Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/547 E. 2021/561 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/547 Esas – 2021/561
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına ” Karar”

ESAS NO : 2021/547
KARAR NO : 2021/561

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- … TAAH ELK TEM MAK BAK ONR GIDA SAN VE TİC LTD ŞTİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … ÖZEL GÜVENLİK YEMEK ÜRETİM VE DAĞITIM GIDA TEMİZLİK HİZMETLERİ VE MALZ İŞL SAN TİC LTD ŞTİ ADINA İFLAS İDARESİ …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/09/2015
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … tarafından Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açılan işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının yargılaması sonunda İzmir 6 İş Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği söz konusu mahkeme kararı gereği … vekili Av … tarafından Karşıyaka 1 İcra Müdürlüğünün 2012/2490 esas sayılı dosyasında ilamlı icra takibi yapıldığı ve dosya borcu Bakanlık tarafından 06.08.2013 tarihinde -.7.061,09-TL olarak temyiz neticesine kadar daha fazla faiz ödenmemesi için icra dosyasına yatırıldığı,bu nedenle davalı şirketlerle ile borçlu konumundaki Bakanlığın yaptığı sözleşmelerde işten çıkarma neticesindeki yasal sorumluluğun şirkete ait olduğu ve anılan bu nedenle Bakanlığın ödemiş olduğu meblağın tamamını rucü hakkı bulunduğu sabit olmakla anılan iş bu rücu davasının ikamesinin zorunluğu olduğu,bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne -.7.061,09-TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Taah Elektrik Tıbbı Malzeme Pazarlama Tem Gıda Mak Bak On Teks San ve Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı yanın iş bu davayı müvekkil firmaya karşı açması gerektirecek herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını davacı yanında beyan ettiği üzere İzmir 6 İş Mahkemesinde görülüp karara bağlanan işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan 2011/523 esas 2012/132 karar sayılı alacak davası Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açıldığını iş bu davada müvekkil firmanın davalı olarak gösterilmediği buu nedenlerle davacının ilamlı icraya dayanak yapılan karar gereğince akde dayanan müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla müvekkil firmaya rücu hakkı bulunmadığını,davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini talep etmiştir
Davalı … Özel Güvenlik Yemek Üretim ve Dağıtım Gıda Temizlik Hizmetleri ve Malz İşl San ve Tic Ltd Şti’ne usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemiştir.
Dava, işçi alacaklarını üst işveren sıfatı ile ödeyen davacının, ödediği tazminatın davalıdan tahsili talepli mahkememizde açılmış bir rücuen tazminat isteğine ilişkindir.
Dava HMK 105. m. Eda davası mahiyetindedir.
İzmir 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/03/2015 tarihli 2014/204 esas-2015/74 karar sayılı kararı ile, davalı şirketin iş bu dava açılmadan önce mahkememizin 2008/416 esas 2009/486 karar sayılı 12/10/209 tarihli ilamıyla iflasına karar verildiğinden açılan bu davanın kayıt-kabul niteliğinde bulunduğu, bu itibarla davaya davalının iflasına karar veren Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle GÖREVSİZLİK kararı vermiş, karar 08.09.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da masa borcu olup olmadığı hususundaki inceleme, alacağın dayanağı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılacak davada genel hukuk mahkemesinde tespit edilecektir.
Somut olayda, müflis şirketin 12/10/2009 günü iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı işçi tarafından davacı aleyhine İş Mahkemesinde açılan dava sonucu hüküm altına alınan alacağın yine iflastan sonra ödeme yapıldığından dava tarihi itibarıyla TBK 167. maddesine dayalı olarak rücu hakkının doğacağı açıktır. Ancak böyle bir durumda alacak, iflastan önce doğmadığından (sırasına ve esasına itiraz edilebilecek İİK 235 maddesine istinada kayıt – kabul davasına konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp) iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu (iflas masasının garameten dağıttığı alacak niteliğinde olmayıp) tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan genel nitelikli bir alacak davası vasfındadır.
Bu durumda; dava konusu alacağın iflas alacağı ve masa borcu değil, iflas tarihinden sonra doğan genel nitelikli alacak olduğu, davanın 6102 sayılı TTK maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı anlaşıldığından iş bu davada mahkememiz görevli değildir. Görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Nitekim bu konuda Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2016/2556-2121 sayılı 05/04/2016 tarihli ilamı da aynı doğrultudadır.
İzmir 9.Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkememizce de görevsiz olduğu kanaatine varıldığından her iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.Bu nedenle kararın kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık kararı sonrası İstinaf Mahkemesi’ne gönderilen dava dosyamız Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/349 E, 2021/417 K., sayılı ilamı ile incelenerek olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkan mahkemelerden birisinin Bölge Adliye Mahkemesi yetki çevresinde olmadığı bahsi ile yargı yerinin belirlenmesi için ortak yüksek görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmiştir .
Bu kez Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/3172 E. 2021/8844 K, sayılı, 14/06/2021 tarihli ilamı ve “Somut olayda, İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesince kendi yargı çevresinde olan asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi (o mahkemece de gerekiyorsa yetkisizlik kararı verilmesi) gerekirken; farklı yargı çevresindeki Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince de İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, bu kararın da kesinleşmesi üzerine dosyanın merci tayini için Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. Oysa ki, olumsuz görev uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin de görevsizlik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiği nazara alındığında merci tayini için aranan “iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunması” koşulunun henüz gerçekleşmediği kuşkusuzdur. Bu nedenle merci tayini koşulları oluşmadığından dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememize iade edilmiştir.
Yeniden mahkememiz esasına kaydedilen dava dosyasında yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde davacının davaya konu ettiği alacak şirketlerin iflasından önce uyuşmazlık konusu olan bir alacak olmayıp, davacı tarafın 06/08/2013 tarihinde yaptığı ödemeye ilişkin olarak rücu için açılan eldeki davaya konu alacaktır. İflas tarihleri ise talebe ve iddiaya konu alacaktan öncedir. İflas masasının safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, bunlar iflas masasından masaya yazdırılarak istenebilir. Somut olayda, davalı müflis şirketin alacağın doğmasından önce iflasına karar verildiği sabittir. Davacı tarafça şirketin iflasından sonra ödeme yapıldığı da dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacının davaya konu talep ve iddia ettiği rücu hakkına dayalı alacağı, iflas tarihinden sonra doğmuştur. Bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğindedir. İİK’nda iflastan sonra doğan alacaklar için İİK’nın 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından, somut olayımızda davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca, dava konusunun değer miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da, inceleme, şikayet yolu ile icra mahkemesine değil, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada, davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. Bu hususlar ise görevli mahkemece nazara alınacak hususlardır. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır. Dava konusu alacak, sıra cetvelinde yer alamayacağından, bunlar için iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Bu nedenlerle dava dosyamız bakımından görevli mahkeme Bursa Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkememiz ise görevsizdir. Bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nce taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.