Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/597 E. 2022/105 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/597
KARAR NO : 2022/105

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …- …
VEKİLİ :Av….-
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
VASİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2016
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
YAZIM TARİHİ : 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili aleyhine Bursa 12.İcra Müd. 2014/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takip konusu senette müvekkilinin imzasının bulunmadığı gibi taraflar arasında herhangi bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığını belirterek, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;açılan davayı kabul etmediklerini, takip konusu senedin müvekkili tarafından davacıya borç olarak verilen para karşılığında davacı tarafından düzenlenerek müvekkiline verildiğini, davada ispat yükünün davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; Bursa 12.İcra Müd. 2014/… esas sayılı dosyasında senede dayalı olarak yürütülen icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılan Menfi Tespit davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen kararın İstinaf edilmesi üzerine Bursa BAM 5.HD’nin , 15/06/2021 tarih ve 2019/865-2021/864 E/K sayılı ilamı ile; “…Dava; Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyasında senede dayalı olarak yürütülen icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı dava dilekçesinde dava konusu senedin iradesi dışında davalı tarafından ele geçirildiği veya imzasının taklit edildiği iddiasında bulunmaktadır.Savcılığa yaptığı şikayette senetlerin çalındığı veya imzasının taklit edildiği kanaatinde olduğu belirtilerek şikayette bulunmuştur. İcra hukuk mahkemesinde yapmış olduğu imza inkarı davasında imzanın kendisine ait olduğu belirtilerek red kararı verilmesi üzerine savcılıktaki ifadesinde bu sefer senedin çalındığını belirtmiştir. Ancak imzanın kendisine ait olduğunu açıkça ikrar etmemiştir. İkrarın açık ve net olması gerekir. Davacı kanaat getiremediği için her iki iddiada da bulunmuştur. Bu nedenle savcılık aşamasındaki beyanı açık ikrar olarak değerlendirilmesi yerinde değildir. İcra hukuk mahkemesinde alınan bilirkişi raporundan sonra Ticaret Mahkemesi ayrıca bilirkişi incelemesine gerek duymuş, alınan bu rapor ile icra hukuk mahkemesince alınan rapor arasında mübayenet bulunmasına rağmen bu mübayenet giderilmeden tekrar icra hukuk mahkemesinde alınan rapor dayanak yapılarak karar verilmesi de doğu görülmemiştir.Açıklanan bu nedenlerle çelişkiyi de giderir nitelikte yeni bir rapor alınarak sonucuna göre hüküm verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına…” karar verilerek dosya mahkememize iade edilmiştir.

Davalı tarafından davacı aleyhine Bursa 12.İcra Müd. 2014/… esas sayılı dosyasında 15/02/2014 vade tarihli senede dayanılarak 1.150.000,00 TL asıl alacak, 102.917,12 TL işlemiş faiz olmak üzere 1.252,917,12 TL toplam alacağın tahsili için icra takibi başlatılmıştır.
Davacı tarafından takip konusu 15/02/2014 vade tarihli 1.150.000,00 TL bedelli senetteki imzaların kendisine ait olmadığını iddia edilmiştir.
Bursa 4.İcra Hukuk Mah. 2014/878 esas sayılı dosyasında grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 02/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda takip konusu senetteki imzanın davacı eli ürünü olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacının emsal imza örnekleri toplanarak, takip konusu senetteki imzaların davacı eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor aldırılmak üzere, davacıya ait mevcut imzalar, takip konusu senet ve mahkememiz dosyası İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik ve İhtisas Dairesine gönderilerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Alınan 22/11/2018 tarih ve 40968900-101.01.02-2018/41198 sayılı adli tıp raporunda İnceleme konusu senette …’e atfen atılı basit tersimli borçlu imzası ile …’in mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler bulunmakla birlikte söz konusu imzanın basit tersimli olması nedeniyle daha ileri bir tespite gidilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
BAM kararı doğrultusunda, dosya önceki bilirkişiler haricinde 3 kişilik grafoloji bilirkişi heyetine tevdi edilerek,bilirkişilerden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda önceki raporlar arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde dava konusu senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor tanzimini sağlanmıştır.
