Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/546 E. 2023/98 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/546 Esas – 2023/98
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/546 Esas
KARAR NO : 2023/98

HAKİM : …..
KATİP :….

DAVACI : GÜVENCE HESABI –
VEKİLİ : Av. …. – [16553-55066-……] UETS
DAVALILAR : 1- … – … Sırabademler Mah. 14 Eylül Cad. No:91 İç Kapı No:1 Karacabey/ BURSA
2- … – … Sırabademler Mah. 86. Sk. No:45 İç Kapı No:2 Karacabey/ BURSA
VEKİLLERİ : Av….. – [16136-31671-..] UETS
Av… – [16746-47361-….] UETS
DAVALI : 3- … – …. Çayönü Mah. Çayönü 7. Sk. No:4 Mudanya/ BURSA
VEKİLİ : Av. ……… – [16618-16356-….] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle ;Davacı vekili Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … ve davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın …’un sevk ve idaresinde alkollü olarak 25/02/2017 tarihinde trafik kazası geçirdiğini araçtaki yolcu konumundaki …’ın vefat ettiğini, …’ın sağ kalan eşi … tarafından davacıya başvurulduğunu, başvuru sebebiyle yapılan ödemelerin rücuen tazmini amacıyla davacı tarafından davalılar aleyhine Mudanya İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk kurumuna müracaat edildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle icra takibine yapılan itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dosyaya sundukları dilekçelerde, haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği ve husumet itirazında bulunmuşlardır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, yazılı beyanlar, tanık beyanı, ödeme beyanı, güvence hesabı kayıtları, Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/669 Esas ve 2018/816 Karar sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasında vefat eden üçüncü şahsın desteğinden yoksun kalana Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eldeki davada, Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/186 Esas ve 2020/175 Karar sayılı Kararı ile mahkememize görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkememizin 2020/776 Esas ve 2020/832 Karar sayılı Karar ile karşı görevsizlik kararı verilerek dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
Bursa BAM 4. Hukuk Dairesinin 2021/237 Esas ve 2021/1038 Karar sayılı Karar ile 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Dosyanın bir aktüer bir trafik bilirkişisine tevdi edilerek dava konusu trafik kazasında tarafların kusur oranları davacının halefi olduğu yolcu Hasan Adıma atfı kabir kusuru olup olmadığı ve destekten yoksun kalma tazminatı konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 13/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; trafik kazasında, … Plakalı Traktörün sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve Asli kusur sayılan haller başlıklı KANUN MADDE 84- Araç sürücüleri trafik kazalarında () Doğrultu değiştirme Tmanevralarını yanlış yapma,… hallerinde asli kusurlu sayılırlar. ihlal ettiği ve buna sebep olarak ise Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu başlıklı KANUN MADDE 47- d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, Uymak Zorundadırlar, İle Tedbirsiz ve saygısız araç sürme başlıklı KANUN MADDE 73- … Karayolunda araçların kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde saygısızca sürülmesi, araçlardan bir şey atılması veya dökülmesi, seyir halinde sürücülerin cep ve araç telefonu ile benzer haberleşme cihazlarını kullanması yasaktır altı çizilerek belirtilen kurallarına riayet etmediğinden ötürü, kazada Asli Yönden ve 9675 (yüzdeyetmişbeş) Oranında Kusurlu olduğu; Yolcu … ise … plakalı Tek kişi sürücü kapasite koltuğu bulunan Traktörde yolcu konumunda olduğu ve seyir esnasında kendi ü almadığı, gayri nizami ve Tehlikeli bir şekilde seyahat etmesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 47.nci maddesinin D- bendindeki KANUN MADDE 47-d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere Uymak zorundadırlar kusurdan dolayı kazada Tali Yönden ve 9625 (yüzdeyirmibeş) Oranında Kusurlu olduğu Güvence Hesabı tarafından müteveffa kazalının eşine ödeme yapılması tarihi olan 25.06.2019 tarihinde müteveffanın desteklerine ödenmesi gereken tazminat tutarının 233.088.25 TL olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu kapsam ve nitelik itibarıyla hüküm vermeye yeterli görülmüştür.
Bilindiği üzere Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1.maddesinde, hesaba başvurulabilecek haller düzenlenmiş olup, anılan maddenin (b) bendinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için” Hesaba başvurulabileceği, “Rücû Hakkının Kullanılması” başlıklı 16. maddesinde ise; hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle; zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere, rücû edileceği hükme bağlanmıştır. Anılan Yönetmelik hükümlerine göre; Güvence Hesabı kaza tarihinde zorunlu sigorta yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için ödeme yapabilecek ve ödeme yaptıktan sonra sigorta yaptırmayan kişilere rücu hakkını kullanabilecektir.
O halde toplanan delillerden yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu … plakalı traktörün 25/02/2017 tarihinde yolcu olan …’ ın vefatıyla sonuçlanan tek taraflı trafik kazasında, davacı güvence hesabı tarafından müteveffa …’ ın eşi desteği …’a yapılan ödemenin davalılardan rücuen tazminatı talep edilmiştir.
