Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/46 E. 2022/511 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/46 Esas – 2022/511
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/46
KARAR NO : 2022/511
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin mülkiyetinde bulunan forkliftle davalıyla anlaşarak davalının Barafaki, Narlıdere ve Dudaklı köylerinde köylülerce meydana getirilen meyveleri tırlara yüklediğini, davalının işlerini yürütmekle görevliyle (müdür İsmail) Gözede, Aksu, Şefkatiye, Kozluören, Babasultan köylerindeki işleri de yapması karşılığında anlaştıklarını, müvekkilinin bu köylerde forkliftiyle 36 sefer atarak tırlara yüklemeleri yapmış olduğunu, yükleme yapılan tırlar davalı tarafından ayarlanmış olup tıra yükleme işini müvekkilinin gerçekleştirdiğini, müvekkilinin sonradan yaptığı 36 seferin karşılığı olan 16.048,00TL kendisine ödenmemiş olduğunu, bu sebeple davalı hakkında Bursa 19. İcra Müdürlüğü 2020/7560 Esas sayılı dosyası ile tarafımızca takip başlatıldığını, davalının borca ve ferilerine itirazda bulunmuş olduğunu, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından icra takibine itiraz edildiğini, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından haksız açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının sözleşme adı altında ibraz etmiş olduğu belgeleri ve belge içeriğindeki hiçbir unsuru kabul etmediklerini, bu belgeler altındaki imzalar müvekkil davalıya ait olmadığını, davalı tarafından hizmet anlaşması yapmak üzere kimseye imza yetkisi de tanınmadığını, müvekkil dışında 3. bir kişi ile tanzim edilen ve sonradan düzenlenen bu belgelerin geçerliliği olmadığını, davacının ibraz ettiği belgelerin gerçeği yansıtmadığından ve müvekkilimin imzasını taşımadığından kabulü mümkün olmadığını, müvekkili ile davacı aralarında yaptıkları sözlü anlaşma uyarınca yükleme hizmeti karşılığında günlük 1300 TL ödeneceği ve ödemelerin elden yapılacağı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin hizmet aldığı tüm günlerin karşılığını ödemiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2020/7560 sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, tanık beyanları, sözleşmeler, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 02/11/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 06/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 10/11/2020 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor düzenlemesi için defter inceleme günü verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 13/04/2022 tarihli raporunda özetle: Davacının 2020 yılı işletme defteri açılış ve kapanış tasdiği Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından süresinde yapılmış olduğu, davacının 2020 yılı yasal defter kayıtlarına göre dava konusu olan 28.09.2020 tarihli GIB2020000000001 Seri sıra numaralı 13.600,00TL+2.448,00 TL KDV -16.048,00 TL tutarlı faturanın davacı tarafın İşletme Defterinin tutulmuş olduğu defter beyan sisteminde kayıtlı olduğu davalının 2020, yılına ait yasal defterleri olan Yevmiye Defteri, Defteri Kebir defterlerini beyan ettiği bu defterlerin yasal süresinde 6102 sayılı TK nu 64/3 Maddesine ve 1 Sıra nolu Elektronik Defter Genel tebliğine göre aylık olarak alınması gereken beratlarının süresinde yapıldığı, davalının resmi defter kayıtlarında dava konusu fatura kaydının olmadığı, davacının adına herhangi bir kayda rastlanmadığı, davacı tarafın bağlı bulunduğu Setbaşı Vergi Dairesinden gelen cevap müzekkeresi ekindeki davacı tarafa ait 2020 yılına ait Gelir Vergisi Beyannamesi incelendiğinde davacının 2020 yılı Gayri Safi İş Hasılatının Diğer Gelirler ile beraber 88.442,93TL olduğu ilgili kanundaki yıllık 140.000,00 TL tutarı aşmadığı için Tacir sayılmayacağı Esnaf ve Sanatkar sayılması gerektiği, mütalaa edilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafından forklift aracı ile davalının dava dışı üçüncü kişilerden satın aldığı meyvelerin tırlara taşınmasına dair ticari ilişkinin kurulduğunu, forklift aracı ile tırlara meyvelerin taşıdığını hizmet verildiğini fatura düzenlediğini ancak bedelinin ödenmediğini iddia etmiş olup davalı ise davacı ile faturaya dayanak hizmet sözleşmesi ilişkisinin kurulmadığını davalının 6 gün çalıştığı ve bunun bedelinin ödendiğini savunmakla uyuşmazlık noktası, taraflar arasında icra takibine konu forklift hizmetinin verilmesine dair hizmet sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, hizmetin yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında hizmet sözleşmesine dair hukuki işlemin varlığının HMK’ nın 200. Maddesine göre ” Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. ” hukuki işlemlerin yapıldığı tarihteki değeri dikkate alındığında davacı tarafından akti ilişkinin varlığı ve hizmetin yerine getirildiğinin yazılı ve kesin deliller ile ispat edilmesi zorunludur.
Davacı tarafından dosyaya 20/08/2020, 27/08/2020, 23/08/2020, 13/08/2020, 16/08/2020, 30/08/2020, 25/08/2020, 18/08/2020 tarihli tır şoförleri ile yapılan sözleşmelerin sunulduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmelerde adı geçen tır şoförü tanıkların duruşmadaki beyanlarında, davacı tarafından düzenlenen bu belgelerin imzalatıldığını beyan etmişlerdir.
Dinlenen tanıkların SGK kayıtlarında davalının çalışanı veya sözleşmeyi düzenlemeye yetkili olmadıklarından, düzenlenen sözleşmelerin davalı tarafı bağlamayacağından bu sözleşmelere itibar edilmemiştir.
Tarafların ticari defter kayıtlarının HMK’ nın 222. Maddesine göre uyumlu olmadığı, icra takibine konu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığından defterler delil olarak kabul edilmemiştir.
Davacının ibraz ettiği whatsapp konuşma kayıtları ve fotoğraflarda taraflar arasındaki fatura konusu iş ve sözleşme ilişkisine açıkça atfın bulunmadığından bu dellillere itibar edilmemiştir.
Bu durumda yukarıdaki açıklamalardan, taraflar arasında faturaya konu davacıya ait forklift aracı ile tırlara meyvelerin taşınması hizmetine ilişkin akti ilişkinin yazılı ve kesin delillerle davacı tarafından ispat edilmediğinden davanın sübut bulmadığından reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 193,13 TL’den mahsubu ile bakiye 112,43 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip 146195
¸E-imzalıdır.

Hakim 125958
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.