Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/517 E. 2021/843 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/517 Esas – 2021/843
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına ” Karar”
ESAS NO : 2021/517
KARAR NO : 2021/843

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki 16 … 9985 plaka sayılı aracın Çalı istikametine dönmek üzere iken orada bekleyen müvekkilinin sevk ve idaresindeki 19 … 9588 plakalı motorsiklete çarpması neticesinde müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, …’ın kavşağa yaklaşırken aracın hızını azaltmayarak kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle 2918 S…..’nun 52/1/A maddesini ihlal ettiğinden dolayı kusurlu olduğunu, kavşaktaki trafik ışıklarının yetkililerce yapılan ikazlara rağmen 24 saatten uzun süredir çalışmadığı için davalı idarenin de kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin mağdur olduğunu ve kendisine 45 gün istirahat verildiğini belirterek 15.000,00.-TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 400,00.-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Güneş sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı iddia edilen aracın müvekkil şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyettrafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigortanın poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, davacıda maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesini ve akabinde tazminat hesabı için de bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, müvekkili şirketin de dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedelleri ve geçici iş göremezlik zararı ve tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak olup sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili beyanlarında özetle; meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru bulunamdığını, davacının kaskı ve ehliyetinin olmaması nedeniyle asli kusurlu olduğunu, kazanın gece karanlıkta saat:19:40 sularında kaskı bulunmayan ve ehliyetsiz davacının ışıkları yanmayan motorsikleti ile aniden müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın şeridine girmesi neticesinde meydana geldiğini, ayrıca son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedelleri ve geçici iş göremezlik zararı ve tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia olunan maddi ve manevi zararın tazminine yönelik açılan tazminat istemine ilişkindir.
Dosya görevsizlik kararı sonrası mahkememiz esasına kaydedilmiş, yargılama esnasında, Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğü, İstanbul Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesi başkanlığına gönderilerek adli tıp raporları temin edilmiş, Sosyal güvenlik kurumundan davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, tarafların ilgili Emniyet birimlerine müzekkere yazılmak suretiyle sosyal ekonomik durumları araştırılmış, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi ile yazışmalar yapılmış, hasar dosyası ve poliçe celp edilmiştir.
26/12/2016 tarihli Bursa Adli Tıp Grup Başkanlığı Adli tıp şube müdürlüğünün raporunda özetle; 04/12/2012 tarihide trafik kazası geçiren hastada omuz eklem burkulması-gerilmesi ve diz kontüzyonunun 85/9539 karar sayılı Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeciği kanaati bildirilmiştir.
28/02/2017 tarihli İstanbul Atk Trafik İhtisas Dairesi’nin raporunda özetle;Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;Davalı sürücü … ‘ın %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu,Davacı sürücü … ‘ın %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirilmiştir.
Dosya ayrıca aktüerya konusunda uzman bilirkişiye ve makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek uzman raporları temin edilmiştir.
06/06/2017 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle; 04/11/2012 tarihli kaza neticesinde davacı …’ın 21 günlük geçici iş göremezlik zararlarının 517,65 TL olduğu, bu tutardan davalı …’ın %50 kusuruna isabet eden geçici iş göremezlik zararının 258,83 TL olduğu, davacı … hakkında sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının belirlendiğinden kalıcı maluliyet hesaplanmasının gerekli olmadığını, hesaplanan geçiçi iş göremezlik zararlarının davalı sigorta şirketi teminat limitleri içinde olduğunu bildirmiştir.
16/02/2018 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporunda özetle; hasar bedeli toplamının 650,00 TL , parça ve işçilik ücretleri bugünkü değerleriyle değerlendirildiğde 1.500,00 TL olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; mahkememizce de yeterli bulunan bilimsel denetlenebilir ve gerekçeli İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporunda, olay yerinde her iki tarafa da ışıkların yanmamasının mevcut bu olayda etkenliğinin bulunmadığı kazanın her iki sürücünün hatalı tutum ve davranışlarından kaynaklandığı, kusur atfedilebilecek başka kişi kurum veya kuruluşun bulunmadığı kazanın meydana gelmesinde 16 … 9985 araç sürücüsü …’ın %50 kusurlu, 16 … 9588 plakalı motorsiklet sürücüsü …’ın %50 kusurlu olduğu bildirilmiş olmakla davalı-sürücü …’ın haksız fiil sorumluluğu aynı zamanda aracın maliki de olduğu anlaşıldığından tehlike sorumluluğu gereği, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi(16 … 9985 plakalı aracın) gereği kusur oranları ve poliçe limiti dahilinde zarardan sorumlu tutmak gerekmiştir.Aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre, davacı için sürekli maluliyet oranı belirlenmediğinden hesaplama yapılmadığı, davacının 21 günlük geçici iş göremezlik zararlarının 517,65 T.L olduğu bu tutardan davalının kusuruna isabet eden geçici iş göremezlik zararının 258,83 T.L olduğu bildirilmiştir.Makine mühendisi bilirkiş tarafından hazırlanan rapora göre, davacının maliki olduğu 16 … 9588 plakalı motorsiklette kazadan doğan parça ve işçiliklerin toplam bedelinin 650 T.L olduğu bildirilmiştir.Bu şekilde davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde 400 T.L maddi tazminat talep edip maddi tazminat kalemlerini açıklamamış ise de bedeni zarar talebi 200 T.L, motorsiklet hasar bedeli talebi 200 TL olduğu kabul edilerek talebe bağlılık ilkesi maddi tazminat istemlerinin kabulüne karar vermek gerekmiş, sigorta şirketi yönünden dava açılmadan önce davalı şirkete başvuru yapılmadığı dolayısıyla temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından dava tarihi itibari ile yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, TBK’nın 56/1.fıkrası, ” Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.'” hükmündedir.Buna göre olayın özelliği, kazaya karışan sürücülerin kusur durumları, sosyo-ekonomik durum araştırmaları, hak ve nesafet kuralları doğrultusunda davacının manevi tazminat talebinin hakkaniyet ölçüsünde mahkememizce takdiren kısmen kabulüne dair karar verilmiş, sigorta şirketinin ise manevi tazminat yönünden bir sorumluluğu olmadığından bu davalı yönünden davanın reddine dair karar hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz bu dosyası davacı vekilinin 22/12/2018 tarihli dilekçesi ile istinaf edilmiştir.
