Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/518 E. 2022/408 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/518 Esas – 2022/408

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/518
KARAR NO : 2022/408

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ….. MAKİNE OTOMOTİV İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …. YAPI MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunmakta olup, bu ticari ilişki dolayısıyla müvekkil şirketin davalıdan 108.488,32 TL alacağı bulunduğunu, davalı şirket aradan uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen bu bedeli müvekkilime ödemediğini, bu sebeple tarafımızca müvekkil şirket adına 11.11.2020 tarihinde Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas Sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, bu takibe borçlu tarafından 25.12.2020 tarihli dilekçesiyle itiraz edildiğini, Bursa 9. İcra Müdürlüğü tarafından 29.12.2020 tarihinde akabinde asıl alacak ve ferileri yönünden takibin durdurulmasına karar verdiğini, arabuluculukta anlaşma sağlanamadığını, borçlunun borca ilişkin itirazı da haksız olup borçlu itirazında kötü niyetli ve haksız olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulüyle borçlunun borca itirazının iptaline ve Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas Sayılı Dosyası kapsamında başlatılmış olan takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine-müvekkil lehine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkilin davacı tarafa hiç bir borcu bulunmadığını, bu husus tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını, eğer davacının ticari defterleri ile müvekkil şirket defterleri arasında bir uyumsuzluk olduğu tespit edilirse , bu durumda davacının ticari defterlerinin “e defter” sistemine aykırı kayıtlar içerdiği, defterlerinin usulsüz olduğu ortaya çıkacağını, tarafların ticari defterleri e defterdir. Davacı , hukuka aykırı olarak 279, 277, 278 ve 276 numaralı temel faturaları müvekkil şirkete keserek E Fatura sisteminden gönderdiğini, müvekkil şirketin, davacının kestiği temel faturaları e defter sistemi nedeniyle kayıtlarına işlemiş ancak süresi içerisinde İptal butonuna basmadığı gibi 6108 sayılı yasada belirtilen itiraz süresine de riayet etmediğini, ancak davacının kestiği fatura haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu faturanın iptali için davacı ile defaatle görüşme yapılmış olmasına rağmen “iptal edeceğini” beyan eden davacı bu faturalarını iptal etmediğini, bunun üzerine müvekkil şirket de 30.10.2020 tarihinde temel iade faturası keserek davacıya gönderdiğini, davacı taraf, tarafımızca kesilen iade faturasına ( temel faturaya ) yasal süresi içerisinde itiraz etmemiş ve faturaları kayıtlarına aldığını, davacının kesilen 30.10.2020 tarihli temel fatura’ya karşı yasal süresi içerisinde ve bugüne kadar dahi iptal talebinde bulunmadığını, bu nedenlerle HMK Mad. 128 kapsamındaki beyanlar gereğince davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkememizce yargılama yapılarak,tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı takip dosyası, tarafların BA&BS formları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır,
İcra dosyasının incelenmesinde 12/11/2020 tarihinde davacı, davalı hakkında ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 22/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 25/12/2020 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 03/03/2022 tarihli raporunda özetle: Davacıya ait; 2020 yılı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı
V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış
olduğu, davacı taraf yasal defterlerini e-defter olarak tutmakta olup, 2020 yılı tüm aylarına
ait yevmiye kebir dosyalarının GİB onaylı beratlarının dijital ortamda saklanan klasörlerin ibraz edilmiş olup bu kapsamda ilgili dönemlere ait defterler görüntülendiğini, doğrulamalar yapıldığını, Kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama
Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğunun görüldüğünü, davacının ticari defter kayıtlarına göre, 11.11.2020 takip tarihi itibarı ile davalıdan
108.488,32 TL alacaklı göründüğünü, davalıya ait; 2020 yılı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının T.T.K’nun 64. ile 213.
sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak
yaptırılmış olduğu, davalı taraf yasal defterlerini e-defter olarak tutmakta olup, 2020 yılı
tüm aylarına ait yevmiye kebir dosyalarının GİB onaylı beratlarının dijital ortamda saklanan
klasörleri tarafıma ibraz edilmiş olup bu kapsamda ilgili dönemlere ait defterler
görüntülenmiş, doğrulamalar yapıldığını, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe
Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak
tutulduğunu, davalının ticari defter kayıtlarına göre, 11.11.2020 takip tarihi itibarı ile davacıya
borcunun olmadığının görüldüğünü, davacı BA/BS formları incelendiğinde; 05/07/2021 tarihli Ankara Yenimahalle Vergi
Dairesi Müdürlüğünden gelen cevap yazısı ekindeki davacı alım beyanları (BA)
incelendiğinde davalı firmadan mal/hizmet alımına dair beyanın olmadığını, davacının
satım beyanı (BS) incelendiğinde; 4 adet belge ile davalı tarafa 91.939,00 TL(KDV Hariç)
mal/Hizmet sattığına dair satış beyanında bulunduğunu, davacının Delil listesi içerisinde
