Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/5 E. 2021/1070 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/5 Esas – 2021/1070
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/5
KARAR NO : 2021/1070
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : …. DAĞITIM GIDA TEKEL TEMİZLİK MADDELERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ….. DİNLENME TESİSLERİ VE AKARYAKIT SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket … Dağıtım Gıda Tekel Temizlik Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited şirketi Bursa bölgesinde … şirketinin tekel ürünlerinin distribütörlüğünü yapmakta olduğunu, yapmış olduğu iş gereği satış noktalarının tamamı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından (TAPDK tarafından) satış izni ve belgesi verilmiş noktalardan ibaret olduğunu, davalı … Dinlenme Tesisleri Ve Akaryakıt San. Tic. Ltd. Şti. ticari işletmesi de TAPDK belgesinden de açıkça görüleceği üzere Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yetkilendirilmiş TAPDK belgesine sahip olduğunu, taraflar arasındaki ticari işlemlerde tamamen bu ticari ilişkiden kaynaklanan bir ticaret olup davalının ürünü başka bir yerden satın alma ihtimalinin yasal olarak mümkün olmaması nedeniyle davalının yapılan takibe karşı kötü niyetli olarak, alacağı sürümcemde bırakmak kastı ile hareket ettiğini, müvekkil şirket ile takibe itiraz eden davalı arasında cari ilişkiye konu olan alacak sebebiyle borçlu/davalıdan 21.427,56 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla Bursa 13.İcra Müdürlüğü’nün 2019/8830 Esas sayılı dosyasından … Dinlenme Tesisleri Ve Akaryakıt San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine yasal takip yapılmış olduğunu, süresi içinde davalı tarafından dosyaya sunulan itirazda “21.427,56.-TL asıl alacak üzerinden başlatılan icra takibinde asıl alacağa, takip öncesi ve sonrası işlenmiş faizlere, vekalet ücretine ve borcun tüm ferilerine yasal süre içerisinde itiraz ediyoruz. ” demek suretiyle takip konusu alacağa ve talep olunan ferilerine açıkça itiraz etmiş ve müvekkil şirkete herhangi bir borçlarının olmadığını dile getirmiş olduğunu, söz konusu takibe karşı yapılan itiraz haksız ve kötü niyetle yapılmış bir itiraz olup sürresi içinde yapılan itiraz nedeniyle icra müdürlüğü tarafından takip durdurulmuş olduğunu, bu nedenlerle tedbiren ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek % 20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, beyan dilekçeleri, Bursa 13.İcra Müdürlüğü’nün 2019/8830 sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak 29/07/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 14/09/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 18/09/2020 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş olup, rapor tanzimi talep edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 08/10/2021 tarihli raporunda özetle: Davacıya ait 2016, 2017, 2018, 2019 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu defterlerin birbirlerini doğruladığı, davacı ticari defterlerine göre takip tarihi 29/07/2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan 21.427,56 TL alacaklı göründüğü, davacı beyanları ve ticari defterlerinin incelenmesinde taraflar arasında mal/hizmet satışına ilişkin ticari ilişkinin olduğunun anlaşıldığı, Bursa 13.İcra Müdürlüğü 2018/4394 E. Sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edilmediğinden, faiz hesaplamasının yapılmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafa ticari defterlerin ibraz edilmesi için kesin süre verilmesine, ihtaratlı davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında mal alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından malların teslim edildiği faturaların düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 08/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının alacaklı olduğu bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulu ile itirazın iptali ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayal likit alacak olup davalının haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2019/8830 esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 21.427,56-TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
2-İİK 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatı koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 4.285,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.463,72 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 258,62 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.205,10 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 750,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 144,00 TL olmak üzere toplam 894,00 TL yargılama gideri ve 258,62 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.158,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.