Görev yönünden İstinafca reddedilen dava dosyamız Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6562 E. 2021/1936 …. Sayılı ilamı ile incelenmiş, 24/02/2021 tarih ve ” Mahkemenin temyiz denetimine konu olan 2016/772 E 2017/128 … sayılı dosyasında, davanın esasını çözer mahiyette davanın kısmen kabulüne ve mahkemenin görevsizliğine dair iki farklı karar ve gerekçe bulunup bu bakımdan; ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar olmadığına göre, mahkemece yapılacak iş; özellikle Anayasanın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK.nun 297.(Mülga HUMK.nun 381, 388 ve 389.) ve 27.maddeleri de gözetilerek gerekçe ve hüküm fıkrası uyum halinde ve denetlenebilir nitelikte bir hüküm kurmak olmalıdır..” gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma sonrası yeniden mahkememiz esasına kaydedilen dava dosyasında yargılamaya devam edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; 04/11/2012 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki 16 … 9985 plakalı aracın davacı sevk ve idaresindeki 16 … 9588 plakalı motosiklete çarpması sonucunda meydana gelen kazaya dayalı olarak maddi -manevi tazminat talebine ilişkindir.ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 25/02/2016 tarihli ve 28/02/2017 tarihli raporlarda özetle; davacının %50, dava Halil’in %50 kusurlu olduğunun tespit edildiği, Bursa ATK tarafından tanzim edilen 19/12/2016 tarihli maluliyet raporunda davacının Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği kanaatine varıldığının bildirildiği, 06/06/2017 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle; 04/11/2012 tarihli kaza neticesinde davacı …’ın 21 günlük geçici iş göremezlik zararlarının 517,65 TL olduğu, bu tutardan davalı …’ın %50 kusuruna isabet eden geçici iş göremezlik zararının 258,83 TL olduğu, davacı … hakkında sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının belirlendiğinden kalıcı maluliyet hesaplanmasının gerekli olmadığını, hesaplanan geçiçi iş göremezlik zararlarının davalı sigorta şirketi teminat limitleri içinde olduğunu bildirildiği, makine mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen 16/02/2018 tarihli hasar bedeli toplamının 650,00 TL,parça ve işçilik ücretleri o tarih itibariyle değerleriyle değerlendirildiğinde 1.500,00 TL olduğunun bildirildiği ,ATK ve bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlarda davaya konu hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte , davacı tarafın maddi tazminat taleplerini dava dilekçesinde ayrı ayrı belirtmediği dikkate alınarak netice-i talep kısmında belirtilen 400,00 TL maddi tazminatın taleple bağlı kalınarak 200,00 TL sinin bedeni zarar , 200,00 TL sinin motosiklet hasar bedeli olarak kabul edilerek davacının maddi tazminat taleplerinin kabulüne, sigorta şirketi yönünden dava açılmadan önce davalı şirkete başvuru yapılmadığı dolayısıyla temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından dava tarihi itibari ile yasal faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; 04/11/2012 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki 16 … 9985 plakalı aracın davacı sevk ve idaresindeki 16 … 9588 plakalı motosiklete çarpmasına dayalı manevi tazminat talep edildiği, tarafların %50 kusurlu olduğu, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak davacılarda oluşan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Kısmen KABULÜNE, Kısmen REDDİNE,
2-200,00TL geçici iş göremezlik maddi tazminat bedelinin ve 200,00TL hasar bedelinin davalı … yönünden olay tarihi olan 04/11/2012 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 04/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-3.000,00TL manevi tazminat miktarının davalı Halil Bayramdan olay tarihi olan 04/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
4- Davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat isteminin reddine,
5-Alınması gerekli 232,25 TL harçtan peşin alınan 52,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 179,65 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 1.748,30 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranına denk gelen 385,90 TL’sinin ve 52,60 TL peşin harç, 24,30 TL başvurma harcı ve 3,75 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 466,55 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, davalı … tarafından yapılan 80,00 TL lik yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre kabul edilen maddi tazminat üzerinden belirlenen 400 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen manevi tazminat üzerinden belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 4.080,00- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
11-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Yargıtay’a temyiz yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
900 TL bilirkişi ücreti
848,30 TL posta, tebligat, fotokopi, adli tıpa dosya gönderim ücretleri toplamı
52,60 peşin harç
3,75 vekalet harcı
24,30 başvuru harcı