştür.
Davalıya usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen davalı tarafından ticari defterler ibraz edilmediğinden, inceleme yapılamamıştır.
Davacı, bilirkişi raporunda belirtilen tahsilatlardan icralara ödemeler yapıldığı veya icra müdürlüğü tarafından kesintiler yapıldığını, bunlar dikkate alındığında alacaklarının 63.687,64 TL olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı ise,ödemelerin daha fazla olduğunu iddia etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya sunulan tahsilat makbuzlarının incelenmesinde Bursa 13.icra müdürlüğünün 2008/60 esas sayılı dosyası yönünden 310,00TL +42,48TL, 3.040,86TL, 159,30TL, 7.102,79TL, 125,08TL, 955,33TL, 2.552,11TL, 765,82TL bedelli tahsilat makbuzları düzenlendiğini, buna karşılık 453,90TL, 9.323,43TL, 981,11TL, 3.012,83TL bedelli reddiyat makbuzları düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Bunun yanında haricen 4.710,99 TL ödeme yapıldığı da alacaklı tarafından icra dosyasına bildirilmiştir.
Bu dosyada davacıya ne kadar ödeme yapıldığı hususunda icra müdürlüğüne müzekkere yazılmış, gelen 12/02/2016 tarihli müzekkere cevabında 17.771,27 TL ödeme ve 4.710,99 TL haricen tahsilat yapıldığı, bunun toplamının 18.482,26 TL olduğu, haricen yapılan 4.710,99 TL tahsilat için 169,60 TL harç tahsil edildiği belirtilmiştir.
Buna göre toplama yapıldığında (13.771,27TL+4.710,99TL – 169,60TL) 18.311,67 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterlerinde icradan 35.000,00 TL tahsilat da yapıldığı belirtilmiş ise de, bunun hangi dosyadan yapıldığı yazılı değildir.
Ancak davacı vekili bu ödemenin Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğünün 2008/1983(Bursa 1.İcra Müdürlüğü 2008/3857) Esas sayılı dosyasından yapılan harici ödeme olduğunu belirtmiştir. Davalı tarafından da davacıya 35.000,00 TL ödeme yapıldığına dair çek sureti sunulmuştur.
Buna göre; davacının defterinde tahsilat olarak yazılı olan 35.000,00 TL’nin icra takibi nedeniyle harici tahsilat olduğu anlaşılmıştır.
Bu tahsilat hariç Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2008/3857 Esas sayılı dosyasında yapılan 14.127,46 TL tahsilat olarak davacının defterinde kayıtlı ise de, bu tahsilatlardan dolayı icra müdürlüğünce mahsup edilmiş olan tahsil ve cezaevi harçlarının düşülmemiş olduğu görülmüştür.
İcra dosyasındaki reddiyat makbuzları incelendiğinde, tahsil ve cezaevi harcı düşülmüş şekli ile davacıya yapılan ödemenin toplam 13.771,27 TL olduğu görülmüştür. Bu nedenle davacının defterinde icrada 14.127,46 TL tahsilat yapıldığı yazılı ise de doğrusu 13.771,27 TL olduğundan, ikisi arasındaki fark olan (14.127,46 TL – 13.771,27 TL) 356,19 TL davacının alacağına eklenmiştir.
Buna göre; davacının ticari defterine göre alacağın toplam 56.609,61 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacının defterinde kayıtlı olmayan ancak gerek icra dosyasına davacı tarafından bildirilen gerekse tarafların kabulünde olduğu üzere bu icra dosyasından dolayı davacının haricen 4.710,99 TL tahsilat yaptığı anlaşılmıştır. Bu tahsilattan dolayı icra dosyasında 169,60 TL tahsil ve cezaevi harcı mahsup edilmiş olduğu görülmüştür. Bu harç, tahsilat miktarından mahsup edildiğinde (4.710,99TL -169,60 TL) 4.541,39 TL tahsilat yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu tahsilat miktarı da yukarıda davacının defterine göre hesaplanmış olan 56.609,61 TL alacaktan mahsup edildiğinde 52.068,22 TL davacının alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı bilirkişi raporlarına itirazda bulunmuş ise de; yukarıda yapılan açıklamalardan farklı bir değerlendirmede bulunmayı gerektiren delil ibrazında bulunmamıştır.
