Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/476 E. 2022/174 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/476
KARAR NO : 2022/174
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C.N. … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı yan, müvekkil şirkette, 01. 08. 2018 tarihinde “Kestirimci Bakım Mühendisi” olarak işe başladığını, müvekkil şirket ile davalı arasında 01. 08. 2018 tarihinde, “Belirsiz Süresi İş Sözleşmesi” imzalandığını, davalı yan, müvekkil şirkette çalıştığı süre içerisinde, müvekkilin çalıştığı firmalara teknik hizmet servisi sağlamış, müvekkil şirketin müşteri çevresi ile bizatihi iletişim kurmuş, müvekkilin müşteri çevresi ile iş prensiplerinden tutun da ekonomik şartlarına nüfuz eden bir konumda çalıştığını, müvekkil şirket tarafından, davalıya yapacağı işin niteliği gereğince tüm müşteri çevresi tanıtılmış, müşteri dosyaları kendisine teslim edilerek portföy oluşturması sağlanmış, işin devamı için gerekli teknik ve ticari bilgiler kendisi ile paylaşılmış ve gerekli eğitimler verildiğini, müvekkilin, yurt dışında çalıştığı Easy Laser GMBH ile davalının birebir çalışmaları söz konusu olmuş ve davalı firma nezdinde eğitim aldığını, taraflar arasındaki iş ilişkisi devam ederken, davalı yan 19. 10. 2020 tarihinde, istifa etmek suretiyle, müvekkil şirketle olan iş ilişkini sonlandırmış olduğunu, taraflar arasında imzalanan 01. 08. 2018 tarihli “Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi” nin “Gizlilik ve Rekabet Başlıklı” 7. Maddesinin c bendi ile; “İş bu sözleşmenin, İşveren ve/veya personel tarafından herhangi bir sebeple sona erdirilmesi, geçersiz sayılması ve/veya infisah etmesi halinde, personel iş sözleşmesinin son bulma tarihinden itibaren 2 yıl süre ile hali hazırda çalıştığı Marmara ve Ege Bölgesi sınırları dahilinde işveren ile aynı sektörde faaliyet gösteren herhangi bir şirkette iş sözleşmesi ve/veya sair herhangi bir sözleşme ile (taşeronluk dahil) çalışmamayı ve/veya ortak olmamayı ve/veya kendi hesabına iş yapmamayı peşinen kabul etmiştir. Bu hükme aykırı bir davranış işveren tarafından tespit edildiği taktirde, bir zarar söz konusu olmasa dahi, personel altı aylık brüt maaşı tutarında bir tazminatı cezai şart olarak, işverenin ilk yazılı talebinde itiraz kaydetmeksizin ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesi getirilmiş olduğunu, davalı yanın istifa etmek suretiyle işten ayrılmasının ve taraflar arasındaki iş ilişkisinin sona ermesinin ardından; davalının, müvekkil şirket ile bire bir aynı işi yapmaya başladığını, ticari portföyünde yer alan bazı müşterilerle irtibat kurduğunu, müvekkil şirketin ticari ve ekonomik şartlarına vakıf olduğu için, daha cazip tekliflerle iş yapmaya başladığı, yani taraflar arasında imzalanan 01. 08. 2018 tarihli sözleşmenin 7/c maddesine aykırı hareket ettiği tespit edildiğini, bu nedenlerle, davalının, taraflar arasında imzalanan 01. 08. 2018 tarihli “Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi” nde belirlenen gizlilik ve rekabet yasağına aykırı davranışları nedeniyle, ödemesi gereken son brüt ücretinin altı katına karşılık gelen 63.000,00 TL cezai şartın, temerrüt tarihi olan 10. 05. 2021 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirket bünyesinde 01.08.2018 tarihinde çalışmaya başlamış olduğunu, aynı gün kendisi ite belirsiz süreti iş sözleşmesi imzalandığını, işe ihtiyacı olan müvekkil tarafından tam anlamıyla inceleme şansı olmadan sadece imzalandığını, bu bakımdan ete alınan hükümler genel işlem şartı niteliğinde kalmakta olduğunu, sözleşmede müvekkili zayıf konumda olup imzalanan ve tek taraflı olarak davacı işveren lehine olan işbu genel işlem şartları geçersiz olduğunu, bu bakımdan kararlaştırılmış olan rekabet yasağı ve cezai şart geçersiz olup davanın reddi gerektiğini, sözleşmede kararlaştırılmış olan rekabet yasağı ve cezai şart kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğu için geçersiz olduğunu, davaya konu iş sözleşmesinde ise yine genel işlem şartı olarak müvekkilinin, Marmara ve Ege Bölgesinde, işveren ile aynı