Davacı güvence hesabı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan … plakalı traktörde vefat eden yolcu …’ ın eşine ödediği bedeli Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 16. Maddesi kapsamında olayın haksız fiilden kaynaklandığından davalılar işleteni ve sürücüye kusuru oranında rücu edebilecektir. Davalılar …’ un sürücü, diğer davalılar … ve …’ ün araç maliki işleten olduğu anlaşılmaktadır.
Davalılar … ve … tarafından dava konusu traktörü aracı sürücü Ahmet Ertunca harici olarak bedeli karşılığında resmi şekilde satış sözleşmesi yapmadan, 2000 yılında satıp ve teslim ettiğini işleten sıfatının bulunmadığını ileri sürerek husumet itirazında bulunmuştur.Davalıların husumet itirazı yönünden, trafik kazasının gerçekleştiği 25/02/2017 tarihi itibariyle davalılar … ve … kayıt malikidir.
Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d bendi” (Değişik: 24/12/2009-5942/1 md.) Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.” hükmünü içermektedir.
Görüldüğü gibi Yasa’nın 20/d bendinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu, tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir.
Anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, haricen satış ile işleten sıfatının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Diğer bir değişle haricen satım hususunu kabulün 3. kişi konumunda bulunan davacıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı araç işleteni sıfatı devam eden davalılar … ve …’ meydana gelen destekten yoksun kalma zarardan sorumlu olduğundan davalıların işleten sıfatı bulunmadığı savunmasına itibar edilmemiştir.(Nitekim Yargıtay 17. HD.’nin 2015/12712 esas 2018/7170 karar ve 2014/12708 esas 2016/10575 karar sayılı ilamları E:2018/713, K:2019/11923 yine 17. Hukuk Dairesi’nin E:2013/12464, K:2013/14938 sayılı kararlarında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)
Diğer yandan somut olayda, davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu … plakalı traktörün 25/02/2017 tarihinde yolcu olan …’ ın vefatıyla sonuçlanan tek taraflı trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı, Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/669 Esas ve 2018/816 Karar sayılı dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas raporu mahkememiz dosyasında düzenlenen trafik bilirkişisinin 12/12/2022 tarihli raporunun somut olayla uyumlu olup 12/12/2022 tarihli trafik bilirkişisinin raporuna itibar edilerek, davalı sürücünün yola gereken özen ve dikkati vermediği, doğrultu değiştirme manevralarını hatalı yaptığı ve sevk ve idare hatası sebebiyle kazanın gerçekleştiğinden asli %75 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın halefi olduğu müteveffa yolcu …’ ın ise tek kişi sürücü kapasitesine sahip araçta kendi güvenliğini almadığı, tehlikeli bir şekilde seyretmesi sebebiyle kazada tali %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan yolcu müteveffanın , araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca binmesi yönünden Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/669 Esas ve 2018/816 Karar sayılı dosyasındaki maddi olgular ile sürücünün 1,39 promil alkollü olduğu, yine sanık ve katılan beyanları ile desteğin sürücünün alkollü olduğunu bildiği sabit olduğu bu kapsamda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44) gereğince müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğinden %20 oranında müteraffik kusuru indirimi yapılması kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla yukarıdaki açıklamalar ile davacı tarafın %25 oranında kusurlu durumu, müteveffanın destek olunan eşe fiilen, sürekli ve düzenli bir şekilde bakan veya ona bakması kuvvetle muhtemel olduğundan desteklik ilişkisi olduğu ve aktüer bilirkişinin 12/12/2022 tarihli gerekçeli denetime açık, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile yapılan zarar hesabında 233.088,25 TL destekten yoksun kalma zararının olduğu ve sonrasında %20 müterafik kusur indirimi hesaplaması dikkate alınarak 186.470,6 TL destekten yoksun kalma sebebiyle zararın olduğu ve davacı güvence hesabı tarafından ödenen 112.591 TL tazminatın zarar kapsamında olup ödenen bu miktarı davalılardan talep edebilecektir. Davacı tarafından ödemenin yapıldığı 25/06/2019 tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinden icra takibinin yapıldığı 22/07/2019 tarihine kadar yasal faiz işletilerek 749,58 TL işlemiş faiz alacağının olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalıların itirazın asıl alacak 112.591 TL ve işlemiş faiz 749,58 TL olmak üzere toplam 113.340,58 TL yönünden yapılan itirazlarınd haklı olmadığından iptali ile takibin devamına ve davanın kabulune, dava konusu alacağın likit olmadığı bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalıların Mudanya icra müdürlüğünün 2019/… icra takip dosyasına yapılan itirazın asıl alacak 112.591 TL, işlemiş faiz 749,58 TL olmak üzere toplam 113.340,58 TL yönünden iptaline takibin bu miktarlar yönünden devamına,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.742,29 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.365,23 TL, mahsubu ile bakiye 6.377,06 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti 3.000 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 235,60 TL yargılama gideri, 1.365,23 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.600,83 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 18.001,09 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2023
Katip …..
e-imzalıdır.

Hakim …..
e-imzalıdır.