Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/466 E. 2022/453 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/466 Esas – 2022/453
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/466
KARAR NO : 2022/453

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …. TOPRAK İNŞAAT TURİZM TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …. KOÇAK NAKLİYE HAFRİYAT İNŞAAT TURİZM SANAY VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Tuğla imalatı yapan müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, 15.09.2017 / 10.420,00 TL; 20.09.2017 / 2.400,00 TL; 25.09.2017 / 2.400,00 TL; 30.09.2017 / 2.400,00 TL; 31.10.2017 / 2.400,00 TL; 31.12.2017 / 1.300,00 TL; 31.01.2018 / 4.400,00 TL; 10.02.2018 / 2.750,00 TL; 25.02.2018 / 3.180,00 TL olmak üzere 9 adet fatura borcunun toplamı olan 34.970,00 TL’nin sadece 21.320,00 TL’si takipten önce tahsil edildiğini, geri kalan 13.650,00 TL ise tahsil edilemediğini, müvekkili şirket tarafından Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirket herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz etmiş olduğunu, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı şirketin 13.650,00 TL müvekkil şirkete borçlu olduğu anlaşılmış olduğunu, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcun bu miktarını ödememekte ısrar ettiğini, davalının sorumluluktan kaçma amacıyla yapmış olduğu söz konusu itirazın haksız olduğunu, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek, % 40 dan az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından süresi içinde savunmada bulunulmamıştır. Davalı tarafından her ne kadar 03/01/2022 tarihli dilekçe cevap dilekçe olarak belirtilmiş ise de beyan dilekçesi olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 15/04/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 21/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 28/04/2021 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor düzenlemek üzere dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 16/03/2022 tarihli raporunda özetle: Davacı 2017 ve 2018 senelerinde e-defter mükellefi olup usb içinde defter örneklerini ibraz etmiş olduğu, davalının incelemeye gelmemiş ve defter ibraz etmemiş olduğu, davacının defter kayıtlarına göre davalı takipteki asıl alacak tutarı kadar yani 13.650-TL davacıya borçlu olduğu, davacı icra takibinde 2.810.40-TL faiz talebinde bulunmuş olduğu, ancak dosyada davalıyı temerrüte düşürecek bir belgeye rastlanılmadığı, faturalar açık kesilmiş olup üzerlerinde teslim eden ve alanın imzaları olmadığı, fatura ve malların teslim edildiğine dair davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen teslimat fişlerine davalı vekili tarafından imzalar müvekkili şirket tarafından geçersiz olduğu gerekçesiyle itiraz edilmiş olduğu, bu durumda davalı ve davacının bağlı oldukları veri dairelerinden Şubat 2018 ve eylül 2017 aylarına ait ba& bs formlarının istenmesinde yarar bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafa ticari defterlerin ibraz edilmesi için inceleme günü ihtarlı süre verilmesi, ihtaratlı davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında mal alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından malların teslim edildiği faturaların düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 16/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının defterlerine göre 13.650 TL alacaklı olduğu bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulu ile itirazın iptali ve takibin devamına, icra takibinden önce temerrüdün gerçekleşmediğinden işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebinin reddine, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayal likit alacak olup davalının haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Bursa 6. İcra müdürlüğünün 2021/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 13.650 tl asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki şartlar ile birlikte devamına, işlemiş faiz talebin reddine,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 2.730 tl icra inkar tazminatına davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 932,43 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 198,81 TL’nin mahsubu ile bakiye 733,62 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 1.094,63 TL’sinin davalıdan, bakiye 225,37 TLsinin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 800,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 125,00 TL olmak üzere toplam 925,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 767,07 TL yargılama gideri ve 198,81 TL peşin harç olmak üzere toplam 965,88 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.810,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022
Katip 146195
¸E-imzalıdır.

Hakim 125958
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.