Davacı da, bilirkişi raporuna itiraz ederken 82.000,00 TL bedelli çek miktarını esas alarak ve tahsilatları çek bedelinden düşerek daha fazla alacağı olduğunu iddia etmektedir. Oysaki kambiyo senetlerine mahsus takibe dayanak çek zamanaşımına uğraması nedeniyle kambiyo senedi vasfını kaybetmiştir. İcranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra ise davanın zamanaşımına uğramadığı yönünde dava açılmamıştır. Mevcut dava; temel ilişkiye dayalı olarak açılmış bir alacak davasıdır. Çek artık yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Dolayısıyla davacının kendi defteri lehine olduğu gibi aleyhine de delil niteliğindedir ve dava konusu yapılan çek miktarı da ticari defterde kayıtlıdır. Bu nedenle davacının itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı çekteki keşide tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiştir. Çek kambiyo senedi vasfını yetirmiş olsa dahi keşide tarihi muayyen bir tarih olduğundan temerrüde esas olmaktadır. Bu sebeple, 23/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizine hükmedilmiştir.
Davacı, çekte aval olan …’e yönelik de dava açmıştır. Oysaki çek, zamanaşımına uğramakla kambiyo senedi niteliğini kaybetmiş dolayısıyla aval’in hükmü de kalmamıştır. Dava temel ilişkiye de dayalı olarak açılmış olduğundan artık aval’e karşı alacak iddiasında bulunulamaz.
Bu sebeple, davalı … yönünden açılmış olan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. HD’nin 09/06/2021 tarih ve 2020/4299- 2021/4915 E/K sayılı kararı ile; “Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/1 E. – 2019/8 K. ve 25.12.2019 tarihli kararı “Zamanaşımına uğramış bir bono kambiyo senedi vasfını kaybettiği için vade tarihi sadece temel ilişkinin muacceliyet tarihi olarak dikkate alınabilecek,borçlu temerrüde düşürülmeden faiz talep edilebilmesi de mümkün olmayacaktır.”şeklinde olup davacı tarafından davalının temerrüde düşürülmesi için TBK’nın 117/1 maddesi gereğince ihtar çekilmediğinden davacı lehine mahkemece vade tarihinden itibaren temerrüt faizi verilmesine ilişkin karar doğru olmamıştır. Dairemizin 2019/3146 Esas ve 2019/5242 Karar sayılı ve 20.11.2019 tarihli ilamında bu husus özellikle belirtilmiş ancak davalının buna yönelik temyiz itirazı sevhen görülmemiş ve maddi hata sonucu değerlendirilmeden karar verildiğinden bu kez davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2019/3146 Esas ve 2019/5242 Karar sayılı ve 20.11.2019 tarihli onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bendde açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin REDDİNE, (2) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2019/3146 Esas ve 2019/5242 Karar sayılı ve 20.11.2019 tarihli onama ilamının kaldırılarak kararın davalı yararına BOZULMASINA” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozularak mahkememiz esasına yeniden kaydedilen işbu dosyada Yargıtay Karar Düzeltme İlamı doğrultusunda verilen ilk gerekçeli kararda faiz yönünden yeniden değerlendirme yapılarak, davalı …’e yönelik açılmış olan davanın reddine, davalı Devir Rulman Gıda Tic.ve San.A.Ş’ye yönelik açılmış olan davanın kısmen kabulüne; buna göre 52.068,22 TL alacağın dava tarihi olan 28/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte işbu davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davalı …’e yönelik açılmış olan davanın REDDİNE,
2-Davalı …. Rulman Gıda Tic.ve San.A.Ş’ye yönelik açılmış olan davanın KISMEN KABULÜNE; buna göre 52.068,22 TL alacağın dava tarihi olan 28/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte işbu davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.556,78 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.165,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.391,58 TL nispi karar ve ilam harcının davalı ….ir Rulman Gıda Tic.ve San.A.Ş.’den alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; 25,20 TL Başvurma Harcı, 108,25 TL Posta Masrafı, 770,65 TL Talimat+ Bilirkişi Masrafı, 38,95 TL Tanık Talimat Masrafı olmak üzere toplam 943,05 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; bilirkişi gideri 400,00 TL, posta ve tebligat gideri 11,00 TL olmak üzere toplam 1.354,05 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.033,33 TL yargılama gideri ve 1.165,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.198,53 TL yargılama giderinin davalı …. Rulman Gıda Tic.ve San.A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 7.568,87 TL nispi vekalet ücretinin davalı Devir Rulman Gıda Tic. ve San.A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak,işbu davalıya verilmesine,
9-Davalı Devir Rulman Gıda Tic.ve San. A.Ş. kendisini vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak,işbu davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.