sunduğu mutabakat mektubuna göre; davalı firmanın 9.ayda davacı firmanın düzenlediği 4
adet 91.939 TL(KDV Hariç) faturalar ile ilgili ba/bs formlarında kaşe ve imza ile mutabık
olduklarının görüldüğünü, davalı BA/BS formları incelendiğinde; 01/07/2021 tarihli Bursa Vergi Dairesi
Başkanlığından gelen cevap yazısı ekindeki davalı alım beyanları (BA) incelendiğinde; 4 adet belge ile davacı taraftan 91.939,00 TL(KDV Hariç) mal/Hizmet satın aldığına dair beyanda bulunduğu, bu alıma karşılık; Davalının satım beyanı (BS) incelendiğinde; 4 adet belge ile
davacı tarafa 91.939,00 TL(KDV Hariç) mal/Hizmet İADE ettiğine dair satış beyanında
bulunduğunun görüldüğünü, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın ve ticari ilişkinin incelenmesinde; Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından çıkarılan özelge ve açıklamalar dikkate alındığında davacının davalıya düzenlendiği Temel e-faturaların davalı tarafından kayıtlara alındığı, davalı tarafından kabul edilmeyen bu faturaların karşılıklı anlaşılamaması nedeni ile 7 günlük süre içerisinde davacı tarafından iptalinin sağlanmadığı, “Temel Fatura” senaryosunda düzenlenen faturalara e-Fatura Uygulaması üzerinden “red yanıtı”nın dönülememesi ya da Temel Fatura İptal Portalı üzerinden iptal talebinde bulunulmamış olması, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle (noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile) itiraz edilebilmesi imkanını ortadan kaldırmadığı, davalının iptalini istediği faturalar için 7 gün içerisinde Noter ya da Kep vasıtası ile iptal edilme talebinin olmadığı, ancak 03.11.2020 tarihinde Noter vasıtası ile iptal edilme talebinin olduğu, 9 ayda kabul ettiği faturalar karşılığında birebir 10.ayda Temel İade e-fatura düzenlediği, davacı tarafından kayıtlarına alınması zorunlu bu İade faturalarının da kayıtlara alınmadığının görüldüğünü, davalının ihtarnamesinden anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki gerçek uyuşmazlığın davacı tarafından düzenlenen faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye veya sipariş tekliflerine uygun olmadığı gerekçesi ile davalı tarafından faturaların kabul edilmemesi, faturaların taraflar arasındaki sipariş teklifine-sözleşmesine uygun olarak yeniden düzenlenmesi isteminden kaynaklandığı, Yani, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında düzenlenen faturanın, sipariş teklifine-sözleşmesine uygun olarak yeniden düzenlenmesi halinde borcun oluşabileceği anlaşılmaktadır. Ancak tarafların delil listelerinde, sipariş tekliflerine veya sözleşmeye rastlanmamış bu hususta bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığını, dosyası içerisinde bulunan Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2020/2685 E. Sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından takip tarihine kadar faiz talebi olmadığından faiz hesaplaması yapılamadığını bildirmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı tarafça, davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkindir.SMMM bilirkişi raporunda özetle; icra takip tarihinde davacının davalı taraftan icra takibiyle uyumlu olarak 108.488,32 TL alacaklı olduğu, davalının kendi ticari defterlerine göre borçlu olmadığı hususu tespit edilmiş ise de bu uyuşmazlığın davalı tarafça 30/10/2020 tarihinde kesilen dört adet iade faturasından kaynaklandığının Mahkememizce tespit edildiği,tarafların BA-BS formlarının birbirine uyumlu olduğu, davacı tarafça kesilen faturaların davalı tarafça e-defterine 14/09/2020 tarihinde kaydedildiği, davalı tarafça sunulan beyan dilekçesinde de bu hususun belirtildiği ve süresi içerisinde iptal butonuna basılmadığının, faturalara itiraz edilmesi gereken yasal sürelere riayet edilmediğinin tespit edildiği, itiraz süreleri geçtikten sonra 30/10/2020 tarihinde temel iade faturaları kesildiğinin tespit edildiği, davacı tarafa bu hususta gönderilen ihtarnamenin 03/11/2020 tarihinde tanzim edildiğinin tespit edildiği, ihtarnamede; faturaların taraflar arasındaki sipariş teklifine ve sözleşmeye aykırı olduğu iddia edilmişse de bu itirazların davalı tarafça somutlaştırılmadığı, TTK’nın 18. maddesi uyarınca davalı tarafın basiretli tacir gibi davranıp davacı tarafça tanzim edilen faturalara ve içeriğine ilişkin yasal sürede itirazın olmadığı gözetilerek davacı tarafın davalı taraftan icra takip miktarıyla uyumlu olarak 108.488,32 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne,buna göre davalı tarafın Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, İİK’ nın 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan 21.697,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜNE,buna göre davalı tarafın Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin aynen DEVAMINA,
2-İİK’ nın 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan 21.697,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 7.410,84 TL harçtan peşin alınan 1.310,27 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.100,57 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 790,50 TL yargılama gideri,1.310,27 TL peşin harcın, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.168,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 14.256,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/04/2022

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.