Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/490 E. 2021/997 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/490 Esas – 2021/997
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” Karar”

ESAS NO : 2021/490
KARAR NO : 2021/997

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … TASARIM DEKORASYON İNŞAAT GIDA TEKSTİL ELEKTRONİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :TÜRKİYE … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket … Tasarım Dekorasyon İnş. Gıda Teks. Elkit. San, Tic. Ltd.Şti’ye 36 ay taksitli … Bankası Organize San. şubesinden 2219-185569 no.lu hesap ile toplam 250.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandırıldığını, Sözleşmede şirket adına müdürler kurulu başkanı olarak …, şirket adına ve kefil olarak imza atmış ve kendisine 10.09.2019- başlangıç tarihli 1752-16426340 Ticari Hayat Sigortası yapılmış ve bedeli olan 1.500,79 TL banka hesabından çekildiğini, şirket yetkilisi ve kredi kefili …’ün 03.12.2020 tarihinde vefat ettiğini, vefat tarihi itibariyle bankaya 14 taksit ödenmiş ve geride 9.215,15 TL den 22 ay taksit ödemesi kaldığını, dava tarihi itibariyle vefat sonrası 6 taksit olmak üzere toplam 55.290,90 TL ödeme yapılmış olup devam eden taksitlerin ödenmemesi ve bu kredi yönünden herhangi bir takip ve icra işlemleri yapılmaması konusunda tedbir talebimiz bulunmadığını, vefat sonrası kredinin hayat sigortası kapsamında kaldığı ve ödenmesini beklerken hayat sigortasının 1 yıllık yapıldığı ve yenilenmediği ve ödeme yapılmayacağı sözlü olarak bildirildiğini, Bunun üzerine davalı banka ile yapılan görüşmeden de netice alınamadığını, kredi kullanım aşamasında müvekkil şirket ve yetkilisi tarafından müteveffa …’e ait hayat sigortasının süresinin dolmasından sonra yeni hayat sigortasını yapılması, yapılacak sigorta poliçesinin bedelinin hesaptan çekilmesi konusunda talimat verildiğinin/alındığının açık olduğunu, talimatta “izleyen vadelerde prim tahsilatı yukarıda belirtilen hesabım/hesabımız/kredi kartım/kredi kartımızdan gerçekleştirilecek otomatik olarak yenilenmesini rica ederim…” şeklinde açık ve net olarak poliçenin yenilenmesi konusunda talimat verildiğini, bankanın başkaca bir işleme gerek kalmaksızın poliçeyi yenilemesi gerekirken talimata rağmen yenilemediğini ve yine devamla kredi bağlantılı bir hayat sigortası sözleşmesinin bittiği tarihte kredi borçlusuna bildirim sorumluluğu ve zorunluluğunu yerine getirmediğini, üstelik bankanın bu bildirimi poliçenin vade tarihinden 15 … günü öncesinde gerçekleştirmek zorunda olduğunu, bu bildirimden sonra yenileme yapılmadıysa bunu da yine yine 15 gün içinde ilgilisine bildirmek zorunda olduğunu, belirtildiği üzere bankanın açık talimata rağmen gerekli yenilemeyi yapmadığını, devamla yenileme yapılması sonrasında da poliçe yapılmadığına dair yasal bildirimde bulunmadığını müvekkil şirket bakımından zararın ortaya çıkmasına neden olunduğunu, bankanın bu bildirimi ve yetkili olduğu halde yeni hayat poliçesi yaptırmadığı için tam kusurlu olup oluşan zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle kredi çekilmesi esnasında kredi borcuna bağlı hayat sigortasının kredi süresinin tamamı değil sadece 1 yıllık hayat sigortası yapılmış ve yenileme için talimat verilmiş olmasına rağmen hayat sigortasının yenilemesinin yapılmaması, yenileme yapılmadığının yazılı olarak bildirimde bulunulmaması sebebiyle oluşan zarardan bankanın sorumlu olduğunun tespiti ile vefat sonrası arabuluculuk başvuru ve dava tarihine kadar ödenen 55.290,90 TL nin reeskonl faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini, dava tarihi itibariyle bakiye ana para 121.872,38 TL asıl ve ferileri ile birlikte toplam 147.442,40 TL borç bulunmakta olup bu rakam yönünden taksitlerin ödenmemesi ve bu kredi yönünden herhangi bir takip ve icra işlemleri yapılmaması konusunda tedbir kararı verilmesine, tedbir kararı verilmez ve dava süresi içinde bu taksitler ödenmesi durumunda ise bu taksitler yönünden de alacak/istirdat davası olarak devam ile bu yönde hüküm kurulmasını, masraf ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müteveffa …’e hayat sigortasının yenilenmesi gerektiği bildirilmiş olmasına rağmen; hayat sigortasının yenilenmeyeceği talimatının verildiğini, Davacı taraf, müvekkil Bankadan 10.09.2019 tarihinde, 250.000-TL tutarlı, 36 ay taksitli ticari kredi kullanmış olup, müteveffa …’ün kefil sıfatı ile imzaladığı krediye 1 (bir) yıllık hayat sigortası gerçekleştirildiğini, sigorta süresinin bitiminde (10.09.2020) müvekkil Banka tarafından, …’e sigortanın sona erdirileceğinin bildirildiğini ve sigortanın yenilenip yenilenmeyeceği hususunun sorulduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların tam aksine, … tarafından sigortanın süre bitiminde yeniletilmeyeceği bildirilmiş, müvekkil Banka da müşterinin talimatı doğrultusunda sigortanın yeniletilmesi işlemini gerçekleştirmediğini, davacı şirketin “hayat sigortasının yenilenmediğinin bildirilmediği” yönündeki iddiası tamamen gerçeğe aykırı olup müvekkil Banka tarafından hayat sigortasının yenilenmesi gerektiği sigortalıya bildirilmiş olmasına rağmen, … sigortanın yenilenmemesi talimatını vermiş olduğundan, müvekkil Bankanın müşterinin iradesi dışında işlem yapması düşünülemeyeceğinden, sigortanın usul ve yasaya uygun şekilde yenilenmediğini, davacının iddia ettiği gibi alınmış bir otomatik yenileme talimatı bulunmadığını, davaya dayanak olarak sunulmuş olan ve talimat olduğu iddia edilen belge hiçbir şekilde müvekkil banka kayıtlarında bulunmamakta olup, geçersiz bir belge olduğunu, davacı tarafın her ne kadar dava dilekçesini müvekkil Bankaya verdiğini iddia ettiği talimata dayandırmış olsa da, dava dilekçesinde bahsi geçen ve davacının dava dilekçesi ekinde yer alan belgenin hiçbir geçerliliğinin olmadığını, davacının otomatik ödeme talimatı verdiğini iddia ettiği söz konusu belge müvekkil Banka kayıtlarında hiçbir şekilde bulunmadığını, davacı tarafın ne şekilde temin ettiği tarafımızca anlaşılamayan söz konusu belgenin hiçbir geçerliliğinin olmadığını, müvekkil Banka tarafından müşteriden bu şekilde bir otomatik yenileme talimatı alınmamış olup, mahkemeniz dosyasına sunulan bu belge müvekkil Banka kayıtlarında da hiçbir şekilde yer almadığını, kaldı ki, söz konusu belge, hiçbir şekilde tarih/şube/kredi/sigorta poliçesi bilgilerini de içermemekte olup, delil niteliği haiz olmadığını, tüm bunlarla birlikte, hayat sigortasının tüzel kişiye yapılması mümkün olmadığından, hayat sigortalarında, sunulan belgede olduğu hali ile Şirket kaşesi alınmadığını, müvekkil bankanın 1 yıl süreli sigorta süresinin bitiminde …’e bildirimde bulunmuş ancak sigortanın yenilenmesi hususunda yeni bir talimat verilmediğini, davacı şirketin kredi sözleşmesinden doğan kredi ödeme yükümlülüğü devam ettiğini, davacının işbu davayı açma ehliyet bulunmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine, haksız ve hukuka aykırı işbu davanın davacının tüm talepleri yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kredi çekilmesi esnasında kredi borcuna bağlı hayat sigortasının kredi süresinin tamamı için değil de sadece bir yıllık hayat sigortası yapıldığı iddiası, yenileme için talimat verildiği iddiasına dayalı olarak hayat sigortasının yenilemesinin yapılmadığı, yenileme yapılmadığının yazılı olarak bildirimde bulunulmaması nedeniyle oluşan zarardan bankanın sorumlu olduğunun tespiti ile şirket yetkilisinin vefatı sonrası arabuluculuk başvuru ve dava tarihine kadar ödenilen 55.290,00 TL nin reeskont faiziyle birlikte iadesine karar verilmesine ilişkindir. Her ne kadar işbu dava lehine kredi kullandırılan şirket tarafından açılmış ise de emsal mahiyette Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/14495 Esas 2016/1392 sayılı ilamı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/5440 Esas 2013/20940 Karar sayılı ilamları dikkate alınarak davacı şirketin işbu davada husumet ehliyeti bulunmadığı tespit edilmekle birlikte davanın aktif husumet nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın AKTİF HUSUMET NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 944,24 TL’den mahsubu ile artan 884,94 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.