Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/495 E. 2022/1219 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/495 Esas
KARAR NO : 2022/1219

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili hakkında Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, takibe konu senedin müvekkili tarafından 2007 ile 2010 yılı içerisinde davalı ile yaptığı alışverişler için açık hesap garantisi olarak davalıya verildiğini, müvekkilinin işlerinin bozulduğunu, maddi olarak çıkmaza girdiğini, davalıya cüzi miktarda kalan borcunu ödeyemediğini, davalı senette oynamalar yaparak rakam ve harflerde oynamalar yaparak bedeli arttırdığını, dava konusu senetteki oynamaların göz ile de fark edilebildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin mağdur olmaması açısından Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasındaki takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın işbu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, davaya konu icra takibi 2017 tarihli bir dosya olup, 4 Yıldır borca ve takibe itiraz etmeyen davacının bugün huzurda ki davayı ikame etmesinde iyi niyet aranması mümkün olmadığını, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün olmadığını, davacı taraf, iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olup, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiç biri, usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, icra takibine konu olan kambiyo senedindeki borcun temelindeki hukuki ilişkiden bağımsız(soyut) olduğu kambiyo senetlerinin mücerretlik ilkesi gereğince hukuk düzeni tarafından kabul edildiğini, kaldı ki, davacı tarafça imzayada itiraz edilmediğini, bununla birlikte; senette geçen bedelin malen ödendiği kaydı, malın teslim edildiğinde ve bu bağlamda keşideci tarafından senedin verildiğine karine teşkil ettiği için bu hususun aksini iddia eden kişinin, iddiasını ispat yükümlülüğü söz konusu olacaktır. Davacının iddiasının ispatı ancak hukuk düzeninin itibar edeceği ispata elverişli araç ve belgelerle mümkün olacağını, davacı tarafın bu hususta iddia ve beyanları ise çelişkili ifadeler, soyut düşünceler ve varsayımlardan ibaret olduğunu, davacı tarafça malın teslim alınmadığına dair hiç bir belge sunulmadığını, davacı tarafın ispat yükünün müvekkile ait olduğu iddiası açıkladığımız nedenlerle hukuken itibar edilmesi dikkate alınması mümkün olmadığını, tüm bu verilen bilgiler ışığında davacı tarafın kötü niyetli olarak salt borçtan kurtulma saikiyle hareket ederek iddia ve talep ettiği hususların tamamı, gerçeği yansıtmadığından, davanın kabulü halinde, davacı taraf, sebepsiz yere zenginleşecek, hakkaniyete tamamen aykırı bir hüküm tesis edilmiş olacağını, müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması amacıyla ve gerçek adaletin sağlanabilmesi için davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takip dosyası, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava,2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72.. Maddesine göre kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı tarafından arabuluculuk dava şartı noksanlığına yönelik savunma yönünden, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutulduğu menfi tespit davasının eda davası niteliğinde olmadığından bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafından Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takibine konu 25.500TL bedelli, 01/01/2014 keşide tarihli, 01/16/2016 vade tarihli davacının keşideci davalının lehtar olduğu bononun bedelinin 5.500 TL ve düzenleme tarihinin 2011 yılı olduğu, keşideci Cemal ismi olduğu halde tahrifat yapıldığını ve mal teslim edilmediği ileri sürülerek davalıya borçlu olmadığını iddia ettiği, davalı ise davacının iddialarını inkar ederek davanın reddini talep ettiği anlaşılmakla uyuşmazlık noktasının bonoda tahrifatın yapılıp yapılmadığı ve bononun bedelsiz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya bir grafolog bilirkişiye tevdi edilerek, dava konusu bononun bedel kısmı ve düzenleme tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığı konusunda rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Grafolog bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 23/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: İnceleme konusu senetin rakamla ve yazıyla miktar haneleri üzerinde ve düzenleme tarihi bölümünde tahrifat yönünden yapılan incelemede; söz konusu ibareler üzerinde; silinti, kazıntı, lekeleme, yırtma, ekleme vb. tahrifat yapıldığına dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığı mütalaa edilmiştir.
Kural olarak, imzası inkar edilmeyen senetlere karşı açılan menfi tespit davasında ispat yükü davacı borçludadır. Ancak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzasının borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. (Yargıtay HGK’nın 2006/12-259 Esas,2006/31 Karar sayılı kararı).
Davacı tarafından sözlü yargılama aşamasında 02/11/2022 tarihli dilekçe ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığın 2022/116582 numaralı soruşturma dosyasının bekletici yapılmasını talep etmiş ise de bu aşamaya kadar dava dilekçesi yazılı beyanlarda soruşturma dosyasına delil olarak dayanmadığı ve ileri sürmediği davalının da açıkça muvafakatının bulunmadığı gibi HMK 119. 194.145. Maddesi uyarınca davacı tarafından sonradan ileri sürülen soruşturma dosyasının yargılamayı uzatma amacı taşıdığı ve bu aşamaya kadar şikayette bulunup soruşturma dosyasını delil olarak gösterebileceği halde göstermediğinden süresinde sunulmamasının davacının kusurundan kaynaklandığı anlaşılmakla soruşturma dosyasının sonucununu beklenmesi ve delil olarak kabul edilmesine itibar edilmemiştir.
O halde yapılan yargılama, toplanan deliller ve açıklamalardan somut olayda; davacı tarafından tahrifat olduğu ileri sürdüğü Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takibine konu 25.500TL bedelli, 01/01/2014 keşide tarihli, 01/16/2016 vade tarihli davacının keşideci davalının lehtar olduğu bono üzerinde yapılan grafolog bilirkişi incelemesi soncunda tahrifata dair bir bulgunun olmadığı, düzenlenen raporun kullanılan grafolojik teknikler ile hüküm kurmaya elverişli olduğu aksine bir delilin bulunmadığından davacının tahrifat iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan davacı tarafından imzası inkar edilmeyen bononun keşide edildiği tarihte düzenleme adresinde ve Bursa’da olmadığını iddia etmiş ise de bu iddianın bononun kambiyo senedi niteliğini etkilemeyeceğinden bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Davacı tarafından bono karşılığında mal teslim edilmediğini bononun bedelsiz kaldığını iddia ederek borçlu olmadığını ileri sürülmüş ise de bonoda malen kaydının yer aldığından bonoyu keşide eden davacının teslim aldığı mal kaşılığında bononun düzenlendiğinin kabulü gerektiği aksinin ancak davacı tarafından yazılı ve kesin delillerle ispat etmesi zorunludur. Bu itibarla davacı tarafından süresi içinde yemin teklif etmediği ve yazılı ve kesin delillerle mal teslim almadığını ispat edemediğinden davanın sübut bulmadığından reddine, ihtiyati tedbir uygulanarak davalının alacağına kavuşmasının engellenmediğinden davalının kötü niyet tazminatı hakkında lehine karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.