Grafoloji bilirkişiler …………. tarafından düzenlenen 17/01/2022 tarihli 3 kişilik bilirkişi raporunda; inceleme konusu senet aslı ön yüzü üzerinde ödeyecek “…” adına atfen atılı bulunan imzanın imza hatlarının seçilir durumda olduğu, bulunduğu kağıt bölümünde herhangi bir aşınma, madde kaybı veya benzeri fiziksel bir arızanın mevcut olmadığı, kişiye ait kaligrafik ve karakteristik özellikleri ihtiva eden imzalar olduğu hususlarını tespit ile değerlendirildiği, inceleme konusu belge başlığı altında “inceleme konusu senetin ön yüzü üzerinde görüntüsü bulunan imza, …’e ait mukayese imzaların asıl belgeler üzerinde bulunduğu ve inceleme konusu senetin düzenli tarihinden önceki tarihleri içerdiği, yıllar içerisinde istikrar gösteren, doğal çeşitlilik (natural varyasyon) çerçevesinde yeterli derecede işlekliğe ve kişiye ait kaligrafik ve karakteristik özelliklere haiz imzalar olduğu hususları tespit ile değerlendirdikleri, inceleme konusu senet aslı ön yüzü üzerinde ödeyecek “…” adına atfen atılı bulunan imza ile …’in asıl olan belgelerdeki örnek imzaları arasında yukarıda inceleme ve bulgular başlığı altında benimsenen metot çerçevesinde ayrı ayrı karşılaştırmalı olarak yaptığımız inceleme neticesinde; imzaların genel şekli ve işleklik derecesi, imzaların meyil ve istikamet pozisyonu, imzaların başlangıç hareketinin yapılışı, imzalardaki buklesel hareketlerin yapılışı, imzalardaki dönüş hareketlerinin yapılışı, imzaların bitim hareketinin yapılışı yönünden benzerlikler gördükleri, inceleme ve bulgular, benzerlikleri fotoğraflar ve diğer uygun görüntü teknikleriyle işaretlemeler yaparak desteklenen inceleme ve bulgular neticesinde; inceleme konusu senet aslı ön yüzü üzerinde ödeyecek “…” adına atfen atılı bulunan imza ile …”e ait karşılaştırmaya esas asıl mukayese imzaları arasında gözlediğimiz benzerliklere atfen, incelemeye esas söz konusu imzanın …’in eli ürünü olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takiplerine karşı açılan menfi tespit davalarında ispat yükü davacıdadır. Ancak imzaya itiraz edildiği takdirde imzanın borçluya ait olduğunu alacaklı olan davalı ispat edecektir.
Her nekadar Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacı imzasının basit tersimli olması nedeniyle imzalar arasında benzerlik olmasına rağmen daha ileri bir tespit yapılamadığı bildirilmiş ise de, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporu ile mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporları,birbirini doğrular nitelikte olup her iki raporda da dava konusu senetteki imzanın davacı eli ürünü olduğunun tespiti yapıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 05/08/2016 tarihli ara karar ile Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı dosyasındaki icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, ihtiyati tedbir kararı uygulandığı için, yasal koşulları oluştuğundan davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlere, yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir kararı uygulandığı için koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan 230.000,00-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL harçın davacıdan tahsiline,
4-Davacı taraf adli yardımdan faydalandığı, dosyada yapılan 2.135,00- TL yargılama giderinin davanın reddine karar verildiğinden davacıdan tahsiline,
5-Davalı yararına ölçümlenen 76.652,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 37,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirlğiyle karar verildi. 02/02/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Dosyada yapılan masraflar
310,00 TL adli tıp faturası
22,50 TL çuval ücreti
1.800,00 TL bilirkişi ücreti,
2.135,00 TL toplam gider,