sektörde faaliyet gösteren herhangi hir şirkette iş sözleşmesi ve/veya sair herhangi hir sözleşme ile (taşeronluk dahil) çalışması ve/veya ortak olması ve/veya kendi hesabıma iş yapması yasaklanmış olduğunu, müvekkilinin ekonomik anlamda yıkımına sebep olacak bir hüküm getirilmiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, iş akdinin feshinden sonra işçinin rekabet etmeme yasağına aykırı davranışları iddiasına dayalı cezai şartın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında 01/08/2018 tarihli iş sözleşmesi bulunduğu ve iş sözleşmesinin istifa ile sona erdirilerek dava dışı Peak Teknik Mühendislik firmasını kurarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesindeki düzenleme ile, (…) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işlere iş mahkemelerinin bakacağı hüküm altına alınmıştır. Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümü hizmet sözleşmelerine ilişkin olarak 393 ve 469. maddeler arasındaki düzenlemelerden oluşmaktadır. İşçinin rekabet yasağına ilişkin 444. Madde de bu bölümde düzenlenmiştir.
İşçinin hizmet akdinin sonlanmasından sonra oluşan rekabet yasağının, haksız rekabet ve gizlilik yükümlülüklerine aykırılık nedeni ile açılan tazminat davalarına, Yargıtay’ın istikrarlı içtihatlarına göre ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu kabul edilmekteydi. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1-c maddesinde Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olarak kabul edilmiş ve TTK’nın 5/1. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, tüm ticari davaların asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiş durumdadır. Ancak Mahkemelerin görevi davanın açıldığı durum ve koşullara göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesine göre işçinin rekabet yasağının da yer aldığı TBK’nın Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine ilişkin işçi ve işveren arasındaki ilişkiden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. 7036 sayılı yasanın 5. Maddesinin gerekçesinde, yapılan değişiklikle, iş mahkemelerinin görev alanının genişletildiği ve böylece iş mahkemelerinin işçi ve işveren arasındaki tüm ihtilafları çözmekle görevlendirilerek tam bir ihtisas mahkemesi olarak kabul edildiği, bu yaklaşımla işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda istikrarlı kararların verilmesinin sağlanacağı ve uzmanlık sebebiyle kısa sürede daha güvenilir sonuçlar elde edileceği ve yargı yoluna başvuranların haklarının daha iyi korunacağı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi her ne kadar iş sözleşmesinden sonraki döneme ilişkin ise de TBK’nın 444/2. Maddesinde açıkça rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olduğu düzenlenmiştir. Buna göre rekabet yasağının konusunu işçinin iş ilişkisi içinde öğrendiği işverene ilişkin bilgiler oluşturmaktadır. TBK’nın 446. maddesinde de, rekabet yasağına aykırı davranan işçinin, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu ve işçinin kararlaştırılmışsa cezai şarttan da sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Anılan bu düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır.
Yürürlük tarihi Türk Ticaret Kanunundan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan özel nitelikteki 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5. maddesi uyarınca iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesi görevli olmayıp, iş mahkemesi görevlidir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 01.06.2021 tarihinde verdiği 2021/3076 Esas ve 2021/9789 Karar sayılı ilke kararı ile yaşanan içtihat farklılıklarına son vermiş ve rekabet yasağından doğan uyuşmazlıklar bakımından görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğuna kanaat getirmiştir. Bu bakımdan mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, BURSA İŞ MAHKEMESİNİN görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa İş Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa İş Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 22/02/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.