Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/588 E. 2023/36 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/588 Esas
KARAR NO : 2023/36

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [15236-32576-71503] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16430-34884-35229] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin,099613, 099534, 099319, 099256, 099224 numaralı faturalarda belirtilen ve satışı yapılan 2 adet HT600 Gres 300 C 1 KG, A3-27 Bakla Piv Zincir, 1/2 12 mm allen lokma, 2 adet zincir dişli, mekanik salmastıra, 5 kg yapıştırıcı, fag rulman bedeli olarak 3.642,40 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafından tüm taleplere rağmen ödeme yapılmadığından Bursa 13. İcra Müdürlüğü 2021/4754 Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlatıklarını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine, borca, ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durdurulmuş olduğunu, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava dilekçesinde belirttiği anılan sözde borçtan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde bahsettiği müvekkiline satışını yaptığı ürünler (2 adet HT600 Gres 300 C 1KG, A3-27 Bakla Piv Zincir, 1/2 12 mm allen lokma, 2 adet zincir dişli, mekanik salmastıra, 5 kg yapıştırıcı, fag rulman) ayıplı olduğunu, zincirin çok kısa sürede kırılmış olduğunu, yasal süresi içerisinde davacıya ihbarda bulunulmasına ve defalarca iadesi yada tamiri talep edilmesine rağmen, davacı tarafından müvekkiline konu ile ilgili hiçbir yanıt verilmediğini, herhangi bir iade ya da onarım da yapılmamış olduğunu, hatta müvekkilinin bu bildirimleri, ayıp ihbarı üzerine davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkili aleyhine anılan icra takibi kötüniyetli olarak başlatılarak, adeta haksız bir kazanım peşine düşülmüş olduğunu, davacı tarafından üzerine düşen yasal ve ticari yükümlülük yerine getirilmemiş olduğunu, davacı tarafından satışı yapılan mallar ayıplı ve hatalı çıktıklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, davacı hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2021/4754 sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, Bursa Uludağ Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın bir mali müşavir ve bir makine mühendisi bilirkişi tarafından taraflara ait ticari defter, bağlı kayıtlar ve ayıplı olduğu iddia edilen zincir üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenebilmesi için defter inceleme günü verilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişinin 25/04/2022 tarihli raporunda özetle: Dava konusu olduğu iddia edilen zincirin 26 Adet baklalı olduğu, zincir baklalarının içerisinde bulunan yaprak yayların bir kısmın baklalarda olmadığı içerisinden çıktığı, zincir baklalarının bir kısmında ise yaprak yayların ezildiği, eğildiği tespit edilmiş olduğu, zincir baklalarının yaylarındaki hasardan dolayı, parçalarda açık ayıp olduğu, ayıbın kullanım hatasından değil, üretim hatası olduğu, takılan makineden kaynaklanmadığı, beklenen faydaları ortadan kaldıran/azaltan nitelikte olduğu, tamir ile giderilmesinin mümkün olmadığı, kullanılabilir durumda olmadığı, mütalaa edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 02/06/2022 tarihli raporunda özetle: Davacı 2020 yılına ait yevmiye defter i kebir ve envanter defterlerini incelemeye ibraz etmiş olduğu ve defterlerin açılış yevmiye defterinin kapanış tasdiki yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, davalı inceleme günü defter ibraz etmemiş mail yoluyla ileteceğini ifade etmişse de mail yoluyla da incelenmek üzere defter ibraz etmemiş olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından kesilen dava konusu faturalar açık olarak kesilmiş irsaliyeli fatura olduğu, davacının defterleri ve cari hesap kayıtları incelendiğinde davalıdan 3,81262-TL alacaklı olduğu, takip cari hesap bakiyesine göre değil son 5 fatura üzerinden yapılmış olup takip tutarı 3,642,40-TL olduğu, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın önceki mali müşavir tarafından davalı tarafa ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenebilmesi için defter inceleme günü verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 12/12/2022 tarihli ek raporunda özetle: Davalı 2019 ve 2020 yılına ait yevmiye defter i kebir ve envanter defterlerini incelemeye ibraz ettiği, defterlerin açılış yevmiye defterinin kapanış tasdiki yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, davalı defterlerinde de davalı firma davacıya 3,812,62-TL borçlu görüldüğü, karşılıklı iki firmanın defterlerinde takibe konu faturalar ve cari hesap bakiyesi arasında herhangi bir fark bulunmamakta olduğu, davacı defter kayıtları ve bağlı belgelerine göre davalıdan 3.642,40TL alacaklı olduğu ancak makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda zincir kusurludur kullanım değil üretim hatasından dolayı kusurludur, açık ayıp olduğu kullanılabilir durumda olmadığı tespit edildiği, ayıplı zincire ait faturanın 25/08/2020 tarihli 99534 nolu fatura olup tutarının 2.950,00TL olduğu, diğer 4 faturanın muhteviyatının farklı olduğu, mahkemenin zincirin ayıplı olduğuna karar vermesi durumda davaya konu malın tutarı dışındaki takipteki alacağın 3.642,40TL – 2.950,00TL = 692,40TL olacağı, mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı tarafça , davalı aleyhine fatura alacaklarına dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkindir.
Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği, bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin ayıbı oranında bedelden indirim ve eğer aşırı bir masrafı gerektirmez ise bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
O halde yukarıdaki açıklamalardan, toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafça, davalıya davaya /icra takibine konu faturalara istinaden 2 adet HT600 Gres 300 C 1 KG, A3-27 Bakla Piv Zincir, 1/2 12 mm allen lokma, 2 adet zincir dişli, mekanik salmastıra, 5 kg yapıştırıcı, fag rulman satıldığının tespit edildiği, davacı tarafça toplamda 3.642,40 TL bedelli faturalar tanzim edildiği, davalı tarafça satın alınan zincirde ayıp iddiasında bulunulduğu, ayıbın varlığını 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. “, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas ve 2015/1184 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere ispat yükü lehine hak iddia eden davalı taraftadır.
Ayıbın varlığı ve niteliğinin belirlenmesi teknik incelemeyi ve bu nedenle bilirkişi raporu alınması gerektirdiğinden ayıbın varlığını ve niteliğini kanıtlama yükümlülüğü nedeniyle kendisine teslim edilen esere ilişkin bilirkişi inceleme yapılabilmesini mümkün kılacak şekilde davranmalıdır. Aynı zamanda ayıbın varlığı, niteliği konusunda algı kişiden kişiye değişebildiğinden, objektif bir bakış açısının yapılması gerekli olup bu değerlendirmeyi de ancak teknik bilirkişinin incelemesi ile ortaya çıkabileceğinden tanık beyanı ile ispatın güç olup ayıbın varlığı halinde davadan önce delil tespiti yaptırılması ispat kolaylığı sağlamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas 2015/1184 Karar sayılı ilamı)Davalı tarafça,davacı tarafından satılan zincirin ayıplı olduğu iddia edilmekle birlikte makine mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda zincirin kusurlu olduğu, kullanımdan değil üretim hatasından dolayı kusurlu olduğunu, açık ayıp olduğunun, kullanılabilir durumda olmadığının tespit edildiği,TTK 23/1-c maddesi, TBK 223/2. Maddesi , TBK 474. Maddesi uyarınca alıcının teslim alınan ürünü makul sürede gözden geçirmekle yükümlü olduğu tespiti doğrultusunda davaya konu faturalardan bir tanesinde satılan zincirin açık ayıplı olduğu,zincirdeki ayıbın ilk aşamada/kontrolde gözle görülebilecek,basit bir kontrolle tespit edilebilecek ayıplardan olduğu göz önünde bulundurularak, davalı tarafça makul sürede ayıp ihbarında bulunulmadığı kanaatine varılarak , davacının davaya konu faturalara istinaden davalıdan alacaklı olduğu tespit edilerek davanın kabulüne; buna göre davalı tarafın Bursa 13. İcra Dairesi’nin 2021/4754 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına, alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında olan 728,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜNE; buna göre davalı tarafın Bursa 13. İcra Dairesi’nin 2021/4754 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında olan 728,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 248,81 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 189,51 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 750,00 TL, posta-tebligat gideri 178,50 TL olmak üzere toplam 928,50 TL yargılama gideri, 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.047,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.642,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı , HMK’nın 341/2. maddesi dikkate alınarak miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/01/2023 11:09:00

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.